Geri Dön

Uluslararası Hukuk kapsamında deniz haydutluğu

Maritime piracy within the scope of International Law

  1. Tez No: 294709
  2. Yazar: MUHARREM UĞUR BOZKURT
  3. Danışmanlar: PROF. DR. YAŞAR GÜRBÜZ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Hukuk, Law
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2011
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Harp Akademileri Komutanlığı
  10. Enstitü: Stratejik Araştırmalar Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Harp
  12. Bilim Dalı: Harekât Hukuku Ana Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 183

Özet

Tarihteki en eski suçlardan birisi olan deniz haydutluğuna Antik Yunan tarihçilerin eserlerinde dahi rastlamak mümkündür ve o çağdan bu yana tarih boyunca dünya denizlerinin tümünde en az bir dönem deniz haydutluğu görülmüştür. Her seferinde deniz haydutluğunun sona erdiğine inanılmış, ancak başka bir yerde yeniden ortaya çıkmıştır. 20. yüzyılın başında deniz haydutluğun en sonunda tarih kitaplarında yer aldığı kabul edilmiş ama yarım asır gibi kısa bir süre sonra Güneydoğu Asya'da yeniden deniz haydutluğu olayları görülmeye başlamıştır. 1990'lı yıllarda zirveye çıkan Asya'daki olayların sayısı, bölge ülkelerince alınan önlemlerin yardımıyla 2005'ten itibaren düşmeye başlamış ancak ortadan kalkmamıştır.Eski bir suç olmakla birlikte 20. yüzyıl ortalarına kadar uluslararası hukukta deniz haydutluğunun tanımı yapılmamıştır. Önceki tanımlar iç hukukun uzantılarıdır ve siyasi gereksinimlerden oldukça etkilenmişlerdir. 20. yüzyılın başındaki başarısız denemelerden sonra deniz haydutluğu ile ilgili uluslararası hukuk kuralları 1958 Cenevre Açık Deniz Sözleşmesi'nde yazılı hale getirilmiştir. Cenevre Sözleşmesi'nin deniz haydutluğu ile ilgili kuralları neredeyse hiç değişikliğe uğramadan 1982 BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'nde kabul edilmesine rağmen deniz haydutluğunun tanımı hala tartışmalı bir kavramdır. Deniz haydutluğuna ilişkin uluslararası hukuk kurallarının günümüz için yeterli olmadığı, kara sularındaki olayların da deniz haydutluğu kapsamına girmesi gerektiği öne sürülmektedir. Deniz haydutluğu ile ilgili bir diğer tartışma ise siyasi eylemleri kapsayıp kapsamadığı, ya da kapsaması gerekip gerekmediği üzerinedir. 20. yüzyılın ikinci yarısında yaşanan bazı gemi kaçırma olaylarının deniz haydutluğu kapsamına girip girmeyeceği gerek siyasi gerekse akademik ortamlarda tartışma konusu olmuştur. Deniz haydutluğu kavramı, sıklıkla, 1856 Paris Deklarasyonu ile yasaklanmasından önce yasal bir savaş yöntemi olan korsanlık ile karıştırılmaktadır.Günümüzde, teknolojideki tüm gelişmelere ve muazzam büyüklükteki donanmalara rağmen deniz haydutluğu tam olarak ortadan kaldırılamamıştır. Somali çevresindeki gemilere yönelik saldırı olaylarının sayısı 2008 yılında oldukça artmış ve deniz haydutluğu yeniden denizcilik güvenliği için önemli bir tehdit haline gelmiştir. Uluslararası toplumun ilgisi bölgeye yönelmiş, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, NATO ve devletlerin kendilerince deniz haydutluğunu bastırmak ve önlemek amacıyla önlemler alınmıştır. Bu önlemler önce savaş gemilerinin denizde devriye dolaşmaları ile başlamış ve bugün bölge ülkelerinin, özellikle Somali'nin, kapasitelerinin arttırılmasına yoğunlaşmıştır. Uluslararası örgütler ve devletler arasındaki büyük çaplı işbirliğine rağmen raporlar, Somali'deki deniz haydutluğu tehdidinin devam ettiğini göstermektedir. Deniz haydutluğu ile mücadelede önde gelen kurum olan Birleşmiş Milletler, deniz haydutluğunun sona ermesi için karada da önlemler alınması gerektiğini ve uzun vadede etkin olan tek çözümün Somali'de devlet otoritesinin yeniden sağlanması olduğunu vurgulamaktadır.

Özet (Çeviri)

Piracy is one of the oldest crimes in history. It could even be seen in the writings of ancient Greek historians and since then throughout the history, nearly all the seas of the world has suffered from piracy at least for a period. The combat with piracy lasted for years and needed extensive measures. whenever it was believed that piracy came to an end, it reappeared on another part of the oceans. At the beginning of the 20th century people admitted that piracy was, at last, a crime on historical books, but soon, half a century later, incidents of piracy became visible again at South East Asia. After a peak in 1990?s, by 2005 the number of incidents in Asia started to decrease with the help of the collective measures taken by littoral states, but still not vanished.Piracy, inspite of being an old crime, piracy had not been defined in international law until mid 20th century. Prior definitions were extensions of domestic laws and were highly effected by political requirements. After unsuccessful attempts at the beginning of the 20th century, the law of international sea piracy was codified in Geneva High Seas Convention of 1958. Although the articles of the Geneva Convention related to piracy have been adopted in the United Nations Convention on the Law of the Sea almost without amendment, the definition of piracy is still a contested concept. It is argued that law of piracy is not sufficient for current situation and should cover attacks in territorial waters. Another debate on the law of piracy is whether it covers political attacks, such as terrorism, or not, or should it. The concept of piracy is often confused with extinct concept of privateering which was a legal means of war before Paris Declaration of 1856.In the present day, in spite of all the improvements in technology and enormous sized navies, maritime piracy couldn?t have been suppressed completely. Number of the attacks against shipping around Somalia boosted in 2008 and piracy became a substantial threat for maritime security. International interest focused on the region and the United Nations, European Union, NATO and states themselves took measures to suppress and prevent piracy. Anti-piracy measures first started with the warships patrolling the region and now have focused on capacity building of regional countries, especially Somalia. Despite large scale cooperation among states and international organisations, recent reports show that the threat of piracy around Somalia continues. The United Nations, leading authority on fighting piracy, emphasises that to end piracy it is needed some measures to be taken on land and the only effective long term solution is re-establishing government authority in Somalia.

Benzer Tezler

  1. Birleşmiş Milletler ve Türkiye ekseninde deniz haydutluğu

    Maritime piracy in the axis of United Nations and Turkey

    BERRİN KOŞANER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Kamu YönetimiGazi Üniversitesi

    Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAYDAR ÇAKMAK

  2. Silahlı çatışmalarda denizde zapt ve müsadere

    Başlık çevirisi yok

    FATİH ÖVÜNGEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    HukukAnkara Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CAVİD ABDULLAHZADE

  3. Uluslararası hukukun emredici normları

    Başlık çevirisi yok

    AYŞE NUR AFACAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CEREN ZEYNEP PİRİM

  4. Uluslararası Hukukta deniz haydutluğu yargılamaları ve yargı yetkisi

    Maritime piracy prosecutions and jurisdiction under international law

    FERHAT ALTUNDAĞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    HukukHarp Akademileri Komutanlığı

    Harp

    PROF. DR. YAŞAR GÜRBÜZ

  5. Aden Körfezi ve Hint Okyanusunda deniz haydutluğuna karşı kullanılan Silahlı Özel Gemi Güvenlik Timlerine (SÖGGÜT) ilişkin çalışma

    A study on Privately Contracted Armed Security Personnel (PCSSP) used against piracy in Gulf of Aden and Indian Ocean

    LEVENT BAHADIR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Kamu YönetimiDokuz Eylül Üniversitesi

    Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. NURSER GÖKDEMİR IŞIK