Geri Dön

İkinci trimesterde plasental lokalizasyon, plasentanın kapladığı alan ve uterin arter doppler indeksleri değerlendirmesinin kötü obstetrik sonuçlar ile ilişkisi

The relationship of second trimester placental localization, placental surface area and uterine artery doppler indices with adverse pregnancy outcomes

  1. Tez No: 375165
  2. Yazar: ZEYNEP KORKMAZ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MURAT CELİLOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: lateral placenta, placental area, placental localization
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 81

Özet

Amaç: Bu çalışmanın amacı, 20-24. gebelik haftalarında rutin gebelik kontrolü için başvuran hastalarda bilateral uterin arter Doppler USG, plasental lokalizasyon ve plasental alanı inceleyerek kötü obstetrik sonuçlar ile ilişkisini araştırmaktır. Yöntem: Çalışmaya, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Gebe Polikliniği'ne 1 Ocak 2013 ve 1 Ocak 2014 tarihleri arasında rutin gebelik takibi amacıyla başvuran, 20-24. gebelik haftalarındaki 232 hasta alındı. Başka merkezde doğum yapan dokuz hasta dışlandıktan sonra 223 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar plasental lokalizasyonlarına göre lateral plasenta grubu (n=119) ve santral plasenta grubu (n=104) olarak iki gruba ayrıldı. Lateral plasenta grubundaki hastalar sağ lateral plasenta grubu (n=67) ve sol lateral plasenta grubu (n=52) olarak iki alt gruba ayrıldı. Her iki gruptaki hastalarda bilateral uterin arter Doppler indeksleri ve plasental yüzey alanı hesaplandı. Hastalar doğuma kadar takip edilerek perinatal sonuçlar ve gelişen maternal komplikasyonlar değerlendirildi. Bu sonuçlar lateral ve santral plasenta grupları arasında karşılaştırıldı. Bulgular: Santral plasenta grubu ile karşılaştırıldığında kontralateral uterin arter PI değerleri, hem sağ lateral plasenta grubunda (p=0,006) hem de sol lateral plasenta grubunda (p=0,009) anlamlı olarak yüksek bulundu. Plasenta yüzey alanı santral plasenta grubuna göre hem sağ lateral plasenta grubunda (p=0,024), hem de sol lateral plasenta grubunda (p=0,008) anlamlı olarak düşük saptandı. Santral ve lateral plasenta grupları arasında preeklampsi gelişimi açısından anlamlı fark saptanmadı (p=0,375). Santral plasenta grubu ile karşılaştırıldığında lateral plasenta grubunda yenidoğan yoğun bakım ihtiyacı (p=0,010) anlamlı olarak yüksek saptanırken, birinci dakika APGAR skoru anlamlı olarak düşük saptandı (p=0,007). Plasental yüzey alanı ile uterin arter ortalama PI değeri arasında anlamlı ancak zayıf lineer negatif korelasyon (r2=0,03, p=0,01), plasental yüzey alanı ile fetal doğum ağırlığı arasında anlamlı ancak zayıf pozitif lineer korelasyon saptandı (r2=0,06, p=0,0001). Sonuç: Bu çalışmada plasentanın lateral yerleşimli olması ile preeklampsi gelişimi arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmemiştir. Buna karşın plasenta yüzey alanı ile fetal doğum ağırlığı ve uterin arter ortalama PI değeri arasında anlamlı korelasyon saptanmıştır. İkinci trimesterde rutin olarak yapılmakta olan ultrasonografi değerlendirmesi sırasında plasental lokalizasyon ve plasenta yüzey alanının da incelenmesi, yakın takip edilmesi gereken olguların daha erken belirlenmesinde yardımcı olabilir.

Özet (Çeviri)

Objective: The aim of this study is to determine the placental localization, placental surface area and the uterine artery Doppler indices in patients who admitted for routine pregnancy visit at 20-24 gestational weeks and to assess the relationship between these parameters and adverse pregnancy outcomes. Method: This study was designed as prospective and was conducted at Dokuz Eylül University Hospital, Obstetric Department. 232 patients who were at 20-24 gestational weeks and admitted for routine pregnancy follow-up from 1st January 2013 to 1st January 2014 were recruited for the study. Of these patients, nine patient who gave birth at another center were excluded and 223 patients were included in this study. Patients were grouped as lateral placenta group (n=119) and central placenta group (n=104) according to placental localization. The patients in lateral placenta group were subdivided as right lateral placenta group (n=67) and left lateral placenta group (n=52). Bilateral uterine artery Doppler indices and placental surface area were calculated in all groups. All patients were followed till birth and maternal complications during pregnancy and perinatal outcomes were assessed. These obstetric outcomes were compared between central and lateral placenta groups. Results: Contralateral uterine artery PI was significantly higher in the right lateral placental group (p=0,006) and left placental group (p=0,009) compared with central placental group. Also placental surface area was significantly lower in right placental group (p=0,024) and in left lateral placental group (p=0,008), compared with central placental group. Preeclampsia incidence was smiliar between central and lateral placental groups (p=0,375). When compared with central placental group, first minute APGAR score was significantly lower (p=0,007) and administration to NICU was signifcantly higher in lateral placental group (p=0,010). Significant but weak linear negative correlation was determined between placental surface area and uterine artery mean PI (r2=0,03, p=0,01). Also significant but weak positive linear correlation was determined between placental surface area and fetal birth weight (r2=0,06, p=0,0001). Conclusion: In this study, preeclampsia incidence was not significantly different between lateral and central placental groups. There was significant correlation between placental surface area and uterine artery mean PI, also with fetal birth weight. Performing placental localization determination and placental surface area calculation during routine second trimester ultrasonography may point out earlier the patients who may need close follow-up during pregnancy.

Benzer Tezler

  1. Riskli gebeliklerin belirlenmesinde 2. trimester uterin arter doppler ultrasonografi ve insülin benzeri büyüme faktörü-1 ( IGF-1, somatomedin-C) seviyelerinin ölçümü ve gebelik sonucu ile ilişkisi

    Perfoming 2nd trimester uterine artery doppler ultrasound and measuring insulin like growth factor 1(IGF-1, somatomedin-C) levels in order to determine high risk pregnancies and in order to define their relation with the outcome of pregnancy

    AYTUN AKTAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Kadın Hastalıkları ve DoğumAnkara Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. LÜGEN CENGİZ

  2. Düşük riskli ve yüksek riskli gebelerin fetuslarında ekojenik intrakardiyak fokus bulgusunun değerlendirilmesi

    Significance of an echogenic intracardiac focus in fetuses at low risk and high risk pregnancies

    ERDEM MURAT BİLGİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. YÜKSEL ATIL

  3. Sağlıklı gebelerin serum ghrelin, leptin, lipid profili ve büyüme faktörleri ile yenidoğan doğum ağırlıkları arasındaki ilişki

    Relation among serum ghrelin, leptin levels of the healthy pregnant women and the growth factors, lipid profile and neonatal birth weights

    FİLİZ SAYLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Kadın Hastalıkları ve DoğumAfyon Kocatepe Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. GÜLENGÜL NADİRGİL KÖKEN

  4. Primipar gebelerde plasenta yerleşim yerinin maternal ve fetal sonuçları

    Maternal and fetal outcomes of placenta location in primiparous pregnant women

    TUĞÇE ÇUHADAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumTekirdağ Namık Kemal Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ İLKE ÖZER ASLAN

  5. İkinci trimester tarama testlerinde kullanılan maternal serum alfafetoprotein değerinin gebelik sonuçlarına etkisi

    The effect of maternal serum afp value used in second trimester screening tests on pregnancy results

    FATIMA TÜRKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMRE SİNAN GÜNGÖR