Geri Dön

Atriyal fibrilasyon hastalarında plazma adezyon molekülleri

Plasma adhesion molecules in patients with atrial fibrillation

  1. Tez No: 376977
  2. Yazar: HAKAN KİLCİ
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. KÖKSAL CEYHAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gaziosmanpaşa Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 62

Özet

Atrial fibrilasyon (AF) klinik pratikte en sık karşılaşılan sürekli aritmi biçimidir. Nonvalvüler atriyal fibrilasyonu (NVAF) olan hastalarda inme riski yaklaşık 5 kat, valvüler atriyal fibrilasyonu (VAF) olan hastalarda ise 17 kat artmıştır. Endotelyal adezyon moleküllerinin AF olgularında atriyal thrombüs gelişim sürecinde önemli rolleri olabilir. Biz bu çalışmada AF hastalarında plazma VCAM-1 (vascular cell adhesion molecule-1 ) ve ICAM-1 (intercellular adhesion molecule-1 ) düzeylerini araştırmayı amaçladık. Hem VAF hem de NVAF hastaları çalışmaya dahil edildi. Kontrol grubuna anjiyografik olarak koroner damarları normal ve kalp ritmi sinüs olan bireyler alındı. Çalışma grubuna 45?i kontrol (ortalama yaş: 51±8, %36 erkek) ve 44?ü AF hastası (ortalama yaş: 62±10, %34 erkek) olmak üzere toplam 89 kişi alındı. İki grup arasında cinsiyet dağılımı benzer (p=0.885) ancak yaş AF grubunda kontrol grubunna göre belirgin olarak daha yüksekti (p

Özet (Çeviri)

Atrial fibrillation (AF) is the most common sustained cardiac arrhythmia encoun-tered in clinical practice. Data from several studies demonstrated a 5-fold increase in the incidence of stroke in patients with chronic nonvalvular AF (NVAF) and a 17-fold increase in patients with valvular AF (VAF). Endothelial adhesion molecules may play a pivotal role in development of atrial thrombus in patients with AF. We aimed to investigate plasma level of vascular cell adhesion molecule-1 (VCAM-1) and intercellular adhesion molecule-1 (ICAM-1) in patients with AF. Patients with both valvular and nonvalvular AF were included. Patients who were in sinus rhythm and who had angiographically documented normal coronary arteries served as the control group. The study group consisted of 89 patients, with 45 patients in the AF (mean age: 62±10, 34% male) and 44 patients (mean age: 51±8, 36% male) in the control group. The gender distribution was similar between the two groups (p=0.885), however, AF group was older than the control group (p

Benzer Tezler

  1. Koroner arter cerrahisi hastalarında preoperatif ve postoperatif NT-proBNP düzeyleri ile postoperatif atriyal fibrilasyon sıklığı arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

    The evaluation of relationship between preoperative and postoperative NT-proBNP levels and postoperative atrial fibrillation frequency in open heart surgery

    MAZHAR ESERDAĞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiCelal Bayar Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İHSAN İŞKESEN

  2. Perkütan mitral valvüloplasti yapılan hastalarda sol atriyum 'spontan eko kontrast' ile kan viskozitesi, periferik yayma, transtorasik ve transözofageal ekokardiyografi bulguları arasındaki ilişki

    Relationship between blood viscosity, peripheral smear, transthoracic and transesophageal echocardiographic findings with left atrium 'spontaneous echo contrast' in patients undergoing percutaneous mitral valvuloplasty

    ZİYA GÖKALP BİLGEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    KardiyolojiBaşkent Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM HAKAN GÜLLÜ

  3. Atrial fibrilasyon hastalarında kanresistin düzeylerinin önemi

    The importance of blood resistin levels in patients with atrial fibrillation

    KAZIM SERHAN ÖZCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    KardiyolojiSağlık Bakanlığı

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLŞAH TAYYARECİ

  4. Persistan veya permanent atriyal fibrilasyonu olan hastalarda serum D-dimer düzeyinin sol atriyum hacim indeksi ile ilişkisinin araştırılması

    To investigate the relationship between plasma D-dimer level and Left Atrial Volume Index (LAVI) in patients with persistent and permanent atrial fibrillation.

    ÖMER KIRASLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Kardiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEHRA BUĞRA