Non eroziv reflü hastalarının impedans ph metre sonuçlarına göre özelliklerinin değerlendirilmesi
The results of impedance pH monitorisation in non-erosive reflux patients
- Tez No: 293491
- Danışmanlar: PROF. DR. ÖMER ŞENTÜRK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Gastroenteroloji, Gastroenterology
- Anahtar Kelimeler: Non eroziv reflü hastalığı, impedans-pH metre, Non-erosive reflux disease, impedance pH monitorisation
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kocaeli Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 77
Özet
Çalışma Biçimi: Retrospektif çalışmaAmaç: Non eroziv reflü hastalığına (NERH) sahip hastaları, impedans-pH sonuçlarına göre; asit reflü, zayıf asit reflü, asit dışı reflü ve reflüsü olmayan gruplara ayırarak verilerinin klinik semptomlarla ilişkisinin karşılaştırılması.Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza reflü semptomu olan konvansiyonel endoskopi ile özofajit saptanmamış 40 hasta alındı. Hastaların impedans pH metre işlemi öncesi AÖS yeri tespit edildi ve sonrasında 24 saatlik impedans pH metre ölçümü yapıldı. Hastaların impedans verileri el ile tek tek yorumlandı. Hastaların klinik şikayetleriyle impedans verileri arasındaki ilişki değerlendirildi.Bulgular: Hastaları impedans verilerine göre incelediğimizde %87,5 hastada patolojik oranda reflü tespit edildi. Hastalar asit reflü (%40), hafif asit reflü (%85) ve asit dışı reflü (%7,5) şekilde ayırıldığında pirozis sıklığı ile hafif asit reflü arasında anlamlılık bulundu (p=0,029). Yine pirozis sıklığı ile 24 saat bolusa maruz kalma yüzdesi arasında anlamlılık saptandı (p=0,018). Hafif asit reflüsü olan hastaların gaz ve karma reflüsü anlamlı olarak yüksek bulundu (sırasıyla p=0,005 , p=0,01).Çıkarımlar: NERH'de asit dışı reflü asit reflüden daha fazla saptanmakta, asit dışı reflülerde klasik reflü şikayetlerine neden olabilmektedir. Reflü olan maddenin kimyasal özelliğinin yanı sıra fiziksel özelliği de GÖRH'de rol oynamaktadır. Klinik semptomlar impedans pH metre sonuçlarını öngörememektedir. Bu nedenlerle NERH tanısında impedans-pH metre ilk seçilecek yöntem olmalıdır.
Özet (Çeviri)
Study Design: Retrospective studyAim: We aimed to classify nerd patients in to acid reflux, weak acid reflux, non acid reflux and no reflux groups according to ph impedans results and to evaluate the relation ship between ph impedans monitorisation results and clinical findings.Material and Methods: 40 patients with reflux symptoms and without esophagitis on conventional endoscopy are included in our study. Lower esophageal sphincter of patients were determined before impedance monitoring then 24 hour impedance pH monitorisation was done. Impedance monitorisation results of patients were interpreted manually one by one. The relationship between symptom quetionare and impedance pH monitorisation results of patients were evaluated.Results: According to impedance evaluation, pathological reflux were seen in 87.5% of patients. After patients were classified in to acid reflux (40%), weak acid reflux (85%) and non acid reflux (7.5%) groups, the frequency of heartburn was found sinificantly higher in weak acid reflux group (p=0,029). The frequency of heartburn was found correlated with the percentage of 24 hour bolus exposure (p=0,018). Mixed and gas reflux rates were more frequent in weak acid reflux gruop (p=0,01, p=0,005 respectively).Conclusions: Weak acid reflux is seen more frequently than acid reflux in non erosive reflux disease. Weak acid reflux and also non-acid reflux may lead to classical reflux symptoms. In addition to chemical features of reflux material physical properties of refluxate may play a role in GERD pathogenesis. Clinical symptoms do not predict the results of impedance pH monitorisation therefore impedance-pH monitorisation should be the first choice in the diagnosis of NERH.
Benzer Tezler
- Gastroözofageal reflü hastalarında reflü içeriği ve intersellüler aralıktaki genişlemenin semptom profili üzerine etkisi
The effects of dilated intercellüler space and reflux content on symptom profile in patients with gastroesophageal reflux disease.
BERNA BAYRAKÇI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
GastroenterolojiEge Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERHAT BOR
- Akalazya etyopatogenezinde rol oynayan epitelyal moleküllerin belirlenmesi ve epitel permeabilitenin incelenmesi
Determination of achalasia etiopathogenesis related epithelial molecules and investigation of epithelial permeability
SEZGİ KIPÇAK
Doktora
Türkçe
2021
Tıbbi BiyolojiEge ÜniversitesiTıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NUR SELVİ GÜNEL
- Gastrointestinal sistem şikayeti olan hastalarda reflü özofajit sıklığı ve helicobacter pylori ile ilişkisinin incelenmesi
İnvestigation of reflux esophagitis frequency and relationship with helicobacter pylori in patients with gastrointestinal system complaints
CAFER ORHAN YETKİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
GastroenterolojiAdıyaman Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. RAMAZAN İLYAS ÖNER
- Gastroözefageal reflü hastalığı düşünülen çocuklarda özefagusun endoskopik bulguları ile histopatolojik sonuçları arasındaki ilişkinin retrospektif analizi
Retrospective analysis of the relationship between endoscopic and histological findings of oesophagus in children with gastroesophageal reflux disease
GÜLNİHAN KIRBAŞ
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2013
GastroenterolojiAnkara ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYDAN TANCA
- Endoskopi negatif(non-eroziv) gastroözofageal reflüks hastalarında özofagus ve midedeki belirleyici histopatolojik bulgular
Some predictive esophageal and gastric hyatopathologic findings for endoscopy negative(non-eroziv) gastro-esophageal reflüx disease
BÜLENT ŞENGÜL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
GastroenterolojiDokuz Eylül Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İLKAY ŞİMŞEK