İnsan hakları: Eleştirel yaklaşımlar
Human rights: Critical approaches
- Tez No: 308369
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ALİ MURAT ÖZDEMİR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Siyasal Bilimler, Uluslararası İlişkiler, Political Science, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 126
Özet
Günümüzde insan hakları ulusal ve uluslararası alanda ekonomik, siyasal ve toplumsal tartışmaların esaslı bir parçası haline gelmiştir. Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi, 1966 yılında imzalanan Sözleşmeler, Sovyetler ve Batı arasında insan hakları üzerinden yaşanan çekişme ve Batı'nın Sovyetler'in yıkılışını ideolojilerin sonu olarak ilan edip kendi insan hakları kavrayışlarının küresel ölçekte yaygınlaştırma çabaları kavramın etkisinin artmasının tarihsel nedenleridir.İnsan hakları üzerinde mevcut geniş konsensüse rağmen, kavrama başvuran söylemler aynı terminolojiyi kullanmamaktadırlar. İlgili söylemler farklı siyaset felsefeleri geleneklerine bağlı olarak insan haklarını kavramsallaştırmaktadırlar. Bu bağlamda ilgili farklılıklar, liberal, postmodern ve Üçüncü Dünyacı ve Marksist, söylemler altında incelenebilir. İnsan hakları konusunda egemen olan liberal söylem ilgili hakların sadece bireye ait ve evrensel olduğunu iddia eder ve dolayısıyla sadece siyasal ve sivil haklara odaklanır. Postmodern söylem ise modernizm eleştirisi üzerinden hâkim söylemin hakların sahibi birey kurgusunu yapısöküme uğratır. Üçüncü Dünyacı söylem ise kültürel görecelik ilkesi temelinde hakim söylemin evrensellik iddialarını tartışır ve devletin ve toplumun yükümlülüklerine işarete eden ekonomik ve sosyal hakları savunur. Hâkim söyleme karşı konumlanan Marksizm ise hakları toplumsal üretim ilişkileri bağlamında değerlendirmeye çalışır ve hakların hem toplumsal işlevini hem de sosyal değişim için sağladığı olanakları araştırır.Yukarıda bahsi geçen egemen insan hakları kavramı ve ilgi haklara dair farklı kavramsallaştırmalar ise toplumsal ilişkilere ve toplumsal ilişkilerin geçirdiği dönüşüm analiz edilerek anlaşılabilir. Bu bağlamda insan hakları toplumsal üretim ilişkiler ile kurulan ilişki yani ideoloji olarak kavranmalıdır.
Özet (Çeviri)
Today, human rights have become an essential part of the economic, political and social debates on the national and the international arena. The historical reasons of the increasing effect of the concept of human rights are the Declaration of Human Rights by United Nations, the Covenants signed in 1966, the contestation between Soviet Union and the West on human rights and, after the collapse of Soviet Union, the efforts of the West to spread her understanding of human rights on a global scale.Despite the extensive consensus on human rights, discourses that approach to human rights do not use the same terminology. These discourses conceptualize the human rights according to different political philosophies. In this context, these distinctions can be analyzed under the liberal, postmodern and Third World, and Marxist discourses. The liberal discourse as the dominant one on human rights claims that these rights are universal and only attributed to individuals and therefore it focuses only on the political and civil rights. Postmodern discourse throughout the critics of modernism deconstructs the liberal fiction of the individual as a right-holder. The discourse of Third World discusses the dominant discourse?s claim of universality on the basis of cultural relativity and focuses on the economic and social rights that imply the role and the obligation of the state and the society. Marxism, opposing the dominant discourse, evaluates the human rights within the context of social relations of production and searches the function of rights and the possibilities provided by rights for the social change.However, dominant concept of human rights and different conceptualizations of human rights, mentioned above, can be understand through the analysis of social relations of production and the changes of the these relations. In this context, human rights should be grasped as an ideology, the relationship with social relations of production.
Benzer Tezler
- İnsan haklarına eleştirel yaklaşımlarda özne sorunu
The question of subject in critical perspectives on human rights
REMZİ ORKUN GÜNER
- Sovereignty alterity: A critical approach to ethics and human rights in international politics
Benlik ve öteki: Uluslararası politikada insan hakları ve etik sorunsalına eleştirel yaklaşımlar
ZEYNEP BURCU YAVUZ
Yüksek Lisans
İngilizce
2002
Kamu Yönetimiİhsan Doğramacı Bilkent ÜniversitesiYRD. DOÇ. DR. SERDAR GÜNER
- Medya mensupları, iletişim fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencilerinin insan hakları ihlallerindeki farkındalıkları ve yaklaşımları
Awareness and approaches of human rights violation as seen by members of the media, students and academics of communication faculties
BARIŞ MUTLU
Doktora
Türkçe
2020
Adli Tıpİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaSosyal Bilimler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERMET KOÇ
- Hukuk aracılığıyla rıza üretimi: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi örneği
Manufacturing consent through law: The case of the European Court of Human Rights
FATMA NUR ARTIRAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
HukukAnkara Sosyal Bilimler ÜniversitesiKamu Hukuku Bilim Dalı
PROF. DR. EMİR KAYA
- Formations of sexual orientation based identity narratives in Turkish mental health literature: A discourse analysis
Türkçe ruh sağlığı yazınında cinsel yönelim temelli kimlik anlatılarının oluşumları: Söylem analizi
BARIŞ BİLGİT