Konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda serum kopeptin düzeyinin araştırılması
Level of serum copeptın ın congestıve heart faılure
- Tez No: 299009
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MUSTAFA FERZEYN YAVUZKIR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Fırat Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 103
Özet
Konjestif kalp yetersizliği (KKY), kalbin pompa fonksiyonun azalmasına bağlı olarak gelişen, mekanizması tam olarak anlaşılamayan, hemodinamik anormalikler, bozulmuş egzersiz kapasitesi, nörohormonal aktivasyon ile hızlı progresyon gösteren ve kalbin, dokuların ihtiyacı olan sistemik perfüzyonu sağlayamayacak düzeyde mekanik yetersizliği sonucu yüksek morbidite ve mortaliteyle seyreden bir sendromdur. Vazopressin, antidiüretik ve vazokonstriktör bir hormon olup, serbest su absorbsiyonu, vücut sıvı osmoloritesi, kan volümü ve vasküler tonus üzerinde etkileri vardır. Ayrıca hücre proliferasyonuna da neden olduğu düşünülmektedir. Bütün bu etkileri V2 (renal), ve V1a (vasküler) reseptörleri aracılığıyla düzenlemektedir. Kalp yetersizliğinin ciddiyeti ve hastalığın süresi ile vazopressinin ilişkili olduğunu gösteren bilgiler mevcuttur. Vazopressinin, büyük çoğunluğu plateletlere bağlandığı ve kandan hızlı temizlendigi için ölçülmesi zor olan bir hormondur. Kopeptin, pre-pro-vasopressinin bir parçası olup vasopressinle eşit molar miktarda sentez edilir. Kopeptinin avantajı uzun bir stabilitesi bulunması, plazmadan hızlıca ölçülmesi ve anlamlı olmasıdır. Koroner arter hastalığı olanlarda ve KKY olanlarda seviyesinin arttığı gösterilmiştir. Kopeptinin, KKY hastalarında hastalığın gidişatını göstermede en az BNP kadar değerli bir markır olduğu gösterilmiştir.Çalışmaya; Mayıs 2010-Nisan 2011 döneminde Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Kliniğinde yatan, fizik muayenede kalp yetmezliği semptomları ve laboratuar bulguları olan aynı zamanda ekokardiyografik olarak Ejeksiyon fraksiyonu (EF) %40 ve altında olan ventrikül fonksiyonları bozulmuş 40 kalp yetmezliği hastası(hasta grubu) [yaş ortalaması 56,37±8,71 yıl; %55' si (n=22) erkek; %45' i (n=18) kadın] ve 40 kalp yetmezliği semptom ve bulguları olmayan, ventrikül fonksiyonları korunmuş kontrol grubu [yaş ortalaması 51, 22±8,70 yıl; %50'i (n=20) erkek; %50' i (n=20) kadın] olmak üzere toplam 80 hasta alındı. Olgulardan kanın santrifüj edilmesi ile elde edilen ve -20 derecede saklanan serumdan kopeptin seviyeleri ELİZA yöntemi ile çalışıldı. Ayrıca rutin biyokimyasal parametre düzeyleri otoanalizör yardımı ile ölçüldü.Kalp yetmezliği olan hastalarda, kontrol grubuna göre serum kopeptin düzeyleri belirgin olarak yüksek bulundu. Hastalığın şiddeti artıkça kopeptin düzeylerinde belirgin olarak artış izlendi ( P
Özet (Çeviri)
Congestive Heart Failure (CHF) due to a decrease in heart pumping function with not fully understood mechanism, and showing the rapid progression with hemodynamic abnormalities, impaired exercise capacity and neurohumoral activation, is a syndrome with high morbidity and mortality because of mechanical insufficiency of heart to provide the systemic perfusion to tissues. Vasopressin is an antidiuretic and vasoconstrictor hormone and has effects on free water absorption, body fluid osmolarity, blood volume, and vasculer tone. In addition, it is thought to be caused cell proliferation. All these effects are regulated via V2 (renal) and VIa (vasculer) receptors. The informations on vasopressin related to severity of heart failure, duration of illness are present. Vasopressin is a hormone which is difficult to measure, because of the large amount of vasopressin is bound to platelets and it is quickly cleared from blood. Copeptin is a part of pre-pro-vasopressin and synthesized equal molar amount with vasopressin. The advantage of co-peptin is its stability for a long time, rapidly measurement from plasma and its meaningful measurments. Its level was showed to be increased in patients with coronary heart disease and congestive heart failure (CHF). Copeptin has been demonstrated to be an important predictive marker at least as valuable as BNP for the course of disease in patients with CHF.At the Cardiology Department of Firat University Hospital between May 2010 and April 2011, total 80 cases which were composed of 40 patient (experimental group) who were hospitalized for CHF diagnosed according to phsical examination and laboratory findings, and in addition to having Ejection Fraction (EF) decreased to %40 or below and impaired ventriculer functions [mean age: 56,37 ± 8.71 years; 55% of this group was male (n:22) and %45 was female (n:180)] and 40 cases (control group) with no complaining of CHF symptoms and signs, preserved ventriculer functions [mean age: 51.22±8.70 years; 50% of this group was male (n:20), and other %50 was female (n:20)] included in this study. After centrifugation of blood taken from cases, and obtained serum was stored at -20 degree and copeptin levels was measured in serum by ELISA method. Also, the levels of routine biochemical parameters were measured by the autoanalyzer.Copeptin levels were found higher in patients with CHF than control group. It was seen that when severity of the disease was increased, copeptin levels were significantly increased.In conclusion, serum copeptin levels were significantly increased in patients with CHF when compared with control group in our study. Measurement of copeptin levels may be a predictor of CHF; but for this purpose it is clear that randomized, prospective long-term follow-up studies are required. We believe that our study is one of the pioneering studies on this issue and will shed light futher studies about this issue.Keyword: Heart failure, copeptin
Benzer Tezler
- İnfekte diyabetik ayak yarası olan hastalarda sitokin üretimi, akut dekompanse kalp yetersizliği ile ilişkisi ve prognoza etkisi
The production of cytokines in patients with infected diabetic foot, relationship with acute decompensated heart failure and effects on prognosis
HABBAŞ FIRINCIOĞULLARI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıÇukurova Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TAMER TETİKER
- Kronik diyaliz hastalarında, serum magnezyum değeri ile EKG'de QT uzunluğu arasındaki ilişki
Relationship between serum magnesium value and Qt length on ECG in chronic dialysis patients
ALİ MERT HABİP
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TAMER SAKACI
- Geriatrik hasta populasyonunda kırılganlık ile alfa klotho protein ilişkisinin araştırılması
Investigation of the relationship between frailty andalpha klotho protein in geriatric patients
YASEMİN POLAT
- Kronik böbrek yetmezliği ve hafif hipertansiyonu olan hastalarda lisinopril ve losartanın serum eritropoietin düzeyine etkileri
Başlık çevirisi yok
MERAL BURSALI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
NefrolojiErciyes Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OKTAY OYMAK
- Böbrek yetersizliği olan hastalarda intestinal permeabilitenin inflamatuar parametrelerle ilişkisi
Başlık çevirisi yok
SUPHİ BAŞLAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
NefrolojiMarmara Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET KOÇ