Geri Dön

Heykel sanatında bir tema olarak korku

Fear as a theme in sculpture

  1. Tez No: 345753
  2. Yazar: GÜNEŞ ÇINAR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FATMA AKYÜREK
  4. Tez Türü: Sanatta Yeterlik
  5. Konular: Güzel Sanatlar, Fine Arts
  6. Anahtar Kelimeler: Korku, Heykel, Kent Yaşamı, Sanat, Beden, Fear, Sculpture, City Life, Art, Body
  7. Yıl: 2013
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Heykel Ana Sanat Dalı
  12. Bilim Dalı: Heykel Sanat Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 134

Özet

Çoğu zaman toplumsal bir karakter de kazanan korku olgusunun temelinde, insan yaşamına ilişkin tehditler barındıran doğa ve onun bilinemezliğine karşı gelişen tepkilerle, toplumsal düzenin yarattığı sistemleriniçerdiği tehditler yer alır. İlkçağ uygarlıklarında, doğum, ölüm, mevsimsel döngüler gibi birçok farklı kaynaktan beslenen korkuların dünyanın bilinmezliklerle dolu bir yer olmasıyla ilişkili olduğunu görürüz. Ritüellerde kullanılan kostümler, aksesuarlar ve müzikal enstrümanlar ve en önemli ritüel nesnelerinden biri olan masklar; korkutucu, ürkütücü etkileriyle ?korkulan? üzerinde üstünlük sağlamanın da aracıdırlar.Antik Yunan kültürü, iyi-kötü, güzel-çirkin gibi karşıt kavramların ilişkisi üzerine geniş kapsamlı bir felsefi ve sanatsal üretim gerçekleştirmiştir. Antik dünyada birçok heykel ve rölyef grubunda yer alan kanlı savaş sahnelerinden kesitler, şiddet yüklü kompozisyonlar ve garip yaratıklar, dönemin korkularının ifadesinde başrolü üstlenirler.Kıtlıklar, savaşlar, salgın hastalıklar gibi birçok olumsuzluğun toplumsal yaşantının ayrılmaz bir parçası olduğu Ortaçağ Avrupa?sında, kaygı ve korkunun üstesinden inanç yoluyla gelinmeye çalışılır. ?Cehennem?günahkârların sonsuz ceza çekeceği bir yer olarak özellikle ortaçağ boyunca çok güçlü etkiler yaratan imgelerle anlatılır. Rönesans?ın umut dolu ve yenilikçi yapısı içinde ise toplumsal bir korku kaynağı olarak zenofobi (yabancı korkusu) karşımıza çıkar. Bu dönemde düşman karakterinin grotesk ya da şeytani görünüşlerle temsil edildiğini görürüz. Aydınlanma çağının insan aklını, bilimsel bilgiyi ve bireyi ön plana çıkaran yaklaşımınakarşın korku ve tedirginlik yaratan doğaüstü fenomenlere ve canavarlara karşı ironik bir şekilde gelişen ilgi öncelikle edebi yapıtlarda olmak üzere plastik sanatlarda da yoğun biçimde karşımıza çıkmaktadır. Romantik dönem sanat ve edebiyatında karanlık sahneler, korkunç yaratıklar, kaygıların ve toplumsal yaşantıdaki eşitsizliklerin bir metaforu olarak sıkça kullanılan imgelere dönüşür.Sanayileşme sürecinin ardından, modern kent yaşamının katı gerçekliği, gündelik yaşantının mekanikleşen ve bireyi yalnızlaştıran etkisi ve savaşların yarattığı yıkım hem teknik anlamda hem de tema açısından geleneksel sanat anlayışında kırılmalara yol açar. II. Dünya Savaşı sonrası başlayan Soğuk Savaş, yeni teknolojik silahların geliştirilmesine neden olur ve bu silahların kullanılma olasılığı yeni tehditlere bağlı olarak korku düzlemleri yaratır.Küreselleşme sürecinde, eleştirel yönü ağır basan güncel sanat etkinlikleri içindebeden aracılığı ile kurgulanan eleştiriler tüketim toplumunun dayattığı değerlerin sorgulanmasında önemli bir rol üstlenirken öteki kavramını da ele alır. Çağdaş sanatta bedeni bir dil ya da motif olarak kullanan eylemler ya da resim ve heykeller beden üzerinde korkunç müdahalelere anlatımları içinde yer vermektedirler. Kanlı performans gösterileri, parçalanmış hayvan bedenleri ya da mutant figürler çok sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Çağdaş sanattaki bu yaklaşımlar, beden algısına ilişkin geleneksel değerlere de meydan okuyarak, toplumda tabu sayılan birçok kavramı sorgulamayı amaçlar. Günümüzün vebası olarak tanımlanan AIDS, cinsiyet ve ırk ayrımı, savaşlar, klonlama, genetik müdahaleler, yaratılan melezler, insan-makine arası varlıklar doğal olarak sanatçıları etkiler ve üretilen sanat yapıtlarına yansır.Çağımızın mega kentlerinin adeta dev organizmalar gibi yayılması, insan zihninin sınırlarını aşması, algılanamaması, insanın kendi konumunu saptayamaması, karmaşık ekonomik yapısı, siyasal mekanizması, hiyerarşik düzeni ve yayıldığı sınırsız alan, kentli bireyin korku ve kaygılar geliştirmesine neden olmuştur. Bu kaygılar kaçınılmaz olarak çağımız sanat üretiminde kent ve insan ilişkisinin korku düzlemleri yaratması açısından sorgulanmasına yol açmıştır.

Özet (Çeviri)

The basis of the phenomenon of fear which also gains a social character most of the time, is formed by the nature that hosts threats for human life and reactions developed against to obscurity, together with threats included within the systems created by the social order.In the first age civilizations, we can see that fears -which are fed by various sources such as birth, death, cycle of seasons- are related to the world being a place full of obscurity. Costumes, accessories and musical instruments used in the rituals, and masks as one of the most important ritual items with their scary and gruesome effects, are also a tool to establish superiority on ?feared?.Ancient Greek culture has achieved a comprehensive philosophical and artistic production on the relationship between the opposite concepts such as good-bad, beautiful-ugly.In the ancient world, sections of gory war scenes, violent compositions and strange creatures - that take place in various sculptures and relief groups- undertake the leading role on the expression of fears of the period. In Medieval Europe; where various troubles such as famines, wars, epidemics were an integral part of social life; people tried to overcome anxiety and fear through belief. Especially throughout the Medieval Age - via images that create strong effects- ?Hell? was portrayed as a place where sinners would endlessly be punished. Within the hopeful and reformist structure of Renaissance however, xenophobia comes out as a source of social fear. During this period the enemy character is portrayed via grotesque or evil look.The interest; ironically developed towards the monsters and supernatural phenomenon that cause fear and anxiety in spite of the approach of the Age of Enlightenment which brought human intelligence, scientific information and individuality to the foreground; is demonstrated intensively primarily in literary works and also in plastic arts.During the Romantic era, dark scenes, scary creatures become frequently used images as a metaphor of anxieties and inequalities in social life inart and literature.Following the industrialization period, strident reality of the modern urban life, the effect of daily life that becomes mechanical and isolates the individual together with the destruction caused by wars, caused refractions in the traditional concept of art in terms of both technique and theme.The Cold War started upon World War II causes development of new technological weapons and the possibility of using these weapons results in new levels of fear.During the globalization process, within the actual art which is dominated by critical side, the critiques that are fictionalized through body undertakes an important role in questioning the values imposed by the consumerist society and they also deal with the concept of ?the other?.Acts, paintings and sculptures which use the body as a language or pattern in contemporary art; place fearful interventions on the body within their expressions.Gory performance shows, torn animal bodies or mutant figures appear frequently.Such approaches in contemporary art, aims to question various concepts considered as a taboo by the society, through challenging the traditional values related to the perception of body.Being defined as the present day plague; AIDS, sexual and racial discrimination, wars, cloning, genetic interventions, created hybrids, half human-half machine creatures naturally impress the artists and are reflected in the artworks. Extension of mega cities like gigantic organisms, human intelligence getting beyond the limits, inability to be perceived, inability of human to determine its own position, sophisticated economic structure, political mechanism, hierarchical order and unlimited area it occupies; has caused the urbanized individual to develop fears and anxieties. Within art production of our time these anxieties has inevitably caused questioningcity and human relationship in terms of creating levels of fear.

Benzer Tezler

  1. Tarihsel gelişim içinde kadın figürünün yorumu

    Başlık çevirisi yok

    DİLEK HASRA ÇETİNDERE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Güzel SanatlarAnadolu Üniversitesi

    Heykel Ana Sanat Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SERPİL AKYIL

  2. Şevket Dağ (hayatı, eserleri ve sanat anlayışı)

    Sevket Dağ (his life, his works and his wiew of art)

    HATİCE ŞİMŞEK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Sanat TarihiMarmara Üniversitesi

    Türk Sanatı Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. AYLA ERSOY

  3. Sanatsal yaratımda simgesel yaklaşımlar

    The symbolic aproaches in artistic creation

    NEHRİ SOYLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Güzel SanatlarHacettepe Üniversitesi

    Heykel Ana Sanat Dalı

    DOÇ. TURHAN ÇETİN

  4. 1960 sonrası Türk resim sanatında ölüm teması

    Death theme in Turkish painting after 1960

    ALİ NAKKAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Güzel SanatlarAkdeniz Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    DOÇ. DR. SEMİH BÜYÜKKOL

  5. Cam ve metal malzemelerin seramik sanatında kullanılması

    Use of glass and metal metarials in ceramics art

    DİDAR EZGİ ÖZDAĞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Güzel SanatlarGazi Üniversitesi

    Uygulamalı Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. OLCAY BORATAV

    YRD. DOÇ. DR. NEVRİYE YAZÇAYIR