Geri Dön

Love,oppression and body: A feminist reading of Arundhati Roy's The God of Small Things

Aşk, boyunduruk ve beden: Arundhati Roy'un Küçük Şeylerin Tanrısı romanının feminist bir yaklaşımla incelenmesi

  1. Tez No: 273436
  2. Yazar: ADNAN BARIŞ AĞIR
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. ÖZLEM ÖZEN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Linguistics and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: feminizm, aşk yasaları, ihlal, boyunduruk, beden, feminism, love laws, transgression, opression, body
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Dumlupınar Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 87

Özet

Arundhati Roy'un ilk romanı Küçük Şeylerin Tanrısı Hint toplumunun farklı sosyal tabakaları arasındaki karşılıklı çatışmalar üzerinde odaklanır. Bireylerin sosyal hareketliliğini ortadan kaldırarak toplumu sabitleştiren kast sisteminin sürekliliği, günlük yaşamda karşılaşılan sorunlar, sosyal bilinci baskı altında tutar ve bireyselliğin biçimini bozar. Roy'un merak uyandırıcı bir şekilde kombine ettiği, birbirine tezat Aşk Yasaları terimi, aşk ve yasa kavramlarının karşıtlığına odaklanırken, aynı zamanda birbirlerine bağlılık özelliklerini de ortaya çıkarır.Roman feminist bir bakış açısıyla, ataerkil toplumdaki kadının cinsiyet ayrımcılığına uğramasını ve aile mutluluğunda geri planda bırakılmasını irdeler. Romandaki karakterlerin birçoğu etik sınırları ihlal ederler. Bunun sonucu olarak da cezalandırılırlar. Roy iki çeşit etikten bahseder. Bunlardan biri olan sosyal etikte bir grubun düşüncelerinin iyi ve doğru olduğu fikri hâkimdir. Bireysel etik olarak adlandırılan ikinci türde ise bireyin kendi düşüncelerine bağlı kalınması fikri vardır. Bu iki tür kaçınılmaz olarak birbirleriyle çatışırlar. Yazar, romandaki karakterleri bu çatışmanın arasında bırakır ve onları kendi doğrularının arkasından gitmeleri için dürtükler. Fakat aileleri ve toplum tarafından da cezalandırılırlar.Aşk Yasaları terimi temel alınarak, ?beden?, sosyal normların ve benliklerin birbirleriyle çatıştığı bir alan olarak karşımıza çıkar. Bireyler tensel ilişki ve sosyal kodlar arasında hapsedilirler. Bu yüzleşme olgusu görsel, kokusal ve dokunsal duygularla bireylerin günlük yaşamlarına sızar.

Özet (Çeviri)

Arundhati Roy's first novel The God of Small Things focuses on the incessant confrontation permeating in divergent layers of the Indian society. With the prevalence of the caste system, which stabilizes the society by eliminating individuals' social mobility, Roy reveals that the essential conflicts individuals face in their daily interactions are repressed by their social consciousness and accordingly distort their subjectivities.“Love Laws,”an oxymoronic term that Roy intriguingly combines, points out the generally-believed opposing position of love and laws but simultaneously reveals their interrelated relationship.The novel deals with feminism and gender discrimination in a patriarchal domination where women have a very little share in the total happiness of the family. In the novel, most of the characters cross moral boundaries. Eventually, they all get punished for doing so. Roy presents two kinds of morality. One of them is social morality, which can be defined as what a group thinks is good and right or the way one should behave. The other one is individual morality, what oneself thinks is the right way to act. These two kinds of morality inevitably clash. In the novel, Roy presents and, in some way, even encourages her characters to stand in the middle of this clash. She pushes her characters to pursue their personal truths. They are seen reveling in their freedom and courage for doing so. But, eventually, they get punished by their families and society.Based on“Love Laws,”body serves as another battlefield for the social norms and individuality to compete against each other. Individual bodies are trapped between their desire for bodily contacts and their inscription of various social codes. Such confrontation even seeps into individuals' daily lives through visual, olfactory and tactile senses.

Benzer Tezler

  1. Elena Ferrante'nin eserlerinde kadın figürü

    Feminine figure in the works of Elena Ferrante

    ESMA TUĞÇE TÖZMAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Batı Dilleri ve EdebiyatıAnkara Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEVİN ÖZKAN SPEELMAN

  2. Toplumsal cinsiyet bağlamında aile ve iktidar: Yorgos Lanthimos'un Köpek Dişi, Istakoz ve Kutsal Geyiğin Ölümü filmleri üzerine inceleme

    Family and power in the context of gender: The case of Yorgos Lanthimos' Dogtooth,The Lobster and The Killing of a sacred deer films

    SAFİYE SIVAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Radyo-TelevizyonEge Üniversitesi

    Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ASLI ELGÜN

  3. Bahadır Yenişehirlioğlu'nun romanlarında yapı ve izlek

    The structure and theme in Bahadır Yenişehirlioğlu's novels

    SEVGİ ÇELEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Türk Dili ve EdebiyatıAmasya Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÜMMÜ GÜLSÜM TARAKÇI GÜL

  4. Hac ibadetinin toplumsal açıdan önemi

    Social importance of hajj worship

    SONER KÖSE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    DinOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERKAN PERŞEMBE

  5. Kadın kimliği bağlamında kültürel bellek ve Van merkezdeki kadın dengbêjliği yansımaları

    Cultural memory in the framework of women identity and the reflections of women dengbêj at the center of Van

    SELDA ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Halk Bilimi (Folklor)İstanbul Teknik Üniversitesi

    Türk Müziği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. SERPİL MURTEZAOĞLU