Geri Dön

Stent restenozu olan hastalarda fetuin-a düzeyi ile restenoz ilişkisi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 340752
  2. Yazar: EMRAH KÜÇÜK
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. TURGUT KARABAĞ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: koroner arter hastalığı, stent restenozu, serum fetüin-A, Coronary artery disease, stent restenosis, serum fetüin-A
  7. Yıl: 2013
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Bülent Ecevit Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 96

Özet

ÖZET Amaç: Koroner arter hastalığı (KAH), koroner ateroskleroza bağlı olarak miyokarda gelen kan akımının azalması ile sonuçlanan klinik durumdur. Koroner aterosklerozun, ilerleyişinin azaltılması ve kalp fonksiyonlarının korunabilmesi amacıyla; KAH tedavisinde risk faktörleri modifikasyonu, ilaç tedavisi, koroner arter bypass greft yanı sıra perkütan koroner girişimler sık olarak uygulanmaktadır. Stent restenoz oranları tedavilerdeki gelişmelere bağlı olarak düşüş gösterse de hala önemli bir sorun olarak öne çıkmaktadır. Fetüin-A; sistemik kalsifikasyonun bir inhibitörü olup son zamanlarda üzerinde araştırma yapılan yeni bir moleküldür. Stent restenozu multifaktöryel bir patogeneze sahip olup restenozu öngörmek önemlidir. Çalışmamızın amacı serum fetüin-A düzeyleri ile stent restenozunun ilişkisini araştırmaktır. Çalışma grubu: Çalışmamıza 36 restenoz (23 E,13 K; ort yaş, 59±10 yıl), 44 kontrol (32 E,12 K; ort yaş 62±10 yıl) olmak üzere toplam 80 gönüllü dahil edildi. Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji bölümü koroner anjiyografi laboratuarında çalışma kriterine uygun tüm hastaların ayrıntılı anamnezleri, demografik verileri alınarak kardiyovasküler ve diğer sistemik muayeneleri yapıldı. Çalışma grubuna dahil edilen hastaların kan örnekleri alınarak immünoloji laboratuarında depo edildi. Depo edilen kanlar kompetatif ELİSA yöntem aracılığıyla serum fetüin-A düzeyleri ölçüldü. Restenoz kriterleri olarak; koroner artere girişim sonrası damar lümeninin bitişik damar segmentindeki normal lümen çapına göre >%50 tekrar daralması, kazanılan lümenin %50?sinden fazlasının kaybedilmesi, işlem sonucu %50?nin altına inen darlığın kontrolde %70 veya daha fazla darlık göstermesi olarak tanımlandı. Bulgular: Stent restenozu ve kontrol grubu arasında demografik ve klinik özellikleri açısından her iki grup arasında anlamlı fark bulunamamıştır. Stent restenozu olan grubun serum fetüin-A seviyeleri kontrol grubuna göre istatiki olarak anlamlı yüksek idi (78. 6±18.3 58.5±10.7 p=000). Sonuç: Stent restenozu yüksek mortalite, morbiditesinin yanı sıra, getirdiği yüksek maliyeti nedeniyle de erken dönemde tespit edebilmek önem arz etmektedir. Çalışmamızdan çıkardığımız sonuçlara göre stent restenozu olan hastalarda yüksek serum fetüin-A seviyelerinin stent restenozunun öngördürücü bir molekül olabileceğini düşünmekteyiz.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT Objective: Coronary Artery disease is the clinical condition which occurs due to the reduced blood flow to the myocardium because of coronary atherosclerosis. In order to prevent the progression of coronary atherosclerosis and protect the heart functions; risk factors modification during CAD treatment, drug treatment, coronary artery bypass grafts and percutaneous coronary interventions are widely applied. Although stent restenosis rates show a steady decrease with the improvements in treatment, restenosis is still an important challenge in the clinical settings. Fetüin-A; an inhibitor of systemic calcification, is a new molecule which is recently investigated. Stent restenosis has a multifactorial pathogenesis, and it is important to predict its development. Our aim is to study, the association of serum fetüin-A levels with stent restenosis. Study group: Our study included a total of 80 patients including 36 restenosis (23 M, 13 F, mean age 59±10 years) and 44 control group (32 M, 12 F, mean age 62±10 years). Detailed medical histories and demographic data of eligible patients were obtained, cardiovascular and other systemic consultations were implemented in the coronary angiography laboratory of Bulent Ecevit University Medical Faculty Department of Cardiology. Blood samples were collected from the patients included in the study group and these samples were stored in the laboratory of immunology. Serum fetüin-A levels in the stored blood samples were measured by competitive ELISA method. Restenosis criteria were defined as; >50% renarrowing of vessel lumen comparing to the adjacent vascular segment?s normal lumen diameter, more than 50% loss of gained lumen and ?70% lumen narrowing observed during the controls of stenosis which previously decreased to less than 50% following the interventional procedure. Results: There was no significant difference between groups in terms of demographic and clinical characteristics. Serum fetüin-A levels were statistically significantly higher in stent restenosis group comparing to the control group (78.6±18.3 vs 58.5±10.7 respectively, p=000.) Conclusion: In addition to higher mortality and morbidity rates, high cost of stent restenosis requires the detection of disease in the early stages. According to the results of our study we believe that higher serum fetüin-A levels may be valuable for predicting stent restenosis.

Benzer Tezler

  1. Aynı koronere aynı zamanda bir ya da birden fazla stent konulan takiplerinde semptomatik ve anjiografik nonkritik darlığı olan hastalarda fraksiyonel akım oranı verilerinin değerlendirilmesi

    Fractional Flow Reserve Data Evaluation in Patients with symptomatic and noncritical restenosis who have one or multiple stents at same coronary artery

    RECEP KEREM TEMEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    KardiyolojiEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET ÜNALIR

  2. Stent restenozu ve PAPP-A ilişkisi

    Relationship between stent restenosis and PAPP-A

    MUSTAFA AZMİ SUNGUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    KardiyolojiSağlık Bakanlığı

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEŞE ÇAM

  3. Koroner arter hastalığı olan diyabetik hastalarda, açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri ve hba1c seviyeleri ile aspirin ve klopidogrel direnci arasındaki ilişki

    The relationship of aspirin and clopidogrel resistance with fasting blood glucose, postprandial blood glucose and hba1c levels in diabetic patients with coronary artery disease

    SHKELQİM HOXHA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    KardiyolojiErciyes Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET GÜNGÖR KAYA