Geri Dön

Hypericum perforatum'un deneysel özofagus ve mide alkali koroziv yanıklarında akut evrede 1.ve 3. günde iyileştirici etkilerinin araştırılması

Animal trial for healing effects of hypericum perforatum (ST. john's wort) on 1ST and 3Rd day of esophageal and gastric alkali corrosive burn

  1. Tez No: 396192
  2. Yazar: MEHMET OFLAZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. GÜÇLÜ SELAHATTİN KIYAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İlk ve Acil Yardım, Emergency and First Aid
  6. Anahtar Kelimeler: alkali, koroziv, özofagus, mide, acil, sarı kantaron, Hypericum Perforatum, esophagus, stomach, emergency, corrosive, alkaline burns, St.John's Wort, Hypericum perforatum
  7. Yıl: 2014
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 100

Özet

AMAÇ: Özofagus ve midenin alkali maddeler ile koroziv yanıklarının akut evresi olan ilk üç günde yeni bir tedavi yöntemi olarak Hypericum Perforatum (Sarı Kantaron)'un yanık üzerinde iyileştirici etkilerinin araştırılması amaçlandı. YÖNTEM: Çalışmada 42 adet Wistar Albino türünde 200-300 gr. aralığında sıçan 6 gruba ayrıldı. Birinci gruba (kontrol grubu) herhangi bir uygulama yapılmadı. İkinci gruba %10 NaOH ile feeding sonda yoluyla koroziv yanık oluşturulmasının ardından sadece serum fizyolojik verildi. Birinci gün sonunda diseksiyon uygulandı. Üçüncü gruba %10 NaOH ile oluşturulan koroziv yanık sonrası 50mg/kg Hypericum Perforatum tedavisi verilip birinci gün sonunda diseksiyon uygulandı. Dördüncü gruba koroziv yanık sonrası üç gün boyunca 50mg/kg H. Perforatum verildi, üçüncü gün sonunda diseksiyon uygulandı. Beşinci gruba koroziv yanık sonrası H. Perforatum içermeyen çözelti 50mg/kg dozunda oral yoldan verilerek birinci gün sonunda diseksiyon uygulanırken, altıncı gruba koroziv yanık sonrası üç gün boyunca aynı çözelti verilerek üçüncü gün sonunda diseksiyon uygulandı. Deneklerden alınan özofagus, mide ve doku örnekleri hemotoksilen-eozin yöntemi ile boyanarak, bir histolog tarafından grupların içerikleri bilinmeden ışık mikroskopu ile değerlendirildi. Özofagus dokusu histopatolojik değerlendirmesinde, deneklerden elde edilen preparatlarda submukozal kollajen birikimi, musküler mukoza hasarı, musküler tabaka hasarı ve muskuler tabakada kollajen birikimi dikkate alındı. Grupların özofagus doku örneklerindeki kollajen birikiminin kantitatif analizi , 0-5 arasında değişen değerlerden oluşan bir skorlama sistemi ile belirlendi. Özofagus doku epitel kalınlığı ölçümü için deney gruplarının özofagus doku örneklerinden beş farklı yerden özel bir bilgisayar programı (Image- Pro Express 4.5) ile ölçüm yapılarak aritmetik ortalaması alındı. Özofagus stenozunun şiddetini belirlemek için, deney gruplarından alınan özofagus doku örneklerinden, ışık mikroskobu altında dört farklı yerden ölçüm yapılarak özofagus duvar kalınlığı ortalaması ve lümen genişliği hesaplandı, elde edilen veriler ışığında stenoz indeksi hesaplandı. Mide dokusunda histopatolojik skorlama için, deney gruplarından elde edilen mide korpus dokusu örneklerinde mukozal ödem, mukozal PMNL infiltrasyonu, gastrik bez dilatasyonu ve submukozal PMNL infiltrasyonu bulguları değerlendirmeye alındı. Dokulardaki hasar bulgularının şiddeti sıfır-üç arasında oluşan bir skalada derecelendirildi. Biyokimyasal analizler için, deney gruplarından alınan doku örneklerinde oksidatif stres bulgularını gösteren malondialdehit, süperoksit dismutaz, katalaz ve glutatyon peroksidaz enzim değerleri ölçüldü. Çalışmada elde edilen veriler, SPSS 15.0 programında oluşturulan veri tabanına girildi ve aynı programla istatistiksel analizler yapıldı. Değişkenlerin tümünde normal dağılıma uygunluk koşullarının sağlanmadığına karar verildi. Gruplar arası farklılık araştırmasında non-parametrik yöntemler tercih edildi. Bağımsız, çoklu grupların karşılaştırmalarında Kruskal-Wallis, ikili karşılaştırmalarda Mann Whitney U test yöntemleri kullanıldı.“p”' değerinin 0.05'ten küçük olması durumunda gruplar arası fark, istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. BULGULAR: Çalışmada kullanılan alkali madde ile orta şiddette ve istenen düzeyde koroziv yanık oluşturuldu. Hypericum Perforatum (H.P.) tedavisi verilen grup 3 (bir günlük tedavi grubu) ve grup 4 (üç günlük tedavi grubu)'teki deneklerin özofagus histopatolojik bakısında, muskularis mukoza hasarının, tunika muskularis hasarı ve kollajen birikiminin, submukozal kollajen birikiminin kontrol grubu ve boş çözelti gruplarına göre belirgin olarak azaldığı görüldü (grupların sırasıyla p=0,005, p=0,021, p=0,192). Bir günlük H.P. tedavisi verilen tedavi grubundaki özofagus doku inflamasyon ve doku yaralanması bulgularındaki azalmanın üç günlük H.P tedavisi verilen tedavi grubunda da benzer şekilde devam ettiği görüldü. Deney gruplarının özofagus dokusu epitel kalınlığı ve stenoz indeksi açısından karşılaştırılması sonucu; bir ve üç gün H.P. tedavisi verilen grupların ölçüm değerlerinin yanık grubu ve boş çözelti verilen gruplardan daha iyi değerlerde olduğu saptandı. Koroziv yanık oluşturulan kontrol grubunda stenoz indeksi medyan değeri 0,44 (min 0,39-max 0,51) iken bir günlük H.P. tedavisi alan grup 3'ün stenoz indeksi medyan değeri 0,28 (min 0,23-max 0,37) , üç günlük tedavi alan grup 4'ün 0,24 (min 0,19-max 0,31) olarak hesaplandı. Özofagus dokusu epitel kalınlığı ölçümlerinde göre, grup 2'nin medyan değeri 67,526µm (min 63,472-max 71,124), grup 3 medyan değeri 128,256 µm (min 110,346-max 132,042) , grup 4 medyan değeri 131,172 µm (min 126,943-135,543) ölçüldü.. Bunun yanında bir gün ve üç günlük H.P. tedavileri karşılaştırıldığında, tedavi grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı saptandı. Mide dokusu histopatolojik bulgularına göre, koroziv yanık sonrası bir ve üç gün H.P. tedavisi verilen deneklerde, inflamatuar yanıtı gösteren mukozal PMNL infiltrasyonu, mukozal ödem, gastrik bez dilatasyonu, submukozal PMNL infiltrasyonu bulguları, yanık grubu ve taşıyıcı çözelti gruplarına göre daha hafif görüldü ve istatistiksel açıdan kontrol grubuna benzer bulgulara ulaşıldı. Biyokimyasal analiz sonuçlarına göre, H. P. tedavisi verilen gruplarda malondialdehit (MDA) ve superoksit dismutaz (SOD) değerleri kontrol grubuna göre artarken, katalaz (CAT) değerlerinin kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede azaldığı görüldü. SONUÇ Bu tez çalışmasında özofagus ve mide alkali koroziv yanıklarının akut evresinde bir ve üç günlük H. Perforatum tedavisinin, özofagus mukozasında ödem ve inflamasyonu azalttığı, submukozal kollajen birikimi ve muskularis mukoza hasarı şiddetini hafiflettiği, stenoz indeksi ve özofagus epitel doku kalınlığına olumlu etkisinin olduğu saptandı. Mide dokusunda koroziv yanığına bağlı inflamatuar yanıtı azaltarak tedavi grubunun kontrol grubuna benzer özellikler taşıdığı gözlendi. Elde edilen bulgular ışığında, özofagus alkali koroziv yanığının akut evresinde, bir ve üç günlük H. Perforatum tedavisi özofagus alkali yanıklarında yeni ve etkili bir tedavi seçeneği olabilir fakat faz çalışmaları genişletilerek ileri araştırmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

OBJECTIVES: This study is designed to investigate healing effects of Hypericum Perforatum in the first three days in an experimental model of esophageal and gastric alkaline corrosive burn and to find new treatment methods. METHOD: Fourty two 200-300 gr Wistar Albino rats (6 groups,7 rat for each group) selected fort his study. Group 1 was control group . In group 2 (burn group) 10% sodium hydroxide(NaOH) was given for corrosive burn and irrigated with saline. In group 3 (1-day treatment group) 50 mg/kg/day oral formation of Hypericum perforatum administrated orally after corrosive burn with 10% NaOH and animals dissected after one day of treatment. In group 4 (3-day treatment grup) , after corrosive burn with 10% NaOH, 50 mg/kg/day Hypericum Perforatum formulation administered orally for 3 days and animals dissected at the end of 3rd day. In group 5 (1-day placebo solution), the solution for preparing H.Perforatum formulation was administered in the same dosage orally for one day and the animals dissected at the end of the day.In group 6 (3-day placebo solution), same procedure with group 5 done for 3 days and the animals dissected at the end of 3rd day. Specimens are collected for histopathological and biochemical evaluation. For esophagus tissue histopathologic evaluation, submucosal collagen, muscularis mucosa damage , collagen depositions in musculary layer are noted. Esophagus epithelial thickness measurement was done from 5 different points in specimens and special computer software (Image- Pro Express 4.5) used for these calculations. Stenosis index was calculated from 4 different points of each esophagus and mean value calculated. For stomach tissue histopathologic evaluation, mucosal edema, mucosal polymorphonuclear leukocytes (PMNL) infiltration, gastric gland dilatation, submucosal PMNL infiltration noted. For biochemical evaluation, tissue malondialdehyde, superoxide dismutase, catalase and glutathione peroxidase enzyme levels studied. SPSS 15.0 used for database and statistical calculations for information gathered from the study. Non parametric methods chosen and Kruskal-Wallis test used for multiple variables.“p”value under 0.05 is used for statistical significant difference among groups. RESULTS: Histopathologic evaluation of esophagus showed that mucosal edema and inflammation, submucosal collagen deposition, muscularis mucosa damage, tunica muscularis damage and collagen amount decreased in groups 3 and 4 according to control and placebo groups. There was no significant difference between groups 3 and 4 in histological evaluation of esophagus. Comparison of stenosis index and esophagus epithelial thickness values of groups showed that Hypericum Perforatum treatment for one day (group 3) and three days (group4) had better and statistically significant different findings than group 2 and groups 4-5. Comparison of group 3 and group 4 showed no significant difference according to stenosis index and epithelial thickness findings. Histopathologic evaluation of stomach tissue showed that subjects that received Hypericum Perforatum for one and three days had lesser mucosal PMNL infiltration, mucosal edema, gastric gland dilatation, submucosal PMNL infiltration compared to subjects that received no treatment. Biochemical studies showed that MDA and SOD levels increased and CAT levels decreased compared to control groups. CONCLUSION: In this study, Hypericum Perforatum treatment in the first three days of corrosive burn of esophagus and stomach decreased mucosal edema and inflammatory findings. The treatment showed ameliorating affects on stenosis index and epithelial thickness of esophagus. We conclude that Hypericum Perforatum could be a new treatment method for corrosive burns on esophagus and stomach in acute setting but further studies are needed.

Benzer Tezler

  1. Deneysel özofagus ve mide alkali koroziv yanıklarında Hypericum perforatum'un (Sarı kantaron) iyileştirici etkisinin araştırılması

    Investigation hypericum perforatum (St. john's wort) therapeutic effects on the experimental models of esophageal and gastric alkali corrosive burns

    ERKAN GÜVENÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    İlk ve Acil YardımEge Üniversitesi

    Dahili Tıp Bilimleri Bölümü

    DOÇ. DR. GÜÇLÜ SELAHATTİN KIYAN

  2. Hypericum perforatum ekstraktının nöropati üzerinde koruyucu etkinliğinin araştırılması

    Investigation of the protective effect of hypericum perforatum extract on neuropathy

    AYLİN SARIYILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonÇukurova Üniversitesi

    Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA ERKAN KOZANOĞLU

  3. Deneysel temas tipi yanıklarda acil uygulanan tedavi yöntemlerinin yara iyileşmesi üzerine etkilerinin Hypericum perforatum (Sarı kantaron) tedavisi ile karşılaştırılması

    Comparison of emergency treatment for contact type of burns treated with Hypericum perforatum (Sari kantaron)

    DERYA CABBAROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    İlk ve Acil YardımEge Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜÇLÜ SELAHATTİN KIYAN

  4. Sıçanlarda deneysel olarak oluşturulan akut peritonitte hypericum perforatum'un anti-inflamatuvar etkisinin değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    MERT GÜNGÖR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Genel CerrahiGiresun Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ AKTEKİN

  5. Hypericum perforatum'un kırık iyileşmesi üzerine etkisinin incelenmesi: (Deneysel çalışma)

    The effects of hypericum perforatum on fractured bonehealing in rats (An experimental study)

    FEVZİ CİCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Ortopedi ve TravmatolojiAdnan Menderes Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ FERİT TUFAN ÖZGEZMEZ