Bilim, teknoloji ve insan
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 37054
- Danışmanlar: PROF.DR. SABAHADDİN ZAİM
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1994
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 75
Özet
KONUNUN OZETI Bilim, bazı olay ve olgu kategorilerine göre düzenlenmiş bilgiler bütünüdür. Yoklanabilecek,deneye vurulabilecek bîr bilginin muhtevası olan herşey, bu arada doğa, toplum, İnsan ve düşünce üstünde kesin veya kesine yaklaşık olan nesnel bilgilerin tümüdür hiç şüphesiz. Bilim denilince ilk akla gelen şey bilgidir. Bilim ve teknik çoğu kez aynı anlamda kullanılmasına rağmen aralarındaki farklılıklar iki ayrı kavramdır.Teknik, bilimin uygulamalı biçimi iken, bilim ise bilgi, bilimsel düşünce, bilimsel yöntem, sistemli ve problem çözmeye yönelik amaçlı düşüncedir. Bilimsel bilginin doğuşu için bilgiye konu olan inceleme konusu nesnelerin bütün insanlarca aynı algılandığının kabul edilmesi zorunluluğu sonucunda, bilim evrensel bir uzlaşma vasıtasıyla elde edilen yargıların incelenmesidir. Alman filozofu Max Scheller bilimin fonksiyonunu üç noktada toplamaktadır. Ferdi şahsiyet geliştirilmesi için yapılan bilimsel çalışmalar, kainattaki ilahi düzenin kavranması, bu yolla kurtuluşa ermeyi amaçlayan çalışmalar ve insan, toplum ve tabiatın bilinmesi kontrolün sağlanması için yapılan çalışmalar: İlk iki çalışma geçmiş dönemin bilim faaliyetlerinin bir özelliği İken üçüncü bilimsel çalışma günümüz biliminin bir özelliği olarak belirülmektedmBilimi oluşturan unsurlar ; 1) Akıl yürütme: Bilmeyen, dolayısıyla öğrenmek isteyenin bilinmeyeni, irdeleyici ya da sorgulayıcı bir şekilde olay ve olgulara yaklaşmasıdır. S) Olgu: Algılanabilen, doğrudan gözlenebilen nesnel şeyleri ifade eder. Bilim günümüzde gözlenebilen olguları konu edindiğinden olgusaldır. S) Gözlem: Nesnel genellemeye elverişli olan ve anlamlı olgulara ilişirin verileri toplama sürecidir. 4) Deney. Genel anlamıyla deney, bir gözlem çeşididir. 5) Varsayım: Algı ve gözleme dayalı olarak doğrulanmak üzere ortaya atılan genellemedir. 6) Kuram: Bir varsayımın kısmen doğrulanmış ancak bu tümüyle kesinleşmemiş durumudur. 7) Kanun: Bir kuramın, bütün gözlem ya da deney sonucu doğrulanmış şeklidir. Bilimin moral değerleri içermediği ancak bilimadamlarmcabenimsenmesi gereken bazı değerler olduğu İleri sürülmektedir. a) Gerçeğin bulunmasındaki coşku ve çabanın olması, b) Olguların doğru saptanması ve İletilmesi sorumluluğunun olması, e) Bilgi ve buluşların örgütsel ya da kişisel tekel altında tutulmaması. d) Ulaşılan sonuçların eleştiriye açık olması. Bilimin gelişimini en genel anlamda dört aşamada sürdürmüştür. Hk uygarlıklara denk gelen bilgi toplama aşaması, Evrene yönelik akılcı çalışmaların yapıldığı Antik çağ dönemi, Ortaçağ İslam ve Hrlstiyan dünyasında yapılan bilimsel çalışma dönemi, Rönesans sonrası gelişmelerin yol açtığı modern bilim dönemi, Modern bilimin kaynakları Antik çağın doğa felsefesinin sezgilerine ve îslam Dünyasının önemli çalışmalarına dayanır. 17. y.y. da bilimde yöntem,“gozlemvedçneyşrolıınrtan veri toplama ve toplaııan verileri sınıf lama işlemi”olarak, Francis Bacon 'la başlar. Bacon' un metodolojiye en büyük katkısı, ampirizm ile indiksiyonu (tümevarım) birleştirmiş olmasıdır. Baconıla başlayan yöntem konusundaki görüşler Descartes ile devam eder. Descartes yöntem şüphesini kullanarak her şeyden şüphe eder. Şüphe etmeye başladıktan sonra kendisinden şüphe edilemeyen bilgiye ulaşır. Şüphe ettiğinden şüphe edemeyeceği sonucuna varır. Bu İse doğrudan elde ettiği bilgidir. Descartes, Bacon'un olguları öne alması görüşünü benimsemez. Doğru olan dedûktif çıkarımlara temel olabilecek sezgisel olarak açık seçik, hiç bir şüpheye yer vermeyecek şekilde olan ilkeleri saptamak ister. Descartes 'in yönteminin analitik olması muhtemelen bilime en büyük katkısıdır. Çözümleyici akıl yürütme yöntemi, modern bilimsel dşüncenin en önemli niteliği oldu. Bacon ile başlayıp Descartes Üe devam ile yöntem bilinci Newton ile yeni bir anlam kazandı. Bacon'un temsil ettiği deneysel tümevarımsal yöntem Üe Descartes'în rasyonel tümden gelimsel yöntenıinin elverişli ortak yönlerini birleştirdi. Sistematik deneyde Bacon 'u, matematiksel çözümlemede Descartes' i aştı ve bu iki eğilimi birleştirdi. Modern düşünce tarihinin dönüm noktası ve modern bilimin doğuşu Kopernlk ile simgelenir, tnsamn evrenin merkezinde görülme düşüncesi Kopernlk ile yıkılmış, yerine insanın doğasının bir uzantısı, bir parçası olduğu düşüncesi geçmiştir. Yerkürenin evrenin bir merkezinden alınıp, güneş etrafında dolaşan sıradan bir gezegen olarak görülmesi Kopernik'in sistemine devrimci bir nitelik kazandırmıştır. Kopernik'i Kepler ve Galileo'nun çalışmaları izledi, Kopernik'in astronomi sistemi Galileo ve Newton'un mekaniği Üe doğa bilimleriyle 9Qevrenin yapısını İçeren bilgiler düzene sokuldu. Evren bir mekanik yapıya oturtuldu ve doğa matematik bir yapı olarak görülmeye başlandı, matematik doğa görüşünde nesneler sayıya, ölçüye vurulan yönelriyle kavranmaya başlandı. Bilimdeki devrim, her doğal olayda neden-sonuç ilişkisinin ortaya çıkarılması ve Tanrı kavramının bir tarafa bırakılması anlamında olan bilimsel düşünceyi doğurdu. İnsan aklım kullanarak ve gözlemlerden yararlanarak evrende olup biten herşeyi öğrenmeye başladı. 16. ve 17. y.y. larda yen bir dünya görüşü ve değerler sistemi oluşturuldu. Teni bir zihniyet ve kosmos anlayışı ortaya çıkarken moden çağ ve bilimin özellikleri de belirginleşti. Organik dünya görüşü yerini makina tarzındaki bir dünya görüşüne bıraktı. Modem bilim pozltivist bir anlayışla gelişirken hikmet arayışımda dışarıda bıraktı. Pozitivist metoddaki unBûea.nt“niçin”sorusu ve yerine bilimde de“nasıl”sorusu kullanılır. Bilim metafizik alana kendisini kapatarak,“anlamak İçin büim”den“yönetmek için bilim”e kaydı.Rönesansla başlangıç yapan yenileşme, bilim ve teknolojiyle devam ederken insan kendisiyle ilgili benlik ve öz bilimini bir kenara bırakarak herşeye maddi açıdan bakan maddenin bilimine sanldı.bilimsel yöntemlerin geliştirilerek bilginin bir güç olarak ele alınması, başkaları üzerinde kullanılması ve her aşamada daha başarılı hale getirilmesi önem fray-fi-nrh Bilimin kendisinin unutulup bilginin gündelik uygulamalarına yönelik çalışmalar sonucu teknoloji, endüstri ve bilimin kanştarıİTnasma yol açtı. Yeni bilimlerin teknolojiye hizmeti, teknolojiyi“sınır ve ölçü”tanımaz bir biçimde büyüttü. Teknolojinin hızla gelişimi insan, toplum ve doğa üzerindeki etkilerini artırdı. Teknoloji en genel İfade İle bilimsel ve diğer örgütlenmiş bilgilerin pratik İşlere uygulanmasıdır. Teknolojik yenilik sürecinde üç aşama önemlidir. a) Bir düşüncenin bulunması b) Bu düşüncenin uygulanması c) topluma yayılmasıdır. Esasen teknoloji tarihini İnsanlık tarihi ile başlatmak mümkündür. Hk uygarlıklar kendileri için gerekli teknolojiyi oluşturmaya çalışmışlar. Teknolojinin tarihsel kökleri kabile toplumlarının ilkel aletlerine kadar uzanır, bu dönemin teknikleri mekanik anlamda basit olmalarına rağmen kullanış biçimi bakımındn karmaşıktır. Belirtilen dönemin teknolojik gelişmelerinin yürülükteki kültürel ve toplumsal gelenekleri gözönünde bulundurmaları önemlidir. Teknoloji uzun bir dönem yavaş gelişme gösterdikten sonra birinci msanayi devriminin bir ürünü olan buhar makinasının bulunması İle gelişmesini hızlandırmıştır. îkinci sanayi devriminde kitle haberleşme araçları, bilgisayarlar ve uzay endüstrisi yer alırken teknoloji karmaşık bir yapıya kavuşturuldu. Teknolojinin yapısında hem maddi hem de ideolajlk faktörler önemli bir yer tutar. Teknoloji toplum yapısında, toplumsal ilişkiler ve insani değerleri belirlemeye başlarken, toplumdaki karar verme gücü de aydınlarda değil fakat yeni bir kesim olan teknokratlara bırakıldı, teknokratlar, teknik olarak mümkün olan herşeyi toplumun istemesi veya istememesine göre mümkün hale getirirler.Bilimsel bilginin uygulanmaya konulmasıyla teknolojiye yol açılmış teknoloji de insan yaşam biçimini, üretim araç ve yöntemini değiştiren makinalar ortaya koyarak endüstriye dönüşmüştür.Bu noktada teknolojinin İnsan üzerindeki etkileri önemli olmuştur. Makinalaşmaya geçişle bilikte üretim tüketim ve benzeri alanlarda büyük değişiklikler oldu. Küçük el zenaatlan gerilemeye başladı, üretici insan potansiyeli vasfı gerilemeye başladı. İhsan maklnanm bir dişlisi konumuna indirgendi ve emek-yoğun teknolojilerin yerini sermaye yoğun teknolojilerine bırakmasıyla artmaya başladı.Herleyen ve gelişen teknolojiye paralel olarak üretimin yapısında kitlesel üretim H. Ford'un 191S'de otomobil üretiminde uygulamaya koyduğu“yürüyen motaj hattı”ile gerçekleştirildi. Kitlesel üretimde, bir örneklilik, uzmanlaşma kantite önemli olurken, kalite fazla dikkate alınmamaktadır. Üretimin artırılması için yapay ihtiyaçlar üretilerek insanın temel ve zorunlu ihtiyaçları üretimde ikinci plana itildi. Kısa süreli kullanıma yönelik ürünler ortaya çıkarılarak“kullan-at”kültürü yaygınlaştırıldı. Bilim ve tekniğin makinalaşmayı himayelerine almaları sonucunda insanlığın kaderi üretilen malların tüketicisi olma yoluna girdi. Tüketicinin zihinsel yapısına modası geçmiş sloganı dikte edilmeye başlayınca insanlar ve nesneler arasına bir geçicilik girerek, nesnelerin eve girip çıkması arasındaki süre oldukça kısaldı. Ve bir çok ürün kullanılıp kısa süre sonra atılır oldu. Gelişmiş toplumlardaki genel anlayış endüstriyel ürünlere olan bağımlılığın tatmini için çok üretmek ve tüketmek sermaye ile gelir karıştırılmakta, kullanımı daha fazla artırılmakta ve bir daha elde edilemeyen sermaye tüketilmektedir, üretim ve tüketim faaliyetleri esnasında ortaya çıkabilen çevre sorunları günümüzde önemli bir sorun olmuştur. Çevre, İnsan faaliyetlerini ve canlı varlıkları derhal veya belirli bir süre içinde doğrudan doğruya vya dolaylı olarak etkilemeye elverişli fiziksel, kimyasal ve biyolojik etmenlerle sosyal imetkenlerin bütünüdür. Çevre kirliliği ise insanın özel, sosyal, fiziki bütün olumsuz etkilerden nasibini alması anlaımndadır.Çevre kirliliği her dönemde görülmüş olmasına rağmen günümüzde çok ciddi boyutlara ulaşmıştar.Bunun temelinde insanın doğa üzerinde istediği şekilde eylemde bulunabilme görüşü yatmaktadır, endüstriyel kuruluşların yan etkileri çevrenin ekolojik dengesini bozmakta doğadaki bütün canlılar bu olumsuzluğu yaşarlarken hatta bir çok bitki ve hayvan türü ortadan kalkmayla karşı karşıya kaîmıştmînsanlık aleminin sürekli gelişimine paralel olarak teknoloji de biraz daha üretkenleşmekte ve istediklerinde daha büyük ve ısrarlı olmaktadır. Oluşturulan yeni teknolojilerle insanlık için daha çok şey yapılabilir ve ortaya çıkan çelişkiler rasyonelleşmenin yeni şekilleri altında gizlenebilir. Ama orta ve uzun vadede, içinde bulunulan yüzyılın sonunda ve onun ötesinde, harika teknolojiler sorunları çözmekte yetersiz kalabilip.însanlık tarihi süreç içerisinde bir çok çağ yaşadı ve her çağ sanki insanın varoluşunun ebedi modeliymiş gibi gelişip inkişaf etti ve herbirisi tarihe gömüldü. Günümüz çağı «Modern çağ" olarak adlandırılmaktadır. Modern dünyada herşeyden önce maddi ilerleme amaçlandı, ebedi değerlerden dünyevi değerlere ve maddi ilerlemeye dönüş, modern bilim ve teknolojinin gelişmesiyle desteklendi ve hızlandınldı.Modem dünya, modernizm aknm bütün insanları içine aldı, Avrupa'da, Amerika'da modern teknik, uygarlık çok yönlü bir şekilde gelişti. Bilim ve tekniğin yanısıra kurumların ve toplumun yapısında da değişiklikler oldu.Geleneksel toplum yapısından modern toplum yapısına geçiş oldu. Modern toplum, kendisine özgü teknolojisi, endüstrisi, bilim ve rasyonellik ilkesini benmsemiş ve ileri derecede bölünmelere uğramış bir yapıdadır. Modern toplumun bazı özellikleri, bu toplumdaki İnsanın özelliklerimde yansıtması bakımından önem arzetmektedir. Modern toplumda; toplumsal yapı ileri bir aşamada teknolojik düzey, endüstrileşmiş bir yapıda dinamik bir toplumsal yapı, şehirli hayat tarzı egemen, yönetimde görevler fonksiyonel olarak farklılaşmış, kitleler büyük oranda siyasete katılmakta, demokratikleşme ve laik düşünüş tarzlarının bazı yapılarda egemen olduğu görülür. Modern toplumun diğer bir özelliği de bireyciliği, özgürlüğü ve yabancılaşmayı İleri bir düzeyde yaşamasıdır, denilebilir. Bireycilik Batı'da ortaya çıkan bir kavram olarak etkilerini kendisi dışındaki toplumlara da yansıtmaktadır, bireycilikte esas olan, birey dışında bulunan ve bireysel akim dışında olan üstün birgücün tanınmaması, manevi birotoritenin, ilahi bir gücün kabul edilmemesidir. Böyle bir düşünce insan yaşamanda bir süre sonra bir çözülmeye yol açabilmektedir. Bata'ta 19. yüzyılda ortaya çıkan Egzistansiyalizm bu bireyciliği, insanı varoluş, değerinin kendisi tarafından oluşturulduğu felsefesiyle daha da ileriye götürerek, hiç bir ölçüye dayanmayan özgürlük düşüncesini alabildiğince genişleterek insanı intihar ettirecek boyuta vardırması bakımında bireyciliğin en üst noktasını temsil etmektedir. Modern toplumda, teknoloji insanın yabancılaşmasına sebep olabilmektedir. Yabancılaşma, insanın farkında olmadan benliğini unutmasıdır. Durkheim buna anomi demektedir. Bu yabanacılaşma duygusunun ortaya çıktığı durumları genel olarak otomasyonun bir sonucu olarak, insanın makmalardan ve işinden uzaklaştırılması, insanın bir yerden başka bir yere taşınması yani mekan değişikliği de Insanm psikolojik yapısını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.teknolojinin İnsan duygularında büyüklük tutkunluğuna yol açması, insanların kentleri, küçük yerleşim birimlerine tercih etmesini hızlandırmıştır, mekan değişikliği, kentleşmenin getirdiği sorunlar bireyin ve ailenin yapısında önemli değişikliklere yol açmıştır. Geleneksel aile tipi günümüzde çağa uydurularak, ailenin sadece anne ve babadan kurulu hale getirilmesi, toplumun temel taşı niteliğinde olan ailenen yapısında olumsuzluklara yol açmıştır. Evlilikler geçicilik üzerine kurulmakta, ufak bir ihtilafta yollar hemen ayrılabilmektedir, çünkü içinde yaşanılan çağ geçiciliği, değişikliği modernlik adına topluma yansıtmakta, geçici çağda giysiler bir kez giyilip atılmakta, bebekler değiştirilmekte, her şeyin elde edilmesiyle normal olmayan sapmalar geçiş sözkonusu olmaktadır. Bu anlatılanlardan hareketle artık bir ahlak bunalımının sosyal çöküntünün baş göstermiş olduğu hayatın anlamı silikleşmeye yüz tuttuğu söylenebilir.. İnsani değerleri yaşamından atamamış olan düşünürlerin ortak kanaatine göre Batı kaynaklı felsefelerin insani boyutla ilgili uyumlu bir ahlak felsefinin eksiklği ve sanayileşmenin berberinde bir bedel İstemesinin bir sonucudur, yabancılaşma, toplumsal eşitsizlik aslında bir simgedir. İnsanı metalaştıran, makinalaştıran, rasyonalist ve teknokratik uygarlığa başkaldırıdır denilebilir. m *sS£SS&
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Yapay zekanın; Savunma, istihbarat ve insan hakları bağlamında incelenmesi
Examination of artificial intelligence in defense, intelligence and human rights
EMİNE GÜNDÜZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Savunma ve Savunma TeknolojileriKütahya Dumlupınar ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. SUAT SÖYLEMEZ
- Reclaiming accessible mixed-ability collaborations in human-computer interaction using the disability justice lens
İnsan bilgisayar etkileşimi alanında karma becerileri olan bireylerin işbirliklerini engellilik adaleti perspektifinden yeniden anlamlandırmak
ZEYNEP YILDIZ
Doktora
İngilizce
2023
Endüstri Ürünleri TasarımıKoç ÜniversitesiTasarım, Teknoloji ve Toplum Bilimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ÖZGE SUBAŞI
- De-centering the human model in the virtual environment a non-anthropocentric approach to technology and the virtual medium
İnsan modelinin merkezi konumunu sanal mekanda kaybetmesi: Teknoloji ve sanal ortamda insan-merkezci olmayan bir yaklaşım
MELTEM MİMARSİNANOĞLU
Yüksek Lisans
İngilizce
2002
MimarlıkOrta Doğu Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ZEYNEP MENNAN
- An exploration into human-machine relationships: Can robots be our virtue friends?
İnsan-makine ilişkilerine dair bir araştırma: Robotlarla erdeme dayalı bir dostluğun imkanları
SİNAN REFİK AKGÜN
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Bilim ve Teknolojiİstanbul Teknik ÜniversitesiBilim, Teknoloji ve Toplum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYDAN TURANLI
- Endoskopi raporlarının metin madenciliği algoritması kullanılarak incelenmesi
Analysis of endoscopy reports using text mining algorithm
NINA AALAMI
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve KontrolEskişehir Osmangazi ÜniversitesiBilgisayar Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EYYÜP GÜLBANDILAR
DOÇ. DR. FAİK YAYLAK