Türk Silahlı Kuvvetleri'nin özerkliği ve Türkiye'de askeri reform süreci: 1999-2013
The autonomy of armed forces and the process of military reform in Turkey: 1999-2013
- Tez No: 366442
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. BARIŞ ÖVGÜN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Kamu Yönetimi, Siyasal Bilimler, Public Administration, Political Science
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü
- Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 241
Özet
Askeri özerklik, silahlı kuvvetlerin sahip olduğu güç, imtiyaz ve yetkilere atıf yapar. Bir başka ifadeyle askeri özerklik, silahlı kuvvetlerin“has alanlar”yaratmasıdır. Siyaset literatüründe askeri özerklik, siyasal ve kurumsal özerklik olmak üzere iki biçimde ele alınır. Siyaset literatürünün bu yaklaşımı, yönetim bilimi açısından sorunludur. Bu sebeple bu çalışmada, yönetim biliminin özerklik yaklaşımından faydalanarak, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin özerkliği idari, mali ve siyasi açıdan incelenmiştir. Askeri reform ise silahlı kuvvetlerin elinde tuttuğu“has alanlar”ın elinden alınma veya azaltılma sürecidir. Dolayısıyla askeri reformun amacı askeri özerkliğin azaltılmasıdır. Bu süreç, demokrasinin sağlam temeller üzerine bina edilebilmesi için hayati öneme sahiptir. Bu çalışmada askeri reform, demokratik geçiş ve demokratik sağlamlaştırma olmak üzere iki safhalı bir süreç olarak ele alınmıştır. Askeri reform süreci, planlı ve temkinli olarak yönetilmelidir. Zira bu süreçte askerin ve muhalefetin göstereceği direnç reform sürecini bitirebilir ve her şey sıfırlanabilir. Bu süreçte demokrasi, reformları meşrulaştırma aracıdır. Gerçekte ise – özellikle sürecin başında - bu bir iktidar mücadelesidir ve yıkılan askeri vesayet sistemi yerine bir başka vesayet sistemi kurulması uzak bir ihtimal değildir. Bu sebeple demokrasinin tüm kesim ve kurumlarca benimsenmesi, askeri reform sürecinin hedefine ulaşması için hayati öneme sahiptir. Türkiye'nin 1999 Helsinki Zirvesi'nde aday ülke statüsünü kazanmasıyla birlikte kamu yönetiminde reform çalışmaları başlamıştır. 2000'li yılların başında patlak veren ekonomik ve siyasal krizlerle birlikte devlet ve siyaset kurumu için“meşruiyet sorunu”belirmiştir. 2002 yılında AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte reform süreci hızlanmıştır. Yasal düzenlemeler ancak Ergenekon davaları sonrasında uygulamaya yansımıştır. Genel demokratikleşme süreci 2011 yılında kesintiye uğrayarak rotasından sapmış ve 2013 yılının sonunda kesin olarak bitmiştir. Buna bağlı olarak askeri reform süreci de sonlanmıştır.
Özet (Çeviri)
Military autonomy refers to power which held by armed forces, privilige and authorty. In other words, military autonomy is the creation of“reserve domain”created by armed forces. Military autonomy in the politics literature, is taken into consideration on two ways – political autonomy and institutional autonomy. This approach is problematic for administrative science. Due to this reason, autonomy of Turkish Armed Forces are examined in terms of administrative, fiscal and political aspects by using administrative science approach. Military reform is the process of divestiture or reduction of“reserve domain”from armed forces. That is to say, mission of military reform is reduction of military autonomy. This process has vital importance in order to build democracy on solid foundations. Military reform is discussed in two phases, namely, democratic transition and democratic consolidation. The process of military reform must be managed deliberately and cautiously. Since, resistance showed by solider and the opposition might make end of this process or reset everything. Democracy is legitimation tool of reforms in this process. However in real, - especially at the beginning of this process, this is an power challenge (struggle), and establishing a new tutelage instead of toppled tutelage is not a low possibility. Because of this reason, internalizing democracy by all sections and institutions has vital importance to reaching the goal of military reform process. Reform efforts of Turkiye has been started when it gained the statue of candidate country in Helsinki in 1999. In 2000, economic and political crises lead to“legitimacy problem”for government and politics institute. In 2002 reform process accelerated under AKP rule. Legal regulations was applied after Ergenekon cases. General democratization process was interrupted 2011; and at the end of 2013 absolutely was finished. Depending on this situation, the military reform process was also terminated.
Benzer Tezler
- Ulusal çıkar ve dış politika: Türk dış politikasının belirlenmesinde ulusal çıkarın rolü 1983-1991
National interest and foreign policy: The Role of national interest in the determination of Turkish foreign policy: 1983-1991
İLHAN UZGEL
Doktora
Türkçe
1997
Uluslararası İlişkilerAnkara ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TÜRKKAYA ATAÖV
- The new framework of civil-military relations in Turkey in the post-february 28 era
Türkiye'de asker-sivil ilişkilerinin 28 şubat sonrası dönemdeki yeni çerçevesi
SEVGİ AKARÇEŞME
- Türkiye'nin siyasal ve yönetsel yaşamında 28 Şubat Süreci'nin yeri üzerine bir inceleme
A study on the place of the February 28 Process in Turkish political and administrative life
BEGÜM BURAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
Kamu Yönetimiİstanbul ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü
PROF. DR. ADALET BAYRAMOĞLU ALADA
- Türk Milli Savunma Sanayii tarihi: ASELSAN örneği
Turkish National Defense Industry history: ASELSAN case
AHMET FARUK GÜLSOY
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
Savunma ve Savunma TeknolojileriAnkara ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CİHAT AYDOĞMUŞOĞLU