Esansiyel hiperhidrozisli hastalarda mizaç ve karakter özelliklerinin değerlendirilmesi
Temperament and character properties of the patients with essential hyperhidrosis
- Tez No: 352939
- Danışmanlar: DOÇ. DR. GÜLSÜM GENÇOĞLAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Dermatoloji, Dermatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Celal Bayar Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 105
Özet
EH, belirtilen vücut bölgelerinde bilinmeyen bir nedenle sempatik kolinerjik sinirlerin aşırı deşarjı ile karakterize bir dermatolojik bozukluktur. Bu bireylerde sempato-adrenal sistemin aşırı aktif olduğu düşünülmektedir. Ter bezi histolojisi ve fonksiyonu normal olup emosyonel stresle ter salgısında artış meydana gelirken uykuda terleme ortadan kalkmaktadır. Bu bulgular ışığında çalışmada EH'li bireylerin mizaç ve karakter özellikleri ile sempatik hiperaktivasyon ve terleme arasındaki ilişki araştırılmıştır. Çalışmaya Nisan 2011 – Ağustos 2013 tarihleri arasında Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar polikliniğine başvuran, hiperhidroza yol açabilecek sistemik bir hastalığı bulunmayan, yaşları 18 ve üzerinde olan 42 kadın ile 38 erkek toplam 80 EH hastası ve 54 kadın ile 27 erkek sağlıklı gönüllüden oluşan toplam 161 kişi dahil edildi. EH' li hastaların yaşları, cinsiyetleri, Vizüel Analog Skorlaması (VAS) değerleri kaydedildi ve çalışmaya katılan kişilere Mizaç ve Karakter Envanteri (MKE), Anksiyete Duyarlılık İndeksi-3 (ADİ-3), DLQI, Liebowitz Sosyal Kaygı Bozukluğu Belirtileri Ölçeği (LSFÖ) ve SCID-CV Tanı Ölçütleri uygulandı. VAS skorları hasta grubunda 2-10 arasında değişmekte olup, VAS ortalamaları 7,54± 1,89 olarak bulundu, yani çalışmamıza katılan hastaların terleme şiddetleri fazlaydı. Hasta grubunda DLQI skorları 10-26 arasında değişmekte olup, DLQI ortalamaları 12,96± 4,11 olarak bulundu. EH hastaların yaşam kalitelerini orta derecede etkilemekteydi. Hasta grubunda ADİ-3 skoru istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde daha yüksek bulunurken (p= 0.01), yine La-TOP skoru ve Lb-TOP skoru kontrol grubuna göre daha yüksek bulundu (p=0.01, p=0.03). 54Hasta ve kontrol grubu arasında P (Sebat Etme) skoru açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (P=0.93). NS2 (Dürtüsellik) skoru hastalarda kontrol grubuna göre yüksek saptandı (p=0.006). HA3 (Yabancılardan çekinme) ve HA4 (Çabuk yorulma) skorları hasta grubunda kontrol grubuna göre daha yüksek saptandı (p=0.04, p=0.01). RD4 (Bağımlılık) skoru hasta grubunda kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha düşük saptandı (p=0,001). S2 (Amaçlılık) skoru hasta grubunda kontrol grubuna göre daha düşük saptandı (p=0.047). C1 (Sosyal onaylama), C2 (Empati duyma), C3 (Yardımseverlik) ve C-TOP (İş birliği yapma) skorları hasta grubunda kontrol grubuna göre daha düşük saptandı (p=0.017, p=0.07, p=0.015, p=0.044). ST1 (Kendilik kaybı), ST3 (Manevi kabullenme) ve ST-TOP (Kendini aşma) skorları hasta grubunda daha yüksek saptandı (p=0.02, p=0.039, p=0.035). Hasta grubunda, geçmişte veya şu anda 21 kişide sosyal fobi, 12 kişide majör depresif bozukluk, 11 kişide başka türlü adlandırılamayan anksiyete bozukluğu, 7 kişide panik bozukluğu, 7 kişide özgül fobi, 5 kişide uyum bozukluğu, 3 kişide obsesif-kompulsif bozukluk, 3 kişide posttravmatik stres bozukluğu ve 3 kişide yaygın anksiyete bozukluğu saptandı. Aşırı terleme nedeniyle bozulmuş yaşam kalitelerine paralel olarak EH'li bireylerin sosyal kaygı düzeyleri yüksek olan anksiyeteye yatkın kişiler olduğunu saptadık. EH'li bireylerin artmış adrenerjik deşarj nedeniyle dürtüsel davranan, bağımlılıkları ve amaçlılıkları düşük olan iş birliği yapmaktan uzak olan kişiler olduğunu belirledik. VAS skorları yüksek olan EH'li hastaların belirgin derecede bozulmuş olan yaşam kalitelerine paralel olarak anksiyete duyarlılıkları ve soyal fobi düzeylerini yüksek saptadık. Görsel ve işlevsel sorunlara yol açan EH nedeniyle bireyler işlerini yaparken veya sosyal ilişkilerinde büyük sorunlar yaşamaktadırlar, bu da doğal olarak sosyal kaygılarını ve anksiyetelerini arttırmaktadır. Mizaçları gereği dürtüsel davranan yani olayları kapsamlıca irdelemeden hareket eden bu kişilerde çabuk yorulma puanlarının yüksek 55olması, artmış adrenerjik aktivitenin yarattığı yüksek bazal metabolizma nedeniyle olabilir. Ayrıca görünüm ve hijyenik iyilik sağlamak için sarfettikleri yoğun efor da bu duruma ekleniyor gibi görünmektedir. Anksiyete bozukluklarının bulgularından olan yabancılardan çekinme puanlarının EH grubunda yüksek saptanması yarattığı sosyal fobi ve anksiyete nedeniyle beklediğimiz bir sonuçtu. Yabancılardan çekinme düzeyleri yüksek olan EH hasta grubunun doğal olarak iş birliği yapmaktan uzak, amaçlılıkları düşük olan kişiler olduğunu saptadık.“Kendini aşma”puanlarının EH'li hastalarda yüksek saptanması ise bu kişilerin erken yaşlardan beri var olan hiperhidrozu içselleştirerek kabullendiklerini ve bu durumla yaşamayı öğrendiklerini göstermektedir. Çalışmamız bugüne kadar bu konuda yapılmış en yüksek katılımcı sayısından oluşan, DLQI, ADİ-3, Liebowitz Sosyal Fobi Ölçeği ve SCIDCV'nin bir arada kullanıldığı ilk çalışmadır. Önceki çalışmaların bulgularının farklı olması, az sayıda katılımcı ve dengeli olamayan hasta ve kontrol dağılımına bağlı gibi görünmektedir. İlk çalışmada (8) hasta ve sağlıklı kontrol sayıları oldukça düşüktür buna karşın patolojik kontrol olarak alınmış olan renal yetmezlikli kontrol grubu ise diğerlerinin yaklaşık iki katıdır. Bu orantısız dağılım istatistiksel veri güvenilirliğini düşürmektedir. Her iki çalışma da da hasta ve kontroller psikiyatrik patolojiler açısından değerlendirilmeye alınmamışlardır. Bizim çalışmamızda aktif bilinen psikiyatrik bozukluğu olan hastalar değerlendirilmeye alınmamıştır. Bu durum özellikle kontrol verilerinin güvenilirliğini arttırmaktadır. Gerek artmış sempatik aktivite, gerek erken başlangıçlı hastalığa ait genetik faktörler, gerekse hastalarda esansiyel hiper hidrozun yarattığı sosyal ve hijyenik problemler, hastaların mizaç ve karekter gelişimini etkiliyor gibi görünmektedir. Bu hastalarda sosyal fobi ve anksiyete dağılımındaki artış sosyalleşme ve dışa dönük davranış paterninde bozulmalara yol açmaktadır. Hastalık aktivitesi, sosyal ve kişisel kimlik etkilenmelerinin daha iyi anlaşılması bu hastalarda yaşam kalitesini arttıracağı gibi, anksiyete yönetimi ve hiperhidrozun regulasyonunda da hastalara olan yardımımızı arttıracaktır.
Özet (Çeviri)
Objective: EH is a dermatological disorder characterized by excessive discharge of sympathetic cholinergic nerves on specified parts of the body for an unknown reason. Sympatho-adrenal system in these individuals is thought to be overactive. Histology and function of sweat gland is normal and emotional stress causes an increase in secretion of sweat while asleep is eliminated. In light of these findings in this study it is investigated the relationship between temperament and character properties of individuals with EH and sympathetic hyperactivity and sweating. Materials and Methods: A total of 80 EH patients, 42 women and 38 men and a total of 161 healthy people, 54 female and 27 male, aged 18 and older, who had applied to Celal Bayar University Hafsa Sultan Hospital Dermatology outpatient clinic between April 2011 - August 2013 were included in the study while people with a systemic disease that can lead to hyperhidrosis were excluded. EH patients' age, gender, visual analogue score (VAS) values were recorded and to those participating in the study Temperament and Character Inventory (TCI), Anxiety Sensitivity Index-3 (ASI-3), DLQI, Liebowitz Social Anxiety Scale (LSAS) and SCID-CV Diagnostic criteria were applied. Results: VAS scores ranged from 2-10 in the patient group, mean VAS was found to be 7.54 ± 1.89, which means sweating severity of the patients who participated in our study was higher. DLQI scores in patients ranged from 10 to 26, the mean DLQI was found to be 12.96 ± 4.11. The quality of life of patients were moderately affected by EH. 57In the patient group ASI-3 scores statistically significantly higher (p = 0.01), again in La-TOP score and Lb-TOP score than the control group were significantly higher (p = 0.01, p = 0.03). Between patient and control groups statistically significant difference couldn't be found in terms of P (persistece) scores (P = 0.93). NS2 (impulsiveness) scores were significantly higher in patients than in control group (p = 0.006). HA3 (shyness with strangers) and HA4 (fatigability and asthenia) scores in the patient group were significantly higher than the control group (p = 0.04, p = 0.01). RD4 (dependence) scores in the patient group were statistically significantly lower than the control group (p = 0.001). S2 (Purposefullness) score was lower in the patient group than the control group (p = 0.047). C1 (acceptance), C2 (empathy), C3 (helpfullness) and C-TOP (cooperativeness) scores in the patient group compared to control group was lower (p = 0.017, p = 0.07, p = 0.015, p = 0.044 ). ST1 (self-forgetfullness), ST3 (spiritual acceptance) and ST-TOP (self-transcendence) scores were significantly higher in the patient group (p = 0.02, p = 0.039, p = 0.035). In the patient group, in the past or the currently, it was revealed in 21 persons the social phobia, 12 persons major depressive disorder, 11 persons not otherwise specified anxiety disorders, 7 persons panic disorder, 7 persons specific phobia, 5 persons adjustment disorder, 3 persons obsessive-compulsive disorder, 3 persons posttraumatic stress disorder, and 3 persons generalized anxiety disorder. Conclusions: EH individuals, in parallel with impaired quality of life due to excessive sweating have observed that people who are with high levels of social anxiety and prone to anxiety. EH individuals, due to increased adrenergic discharge acts impulsive, which have low dependency and purposefulness, stay away from cooperation. In parallel with impaired quality of life in EH individuals with higher VAS scores, high levels of anxiety and social phobia have found. EH individuals are experiencing major problems doing their jobs and in social relationships due to hyperhidrosis which cause visual and functional problems, it is naturally increasing social concern and anxiety. For these people who acts 58impulsive and who doesn't comprehensively analyse the events because of their temperament to have higher fatigue scores, may be due to the high basal metabolism creating by increased adrenergic activity. Also it seems to be the view that they exert intense effort to ensure hygienic well-being are added to this situation. Beware of streangers scores which is one of the findings of Anxiety disorders is high in the EH group as we expected because of the social fobia and anxiety which created by EH. We observed EH patients with high levels of foreign hesitate are not to cooperate naturally and have low intentionality.“Self-transcendence”scores high in patients with EH detection of these people from an early age that they accept and internalize hyperhidrosis has been around since learned to live with this situation shows that.“Self-transcendence”scores high in patients with EH shows these people from an early age they accept and internalize hyperhidrosis has been learned to live with this situation. Our study so far on this subject is the first which consists of the highest number of participants and the first study of is used the combination of DLQI, ASI-3, Liebowitz Social Phobia Scale and SCID-CV. The difference of the findings of previous studies depends the small number of participants and without balanced on the distribution and control patients. In the first study (8) there are relatively low number of patients and healthy controls, whereas the pathological control group received renal failure is approximately twice the others. This disproportionate distribution reduces the reliability of statistical data. Both studies the patients and controls were not assessed in terms of psychiatric pathologies. In our study, patients known with active psychiatric disorder were not assessed. This situation increases the reliability of the control data. Increased sympathetic activity, the genetic factors of the early onset disease and social and hygienic problems caused by hyperhidrosis seem to affect the development of patient temperament and character. In these patients, the increase in the distribution of social phobia and anxiety, leads to a deterioration in socialization and extrovert behavior pattern. A better understanding of Disease activity, social and personal identity affected in 59these patients is likely to improve the quality of life and will increase our help on anxiety management and regulation of hyperhidrosis
Benzer Tezler
- Esansiyel hiperhidrozlu hastaların plazma ve eritrositlerinde eser elementler, kalsiyum ve magnezyum düzeylerinin değerlendirilmesi
Plasma and erythrocyte levels of trace elements, calcium and magnesium in essential hyperhidrosis
HÜSNA GÜDER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
DermatolojiAfyon Kocatepe ÜniversitesiDermatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞEMSETTİN KARACA
- Esansiyel (İdiyopatik) hiperhidroziste lokal doğru elektrik akımı uygulamasının biyolojik etkileri
The Biological effects of local direct current administration in essential (Idiopathic) hyperhidrosis
YUNUS KARAKOÇ
- Esansiyel hipertansiyonun etiopatogenezinde kan 'ionize kalsiyumu'nun yeri
Başlık çevirisi yok
TÜRKER OZANKAYA
- Esansiyel hipertansiyonda beta blokerlerin plazma lipid fraksiyonlarına etkileri ve intrensek sempatomimetik aktivitenin önemi
Başlık çevirisi yok
RAZEK KAZANCIOĞLU
- Esansiyel hipertansiyon olgularında Prazosin ve Metaprolol'ün etkinliğinin karşılaştırmalı araştırılması
Başlık çevirisi yok
ORHAN BERKER