Geri Dön

Preterm doğumu öngörmede tükürükteki progesteron düzeyi

Use of saliva progesterone levels to predict preterm labor

  1. Tez No: 281973
  2. Yazar: HASAN ULAŞ BAŞYURT
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FAİK MÜMTAZ KOYUNCU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Preterm, tükürük, progesteron, doğum, Preterm, saliva, progesterone, labor
  7. Yıl: 2011
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Celal Bayar Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 48

Özet

Amaç: Çalışmamızda gebelerde tükürükteki progesteron düzeyi ile preterm doğumu öngörebilmeyi amaçladıkGereç ve Yöntem: Bu izlem çalışmasında polikliniğimize başvuran 100 gebeden 24,27ve 30. haftalarda tükürük topladık. Preeklampsi, diabet, ikiz gebelik,ve intrauterin gelişme geriliği olan gebeler çalışmaya dahil edilmedi. Tükürük progesteron değerleri enzim immun assay yöntemi ile tespit edildi. Gebeler doğuma kadar izlendi.Bulgular: Yüz hastanın onbirinde (%9,09) erken doğum izlendi. Preterm doğum yapanların ortalama progesteron değerleri termde doğum yapanlara göre daha düşük bulundu. İstatistiksel açıdan 24. ve 27. hafta progesteron değerleri anlamlı olarakbulundu (p=0,031, p=0,018). Otuzuncu hafta preterm doğumların progesteron değerleri düşük bulunmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0,061). Çalışmamızda daha öncesinde erken doğum hikayesi olmayanlarda erken doğum görülme sıklığı %2.2 iken, erken doğum hikayesi olan gebelerde erken doğum görülme sıklığı %27,3 olarak saptandı (p=0,004). ROC eğrisinde 27. hafta progesteron değerleri preterm doğumu öngörme açısından 24. ve 30. hafta değerlerinden daha anlamlı olarak bulundu.Sonuç: Preterm doğumu öngörmede sensitivitesi yüksek ve noninvaziv yöntem olan tükürük progesteron düzeylerine 20-30. gebelik haftalarında bakmak yararlıdır. Ancak preterm doğumun multifaktöriyel bir olay olduğu unutulmamalıdır. Bu açıdan tek bir belirteç ile değerlendirmek yerine kombine olarak hem belirteçlerin hem de kliniğin beraber değerlendirilmesi preterm doğumu öngörmek ve önlemek açısından önemlidir. Böylece yüksek riskli hastalar tespit edilip uygun tedavi başlanabilir

Özet (Çeviri)

Objective : The objective of our study is to predict preterm labor by using saliva progesterone levels.Materials and Methods: In this observation study, saliva progesterone levels of 100 patients in 24th, 27th and 30th weeks were evaluated with immun-assay method. The group of the patients who had preeclampsia, diabetes, multiple pregnancy or intrauterine growth retardation were excluded from the study and the patients in the study were followed up to delivery.Results: In 11 of 100 patients (9.09%) preterm labor occured. The average progesterone levels of the patients who had preterm labor was lower than the patients who had labor at term. Progesterone levels in 24th and 27th weeks were established statistically different (p=0,031, p=0,018). Although progesterone levels in the 30th week were measured lower, there was no statistical difference (p=0,061). In our study, the preterm labor incidence among the patients who didn?t have the history of previous preterm labor was %2.2, the preterm labor incidence among the patients who had preterm labor was calculated as 27.3% (p=0,004). In ROC analysis saliva progesterone levels in the 27th week are more significant than 24th and 30th weeks to predict preterm labor statistically.Conclusion: It is useful to measure saliva progesterone levels which is a non-invasive and high sensitivite method between 20th and 30th week to predict the preterm labor. On the other hand it should be considered that preterm labor is a multifactorial incident. So instead of using only one scale, both clinical signs and laboratuary findings should be assessed to predict and prevent preterm labor. Thus the patients with high risk can be identified and treated immediately.

Benzer Tezler

  1. Erken doğumu öngörmede yeni ikinci trimester ultrason skorlama sistemi

    New second trimester ultrasound scoring system in prediction preterm labor

    ELİF CANSEVEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BURCU DİNÇGEZ

  2. Sistemik inflamatuar yanıt indeksi'nin Preterm Doğumu öngörmedeki rolü

    The role of systemic inflammatory response index in predicting Preterm Birth

    SEZİN DİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ELİF YILMAZ

  3. Preterm doğum öngörüsünde uteroservikal açı,servikal uzunluk ve servikal hacim karşılaştırılması

    Comparison of uterocervical angle, cervical length and cervical volume to predict preterm delivery

    CEREN EKER KARAMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BURCU DİNÇGEZ

  4. İkinci trimester dikoryonik diamniyotik ikiz gebeliklerde fetal timüs volümünün preterm eylem ile ilişkisi

    The relationship between fetal thymus volume and preterm birth in dichorionic diamniotic pregnancies at second trimester

    HİDAYET ŞAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EMİNE SEDA GÜVENDAĞ GÜVEN

  5. Dinamik servikal değişikliğin (spontan gerçek zamanlı servikal kısalma) erken doğumu öngörmedeki yeri

    The role of dynamic cervical change (spontaneous real-time cervical shortening) in prediction of preterm birth

    BEHRAM KUH

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAMİT ALPER TANRIVERDİ