Kronik miyeloid lösemi hastalarında MDR1 gen polimorfizmi sıklığı ve klinik önemi
The frequency of MDR1 gene polymorphism in patients with chronic myeloid leukemia and its clinical relevance
- Tez No: 335969
- Danışmanlar: PROF. DR. TEOMAN SOYSAL
- Tez Türü: Tıpta Yan Dal Uzmanlık
- Konular: Hematoloji, Hematology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Hematoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 70
Özet
İmatinibin kullanıma girmesi ile KML tedavisinde elde edilen yüz güldürücü gelişmeye rağmen , hala imatinibe yanıtsız olan bir grup hasta bulunmaktadır. MDR1 gen polimorfizmleri ve bunlara bağlı olarak gelişebilen P-glikoprotein aracılıklı ilaç efflux'u imatinib tedavisine yanıtsızlık nedeni olabilir. Bu yüzden takip ettiğimiz KML hastalarında C3435T polimorfizminin sıklığını belirlemek ve bu polimorfizm ile de imatinib tedavisine yanıtları incelemeyi planladık.Aralık 2010-Mart 2011 tarihleri arasında polikliniğe ardışık olarak başvuran 110 hasta çalışmaya dahil edildi ve bu olgu grubu içindeki imatinib mesilat tedavisine yanıtlı ve yanıtsız hastaların yanıt oranlarındaki farklılık ile MDR1 C3435T polimorfizmlerin ilişkileri irdelendi.MDR1 3435 CC, CT ve TT genotipleri sırasıyla %22.5, %55 ve %22.5 olarak tespit edildi.CC genotipine sahip olan hastalar CT/TT ve CT genotipine sahip olanlar ile mukayese edildiklerinde istatistiksel anlamlı olarak daha yüksek oranda tam sitogenetik yanıt geliştirdikleri görüldü (sırasıyla p=0.04 ve p=0.023).CC, CT ve TT genotipine sahip olan hastalar birbirleriyle majör moleküler yanıta ulaşma açısından karşılaştırıldıklarında gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmedi.İkinci kuşak TKİ kullanan hastalar göz önüne alındığında, gerek TSY gerekse MMY açısından, tedavi yanıtları ile C3435T genotipik özellikleri arasında istatistiksel anlamlı farklılıklar saptanmadı.Hasta grubumuzda cinsiyete göre 3435 polimorfizmi genotipik özellikleri arasında bir farklılık gözlenmedi.İmatinib tedavisi öncesinde hastaların bu polimorfizmler açısından özelliklerinin bilinmesi tedavinin şekillendirilmesinde önemli olabilir. Bu zamana kadar yapılmış olan çalışmalarda farklı sonuçlar gösterilmiş olup, ırksal farklılıklar da gösteren MDR1 gen polimorfizmlerinin imatinib tedavisi alan hastalardaki tedavi sonuçları üzerine olan etkilerinin irdelendiği daha fazla hastayı kapsayan çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Although there have been a remarkable improvement in the management of CML after imatinib has became available in the market, there is still a group of patients who are resistant to imatinib. MDR1 gene and P-glycoprotein mediated drug efflux can play a role in imatinib resistance. Because of this, we planned to identify the frequencies of C3435T polymorphisms among our CML patients and to correlate these findings with the patients? outcomes under imatinib therapy.Between December 2010 and March 2011, 110 CML patients who visited our outpatient clinic consecutively are enrolled, and the response patterns of the patients were evaluated and we correlated the MDR1 C3435T polymorphism results of the patients with their responses.The frequencies of MDR1 3435 CC, CT, and TT genotypes were 22.5%, 55%, and 22.5%, respectively.The patients with CC genotype had statistically significantly higher complete cytogenetic response rates when compared to patients having CT/TT and CT genotypes (p=0.04 and p=0.023, respectively).The patient groups having CC, CT, and TT genotypes did not statistically differ between each other regarding the major molecular response rates.There were no statistically significant difference between the C3435T genotypes and second generation TKI usage regarding both complete cytogenetic and major molecular responses.Among our patients there was no statistically significant difference between the frequencies of the genotypes according to gender.Before starting imatinib therapy, knowing the patient?s MDR1 gene polymorphism pattern can be important in determining the treatment strategy. Up to now, there are a few studies in CML patients with different results regarding MDR1 gene polymorphisms, and since racial differences can be seen in the frequencies of MDR1 gene polymorphisms, further studies in larger series are needed to define the genetic polymorphisms with therapeutic relevance in patients on imatinib.
Benzer Tezler
- Kronik myeloid lösemi (KML) vakalarında minimal rezidüel hastalığın izlenmesi
Kronik myeloid lösemi (KML) vakalarinda minimal rezidüel hastaliğin izlenmesi
SERPİL KAHRAMAN AĞBABA
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
Tıbbi BiyolojiHacettepe ÜniversitesiTıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERAP EMRE
- Kronik miyeloid lösemi hastalarında farklı T(9;22) kırıklarının tespiti ve tedavi yanıtı ile ilişkisinin araştırılması
Determination of different T(9;22) transcripts and investigation of their relationship with treatment response in chronic myeloid leukemia patients
MERVE ORDU
- Expression levels of jak/stat signaling genes in newly diagnosed, drug sensitive and resistant chronic myeloid leukemia patients
Kronik miyeloid lösemi hastalarında jak-stat sinyal ileti yolağı genlerinin ekspresyon düzeyleri ve klinik seyire etkileri
YAĞMUR KİRAZ
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
Biyolojiİzmir Yüksek Teknoloji EnstitüsüMoleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YUSUF BARAN
PROF. DR. GÜRAY SAYDAM
- Kronik myeloid lösemi hastalarında tirozin kinaz inhibitör ilaçlarının immün hücreler üzerindeki etkisi
Effect of tyrosine kinase inhibitor drugs on immune cells in chronic myeloid leukemia patients
SELİN AKAD DİNÇER
- Kronik myeloid lösemi hastalarında tiyol-disülfid dengesi
Evaluation of dynamic thiol-disulfide homeostoasis in patients with chronic myeloid leukemia
FİRDEVS HAZEL ÇAĞLAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
HematolojiMustafa Kemal Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HASAN KAYA