Early acquisition of figurative competence: Comprehension of idiomatic expressions in Turkish between seven and eleven years of age
Erken dönem imgesel yeti edinimi: Türkçe deyimsel ifadelerin yedi ve onbir yaş arasında anlaşılma süreçleri
- Tez No: 380067
- Danışmanlar: PROF. DR. NALAN BÜYÜKKANTARCIOĞLU
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Dilbilim, Eğitim ve Öğretim, Linguistics, Education and Training
- Anahtar Kelimeler: deyim edinimi, ayrıştırılabilirlik, bilinirlik düzeyi, bağlamsal destek, kavramsal eğretileme ve düzdeğişmece, Bütüncül Ayrıntılama Modeli, imgesel yeti, acquisition of idioms, compositionality, familiarity, contextual backup, conceptual metaphors and metonymy, Global Elaboration Model, figurative competence
- Yıl: 2015
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Dilbilim Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 291
Özet
İmgesel bir dil türü olan deyimsel ifadeler iletişimin büyük bir kısmında yer almaktadır. Kendine has yapısal, anlamsal ve söylem özellikleri ve kısıtlamalar göz önünde bulundurulduğunda, deyimsel ifadeler sözlüksel dilden belirgin bir şekilde ayrılır. Söylenen ve kastedilen arasındaki fark, kavramsal derinlik ve anlamsal karmaşıklık gibi deyimlerin belirgin özellikleri son zamanlarda araştırmacıların ilgisini çekmeyi başarmıştır. Geleneksel olarak deyimler çoklu kelimelerden oluşan, belirli bir derecede donukluk ya da esnek yapı özelliği gösteren, anlamsal altyapı olarak ayrıştırılamayan ve en önemlisi, sadece bir dil meselesi olarak görülmüştür. Fakat bilişsel dilbilim bakış açısına göre deyimler kavramsal sistemin ürünüdür ve birçok deyim kavramsal olarak güdülenmiştir ve bu süreç kavramsal sistemde bilgi alanları arasında bir etkileşim gerektirmektedir. Gelişimsel bir çerçevede deyimsel ifadelerin edinimini inceleyen çalışmalar bu edinim sürecinin ömür boyu sürdüğünü, çocukluğun ilk dönemlerinde başladığını, daha sonra resmi eğitim ortamlarında geliştiğini ve ilginç bir şekilde tam imgesel yetinin bütünüyle edinilemediğini göstermiştir. Bu tür çalışmalar anlamsal çözümlenebilirlik, bilinirlik düzeyi, bağlamsal bilgi ve genel okuma-anlama becerisi gibi etkenlerin deyimleri edinim sürecinde doğrudan etkisinin olduğunu göstermiştir. Türkçe bağlamında deyimleri anlama üzerine yapılan çalışmalar kısa kesitler halindedir ve genellikle deyim edinim sürecinin geç dönemlerini incelemiştir ve hemfikir olarak resmi eğitim ortamlarında öğrencilere deyimleri sunmanın ideal yaşı olarak 11 yaşı işaret etmiştir. Türkçe bağlamında erken yaşları kapsayan deyim edinim süreçleri üzerine yapılan çalışmaların eksikliği göz önünde bulundurularak, mevcut çalışma, Bütüncül Ayrıntılama Modeli (Levorato and Cacciari 1992, 1995) eşliğinde, deyimsel ifadelerin anlaşılması sürecinde 7, 9 ve 11 yaş gruplarındaki ilkokul öğrencilerinin bilişsel hazırbulunuşluk düzeylerini saptamayı ve gelişimsel yaş eğilimlerini betimlemeyi amaçlamıştır. Yaş, bilinirlik düzeyi, bağlamsal bilgi, anlamsal çözümlenebilirlik, ve kavramsal yapılanma gibi etkenlerin deyimleri anlama sürecindeki etkisi incelenmiştir. Sonuçlar yaş etkeninin etkinliğini göstermiştir: bir tarafta sözlüksel eğilimi temsil eden 7 yaş grubu ve diğer tarafta 9 ve 11 yaş grubu arasında net bir gelişimsel ve niteliksel fark gözlenmiştir ve 9 yaş grubu imgesel eğilim noktasında önemli bir geçiş noktası olarak ön plana çıkmıştır. Bilinirlik düzeyi, edinim sürecine asgari düzeyde katkıda bulunmuştur. Anlamsal çözümlenebilirlik etkisi özellikle yaşça büyük çocukların, deyimlerin bileşenlerinin anlamlarının bir araya gelerek bütüncül imgesel anlamı oluşturabildiğinin farkında olduğunu göstermiştir. Bağlamsal bilgi deyimleri anlama sürecinde en önemli etken olarak ön plana çıkmıştır. Bağlamsal bilgi bütün yaş gruplarında çocukların sözlüksel yorumlamayı belirli ölçülerde reddetmesine yardımcı olmuştur. Son olarak, bütün yaş gruplarında üretilen yanlış imgesel cevaplar şematik bilginin varlığını psikolojik olarak göstermiştir. Erken yaş gruplarında gözlemlenen bu gelişimsel özellikler önemli sonuçlar doğurmuştur ve bu bulgular Türkçe ders materyallerinin hazırlanmasında ve Türkçe ders müfredatında deyimsel dil özelliklerinin ayarlanmasında kullanışlı bir rehber olabilir. Deyimlerin sıklık listeleri ve bu listelerde yer alan ayrıntılı bilinirlik düzeyleri, anlambilimsel derecelendirme ve kavramsal altyapı gelecek araştırmalar için bir ölçüt oluşturması beklenmektedir.
Özet (Çeviri)
As one type of figurative language, idiomatic expressions are found in a majority of human communication. With their structural, semantic and discourse features and constraints, idiomatic expressions differ substantially from literal language. The characteristic say-mean distinction, the conceptual complexity and the semantic quality inherent in idioms have attracted the attention of many scholars in recent years. Traditionally, idioms were treated as multi-word expressions, exhibiting a certain degree of frozenness or flexibility, as nondecomposable in their semantic make-up, and most importantly, they were regarded as a matter of language only. However, the cognitive-linguistic view of idioms regarded them as products of our conceptual system and that many idioms are conceptually motivated, which entails an interplay between domains of knowledge in the human conceptual system. Studies investigating the acquisition of idiomatic expressions in a developmental framework revealed that the acquisition process is indeed a life-long process which apparently starts in early childhood; subsequently improved by formal educational settings through school years, and interestingly it is a process in which the full, perfect figurative competence is never expected to be realized. Those studies indicated that semantic compositionality, familiarity, context and the general reading-comprehension skills have direct influence on the developmental acquisition of idiomatic expressions. Research on idiom comprehension in the Turkish context seems to be fragmented and they mainly focused on the later stages of idiom acquisition, and unanimously arguing that age 11 is cognitively the ideal stage to present them idiomatic expressions in formal educational settings. Regarding the lack of comprehensive studies in the early acquisition of idiomatic expressions in the Turkish language, the current research aimed to investigate the developmental age trends and the cognitive readiness levels of primary school children aged 7, 9 and 11 in the comprehension process of idiomatic expressions in line with the Global Elaboration Model (Levorato and Cacciari 1992, 1995). The roles of age, familiarity, contextual information, compositionality and conceptual structuring on the comprehension of idiomatic expressions were analyzed. The results confirmed the main effect of age: There was a clear developmental and qualitative gap between the 7-year-old-group on the one side of the continuum representing the literal tendency, and the 9 and 11-year-old groups on the other side, in which the 9-year-old group marked a great transitional quality towards figurative tendency. The familiarity effect was observed to partially contribute to the acquisition process. The compositionality effect indicated that the older children have an awareness of the fact that the meanings of the individual parts of idiomatic expressions come together to contribute to the overall figurative meaning. Contextual backup has qualified to be the most important variable in the comprehension of idiomatic expressions. Among all age groups, contextual information helped children reject the literal interpretation of an idiom with varying degrees. Finally, the psychological reality of the schematic information was detected in the wrong figurative answers given by all age groups. The developmental trends of these early age groups have significant implications, which can be a useful guide both for the adjustments on idiomatic language in the Turkish curriculum and the preparation of educational materials in Turkish. The idiomatic frequency lists, with fine details of consecutive familiarity levels, semantic grading and conceptual base are expected to establish a norm for future research as well.
Benzer Tezler
- Resim sanatında figüratif ve soyut biçimlerin birlikteliği: Jenny Saville örneği
The combination of figurative and abstract forms in painting: The case of Jenny Saville
FUNDA YERLİKAYA
- Tchaikovsky's 'Childrens' Album': A pedagogical analysis of its musical and performance significance in the piano teaching literature
Tchaikovsky'nin 'Çocuk Albümü'nün piyano öğretimi repertuarındaki müzikal ve yorumsal önemi üzerine pedagojik bir inceleme
IDLIN ARSHINOVA
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
MüzikYaşar ÜniversitesiSanat ve Tasarım Ana Sanat Dalı
DOÇ. DR. PAOLO SUSANNİ
- Nouns-first, verbs-first and computationally-easier first: A preliminary design to test the order of acquisition
İsim mi, fiil mi, bilişimsel olarak basit olan mı önce edinlir?; edinim sırasını çözümlemek için öncü bir çalışma
ENES AVCU
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
DilbilimOrta Doğu Teknik ÜniversitesiBilişsel Bilim Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN CEM BOZŞAHİN
PROF. DR. DENİZ ZEYREK BOZŞAHİN
- The causative-inchoative alternation in Turkish sign language and the age-of-acquisition effects on complex clauses
Türk işaret dilinde edicili geçişli-edicisiz geçişsiz değişimi ve karmaşık tümcelerde dil edinim yaşının etkileri
DEMET KAYABAŞI
Yüksek Lisans
İngilizce
2020
DilbilimBoğaziçi ÜniversitesiDilbilim Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ KADİR GÖKGÖZ