İstanbul Boğazı Anadolu Yakasındaki kıyı yerleşmeleri
The coastline settlements of the Anatolian Side of the Bosporus of İstanbul
- Tez No: 274494
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. NURİ SEÇGİN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Kamu Yönetimi, Sanat Tarihi, Public Administration, Art History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Türk İslam Sanatları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 262
Özet
İki kıtayı birbirinden ayıran İstanbul Boğazı, aynı zamanda çok çeşitli kültürlerin de buluşmasına sahne olmuştur. Coğrafi konumu itibariyle stratejik bir öneme sahip olan Boğaz, bu özelliği nedeniyle İlk çağlardan bu yana sürekli bir yerleşim yeri olma özelliği taşımaktadır. Çalışmamızda İstanbul Boğazı'nın Anadolu yakasındaki kıyı yerleşimlerinin, başlangıçtan 1950 yılına kadar olan süreçteki fiziksel gelişimi incelenmiştir.İstanbul Boğazı'nın Anadolu yakasındaki kıyı yerleşimlerinin her biri ayrı ayrı ele alınarak, tarihsel gelişimleri, coğrafi özellikleri, demografik yapıları, sosyal, kültürel ve ekonomik faaliyetleri ile yerleşimin mekansal gelişiminde etkili olan önemli mimari eserler incelenmiş ve yerleşimin fiziksel dokusuna etkileri ortaya konmaya çalışılmıştır. 15. yüzyıla kadar daha çok sayfiye yeri niteliğinde olan yerleşimlerin, bu yüzyılda İstanbul'un fethedilmesiyle beraber iskâna açıldığı görülür. 18. yüzyılda Anadolu'dan İstanbul'a gerçekleşen göçler, tarihî yarımadanın imar ve iskan durumunda yoğunlaşmaya neden olmuş ve yerleşimin sur dışına taşmasıyla, Boğaziçi kıyılarında da önemli gelişmeler başlamış ve kıyı köylerindeki imar faaliyetleri gözle görülür biçimde artmıştır. Günümüze kalabilen yapıların birçoğu bu dönemde inşa edilmiş olup, yerleşimler, çoğunlukla kıyı meydanlarının merkez oluşturduğu bir çekirdek etrafında yoğunlaşmıştır. Yerleşmelerin, 20. yüzyılın başlarına kadar tarihî dokularını koruyabildikleri görülür. Ancak, özellikle 20. yüzyıl ortalarında kontrolsüz bir biçimde artan köyden kente göç dalgasından, dolaylı bir biçimde Boğaziçi köyleri de nasibini almış ve Cumhuriyet Dönemi'nin imar düzenlemeleri kapsamında özgün yapılarını yitirmeye başlamışlardır.
Özet (Çeviri)
The Bosporus of Istanbul that separates two continents, has also witnessed several link ups of various cultures. The Bosporus that has a strategically important location, has been a consistent area of settlements since the ancient ages because of that characteristic. In our study, the physical development of the coastal settlements of the Anatolian Side of the Bosporus of Istanbul from the beginning to 1950 has been analyzed.The each of the settlements of the Anatolian Side of the Bosporus of Istanbul has been taken into consideration separately and their historical phases, geographical characteristics, social, cultural and economical activities and the important architectural works that have impact on the spatial development of these settlements have been analyzed and their impacts on the physical texture of the settlements have been tried to be proven. It is seen that the settlements that mostly used to be holiday resorts until the 15th century, have been opened for inhabitants with the conquest of Istanbul in that century. The immigrations from Anatolia to Istanbul during the 18th century have caused concentration in the public works and housing and the settlements have moved out of the city walls and important developments at the coastline of the Bosporus and the public works and housing activities at the coastline have increased noticeably. The most of the remaining structures of today have been built during that period and the settlements have mostly concentrated around a core that is consisted by the squares of coastline. It is seen that these settlements have kept their historical texture up to the beginning of the 20th century. However, the villages of the Bosporus have indirectly had their share from the trend of immigration from countries to towns that has increased in the middle of 20th century in an uncontrolled manner and they have begun loosing their unique structures within the public works and housing arrangements of the Republic Area.
Benzer Tezler
- İstanbul kenti sahil dolgu alanlarının peyzaj planlaması açısından değerlendirilmesi
Analyzing land fill on the coast line of Istanbul in terms of landscape planning
FATMA AYÇİM TÜRER
Yüksek Lisans
Türkçe
1999
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiPROF.DR. AHMET CENGİZ YILDIZCI
- The Ancient South Marmara Harbors
Antik Güney Marmara Limanları
SERKAN GÜNDÜZ
Doktora
İngilizce
2015
ArkeolojiUludağ ÜniversitesiArkeoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA ŞAHİN
PROF. DR. MARTİNA SEIFERT
- İstanbul Boğazı Anadolu Yakası iskele meydanları
Pier squares at the Anatolian Side of the Bosphorus in Istanbul
TUBA UZUN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
MimarlıkYıldız Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SERVER FUNDA KERESTECİOĞLU
- Kıyı alanlarının (waterfronts) dönüşümü üzerine bir sürdürülebilirlik analizi: Haydarpaşa örneği
Sustainability analysis on the transformation of waterfronts: The case of Haydarpasa
FATİH KOCA
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiGayrimenkul Geliştirme Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞEVKİYE ŞENCE TÜRK