Geri Dön

Abutment implant birleşimi farklı olan dental implantlardaki stres dağılımının deneysel ve klinik olarak değerlendirilmesi

The experimental and clinical evaluations of stress distribution on dental implants with different abutment implant connection

  1. Tez No: 326399
  2. Yazar: LEVENT ÖZGÜR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BİRGÜL ÖZPINAR
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2012
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 314

Özet

Diş eksikliklerinin giderilmesinde en güncel tedavi seçeneği olan dental implantların, hastalara uzun süre hizmet etmesi tedavinin temelini oluşturmaktadır. İmplantların uzun dönem başarısında stabil krestal kemik değerlerinin hayati önem taşıdığı belirtilmektedir. Dental implantlarda zamanla gözlenen krestal kemik kaybını abutment-implant birleşimindeki farklılığın etkilediği öne sürülmektedir.Çalışmanın klinik bölümünün amacı split mouth olarak yerleştirilen farklı abutment-implant birleşimine sahip implantlarda protetik yükleme sonrası meydana gelen krestal kemik kaybının ve periyodontolojik parametrelerin karşılaştırılmasıdır. Deneysel bölümünün amacı ise farklı abutment implant birleşimine sahip implantlarda 3 boyutlu sonlu elemanlar analizi kullanılarak protez, abutment, implant ve kemikte meydana gelen stres dağılımlarının değerlendirilmesidir.Araştırmamızın klinik bölümünde 9 hastaya 31 adet kemik seviyesi implant (BL) (Straumann, Bone Level, İsviçre), 31 adet yumuşak doku seviyesi implant (TL) (Straumann, Standard Plus, İsviçre) uygulanmıştır. Hastaların 9 tanesinde toplam 62 implant (31 adet TL, 31 adet BL) protezlerin teslim edildiği gün başlangıç (0) olmak üzere, 3 ve 6. aylarda takip edilirken, çalışmamıza katılan 7 hastada 46 implant (23 TL, 23 BL) 12 ay ve sadece 2 hastada 26 implant (13 TL, 13 BL) 18 ay takip edilmiştir. Radyolojik değerlendirme için paralel teknik ile alınan periapikal radyografiler, klinik değerlendirme için ise cep derinliği (CD), modifiye plak indeksi(mPİ) ve sondalamada kanama indeksi (SKİ) kullanıldı.Yumuşak doku seviyesi implantlarda kemik seviyesi implantlara oranla tüm zamanlarda (B3,B6,B12,B18) daha fazla kemik kaybı gözlenmiştir (B3 TL: 0,110±0,101mm; BL: 0,072±0,067mm, B6 TL: 0,205±0,151mm; BL: 0,150±0,126mm, B12 TL: 0,271±0,167mm; BL: 0,170±0,099mm, B18 TL: 0,342±0,185mm; BL: 0,266±0,129mm).. Bununla birlikte, yalnızca başlangıç ve 12. ay değerleri arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlenmiştir (p=0,007). CD, mPİ ve SKİ değerleri karşılaştırıldığında, istatistiksel açıdan anlamlı düzeye ulaşmamakla birlikte (p>0,05), TL implantlarda daha yüksek değerler elde edilmiştir.Yapılan klinik takip sonucunda teknik olarak sadece 2 köprü protezinde seramik üstyapıda kohesiv kırılma gözlenmiştir. Kemik seviyesi implantlarda yumuşak doku seviyesi implantlara göre daha az kemik kaybı belirlenmiştir, ancak bu farkın başlangıç ve 12. ay arası hariç (p=0,007) diğer zaman aralıklarında istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmüştür (p>0,05).Çalışmanın deneysel bölümünde 10mm uzunluğunda BL ve TL implantlar (Straumann Bone Level, Standard Plus, İsviçre; ø3,3mm x ø4,1mm x ø4,8mm) 100N statik yükün dik ve oblik olarak uygulandığı 3 boyutlu sonlu elemanlar analizi ile değerlendirilmiştir. Kemik modeli kortikal ve spongiöz kemiği içerecek şekilde homojen, izotropik ve lineer elastik olarak modellenmiştir.Dik ve oblik yükler altında en yüksek von Mises gerilme değerleri kuvvetin uygulandığı bölgede elde edilmiştir. İmplantı oluşturan yapıları incelediğimizde en yüksek von Mises gerilmesi BL modellerde abutmentte, TL modellerde ise implantlarda gözlenmiştir. TL modellerde vidada meydana gelen von Mises gerilmelerinin BL modellere göre oldukça yüksek olduğu belirlenmiştir. TL implantlarda kemik dokuda meydana gelen basma gerilmelerinin her iki yükleme koşulunda da BL implantlardan yüksek olduğu, bununla birlikte çekme gerilme değerlerinde belirgin bir fark olmadığı gözlenmiştir.Sonuç olarak, klinik ve radyografik parametreler ile SEA göz önünde bulundurulduğunda; krestal kemiğin korunması açısından kemik seviyesi implantların yumuşak doku seviyesi implantlardan üstün olduğu gözlenmiştir. Kemik seviyesi implantların klinikte uygulanmasının daha yararlı olacağı düşünülmektedir. Bununla birlikte, daha kesin yargılara varabilmek için uzun süreli klinik çalışmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

The basic treatment approach in current dental implant therapy for the replacement of missing teeth is to long term serve the patients. It has been reported that stable crestal bone values play a major role in the longevity of implants. The effect of variations in abutment-implant connections have been deemed to be responsible for crestal bone loss in dental implants in time.The aim of the clinical part of this study was to measure the crestal bone loss on dental implants placed in a split-mouth design having different abutment-implant connections after prosthetic loading and to compare the periodontological parameters. The objective of the experimental part of the study was to evaluate the stress distribution on prostheses, abutment, implant and the bone by using a 3 dimensional finite element analysis on implants having different abutment-impant connections.In the clinical part of our study, 31 bone level (BL) implants (Straumann, Bone Level-BL, Switzerland) and 31 tissue level (TL) implants (Straumann, Standard Plus-TL, Switzerland) were applied on 9 patients. The day of the delivery of a total of 62 implants (31 TL, 31 BL) on a total of 9 patients was recorded as baseline (0) and follow-up periods were 3rd and 6th months post-insertion. However, 7 patients participated in the study with 46 implants (23 TL, 23 BL) were followed-up for 12 months while only 2 patients with 26 implants (13 TL, 13 BL) were followed-up for 18 months. Periapical radiographs taken with the parallel technique were used for the radiological evaluations while sulcus depth (SD) modified plaque index (MPI) and bleeding on probing (BOP) indices were used for clinical evaluations.Increased bone loss on TL implants than BL implants were observed for all time periods (B3,B6,B12,B18) (B3 TL: 0,110±0,101mm; BL: 0,072±0,067mm, B6 TL: 0,205±0,151mm; BL: 0,150±0,126mm, B12 TL: 0,271±0,167mm; BL: 0,170±0,099mm, B18 TL: 0,342±0,185mm; BL: 0,266±0,129mm). However, only the differences between baseline and 12th month were statistically significant (p=0,007). When PPD, MPI and BOP indices were compared, TL implants resulted in higher values although not statistically significant (p>0,05).The results of the clinical follow-ups revealed cohesive fracture types on ceramic suprastructures of only 2 implant fixed partial dentures. Less bone loss on BL implants were observed than TL implants, however this difference was insignificant (p>0,05), excluded between baseline and 12th month (p=0,007).In the experimental part of the study, BL and TL implants (Straumann Bone Level, Standard Plus, Switzerland; ø3,3mm x ø4,1mm x ø4,8mm) with 10 mm lengths were analyzed under 100N vertical and oblique static load by a 3 dimensional finite element analysis. Bone modelling, including both cortical and cancellous bone, was made as homogenous, isotropic and linearly elastic.The highest von Mises stres distributions under vertical and oblique loads were observed at the area of load application. When the elements of an implant were evaluated, highest von Mises stresses were observed at the abutment on BL models while on the implant in TL implants. Von Mises stresses on the screw of TL models resulted in higher values when compared with BL models. Compressive stresses on bone tissue on TL implants were found to be higher than BL implants under both loading conditions, however, insignificant differences were observed in tensile stresses.When clinical, radiographical and FEA results were considered, it was concluded that bone level implants had superior clinical performance than tissue level implants for the preservation of the crestal bone. Application of bone level implants exhibited more beneficial clinical outcomes. However, long-term clinical studies are required for drawing more explicit statements.

Benzer Tezler

  1. Farklı vertikal konumlardaki dental implantlarda yükleme sonrası periimplant dokuların klinik ve mikrobiyolojik yöntemlerle incelenmesi

    Evaluation of peri-implant tissues in implants placed sub-crestally after loading by clinical and microbiological methods

    AYŞENUR FİDAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Diş HekimliğiGazi Üniversitesi

    Periodontoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALTAN DOĞAN

  2. Implant bağlantı tipinin, klorheksidinin ve elastomerik tıkayıcıların dinamik koşullarda implant-abutment ara yüzündeki bakteriyel sızdırmazlığa etkisi

    Effects of connection geometry and sealant agents on bacterial leakage along the implant-abutment interface:An in vitro study under loaded conditions

    ARDA ÖZDİLER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Diş Hekimliğiİstanbul Üniversitesi

    Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA GÜLBAHAR IŞIK ÖZKOL

  3. Klorheksidin jelin farklı implant sistemlerinde abutment vidası üzerine etkilerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi

    The effect of chlorhexidine gel on removal torque values of different dental implant systems

    KEREM ÖZDEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Diş HekimliğiYeditepe Üniversitesi

    Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ENDER KAZAZOĞLU

  4. Antibakteriyel kaplama yapılmış titanyum diş implant dayanağının in vitro değerlendirilmesi

    In vitro evaluation of antibacterial coated titanium dental implantabutments

    SEDA GÜLER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Biyolojiİstanbul Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NAZMİYE ÖZLEM ŞANLI

  5. İmplant üretim toleransının implant-abutment arası mikro aralık ve sızdırmazlığa olan etkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation the effect of implant manufacturing tolerance on microgap and microleackage between implant-abutment

    ÖVGÜ ÖZYÜREK

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Diş HekimliğiEge Üniversitesi

    Periodontoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEJAT NİZAM