Behçet hastalığında hastalık aktivitesini belirlemede serum interleukin-17 ve fekal kalprotektin düzeyinin değeri
The role of serum interleukin 17 and fecal calprotectin in evaluating disease activity in Behçet's disease
- Tez No: 314349
- Danışmanlar: PROF. DR. YUSUF BAYRAKTAR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Gastroenteroloji, Romatoloji, Gastroenterology, Rheumatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2012
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Gastroenteroloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 57
Özet
Behçet hastalığı (BH), tekrarlayan oral aft, genital ülser, cilt lezyonları ve göz tutulumu ile seyreden ayrıca diğer vasküler, nörolojik ve gastrointestinal sistemi (GIS) de tutabilen, etyolojisi belli olmayan sistemik inflamatuar bir vaskülittir. Bu çalışmanın amacı BH olanlarda hastalık aktivitesini gösteren belirteçler olan ESH, CRP gibi belirteçlerle serum interleukin-17 (IL-17) ve dışkı kalprotektin düzeyleri arasındaki ilşkiyi araştırmak, ayrıca GIS tutulumu olan hastalarda klinik ve laboratuvar belirteçlerle IL-17 ve dışkı kalprotektin arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Bu amaçla 35 BH ve yaş-cinsiyete göre eşleştirilmiş 25 kontrol hastası çalışmaya dahil edilmiştir. Akut/kronik enfeksiyon veya inflamatuvar hastalığı olan, inflamatuvar barsak hastalığı tanısı olan, eşlik eden başka sistemik hastalığı olan, organ nakli veya hamilelik şüphesi olanlar çalışma dışı bırakılmıştır. Detaylı öykü ve fizik muayene sonrasında hastaların laboratuvar değerleri not edilmiş ayrıca son üç ay içinde yapılmış olan endoskopik incelemeler dikkate alınmıştır. Kontrol grubu ile BH grubu arasında demografik, klinik ve laboratuvar bulguları açısından fark varlığı araştırılmıştır. BH grubunda kontrole göre Hb ve MCV değerleri daha düşükken, RDW değerleri daha yüksek bulunmuştur. Bu farklar istatistiksel açıdan da anlamlıdır (sırasıyla p=0,039, p=0,048, p= 0,001). Beyaz küre, trombosit sayıları, karaciğer enzim değerleri açısından iki grup arasında ise anlamlı fark bulunmamıştır. Hastalık aktivitesini gösteren belirteçler karşılaştırıldığında, ESH ve kalprotektin değerleri hasta grubunda anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (sırasıyla p=0,000, p=0,004). Ancak CRP ve serum IL-17 düzeyleri ortalaması arasında iki grup arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır. BH, aktif ve remisyonda olarak gruplanarak hastalık aktivitesini gösteren laboratuvar belirteçleri açısından karşılaştırma yapıldığında ise sadece CRP değerleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p=0,012). ESH, serum IL-17 ve dışkı kalprotektin düzeyleri arasındaki fark ise anlamlı bulunmamıştır. Ayrıca dışkı kalprotektin düzeyinin, ESH (r=0,446; p=0,007) ve CRP (r=0,311; p=069) ile de pozitif korelasyon gösterdiği ancak bunun istatistiksel anlam kazanmadığı saptanmıştır. Hastaların son üç ay içinde yapılmış olan endoskopik incelemeleri dikkate alındığında 35 hastanın 28'ine üst endoskopi ve 30 hastaya da kolonoskopi yapıldığı görüldü. Üst endoskopik bulgular ve H.Pylori pozitifliği ile belirteçler arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Kolonoskopik bulgularla ise sadece dışkı kalprotektin değeri arasındaki anlamlı bir ilişki saptanmış olup ileit ve/veya ülseri olanlarda dışkı kalprotektin düzeyi anlamlı olarak daha yüksek bulundu (p=0,019). Kalprotektin düzeylerinin hastalık aktivitesini belirlemede ve asemptomatik hastalarda bile muhtemel GIS tutulumunu öngörmede faydalı bir belirteç olabileceği ancak serum IL-17 düzeyinin hastalık aktivitesi veya GIS tutulumunu belirlemede anlamlı olmadığı görülmüştür.
Özet (Çeviri)
Behçet?s disease (BD) is a systemic inflammatory vasculitis of unknown etiology, characterized by relapsing episodes of oral aphthous ulcers, genital ulcers, cutaneous and ocular lesions and other manifestations, including vascular, neurological and gastrointestinal involvements. The aim of this study was to evaluate the potential role of serum interleukin 17 (IL-17) and fecal calprotectin in the pathogenesis of BD and to compare their value in determining the disease activity with the conventional markers like, erythrocyte sedimentation rate (ESR) and C- Reactive protein (CRP). Thirty-five adult patients with a confirmed diagnosis of BD and 25 age and sex matched healthy individuals were approached for inclusion in this study. Participants with an acute/chronic infection or inflammatory bowel disease, other systemic disorders, transplant recipients and those with a suspicion of pregnancy were excluded. After a detailed history and physical examination, the patients? laboratory findings and endoscopic procedures, if performed within 3 months, were noted. Comparisons were made between both groups with regards to demographic, clinical and laboratory (complete blood count, liver enzymes, ESR, CRP, fecal calprotectin and serum IL-17) findings. The mean hemoglobin and mean corpuscular volume values were significantly lower while RDW values was significantly higher in BD group (p=0,039, p=0,048 and p= 0,001, respectively). Among the markers evaluated, mean ESR and fecal calprotectin levels were significantly higher in BD group than in control group (p=0,000 and p=0,004, respectively). But, the difference between groups, regarding CRP and serum IL-17 levels, were not statistically significant. When a subgroup analysis on BD patients was performed only CRP levels were significantly higher in active BD group (p=0,012). Correlation analysis revealed fecal calprotectin levels to be positively correlated with ESR (r=0,446; p=0,007) and CRP (r=0,311; p=069) but this was not statistically significant. When the endoscopic examinations evaluated, it is found that 28 of 35 patients had an upper GIS endoscopy and 30 of 35 patients had a colonoscopy. Relation between the markers and H.Pylori positivity was not significant but fecal calprotectin levels were significantly higher in patients with colonoscopic findings like ileitis and/or ileal ulcers (p=0,019). Fecal calprotectin levels could be useful for the patients with suspicious GIS involvement, even the patients are asymptomatic and as an activity marker of disease. However, serum IL-17 is not useful in determining the disease activity and probable GIS involvement.
Benzer Tezler
- Behçet hastalığı'nda interlökin 37 düzeyi ve interlökin 37 gen polimorfizminin prediktif ve prognostik önemi
The predictive value and prognostic significance of interleukin 37 serum levels and interleukin 37 gene polymorphism in behçet's disease
SELCAN ÖZGÜÇLÜ
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2014
Allerji ve İmmünolojiAnkara Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÜMİT ÖLMEZ
- Behçet hastalarında serum interlökin-8, kalsitonin geni ile ilişkili peptid ve substans-P düzeylerinin hastalık aktivitesi ve sistem tutulumları ile ilşkisi
The relation of serum interleukin-8, calcitonin gene related peptide and substance-P levels with disease activity and system involvements in Behçet's patients
TUBA AKI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
Dermatolojiİnönü ÜniversitesiDermatoloji Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. YELDA KARINCAOĞLU
- Behçet hastalığında serum ve idrar neopterin düzeyleri
Serum and vrinary neopterin levels in Behçet's disease
KEMAL ÖZYURT
- ADAMTS-13'ün Behçet hastalarında tromboz gelişimindeki rolünün araştırılması
Investigation of the role of ADAMTS-13 in the development of thrombosis in Behçet's patients
NİLÜFER BULUT
Doktora
Türkçe
2023
Biyokimyaİnönü ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ÇAĞATAY TAŞKAPAN