Geri Dön

Akut lösemilerde aberan antijen sunumunun prognostik önemi

Prognostic importance of aberrant antigen expression at acute leukemias

  1. Tez No: 349544
  2. Yazar: ORHAN KEMAL YÜCEL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYŞEN TİMURAĞAOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Hematoloji, Onkoloji, Hematology, Oncology
  6. Anahtar Kelimeler: Akut Lösemi, Aberan antijen ekspresyonu, İmmünfenotipleme, Acute Leukemia, Aberrant antigen expression, Immunophenotyping
  7. Yıl: 2012
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 65

Özet

Bu çalışmanın amacı, Akut Lösemi tanısı ile takip edilen hastaların tanı sırasındaki immünfenotipik özelliklerinin remisyon indüksiyon tedavi yanıtına ve genel sağkalıma olası etkilerinin değerlendirilmesidir. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı'nda Nisan 2008 ile Nisan 2011 tarihleri arasında“de novo (yeni)”Akut Lösemi tanısı alan, 18 yaş ve üstü, 90 hasta değerlendirildi. Hematoloji Bilim Dalı kayıtları, Hastane Arşivi, Merkez Laboratuvarı Özel Hematoloji Laboratuvarı (Akım Sitometri Laboratuvarı) kayıtları, Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı kayıtları ve elektronik hasta dosya sistemi olan MEDİHASTA programı retrospektif olarak incelendi. 90 hasta retrospektif olarak incelendiğinde; 62 (%68.9) hasta AML, 18 (%20) hasta ALL (16 B-ALL, 2 T-ALL), 5 (%5,6) hasta AUL, 5 (%5,6) hasta BAL olarak saptandı. AUL ve BAL tanısı olan hastalar istatistik analize alınmadı. Aberan antijen ekspresyonu olan ALL (My + ALL) hastaları ile olmayan ALL (My – ALL) hastaları remisyon indüksiyon tedavisine yanıt ve 10 aylık genel sağkalım açısından karşılaştırıldığında anlamlı bir fark saptanmadı. ALL'de en sık gözlenen aberan antijen ekspresyonu CD33 pozitifliği olarak saptandı. CD33 + ALL ile CD33 – ALL remisyon indüksiyon tedavisine yanıt ve genel sağkalım açısından karşılaştırıldığında anlamlı fark gözlenmedi. Aberan antijen ekspresyonu olan AML (Ly + AML) hastaları ile olmayan AML (Ly – AML) hastaları remisyon indüksiyon tedavisine yanıt ve 10 aylık genel sağkalım açısından karşılaştırıldığında anlamlı bir fark saptanmadı. AML hastalarında en sık aberan antijen ekspresyonları ise sırasıyla CD7 (%27), CD10 (%16), Tdt (%15) olarak bulundu. CD7 + AML ile CD7 – AML, Tdt + AML ile Tdt – AML, CD10 + AML ile CD10 – AML remisyon indüksiyon tedavisine yanıt ve genel sağkalım açısından karşılaştırıldıklarında anlamlı fark saptanmadı. Bu çalışma kliniğimizde takip edilen yeni tanı Akut Lösemi hastaları hakkında bilgiler vermektedir. Sonuçta çalışmamızda aberan antijen ekspresyon varlığının remisyon indüksiyon tedavisine yanıt ve genel sağkalım üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı saptandı. Her ne kadar son yıllarda immünfenotipik inceleme ile saptanan aberan antijen ekspresyonunun akut lösemilerin tanısında, izleminde (minimal kalıntı hastalık) ve prognozunda önemi ile ilgili bilgiler artmasına rağmen hastalığın prognozunu belirlemede sitogenetik analiz günümüzde ana unsur olarak yerini korumaktadır. Hastalık prognozunu belirleyen sitogenetik anormallikler ile aberan antijen ekspresyon ilişkisini irdeleyecek olan çalışmalar bu konuya ışık tutacaktır.

Özet (Çeviri)

The aim of this study is to evaluate impacts of immunophenotypic features at the time of diagnosis over remission induction therapy response and overall survival at patients who were treated with the diagnosis of Acute Leukemia. A total of 90 patients over the age of 18, who were diagnosed as“de novo”Acute Leukemia at Hematology Section of Internal Medicine Department of Akdeniz University Medical School between April 2008 and April 2011 were evaluated. Records of Hematology Section, Hospital Archive, records of Special Hematology Laboratory of Central Laboratory (Flow Cytometry Laboratory), records of Medical Biology and Genetics Department and MEDIHASTA software, which is the electronical patient file system of the hospital were inspected retrospectively. When 90 patients were evaluated retrospectively, it was found that 62 (68.9%) patients had AML, 18 (20%) had ALL (16 were B-ALL, 2 were T-ALL), 5 (5.6%) had AUL and 5 (5.6%) had BAL. Patients with the diagnoses of AUL and BAL were not evaluated statistically. When ALL patients with aberrant antigen expression (My + ALL) were compared with ALL patients without aberrant antigen expression (My – ALL) in terms of response to remission induction therapy and 10-month overall survival, there was no significant difference. As CD33 is the most common aberrant antigen expression at ALL. CD33 + ALL was compared with CD33 – ALL in terms of response to remission induction therapy and 10-month overall survival, there was no significant difference. When AML patients with aberrant antigen expression (Ly + AML) and AML patients without aberrant antigen expression (Ly – AML) were compared in terms of response to remission induction therapy and 10-month overall survival, there was no significant difference. The most common aberrant antigen expressions at patients with AML were detected as CD7 (27%), CD10 (16%), Tdt (15%), respectively. When CD7 + AML was compared with CD7 – AML, Tdt + AML with Tdt – AML, CD10 + AML with CD10 – AML, in terms of response to remission induction therapy and overall survival, there was no significant difference. This study gives information about newly diagnosed Acute Leukemia patients who had been followed at our clinics. Consequently, we detected that existence of aberrant antigen expression had no significant impact on response to remission induction therapy and overall survival at our study. Even though there's increasing information about importance of aberrant antigen expression detected with immunophenotypic analysis at diagnosis, follow up (minimal residual disease) and prognosis of acute leukemias, recently cytogenetic analysis still holds its position as the main component for determining disease prognosis. Studies investigating the relation between cytogenetic abnormalities determining disease prognosis and aberrant antigen expression will light the way for this topic.

Benzer Tezler

  1. Akut lösemilerde minimal rezidüel hastalığın 'Flow cytometry' yöntemiyle araştırılması ve relaps ile korelasyonu

    Başlık çevirisi yok

    ÜLKÜ OZAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    HematolojiUludağ Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FAHİR ÖZKALEMKAŞ

  2. Erişkin akut lenfoblastik lösemili hastalarda immünofenotipik özelliklerin prognoz üzerine olan etkilerinin değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    MUSTAFA N. YENEREL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Hematolojiİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TANJU ATAMER

  3. Akut lösemilerde giemsa bandlamanın klinik önemi

    Başlık çevirisi yok

    MEHMET TUĞRUL SEZER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1992

    HematolojiAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ORHAN SEYFİ ŞARDAŞ

  4. Akut lösemilerde CMV virüs yükü sürveyansının yeri ve önemi

    The importance of CMV viral load surveillance in acute leukemias

    ÖMER DİKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    HematolojiHacettepe Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMRÜM UZUN

    PROF. DR. YAHYA BÜYÜKAŞIK

  5. Akut lösemilerde anti-lösemik tedavi ile serum eritropoietin düzeyi arasındaki ilişki

    Başlık çevirisi yok

    İSMET AYDOĞDU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1993

    HematolojiAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OSMAN İLHAN