Geri Dön

Subdermal pleksus ve flep yatağındaki damar ağının random cilt flebinin viabilitesi ve vaskülaritesine etkisi (Deneysel çalışma)

Effect of subdermal plexus and blood vessels of flap donor site on random skin flap viability and vascularity (Experimental study)

  1. Tez No: 331490
  2. Yazar: DİNÇER ALTINEL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MUZAFFER ALTINDAŞ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Plastic and Reconstructive Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2012
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 52

Özet

Yaptığımız çalışmada toplam 24 adet sıçan kullandık. Ve bu sıçanları 3 gruba böldük. Bir kontrol ve iki deney grubu oluşturduk. Çalışmada McFarlane random cilt flebi modelini kullandık. Kontrol grubundaki flepleri herhangi bir geciktirme işlemine tabi tutmadan direkt olarak tasarlanan flepleri kaldırıp yataklarına iade ettik.İki deney grubunda ise geciktirme fenomenini uyguladık. Flepleri kaldırmadan önce toplam 4 haftalık bir bekleme süresi oldu. Çalışmanın sonunda sadece subdermal pleksus ya da sadece flep yatağındaki perforan damar kan akımını keserek yeterli iskemik koşulların oluşturulabileceğini göstermeyi amaçladık. Gruplardan birinde tasarlanan flebimizin tabandaki perforanlarla bağlantısı kesilmeyip sadece kenar insizyonları uygulandı, diğer grupta ise kaldırılması planlanan flep dokusunun altına silikon tabaka konup mekanik engel oluşturuldu ve bu sayede perforan damarlardan gelen akım kesildi. Çalışmanın sonunda kontrol grubu ve deney gruplarındaki fleplerden 7.günün sonunda doku örnekleri alınıp immünohistokimyasal boyama sonrası ışık mikroskobu ile lenfosit, kollajen ve damar yoğunlukları incelendi. Her iki deney grubunda kontrol grubuna göre kollajen yoğunlukları artmış olmasına rağmen sadece grup 1'de anlamlı bulundu. Lenfosit yoğunluklarında ise anlamlı fark bulunmadı. Deney gruplarının özellikle distal kısımlarında alınan örneklerde damar yoğunluğunun artmış olduğu izlendi ancak bu parametre skorlamaya tabi tutulmadı. Damar yoğunluğunun VEGF gibi anjiyogenez markırları ile daha doğru bir şekilde değerlendirileceği aşikardır.Sonuç olarak çalışmamızda her iki deney grubunda klinik gözlemde bir farklılık izlenmedi ancak histolojik verilere bakılarak kenar insizyonu uygulanarak geciktirme uygulanmış olan grupta daha anlamlı değişiklik görüldü. Bütün bunlara bakarak her iki geciktirme yönteminin de güvenle kullanılabileceği düşünüldü.

Özet (Çeviri)

In this experimental study, we used 24 rats in 3 groups. We planned one control and two experimental groups. We created McFarlane random skin flap model in all groups. In control group we just elevated the flaps and reinserted them to their beds.In two experimental groups, we practised delay phenomenon. After 4 weeks we elevated the delayed flaps. And in the end of the study we tried to show that we can make enough ischemic situations with just cut off subdermal plexus or perforator vessels blood flow of the planned flaps. . In the first experimental group, the flaps had not been cut off from the base, just side incisions had been performed. In the second experimental group, we placed a silicon sheet under the planned flap to cut off the circulation from the perforant vessels.At the end of one week, samples have been taken both from the experimental groups and the control group and immunohistochemical paintings have been performed to investigate collagen, lymphosit and vascular density under light microscope. Although the collagen density in both of the experimental groups have increased, it has been found significant in just group 1. We haven?t found any significant difference in lymphosit density. In samples particulary taken from the distal portions of experimental groups it has been a significant increase in vascular density but this parameter has not been scored. It is clear that angiogenesis markers such as VEGF are better options for measuring vascular densityTo sum up in both of the experimental groups we haven?t seen any difference clinically but in the experimental group 1 which side incisions have performed to delay we have seen a significant histological change. In conclusion both of the delay techiques can be used safely.

Benzer Tezler

  1. Yüz bölgesinin arteriyel perforanlarının incelenmesi ve klinik önemi

    The arterial perforators of the face region and clinical implications

    AHMET ÇAĞRI UYSAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    AnatomiAnkara Üniversitesi

    Anatomi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYSUN UZ

  2. Trigeminal ganglion'un ve trigeminal radyofrekans rizotomi ile ilişkili anatomik yapıların morfolojisi

    Morphology of trigeminal ganglion and anatomic structures associated with trigeminal radiofrequency rhizotomy

    EMRE YAĞIZ SAYACI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    AnatomiAnkara Üniversitesi

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ SAVAŞ

  3. Stromal vasküler fraksiyon ve plateletten zengin fibrinin subdermal enjeksiyonunun deri komponentlerine etkilerinin değerlendirilmesi

    Subdermal injection of stromal vascular fraction and plateletrich fibrin; evaluation of effects to the skin components

    HASİP ŞAMİL YAZGAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiDokuz Eylül Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA YILMAZ

  4. Levonorgestrel subdermal implant (Norplant)'ın kan lipid profili ve kanama diatezi üzerine olan etkisi

    The effect of levonorgestrel subdermal implant (norplant) on blood lipid profile and bleeding diathesis

    MÜSTECEP KAVRUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZAY ORAL