Türk Hukukunda grev hakkına ilişkin sınırlama ve yasaklar
Restrictions and bans on the right to strike in Turkish Law
- Tez No: 394313
- Danışmanlar: PROF. DR. UFUK AYDIN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, Law, Labour Economics and Industrial Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Anadolu Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Özel Hukuk Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 195
Özet
Grev hakkı, insan haklarına ilişkin ayrımlarda sosyal haklar arasında yer almaktadır. Sosyal hakların büyük çoğunluğunun aksine, grev hakkının devlete olumlu edim yüklemeyen yanı baskındır. Özünde tepkisellik barındıran grev hakkının amacı; işverene baskı uygulayarak çalışma ilişkilerine dair taleplerin yerine getirilmesini sağlamaktır. Bu bağlamda grev hakkı; bağımlı çalışanların işverene karşı emek güçlerini kullanmak suretiyle karşı koymaları anlamına gelmektedir. Sözleşme ilişkisi bağlamında görülmekte olan işin durdurulmasına neden olan grev eylemi; işverenin yanı sıra üçüncü kişileri de etkilemektedir. Üstelik grev; işçi sınıfının en önemli aracı olması nedeniyle siyasi iktidar tarafından da tehdit olarak algılanan bir mücadele aracı niteliğindedir. Özellikle görülmekte olan işin temel nitelik taşıması halinde, grevin belli şartlar çerçevesinde kullanılması şarttır. Tüm bu sebepler grev eyleminin hukuki zemine oturtulmasını ve sınırlarının çizilmesini zorunlu hale getirmiştir. Grevin hak olarak kabulü ve sınırlandırılması, sosyal hakların hukuk dünyasında kabulüyle benzer bir seyir izlemiştir. Önce devletlerin hukuk sistemlerinde hak veya özgürlük olarak yer alan grev; zamanla uluslararası hukukta da hukuki güvence altına alınmıştır. Türk Hukukunda da grev hakkı, işçilere toplu iş uyuşmazlıklarında başvurabilecekleri bir mücadele aracı olarak tanınmıştır. Ancak hakkın kullanılması şekil şartlarına tabi tutulmuş ve greve son çare olarak başvurulması prensibi benimsenmiştir.
Özet (Çeviri)
The right to strike takes place in the scope of social rights in human rights classification. Contrary to other social rights, states rarely take positive action when it comes to the right to strike. Strike action consists of reactiveness and its aim is to put employer's feet to the fire to be indulged demands about worker's labour relations. Stated in other words, the right to strike is to withstand against employers through the instrument of their power which comes from their positions in labour relations. A strike action doesn't have an influence only on employers but also on third parties because it causes the work transacting under the contractual relationship to be stopped. Moreover, states regard strike action as a threat on their political power because it is the most important instrument for class consciousness. It is a necessity to use strike action in certain circumstances especially if there is an essential service. All these reasons make constituting legal basis for strike action necessary. Legitimizing legal status of strike action and restricting it have been followed the similiar process likewise other social rights. First of all, strike action been adopted as right or as liberty on legal systems of the states. Afterwards it was put under protection by legislation in international law. In Turkish legal system, the right to strike legitimatised only for workers on labor dispute-disagreements. However it is limited through some rule of procedure and ultima ratio principle.
Benzer Tezler
- Türk İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku kapsamında yabancı işçi
Foreign worker within the scope of Turkish Labour Law and Social Security Law
ÖZGE YILDIZ
- Yabancı uyruklu işçinin İş Hukuku karşısındaki durumu
Status of the foreign worker in Labour Law
ESEN AKINTÜRK
- İşverenin hizmet akdini fesih hakkının toplu iş sözleşmesi ile sınırlandırılması
Limitation of the cancelling right of the employer by collective act of service
ERHAN BİRBEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2001
HukukDokuz Eylül ÜniversitesiÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
PROF.DR. M. POLAT SOYER