Geri Dön

Günümüz Türk medyasında reklamlar: Örneklerle bir reklam dili incelemesi

A Linguistic research on the ads of today in the Turkish media

  1. Tez No: 32350
  2. Yazar: MELİHA NURDAN TAŞKIRAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ERSAN İLAL
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Radyo-Televizyon, Radio and Television
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1995
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Radyo Televizyon Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 232

Özet

günümüz reklamcılarının oldukça başarılı bir biçimde üstesinden geldikleri de çok açıktı. İşitselliğin, sesin, tonlama, cıngıl ve tekrarların ağırlıkta olduğu radyodan, görsel işitsel merkezli televizyona geçişte reklam yoğunluğu hemen göze çarpan bir özellikti. Radyoda incelenen hafta süresince (15-21 Haziran 1992) toplam 53 reklam** yayınlanırken televizyonda (TV l'de 70, Star l'de 80, Show TV'de 94*** ) 234 reklam yayınlanmış olması bunun kesin bir ispatıydı. Gazete ek tanıtım reklamları otomobil veya mali hizmetler reklamlarının özellikle öncelikli saatlerde çok sık tekrarlanmasının nedeni de böylece kendiliğinden anlam kazanmış oluyordu. Seslenilen hedef kitleye ulaşmada kullanılan dilin yanısıra, reklam stratejisi, metnin, görüntünün gerçeğe uygunluğu kamera çekim açısı, rol alan aktör aktristler, davranış ve konuşmalman giyimleri ile her ince ayrıntının hedef kitleyi en az dil kadar etkileyen gizli detaylar olduğu açıklık kazandı. Reklam ajanslarının - ürün hizmet sahibi firmaların hedef kitleye sunuş tarzıyla, görüntü metin bağlantısı, günlük dil kullanımı, gerçeklik, hayal gücü kullanımının hedef kitlelesine ürün ve hizmetine göre değişiklik gösterdiği belirlendi. Bazen abartı bazen doğallık, bazen yalın ifadeler bazen de söz ve görüntü sanatları tercih edilmişti. Sloganlar, mecazî, ifadelere günlük doğallığın da eklenmesiyle her türlü hedef kitleye ulaşmada tüm reklamcılar tarafından kullanılan ortak bir davranış açığa çıkıyordu. Bu da günümüz reklamcığılmın başarılı, olumlu gelişmeler içinde olduğunun bir kanıtı sayılmalıdır. Yazılı basındaki çalışmalardan elde edilen veriler en çok reklamveren sektörün Kültür, Hobi, Eğlence dalında ve en sık yayınlanan reklamların da yine bu sektöre ait olduğunu gösterdi. Sadece görsel olarak istendiği sürece, tekrar tekrar okunabilme özellliğinden en çok yararlanan reklamların resimli gazino eğlence programlarının olması çok ilgi çekiciydi. Yarım sayfaya basılmış sanatçı resimleriyle dolu bu reklamların hedef kitlesi eğlence hayatına düşkün, geliri ortanın üzerinde eğitimli veya eğitimsiz genç veya yaşlı erkek kesim olarak belirlendi. Görselliği yazılı basında biçimsel olarak değerlendiren bu sektörün, hemen hergün aynı reklamı TRT İstanbul Reklam Dairesi Başkanlığı, TRT 1 Radyo Reklam Metinleri, Haziran 1992. Deniz Reklam Etüdleri Haziran Ayı Listeleri 1992. 210SONUÇ-OZET 1 radyo, 3 televizyon, 3 yazılı basın organında en sık yayınlandığı belirlenen reklam büdmlerinin Lasswell teorisi ışığında dilsel, görsel ve biçimsel incelenmeleri sonucunda çoğunun ortak bir dil yapısıyla, sade, anlaşılır sözcük ve cümlelerle hedef kitleye başarıyla ulaştığı, yeni veya eski, dilimize yerleşik yabancı kökenli sözcükler kullanıldığı halde bunların yerleşik veya alışılmış moda sözcükler, sloganlar olması nedeniyle reklam bMirisinin amacına ulaşmada bir sorun oluşturmadığı tesbit edildi. Bundan başka reklam için“diT'in ”herşey“ olmadığı, metin yazarından, seslendirme sanatçısına, grafikerinden aktörüne, dizgicisinden, ses alıcısı, kameramanına kadar görünmeyen bir ekip çalışması gerektirdiği, ”dil“in görüntü ve biçim gibi yan öğelerle bütünleştiğinde kültür birikimi ve iletişime önemli katkıda bulunabileceği belirlendi. Amerikalı siyaset bilimci Harold D. Lasswell'in ”bir iletişim eylemini tanımlamanın en uygun yolunun kim, ne diyor, hangi kanalı kullanıyor, kime, nasıl bir etki oluşturuyor“ sorularının cevabında olduğunu savunduğu iletişim modeli ışığında hazırlanan bu çalışmada medyalararası reklam iletişim açısından Lasswell düzenini, biçim ve görüntü incelemeleri alanlarında ise Durand ve Panofsky teorilerine dayanmaktadır. İncelenen medyadan ilki olan radyoda, (TRT 1 devlet radyosu) Saptanan 15- 21 Haziran 1992 haftası 11-13.30 arasındaki bölgesel ve mahalli reklam yayınlarına reklam veren sektörler arasında en çok reklam veren Besin sektörü iken, en sık yayınlanan reklamın Tekstil sektörüne ait olduğu saptandı. Reçel, tuz, katı-sıvı yağ gibi besin ürünlerinin reklamlarında hedef kitle çalışan veya çalışmayan, ama kulağı radyoda olabilecek hanımlar olarak beliriyordu. Radyo reklamlarmda işitselliğe, Mc Quail- Windahl, İletişim Modelleri, İmaj Yayınlan, Ankara 1993 s. 56. 208günümüz reklamcılarının oldukça başarılı bir biçimde üstesinden geldikleri de çok açıktı. İşitselliğin, sesin, tonlama, cıngıl ve tekrarların ağırlıkta olduğu radyodan, görsel işitsel merkezli televizyona geçişte reklam yoğunluğu hemen göze çarpan bir özellikti. Radyoda incelenen hafta süresince (15-21 Haziran 1992) toplam 53 reklam** yayınlanırken televizyonda (TV l'de 70, Star l'de 80, Show TV'de 94*** ) 234 reklam yayınlanmış olması bunun kesin bir ispatıydı. Gazete ek tanıtım reklamları otomobil veya mali hizmetler reklamlarının özellikle öncelikli saatlerde çok sık tekrarlanmasının nedeni de böylece kendiliğinden anlam kazanmış oluyordu. Seslenilen hedef kitleye ulaşmada kullanılan dilin yanısıra, reklam stratejisi, metnin, görüntünün gerçeğe uygunluğu kamera çekim açısı, rol alan aktör aktristler, davranış ve konuşmalman giyimleri ile her ince ayrıntının hedef kitleyi en az dil kadar etkileyen gizli detaylar olduğu açıklık kazandı. Reklam ajanslarının - ürün hizmet sahibi firmaların hedef kitleye sunuş tarzıyla, görüntü metin bağlantısı, günlük dil kullanımı, gerçeklik, hayal gücü kullanımının hedef kitlelesine ürün ve hizmetine göre değişiklik gösterdiği belirlendi. Bazen abartı bazen doğallık, bazen yalın ifadeler bazen de söz ve görüntü sanatları tercih edilmişti. Sloganlar, mecazî, ifadelere günlük doğallığın da eklenmesiyle her türlü hedef kitleye ulaşmada tüm reklamcılar tarafından kullanılan ortak bir davranış açığa çıkıyordu. Bu da günümüz reklamcığılmın başarılı, olumlu gelişmeler içinde olduğunun bir kanıtı sayılmalıdır. Yazılı basındaki çalışmalardan elde edilen veriler en çok reklamveren sektörün Kültür, Hobi, Eğlence dalında ve en sık yayınlanan reklamların da yine bu sektöre ait olduğunu gösterdi. Sadece görsel olarak istendiği sürece, tekrar tekrar okunabilme özellliğinden en çok yararlanan reklamların resimli gazino eğlence programlarının olması çok ilgi çekiciydi. Yarım sayfaya basılmış sanatçı resimleriyle dolu bu reklamların hedef kitlesi eğlence hayatına düşkün, geliri ortanın üzerinde eğitimli veya eğitimsiz genç veya yaşlı erkek kesim olarak belirlendi. Görselliği yazılı basında biçimsel olarak değerlendiren bu sektörün, hemen hergün aynı reklamı TRT İstanbul Reklam Dairesi Başkanlığı, TRT 1 Radyo Reklam Metinleri, Haziran 1992. Deniz Reklam Etüdleri Haziran Ayı Listeleri 1992. 210SONUÇ-OZET 1 radyo, 3 televizyon, 3 yazılı basın organında en sık yayınlandığı belirlenen reklam büdmlerinin Lasswell teorisi ışığında dilsel, görsel ve biçimsel incelenmeleri sonucunda çoğunun ortak bir dil yapısıyla, sade, anlaşılır sözcük ve cümlelerle hedef kitleye başarıyla ulaştığı, yeni veya eski, dilimize yerleşik yabancı kökenli sözcükler kullanıldığı halde bunların yerleşik veya alışılmış moda sözcükler, sloganlar olması nedeniyle reklam bMirisinin amacına ulaşmada bir sorun oluşturmadığı tesbit edildi. Bundan başka reklam için ”diT'in“herşey”olmadığı, metin yazarından, seslendirme sanatçısına, grafikerinden aktörüne, dizgicisinden, ses alıcısı, kameramanına kadar görünmeyen bir ekip çalışması gerektirdiği,“dil”in görüntü ve biçim gibi yan öğelerle bütünleştiğinde kültür birikimi ve iletişime önemli katkıda bulunabileceği belirlendi. Amerikalı siyaset bilimci Harold D. Lasswell'in“bir iletişim eylemini tanımlamanın en uygun yolunun kim, ne diyor, hangi kanalı kullanıyor, kime, nasıl bir etki oluşturuyor”sorularının cevabında olduğunu savunduğu iletişim modeli ışığında hazırlanan bu çalışmada medyalararası reklam iletişim açısından Lasswell düzenini, biçim ve görüntü incelemeleri alanlarında ise Durand ve Panofsky teorilerine dayanmaktadır. İncelenen medyadan ilki olan radyoda, (TRT 1 devlet radyosu) Saptanan 15- 21 Haziran 1992 haftası 11-13.30 arasındaki bölgesel ve mahalli reklam yayınlarına reklam veren sektörler arasında en çok reklam veren Besin sektörü iken, en sık yayınlanan reklamın Tekstil sektörüne ait olduğu saptandı. Reçel, tuz, katı-sıvı yağ gibi besin ürünlerinin reklamlarında hedef kitle çalışan veya çalışmayan, ama kulağı radyoda olabilecek hanımlar olarak beliriyordu. Radyo reklamlarmda işitselliğe, Mc Quail- Windahl, İletişim Modelleri, İmaj Yayınlan, Ankara 1993 s. 56. 208

Özet (Çeviri)

SUMMARY EV ENGLISH This research has been carried out in the light of leading theory of American politician H.D. Lasswell, who is a professor of Law at Yale, and a distinguished contributor to the literature of communication studies, explains an act of communication by means of the following questions; who, says what, in which channel, to whom, with what effect. The scientific study of the process of communication tends to concentrate upon one or another of these questions. Dealing with“who”the communicator, the factors that initiate and guide the act of communication are meant.“Says what”is concerned with content of advertisements broadcasted or published in the media (radio, television and press). In other words it is 'the message' itself.“To whom”means the target people.“With what effect”is related with the analysis of the texts and pictures and the effects they had on the people they aimed. Thus, contextual analysis will show us what the main message is and how far it is presented to the audience. By the analysis of the most frequently published or broadcasted advertisements some facts are found out; both contextual and visual analyses confirmed that most of the advertisements have been presented to the audience / the reader / the listener in such a way which is common to all media, by a formal grammar and a comprehensible usage of vocabulary. Though foreign originated words are used as well as slogans or usual colloquial phrases, almost all of the messages may be estimated to be well arranged. Foreign originated or recently borrowed words are rather welcome and not an obstacle to be achieved promptly by the target audience, the receiver of the message, in the process of communication. It has also been pointed out that 'Language' has not the vital concern alone itself for an advertisement. Copy-writers, graphic artists, art directors, performers, photographers, daubers or voice-overs, lighting technicians, costume designers, composers, camera operators should be taken into consideration as the participants of a perfect team producing a work of art. Along with the study it is also supported that the more intellectual of those people mentioned before, the more helpful they are in the act of communication. Their way of thinking on life, the way they dress or eat would certainly bring a different point of view to the ad; so that the audience reader listener could accept the idea as it is offered within the background of an ad team. nThe framework basically depends on Lasswell's communication theory and for the visual analysis Durand and Panofsky's theories are mainly adapted for the study. The media and the time to be studied on are determined as radio, television and written press, and the time allocated-between 15th and 21st June-is completely accidental. The studies on the radio ads showed that due to the visual deficiency, all concentrated upon clear, well-pitched and short expressions and catch-phrases easy to repeat that enable listeners to get the message directly. The study on TV channels including me radio channel that is controlled by the government, and 3 TV channels 2 of which owned by private enterprise; 3 newspapers that are preferred according to the abundance of the advertisements published. The study on the media put forth the fact that 'visual privilege' provided TV channels superiority to the others. Majority of the advertisements -not surprisingly- is concentrated upon TV channels, the written press (newspapers) followed them. Among the prime time ads studied, the most frequently broadcasted ones are picked up for the purpose. Ads on the radio are broadcasted in two sections, which is too short for an ad program; (11°°-1145 a.m./l°°-l45 p.m.) Thus, due to the limited time, the whole process is totally treated as 'prime time' itself. The same applied to the 'press'. The ads in the newspaper are supposed to be within the 'prime time' allocation. However, ads with text and picture are preferred for the grammatical, contextual and visual sum up in detail. TV and press ads have almost the same advantages due to their publicity to all. TV has got more technical facilities to have the target audience get the message than press. On the screen it can be played on everything, an intangible entity may be highlighted or intriguing, stirring, jocular or sheer repetitions can be evocative through audio-visual support. All kinds of rhetorical arts are deliberately directed forwards the audience to conjure up the right image or induce them to feel better through connotations, denotations and visual arts. The press, lacking the privilege of audibility, must be regretfully admitted that it cannot help only juxtaposing some ads in the paper and making you feel rather bored while flipping through the pages. Beside the monotonousness, stereotypes of the advertisements some ads contain 'attractive' photos of the female kind, which are really seductive for the ones who are concerned. mTo sum up in the mass; the language used in the ads studied on, has got some points in common with each other; colloquial and simple usage of the language sometimes differs according to the social group directed completely. It sometimes contains technical words or scientific phraress that can not be easily grasped. It persuades the audience, reader or listener so that they take on a great trust for the product or the service offered for them. People get themessage through the intellectual background of those, advertisers by whom the message has been formed into. We, the target people for the advertisers, are easily conveyed by the advertisements that are prepared generously as a result of logical formation of developing technology. IV

Benzer Tezler

  1. Kadın odaklı habercilik bağlamında Türk medyasında Mahsa Amini haberlerine yönelik eleştirel bir analiz

    A critical analysis of Mahsa Amini news in Turkish media in the context of women-orianted journalism

    NİLAY TOPAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    GazetecilikOndokuz Mayıs Üniversitesi

    İletişim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET OKTAN

  2. Türk medyasında sektör analizi

    Sector analysis in the Turkish media.

    ZEHRA KÜÇÜK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    GazetecilikMarmara Üniversitesi

    Gazetecilik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEMRA ATILGAN

  3. Tekelleşen Türk medyasında yazılı basın ekleriyle sunulan yaşam tarzları

    Presenting lifestyles with print newspapers' supplements in monopolizing Turkish media

    DEVRİM DENİZ EROL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    GazetecilikAnadolu Üniversitesi

    Basın ve Yayın Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BANU DAĞTAŞ

  4. Türk medyasında sahiplik yapısının ekonomi politik yaklaşım çerçevesinde incelenmesi: Demirören Medya Grubu örneği

    Research of the structure of ownership in the Turkish media in the context of political approach: The example of Demirören Medya Group

    FERİDE ÖZDEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    GazetecilikSelçuk Üniversitesi

    Gazetecilik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM TORUK

  5. 19. yüzyıl oryantalist seyahatnamelerinde ve 21. yüzyıl batı medyasında Türk imgesi

    Turkish image in 19th century orientalist travel books and 21st century western media

    ÜMİT TARİH

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    İletişim BilimleriErciyes Üniversitesi

    Gazetecilik Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ETHEM BİLİCİ