Türkiye'de iç göçler, ayrışma olgusu ve toplumsal bütünleşme odaklı yerinde dönüşüm
Segregation in society due to internal migration in Turkey and the in-place urban transformation based on social integration
- Tez No: 335857
- Danışmanlar: PROF. DR. CENGİZ GİRİTLİOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Disiplinlerarası Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kentsel Tasarım Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 205
Özet
TÜRKİYE?DE İÇ GÖÇLER, AYRIŞMA OLGUSU VE TOPLUMSAL BÜTÜNLEŞME ODAKLI YERİNDE DÖNÜŞÜM ÖZET 1940?lı yıllarda Sanayi Devrimi sonrası Marshall yardımı ile birlikte meydana gelen tarımda makineleşme, entansif tarıma geçiş ve sanayileşmenin şehirsel alanda hız kazanması ile şehirlerin bu bağlamda yoğun iş gücü gereksinimi, kırsal alanlardan şehirsel alanlara göçü tetiklemiştir. Çünkü bölgeler arası sosyo-ekonomik gelişmişlik farklılıkları göçü tetikleyen en önemli unsurlardan biridir. Şehirlerin iş, eğitim, sağlık imkanları ve şehre ait kültürel değerleri kırsal kesim insanını şehre çeken unsurlar olarak yerini almış ve bu unsurlar kitlesel göç hareketlerine neden olmuştur. Ancak yoğun iç göç hareketlerine özellikle ekonomik ve mekansal altyapı anlamında hazırlıksız yakalanan şehirler, şehirleşme hızına paralel stratejik politikalar geliştirme konusunda yetersiz kalmışlardır. Sanayileşme hızından daha hızlı olan şehirleşme için gerekli sosyal ve ekonomik altyapıların tamamlanmamış hatta hazırlanmamış olması, şehre gelen insanların iş, konut, hizmet, uyum ve güvenlik gibi ihtiyaçlarının karşılanamaması sorununu doğurmuştur. Bu durum kırsal alandan göçle gelen kesimin özellikle temel ihtiyaçları olan barınma ve yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli olan ekonomik gelir elde etme konusunda yasal olmayan yollara başvurmasına yol açmıştır. Hızlı şehirleşme ve bunun yanında yetersiz kalan şehirleşme politikaları, kırsal kesimde yaşayan bireyle, şehirli birey arasında mevcut olan sosyo-kültürel ve davranış kalıpları farklılıklarına, ekonomik ve mekansal anlamda da farklılaşmayı eklemiş, bu iki toplum arasında çatışmalara ve ayrışmaya neden olmuştur. Ülkemizde tüm bu şehirsel sorunları gidermek ve müdahale edilecek bölgenin ekonomik, fiziksel, sosyal ve çevresel koşullarına kalıcı bir çözüm sağlamak amacıyla şehirsel dönüşüm uygulamaları başlamıştır. Avrupa ve Amerika?da sanayileşme sonrası kentlerde oluşan sorunların çözüm arayışları sonucu oluşan kentsel dönüşüm olgusu, ülkemizde özellikle son yıllarda gündeme gelmiştir. Kentsel dönüşümü; ekonomik, sosyal ve fiziksel yönden sorunlar yaşayan sağlıksız kent parçalarının yeniden yapılanmasının sağlanıp kente kazandırılması için kullanılan yöntem, program ve araçların bütünü olarak tanımlamak mümkündür. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye?de de en çok tartışılan konulardan birisi metropolleşen kentlerde hızlı ve denetimsiz gelişim neticesinde sosyo-ekonomik, fiziksel ve mekansal problemlerin oluşmasıdır. Şehirlerde arzulanan dinamizm ve devingenlik sosyo-kültürel, ekonomik ve fiziksel koşulların öngördüğü dengenin bazen sağlanamamasına yol açabilmektedir. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde sanayileşmenin hızlı bir gelişim gösterme zorunluluğu konunun hassasiyetini arttırmakta ve kentlerin planlanması sorununu tekrar güncel hale getirmektedir. Metropoliten kentin planlanmasında bu hızlı gelişime ayak uydurabilecek politikalar ivedi bir şekilde ele alınarak sorunları çözmek ve aynı zamanda bu gelişimin getireceği avantajlardan da eşzamanlı olarak faydalanmak olasıdır. Türkiye?de günümüze dek uygulanan ve yasal düzenlemelerle şehirsel dönüşüm olgusunun yasal zemini hazırlanan, ancak planlama ile ilişkisini tanımlayacak, toplumla ilişkisini kurgulayacak herhangi bir içerik oluşturulmayan şehirsel dönüşüm uygulamaları başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Türkiye, hızlı kentleşmenin getirdiği dinamiklerin yarattığı sorunları çözebilmek ve ileriye dönük sürdürülebilir ilerlemeler kat edebilmek için kentlerindeki yönetsel ve planlama yapısında yöntemler geliştirmelidir. Bu bağlamda yönetsel ve planlama değerlerini bir arada barındıran kentsel dönüşüm, kavramsal ve uygulama açısından yorumlanmak ve netleştirilmek durumundadır. Bu nedenle tez kapsamında kentsel dönüşüm kavramının bu iki boyutu elde edilen veriler ışığında yorumlanarak anlamlandırılmaya çalışılacaktır. Bu çalışmada kentsel dönüşüm kavramları tanımlanmış, ortaya çıkış nedenleri ile Türkiye ve diğer ülkelerdeki yansımaları değerlendirilmiştir. Bu bilgiler ışığında kentsel dönüşüm modellerinin nasıl oluşturulabileceği ve hangi aktörlerce gerçekleştirilebildiği irdelenmiş, son olarak toplumsal bütünleşme odaklı yerinde dönüşüm modeli stratejileri, katılımcılar ve katılımcılara düşen görevlerden bahsedilmiştir. Türk Dil Kurumu dönüşümü `olduğundan başka bir biçime girme, başka bir durum alma` olarak tanımlamaktadır. Bu tanımlamadan yola çıkarak kentsel dönüşümü şu şekilde açıklamak mümkündür: Kentsel dönüşüm, bir problem alanında, sosyal yapının ve fiziki çevrenin taşıdıgı benlik değerlerinin tamamen ortadan kaldırılmadan, iyi olanların korunması, problemli olanların ise iyileştirilmesi, geliştirilmesi ve değiştirilmesiyle ortaya konan kapsamlı bir kentsel müdahaledir. Kentsel alanlar, kentin mekansal ve toplumsal gelişimini belirleyen ekonomik politik ve kültürel, bir çok değişkenin etkisiyle farklılaşmaktadır. Bu değişimi olumlu olarak kullanmak için belirli stratejik kararlar çerçevesinde sistematik modeller oluşturmak gerekmektedir. Bu modeller ekonomik, yönetsel, yasal, sosyal ve mekansal boyutların ele alınmasıyla gerçekleştirilebilir hale gelir. Hiçbir model, uygulamasını gerçekleştirecek taraflar olmadan hayata geçirilemez. Kentsel dönüşüm sürecinde karar verici ve uygulamacı statüdeki kamu kuruluşları, özel kurum ve kuruluşlar, profesyonellerin rol alması kadar bu süreçte kullanıcı katılımının da sağlanması, kentsel dönüşümlerin başarıyla sonuçlanmasının esaslarındandır. Bu nedenle tez kapsamında kentsel dönüşüm süreçlerine etkisi olabilecek roller tanımlanmıştır. Sonuç olarak; dönüşüm projeleri, her alanın kendi koşulları ve özellikleri dikkate alınarak oluşturulan modellerle gerçekleştirilebilir. Bu noktada dönüşüm projelerinin getirdikleri çözümlerin sürdürülebilir hale gelmesi, bu modellerin vizyon sahibi olmasına ve insan odaklı yaklaşımlar sergilemesine bağlıdır. Ortaklıklar yoluyla projeyi oluşturan taraflar arasında uzlaşma sağlanmalı, mekansal dönüşümün yanında sosyo-ekonomik dönüşümlerle de hızlı, kalıcı, kaliteli ve yaşanabilir çözümler üretilmelidir. Dönüşüm kapsamındaki bu eksiklikler doğrultusunda gerçekleştirilen uygulamalar toplumda gerginliklere neden olmuş, toplumsal yenilenme ve bütünleştirme hedeflerinden uzak bu düzenlemelerin, yalnızca fiziksel boyutta kalmasına ve uygulamanın sürdürülebilir olmaktan uzaklaşmasına neden olmuştur. Böylelikle ortaya dış kabuğu yenilenmiş, içi boşaltılıp başka bir dolgu malzemesiyle doldurulmuş ancak, yeni malzemeyi kabul etmeyen ve püskürten uyumsuz, şehirden kopuk ve daha sorunlu şehir parçacıkları oluşmuştur (Özden, 2010a). Bu ve benzeri başarısız uygulamalar sonucunda, dönüşüm sürecinde dönüşüm yapılacak alanda sürdürülebilir bir dönüşüm gerçekleştirebilmek için mevcut toplumsal sorunları göz önüne almak ve sosyal yapıda da yenilenme gerçekleştirmek için bir takım prensipler oluşturmak gerekliliği ortaya çıkmıştır.Bu prensiplerin belirlenmesi esnasında, dönüşüm yapılacak alanlarda en sık rastlanan sorunlardan biri olan toplumsal dışlanmayı hedef alan toplumsal bütünleşme odaklı şehirsel dönüşüm projelerine yer verilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu konunun önemi 2007-2013 yıllarını kapsayan 9. Kalkınma Planı Çalışması?nda da vurgulanmış ve toplumsal bütünleşmeyi hedefleyen politikaların üretilmesi gerekliliği belirtilmiştir.
Özet (Çeviri)
SEGREGATION IN SOCIETY DUE TO INTERNAL MIGRATION IN TURKEY AND THE IN-PLACE URBAN TRANSFORMATION BASED ON SOCIAL INTEGRATION SUMMARY After the industrial revolution in Turkey in 1940s, with the help of Marshall funds, internal migration from rural areas to urban areas have been triggered by the mechanization of agriculture, transition to intensive agriculture and rapid growth of industry in urban areas which need labor force requirement in this respect. The socio-economic development differences are the main facts which trigger migration. Business opportunities, education facilities, healthcare facilities and cultural values belong to the urban areas have attracted inhabitants of rural areas to the cities which caused massive migration movement to the cities. However, cities were unprepared to intensive migration movements in terms of spatial and economical infrastructure; cities have failed to develop strategically adequate policies in parallel to rapid urbanization. The necessary social and economic infrastructure required for urbanization, which was faster than the growth of industrialization, were incomplete or in fact not even planned led to failure to meet needs for jobs, housing, services, social integration and security for the immigrants. This caused a tendency of earning income and getting housing service by illegal ways to meet basic needs of immigrants who immigrate from rural settlements to urban areas. Rapid urbanization and also inadequate urbanization policies have created economical and spatially differentiation between the individuals who live in the city and immigrate from rural settlements, on top of the existing socio-cultural and behavioral differentiation of individual; this caused conflicts and segregation between two communities. In order to provide a permanent solution to the economical, spatial, social and environmental problems, urban transformation projects have been initiated. The concept of ?Urban Transformation?, which has originated from the analysis and works to solve the problems occurred in cities in Europe and America after industrialization, has been more popular in the last few years in our country, Turkey. Urban Transformation can be defined as the whole of the methods, programs and tools to regenerate the urban districts having economical, social and physical problems and to regain them to the cities. In Turkey, similar to the rest of the world, the discussions on the socioeconomic, physical and spatial problems aroused with the fast and uncontrolled growth of the cities are at the utmost level. The desired dynamism and mobility in cities sometimes prevents the balance predicted according to socio cultural, economic and physical facts. In the developing countries like Turkey, the necessity to show development in the industrialization makes the subject more important and brings the city planning issue up-to-date. In metropolitan planning, it is possible both to solve all problems by immediately stating policies which can keep up with this rapid development and also simultaneously to make use of the advantages appearing with this development. To the present in Turkey, the urban transformation projects which were supported by legal regulations, were mostly unsuccessful because of lack of defining the relation between planning and society. By the way, Turkey should develop new methods in the planning and administrative structure of the cities, in order to solve the problems caused by the rapid urbanization dynamics and to obtain forward looking sustainable improvements. Accordingly, urban transformation; involving the planning and administrative values; should be commented and defined clearly in terms of application and conceptual frame. Therefore in the thesis, these two extents of urban transformation concept will be commented to give meaning with the help of the data collected. In this study, the concepts of the urban transformation were described and the reflections of this concept to Turkey and other countries were evaluated with its forthcoming reasons. Consequently, examples from Turkey and other countries were examined to define how models of urban transformation can be constituted and who the key actors should be. Afterwards, strategies, participants and roles of participants were described for transformation model based on social integration. Considering the description of the Turkish Language Society that defines the notion of transformation as `to become another form than it is, to be in a different situation?; it can be derived that urban transformation is a comprehensive urban intervention which can be realized through conserving, rehabilitating, developing and changing the physical and socio-economic environment in a problem area without removing traces of the identity values of the social structure. Urban areas are in a changing process affected by some economical, political and cultural dynamics that define the spatial and social progress of cities. To make use of this change there is a need to figure a systematic model which can become realizable after examination of this model?s economic, administrative, legal, social and spatial extents. It is a fact that a model without participants cannot be carried out. In the urban transformation process, it is important not only to take role as decision makers and applicators such as public governments, private sectors and professionals but also to ensure the participation of the users to result with success. For this reason, the main roles affecting the urban transformation process were mentioned in the context of this thesis. In conclusion, transformation projects are able to be carried out with the models formed according to the own conditions and characters of the project area. At this point, making the solutions of the transformation projects sustainable is related to the model?s having vision and human-focused approaches. Agreements between the participants of the projects should be provided by partnership and besides physical transformation; rapid, permanent, of high quality and livable solutions should be produced. Urban transformation projects applied with these deficiencies have caused tensions in society; due to being away from the goals of social regeneration and social integration, those only had an impact on physical environment, has led to transformation being away from the sustainability. Thus resulted in renewal of the outer shell; filled with another infill material. However, city parts; which are more problematic, incompatible with the city, have been formed (Ozden, 2010). As a result of these similar unsuccessful urban transformation projects, to achieve a sustainable urban transformation, taking the existing social problems into consideration and the necessity of setting principles for social regeneration have emerged. While determining such principles, it is emerged that social integration- oriented urban transformation projects dealing with social segregation , which is one of the most common problem in urban transformation areas, should taken into consideration. The importance of this subject has been also emphasized in 9th Development Plan Study which covers the years 2007-2013 and development of policies which aims the social integration.
Benzer Tezler
- Almanya'ya göç eden Türk işçilerinin kültürel bir grup olarak ilk teşkilatlanma süreci
The first organization process of Turkish employees immigrant to Germany as a cultural group
ABDULSAMET BAYRAM
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
SosyolojiNecmettin Erbakan ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET AKGÜL
- The Role of agricultural based manufacturing in unbalanced inter-regional economic development = the Turkish case
Başlık çevirisi yok
LEVENT ÜNVERDİ
Yüksek Lisans
İngilizce
1994
Şehircilik ve Bölge PlanlamaDokuz Eylül ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF.DR. ÇINAR ATAY
- Türkiye'de iç göçlerin shift share analizi ile incelenmesi
Internal migrations examination with shift share in Türkiye
HARUN BORA TUNÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriSüleyman Demirel ÜniversitesiÇalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SELEN IŞIK MADEN
- Türkiye'de iç göçler ve toplumsal dayanışma bir saha çalışması örneği olarak Sivas Dayanışma Derneği (SİDAD) örneği
Internal migration in Turkey and social solidarity İstanbul Sivas Solidarity Associaton (SİDAD) as an example to field work
ÜLKÜ IŞIKPINAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2000
Sosyolojiİstanbul ÜniversitesiSosyal Yapı - Sosyal Değişme Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA E. ERKAL
- Türkiye'de iç göç akımları, bu göçlerin emniyet ve asayişe etkileri ve göçlere karşı kolluk kuvvetlerinin alabileceği tedbirler
Domesti̇c mi̇grati̇on flows i̇n Turkey, effects of these mi̇grati̇ons to safety and securi̇ty and precauti̇ons that law enforcers can take agai̇nst these mi̇grati̇ons
METİN ATAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Kamu YönetimiAvrasya Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. HAYRETTİN ORHANOĞLU