Geri Dön

Seminal moleküler belirteçlerle non-invaziv olarak spermatogenezi saptamak mümkün mü?

Is it possible to detect spermatogenesis non-invasively with seminal molecular markers?

  1. Tez No: 384227
  2. Yazar: MURAT MERMERKAYA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. KAAN AYDOS
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Üroloji, Urology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 86

Özet

AMAÇ: Bu çalışmada, kliniğimizde NOA nedeniyle TESE işlemi uygulanan hastalarda semende spermatogeneze spesifik genlere ait ürünler araştırılarak TESE başarısını öngörme olasılığı incelendi. YÖNTEM ve GEREÇ: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı'nda Temmuz 2013- Haziran 2014 tarihleri arasında NOA nedeniyle TESE işlemi uygulanacak veya son 1 yıl içinde uygulanmış hastalardan alınan rutin semen örnekleri kullanıldı. Hastalardan revers transkriptaz ile cDNA'lar sentezlendi ve bu materyallerde CDY1, BOULE, DAZ ve PRM2 genlerinin varlığı araştırıldı. Bu gen ürünlerinin varlığı ile TESE'de sperm saptanması arasındaki korelasyon incelendi. BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen 22 hastanın yaş aralığı 28-43, ortalama yaşı 35 (± 4,3) ve ortanca yaş 34 olarak saptandı. Hastaların 11 'inde TESE'de sperm saptanırken (%50), kalan 11'inde (%50) sperm olmadığı izlendi. Hastaların FSH düzeylerinin 4,3-52 IU/L arasında değiştiği, ortalama FSH düzeyinin 19,3(±11,3) IU/L olduğu tespit edildi. Serum FSH düzeylerinin, TESE ile sperm çıkma oranları üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı anlaşıldı. TESE'de sperm elde edilen hastalarda, DAZ geni pozitiflik oranı %81,8, elde edilemeyen hastalarda ise %27,3 olarak izlendi (p=0,03). PRM2 geni için yapılan değerlendirmede ise, TESE'de sperm elde edilen hastalarda, pozitiflik oranı %90,9, elde edilemeyen hastalarda ise %36,4 olarak izlendi (p=0,024). Her iki gen için de aradaki farkın anlamlı olduğu saptandı. SONUÇ: Literatürde, TESE başarısını öngörmeye yönelik çeşitli çalışmalar mevcuttur. Çalışmamızda, TESE yapılacak hastaların semen örneklerinde DAZ ve PRM2 genlerine ait gen ürünlerinin yer almasının TESE'de sperm saptanması ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Bu hastalara işlem öncesi bu genlerin bakılması, daha kaliteli danışmanlık verilmesini sağlayacaktır.

Özet (Çeviri)

PURPOSE: In this study, semen samples patients with NOA undergoing TESE were investigated for gene products which are specific to spermatogenesis to determine the predicting power of these products for TESE success. MATERIAL AND METHODS: Semen samples of the patients which will undergo TESE or underwent within 1 year for NOA in Ankara University School of Medicine, department of Urology between July 2013 and June 2014. cDNAs were produced from the patients by reverse transcriptase and CDY1, BOULE, DAZ and PRM genes were investigated in the products. Relationship between these gene products and sperm extraction in TESE was determined. RESULTS: Median age of the 22 patients included in the study was 35(± 4,3) and range was 28-43. In 11 patients (%50) TESE was positive for sperm and in 11 (%50) negative. Mean FSH value was 19,3(± 11,3) IU/L and range was between 4,3 and 52 IU/L. Serum FSH level wasn't a predictor of TESE success. Ratio of DAZ positive patients in successful TESE group was %81,8 and unsuccessful TESE group was %27,3 (p=0,03). PRM positive patients were %90,9 of successful TESE group and %36,4 of unsuccessful group (p=0,024). The difference was statistically significant for both two genes. CONCLUSION: There are different studies to predict TESE success. In our study, DAZ and PRM2 gene products in the semen samples of patients undergoing TESE are found to be predictors of TESE success. Tests for these gene products will help when consulting before the procedure.

Benzer Tezler

  1. İnfertilite hastalarındaki klinik durumların (varikosel-azospermi) antioksidan ve inflamazom mekanizma üzerindeki etkilerinin araştırılması

    Investigation of the effects of clinical conditions (varicocele-azoospermia) on antioxidant and inflammatory mechanism in infertility patients

    ESER ÖRDEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    ÜrolojiHarran Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BÜLENT KATI

  2. Radikal protatektomi sonrası orta ve yüksek riskli hasta grubunda prognastik faktörler ve hücre siklususnu düzenleyen proteinlerin (p53, ki67, bcl-2) biyokimyasal relapsi göstermedeki rolü

    The role of prognastic factors and cell cycle regulatory proteins (p53, ki67, bcl-2) in biochemical relapse after radical prostatectomy (RP) in intermediate and high risk group

    BARBAROS BAŞESKİOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    ÜrolojiHacettepe Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. DİLEK BAYDAR

    PROF.DR. HALUK ÖZEN

  3. İdiyopatik erkek infertilitesi ile seminal plazma GRP78 protein düzeyi arasındaki ilişkinin araştırılması

    Investigation of the relationship between idiopathic male infertility and seminal plasma GRP78 protein level

    SELİN KAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    BiyokimyaOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Moleküler Tıp Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET ALPER ARSLAN

  4. Meme karsinomlarında kallikrein-11 (KLL11) geni mRNA ekspresyonunun klinik patolojik ve immunhistokimyasal prognostik parametrelerle ilişkisi

    Investigation of KLK11 mrna expression with clinical, pathological and immunhistochemical prognostic parameters in breast carcinomas

    TÜLİN ÖZTÜRK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Genetikİstanbul Üniversitesi

    Moleküler Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TURGAY İSBİR

  5. İnsan semen örneklerinde oksidatif stresin erkek kısırlığıyla ilişkisi üzerine moleküler çalışmalar

    Molecular studies the relationship between male infertility and oxidative stress in human semen samples

    MEHTAP YANIK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Biyolojiİstanbul Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. NAZLI ARDA