Modern toplumun hegemonya kurucu bir ilişkisi olarak milliyetçilik ve işçi sınıfı
Nationalism and workink class relationship as a hegemony constructing relationship of modern society
- Tez No: 313246
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA KEMAL COŞKUN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sosyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 125
Özet
Modern toplumu, modern öncesi toplumlardan siyasal iktisadi manada üzerine temellendiği iktisadi (emek-sermaye çatışması) ve siyasal (yöneten-yönetilen ilişkisi) gerilimlerin niteliği ayırmaktadır. Doğal olarak modern toplumun incelenmesi gereken başat sorunlarının (kitlesel savaşlar, çatışmalar, yoksulluk, mahrumiyetler) toplumsal-siyasal olarak çözümlenmesi çabaları nihai olarak ya bu gerilimlerden birini ya da ikisini birden referans alacaktır. Diğer yandan modern toplumun bu kurucu ilişkilerinin birer gerilim olarak görülmek yerine çatışma içermeyen kendiliğinden (doğal) ilişkiler olarak görülmeleri de mümkündür. Bu çalışmada modern toplumun ayırıcı vasfını temsil eden emek-sermaye ve yöneten-yönetilen ilişkileri gerilim içeren (zıtların birbirlerini gerektirdiği) birer ilişki olarak kabul edilmişlerdir. Bu bakımdan modern toplumun kendini bütün olarak yeniden üretmesini olanaklı kılan iktisadi ilişki emek-sermaye çatışması, bu çatışmanın kategorik aktörleri işçi sınıfı ve burjuvazi olarak, siyasal ilişki ise yöneten-yönetilen ilişkisi, bu ilişkinin kategorik aktörleri ise ulus devlet ve ulusa mensup, birey yurttaştır. Bu iki düzey gerçekte birbirlerinden ayrıştırılamaz bir bütün oluşturuyor olmalarına rağmen, modern toplumun egemen sınıfı burjuvazinin egemenlik ihtiyaçlarınca tarihsel olarak belirlenen özgün biçimsel siyasal iktisadi eşitlik ilkesi (iktisadi manada fırsat eşitliği, siyasi manada hukuki eşitlik), bu ilişkileri koşullayan gerilimleri gizlemek üzeredir. Oysa ilginç olmayan bir biçimde söz konusu ilişkilerin iddia edildiği gibi gerçekten daha eşitlikçi bir zeminde gerçekleşmesi neredeyse bütünüyle işçi sınıfının verdiği siyasal (örneğin genel oy hakkı) ve iktisadi (örneğin çalışma gününün kısaltılması) hak mücadeleleri ile olmuştur. Modern toplumun bu kurucu ilişkileri bağlamında burjuvazi, yapısal rıza-zor gerektirmeleriyle (hegemonya), özellikle de yöneten-yönetilen ilişkisinin kendiliğindenliği temelinde egemenliğini sürekli kılmak çabasında olmuştur. İşçi sınıfının hayatını kazanmak ve uyruk olmak zorunlulukları onun fırsat eşitlikleri ve eşit yurttaşlar düzenine razı edilmesini olanaklı kılmıştır. Gerçekte daha radikal siyasal talepler olarak kabul edilebilecek iktisadi talepler, yurttaşlığın ve bağlı kültürel yükümlülüklerin gereği olarak sürekli geriye düşürülmüştür. Bu çalışma burjuvazinin hegemonyasını tesis eden, bu nedenle kapalı kalan modern toplumun özgün bir ilişkisini, milliyetçilik-işçi sınıfı ilişkisini açığa çıkarmayı hedeflemiştir.
Özet (Çeviri)
Modern society differs from the pre-modern societies in its quality of economic (labor-capital antagonism) and political (sovereign-subject relationship) tensions on which it is based both from the political and economic aspects. Naturally, efforts to solve the basic problems of modern society (mass wars, conflicts, poverty, privations) socio-politically have to refer to one of those tensions or both in the last analysis. On the other hand, it is possible to see modern societies? those establishing relationships as spontaneous (natural) relationships including no antagonism instead of being tensions. In this study labor-capital and sovereign-subject relationships standing for modern society?s distinctive characteristics are acknowledged as the relationships including antagonism (opposites that entail each other). In this respect the economic relationship enabling modern society?s reproduction as a whole is designated as labor-capital antagonism -working class and bourgeoisie being the categorical actors of that contradiction) and the political one enabling modern society?s reproduction as a whole is designated sovereign-subject relationship (nation state and individual citizen as a constituent of nation being the categorical actors of that relationship). Although those two levels are actually forming up an indivisible whole, the peculiar equality tenet (equality of opportunities in economic sense and juridical equality in political sense) that has been historically determined by the sovereignty necessities of modern society?s ruling class is up to conceal the tension conditioning those relationships. But uninterestingly the realization of the relationships in question in a more egalitarian manner is almost in total due to the political (e.g. universal suffrage) and economic (e.g. shortening of work day) struggles for rights by working class. Using structural consent-force necessitating (hegemony), in the context of those constitutive relationships of modern society bourgeoisie has strived for perpetuating its sovereignty, especially on the basis of spontaneity of sovereign-subject relationship. Working class? obligations of earning her keep and citizenship have made her to be consented to the equalities of opportunities and the order of juristically equal citizenships. Economic claims, which can be essentially taken as more radical political claims, have ever more weakened by force of citizenship and related cultural liabilities. This thesis is aimed at revealing an implicit distinctive relationship of modern society, the relationship constructing the bourgeoisie?s hegemony, namely the nationalism-working class relationship.
Benzer Tezler
- Eğitim, ideoloji ve yeniden üretim kuramı
Education, ideology and reproduction theory
BEYTULLAH ÖNCE
Yüksek Lisans
Türkçe
2005
Eğitim ve ÖğretimSakarya ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AHMET ESKİCUMALI
- Modern evin doğası: Richard Neutra'nın mesken mimarisi
The nature of modern house: Richard Neutra's dwelling architecture
BEHİYYE YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
MimarlıkYıldız Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÇİĞDEM CANBAY TÜRKYILMAZ
- İstanbul'da bir kentleşme imkanı olarak yasal-yasadışı karşılaşmalar: Gökkafes (Süzer plaza)
Legal-illegal confrontations as means of urbanization in İstanbul: the case of Gökkafes (Süzer plaza)
SEDA KAPLAN
- Türk romanında erkek(lik) kurguları (1923-1938)
Fictions of masculinity in the Turkish novel (1923-1938)
BÜLENT SAYAK
Doktora
Türkçe
2023
Türk Dili ve EdebiyatıErciyes ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜLYA ERAYDIN ARGUNŞAH