Geri Dön

Düşük dereceli displastik nevüsler, yüksek dereceli displastik nevüsler ve melanoma in-situ lezyonlarının klinik ve dermoskopik farklılıkları

Clinical and dermoscopic differences between low-grade dysplastic naevi, high grade dysplastic naevi and melanoma in-situ lesions

  1. Tez No: 274603
  2. Yazar: MELTEM TÜRKMEN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FEZAL ÖZDEMİR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Dermatoloji, Dermatology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2011
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 79

Özet

Displastik nevüslerin, klinik, histolojik ve biyolojik olarak benign melanositik nevüsler ile melanom arasında olduğu kabul edilmektedir. Displastik nevüsler, ileride melanom geliştirme riski olan kişiler için belirleyici özellik göstermelerinin yanı sıra, kendileri de melanom öncüsü olabilirler. Histopatolojik incelemede yapısal ve sitolojik özellikler kullanılarak düşük dereceli (hafif-orta displazi bulguları içeren) ve yüksek dereceli (şiddetli displazi bulguları içeren) displastik nevüs olmak üzere iki kategoriye ayrılmıştır. Özellikle yüksek dereceli displastik nevüsler, melanom için yüksek risk faktörü olarak kabul edilmektedir.Dermoskopi deri lezyonlarının yüzey ve yüzey altındaki özelliklerinin büyütme sistemleri ve ışık yardımı ile görüntülenmesine olanak sağlayan in-vivo ve non-invaziv bir tekniktir. Pigmente deri lezyonlarının ve tümörlerinin değerlendirilmesinde tanısal doğruluk oranını yükseltir ve melanomun daha güvenilir preoperatif değerlendirmesine olanak tanır.2006-2010 yılları arasında ?Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Dermoskopi Birimi'ne başvuran hastaların dermoskopik inceleme sonrası DN ve/veya melanom ön tanılarıyla eksize edilmiş ve histopatolojik olarak displastik nevüs ve melanoma in-situ tanısı almış lezyonlarının dermoskopik görüntüleri ve klinik özellikleri retrospektif olarak değerlendirildi.Melanoma in-situ lezyonlarında retiküler-homojen patern, ekzentrik hiperpigmentasyon, globüllerin irregular dağılımı, mavi-beyaz yapı ve periferde açık kahve yapısız homojen alan varlığı anlamlı olarak yüksek saptanırken, yüksek dereceli displastik nevüslerde puslu görünüm, düşük dereceli displastik nevüslerde merkezi bulanık görünüm istatistiksel olarak anlamlı yüksek saptandı. Puslu görünüm ve merkezi bulanık görünüm daha önce literatürde yer almayan bulgular olup, ilk kez burada tanımlanmaktadır.Ulaşılabilinen İngilizce literatürde displastik nevüslerin ve melanoma in-situ lezyonlarının dermoskopik farklılıkları ile ilgili az sayıda çalışma saptanmış, yüksek ve düşük derece DN'lerin klinik ve dermoskopik özellikleri ile ilgili bir yayın bulunamamıştır. Bu çalışma, bu konuda yapılmış ilk çalışma olup, elde edilen verilerin, melanomların erken tanısında ve pratikte hangi pigmente melanositik lezyonun eksize edilmesi, hangisinin takip edilmesi konusunda klinisyenlere yol gösterici olacağı düşünülmektedir. Özellikle dermoskopik olarak puslu görünüm ve merkezi bulanık görünüm varlığında lezyonların eksizyonu ya da daha dikkatli takip edilmesi gerekmektedir.

Özet (Çeviri)

Dysplastic naevi are accepted to be clinical, histological and biologically intermediate lesions between benign naevi and melanomas. Dysplastic naevi are markers of individuals at increased risk of melanoma, and they may be precursors of melanomas. On histopathological examination, dysplastic naevi are divided into two categories as low grade (mild-moderate dysplasia) and high grade (severe dysplasia) dysplastic naevi by using architectural and cytological features. High grade dysplastic naevi are important markers for increased melanoma risk.Dermoscopy is an in vivo, non-invasive tecnique which allows observing surface and subsurface structures of skin lesions with optical magnification and light. Dermoscopy improves the diagnostic accuracy of pigmented skin lesions and tumors and provides to preoperative assessment of melanoma lesions.We studied retrospectively dermoscopic and clinical features of the lesions removed after dermoscopic evaluation in `Dermoscopy Unit of Ege University Dermatology Department?, in the year 2006-2010 with histological diagnosis of in-situ melanoma or dysplastic nevi.Reticular-homogeneous pattern, eccentric peripheral hyperpigmentation, irregular globules, blue-white structure and light-brown homogeneous area at the periphery of the lesion were statistically significance on melanoma in-situ lesions. Centrally blurred appearance was found to be significant for dysplastic nevi of low grade and foggy appearance was found to be significant for dysplastic nevi of high grade. Centrally blurred appearance and foggy appearance are firstly described in this report.As our knowledge, there are only few studies in the literature defining dermoscopic features of dysplastic naevi and melanoma in-situ lesions and no study has evaluated the dermoscopic features of low grade and high grade dysplastic naevi. This is the first report about this subject and we believe that the results of this study will help clinicians to decide which lesions could be followed up or excised. We pointed out two additional clues for the management of these suspicious lesions ?Foggy appearance? and ?Centrally blurred appearance?. We recommend to excise or follow-up these lesions carefully.

Benzer Tezler

  1. Hepatoselüler karsinomda SPİNK1(tatı)'in tanı değeri

    SPİNK1's value in diagnosis of hepatocellular carcinoma

    BUKET AKYÜZ ERDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Patolojiİnönü Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEŞE KARADAĞ

  2. Hepatoselular karsinoma'da EpCAM sinyalizasyonunun rolü

    The role of EpCAM signalling in hepatocellular carcinoma

    EREN ŞAHİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Moleküler TıpDokuz Eylül Üniversitesi

    Moleküler Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞERİFE ESRA ERDAL

  3. Melanositik lezyonlarda prame'in diğer immünhistokimyasal belirteçler ile birlikte tanısal önemi

    The diagnostic utility of prame in differential diagnosis of melanocytic lesions and comparative analysis with other immunohistochemical markers

    ZARIFAKHANIM GAHRAMANLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PatolojiAnkara Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BİLGE AYÇA KIRMIZI

  4. Spondilolistezisli olgularımızda cerrahi tedavi sonuçları

    Surfical treatment outcomes in patients with spondylolisthesis

    ESİN KAYAOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Ortopedi ve TravmatolojiAnkara Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DERYA DİNÇER

  5. Genital kondilomu olan hastalarda servikal HPV ve intraepitelyal neoplazi sıklığı

    Başlık çevirisi yok

    GÖKHAN GÜLYAŞAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZEHRA MELTEM PİRİMOĞLU