Une analyse sociologique sur l'etat des enfants ouvriers dans Jack d' Alphonse daudet et germinal D'Emile Zola
Alphonse Daudet'nin Jack ve Emİle Zola'nın germinal romanlarındaki işçi çocukların durumu hakkında sosyolojik bir analiz
- Tez No: 365009
- Danışmanlar: PROF. DR. SİBEL BOZBEYOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Fransız Dili ve Edebiyatı, French Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Sanayi Devrimi, işçi çocuklar, edebiyat sosyolojisi, oluşumsal yapısalcılık, bireysel bilinç, toplumsal bilinç
- Yıl: 2014
- Dil: Fransızca
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Fransız Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 143
Özet
19. yüzyıl çok sayıda önemli toplumsal, ekonomik ve bilimsel gelişmenin yaşandığı bir dönemdir. Özellikle fizik, kimya, biyoloji ve tıp gibi pozitif bilimlerde yaşanan gelişmeler insan ömrünün uzamasına ve teknolojik gelişmelerin gerçekleşmesine neden olmuştur. Bu süreçlerin sonunda da başta İngiltere olmak üzere, Almanya ve Fransa'da sanayi devrimi gerçekleşmiştir. Böylece kapitalizm ateşi Avrupa'da alevlenmiş ve bütün dünyayı sararak kendi acımasız düzenini kurmuştur. Kapitalist düzen sınıflar arasındaki eşitsizliğin giderek artmasına sebep olmuştur. Bu eşitsizlikten en çok etkilenenlerin başında çocuklar gelmektedir. Bunun en önemli sebebi bu yüzyılda köleliğin pek çok ülke tarafından yasaklanması veya engellenmeye çalışılmasıdır; zira işverenler kölelerden sağladıkları ucuz işgücünün yerine çocukları kullanmaya başlamışlardır. Bu durum toplum ile yakından ilgilenen yazarların da dikkatini çekmiştir. Özellikle yüzyılın ikinci yarısında yazılan ve işçileri anlatan eserlerin pek çoğunda çocuk işçilerin durumlarına vurgu yapılmıştır. Émile Zola ve Alphonse Daudet gibi natüralist yazarlar bu durumu kendi bakış açılarına göre ele almışlardır. Bu yüzden konunun toplumsal boyutu göz önüne alındığında, sosyolojik bir yaklaşımın yazınsal metne daha fazla ışık tutacağı açıktır. Bu alanda akla gelen ilk eleştirmen şüphesiz Georg Lukács'tır. Ancak bizim bu çalışmamızda yararlanacağımız eleştirmen onun en önemli takipçilerinden birisi olan Lucien Goldmann'dır. Lucien Goldmann adına“le structuralisme génétique”dediği kuramını açıklama ve anlama olarak nitelediği iki kavram üzerine kurmuştur. Goldmann'a göre insana ait olan bir şey toplumsal yapıdan bağımsız düşünülemez ve edebi eserler gerçek anlamlarını ancak toplumsal gerçeklikler aracılığıyla kazanırlar. Ayrıca, her yazarın içinde yaşadığı bir toplum vardır ve ortaya çıkan eser de bu toplumun bir ürünüdür. Dolayısıyla edebi eserler yazarların bireysel bilinçlerinin değil; toplumların kolektif bilincinin yansımalarıdır. Bu çalışmamızda topluma yönelik bir değerlendirme yapılırken, Dr. Louis-René Villermé'nin o dönem için tuttuğu raporlar ile de bir karşılaştırma yapılmıştır. Söz konusu yazarların Germinal ve Jack isimli eserleri L. Goldmann'ın kuramından yola çıkılarak, kendi yapıları içerisinde incelenmiştir. Sonrasında bu eserler meydana geldikleri toplumdaki gerçekliklerle açıklanmıştır. Elde edilen sonuçlar ise Sonuç bölümünde değerlendirilerek paylaşılmıştır.
Özet (Çeviri)
Le XIXe siècle est une période où de nombreuses découvertes scientifiques ont vu le jour. Notamment, les progrès enregistres dans les sciences telles la physique, la chimie, la biologie et la médecine ont favorisé d‟une part la longévité humaine et de l‟autre les évolutions technologiques. Ainsi, à la suite de ces processus, la révolution industrielle est née tout d'abord en Angleterre et puis en Allemagne et en France. C'est ainsi que le capitalisme a pris en essor considérable en Europe et a instauré par la suite son régime asservissant le reste du monde. Le système capitaliste a aggravé les inégalités sociales au profit de la classe bourgeoise. Ce fut plutôt les enfants les plus touchés. La raison en est que la lutte contre l'esclavage menée par plusieurs pays à cette époque-là a réduit l‟usage de la main d‟œuvre des esclaves. Les employeurs ont donc commencé à utiliser les enfants au lieu de ces derniers comme main-d'œuvre peu coûteuse. Cette situation a attiré aussi l'attention des auteurs préoccupés par les problèmes sociaux. En particulier, plusieurs romans écrits dans la deuxième moitié de ce siècle décrivent l‟abominable condition des enfants ouvriers. Les auteurs naturalistes comme Émile Zola et Alphonse Daudet ont traité ce sujet selon leurs propres points de vue. C'est pourquoi, vu le poids des problèmes socio- économiques qui gagnent de plus en plus d‟ampleur, il sera plus utile de procéder à une approche sociologique lorsqu‟on tente d‟effectuer une étude autour des œuvres traitant des sujets pareils souvent scandaleux. Dans notre travail, nous nous inspirerons largement des idées de Lucien Goldmann, dont l‟approche sociologique nous aidera mieux à révéler le complexe mécanisme des rapports sociaux. Goldmann a établi sa théorie du“structuralisme génétique”sur deux concepts : l'explication et la compréhension. Selon lui, chaque propos exprimé par l'homme ne peut pas être considéré indépendamment de la structure sociale dans laquelle il évolue, vii et les œuvres littéraires ne peuvent exprimer leur sens réel que par le biais de l‟étude des réalités sociales dans lesquelles elles ont été produites. Par ailleurs, chaque auteur est lié directement ou indirectement à un milieu social et l'œuvre de ce dernier n‟est que le produit de ce milieu. Par conséquent, les œuvres littéraires sont le reflet de la conscience collective et non celui de la conscience individuelle des auteurs. D‟autre part, au cours de notre travail, nous avons eu également recours à des comptes rendus élaborés par Dr. Louis-René Villermé, le rapporteur officiel de la République française de l‟époque. Dans le cadre de notre travail, nous avons donc réalisé, selon les principes de base de la théorie de Goldmann, une étude sociologique sur Germinal de Zola et Jack de Daudet tout en prenant en considération les réalités de la société auxquelles elles appartiennent. Mots clés: Révolution industrielle, enfants ouvriers, sociologie de la littérature, structuralisme génétique, conscience individuelle, conscience collective.
Benzer Tezler
- Televizyon üzerinden dindar/mütedeyyin kadınları anlamak: Dindar kadınların televizyonu alımlama ve kullanım biçimleri
Understanding religious/pious women through television: Religious women's reception and usage of television
ERGEN DEVRİM KARAGÖZ
Doktora
Türkçe
2022
Radyo-TelevizyonGalatasaray ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZLEM DANACI YÜCE
- Türk ceza hukukunda koşullu salıverilme
La libération conditionnelle en Droit Pénal Turc
FURKAN ALİ ŞİMŞEK
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EMİNE EYLEM AKSOY RETORNAZ
- Sécuriser et gérer les frontières: Une analyse comparative des politiques frontalières de la Turquie dans les cas de Van et d'Edirne
Sınırların güvenliği ve yönetimi: Van ve Edirne sınırları örneğinde Türkiye'nin sınır politikalarının karşılaştırmalı analizi / Securing and managing borders: A comparative analysis of border policies of Turkey in the cases of Van & Edirne
MERVE ÖZDEMİR AMED
Yüksek Lisans
Fransızca
2022
Kamu YönetimiGalatasaray ÜniversitesiSiyaset Bilimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BEYZA Ç. TEKİN
- Maurice Hauriou'da İdare Hukuku ve Genel Kamu Hukuku ilişkisi
The relationship between Administrative Law and General Public Law according to Maurice Hauriou
NİLDA ÇİÇEKLİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN