Özürlü çocukların normal yaşıtları ile birlikte eğitim aldıkları kaynaştırma programlarına karşı öğretmen tutumları üzerine inceleme
The Work on teachers attitudes towards integration
- Tez No: 40143
- Danışmanlar: PROF.DR. DUYAN MAĞDEN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Ev Ekonomisi, Eğitim ve Öğretim, Home Economics, Education and Training
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1995
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 121
Özet
113 ÖZET Yapılan bu araştırmada, özürlü çocukların normal yaşıtları ile birarada eğitim aldığı kaynaştırma programlarına karşı ilkokul öğretmenlerinin tutumlarının belirlenmesi ve bu tulumlara etki edebileceği düşünülen faktörlerin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Ankara şehir merkezinde seçilen normal çocukların ve özel eğitime gereksinim duyan çocukların devam ettiği ilkokullarda 1992- 1993 öğrenim yılında görev yapan 96 öğretmen bu araştırmaya katılmıştır. Öğretmenlerin kaynaştırma eğitim programlarına karşı tutumları hakkında bilgi toplamak amacıyla 'Entegrasyona Karşı Tutum Ölçeği' kullanılmıştır. Bu ölçekte farklı özür tiplerine sahip çocukların entegrasyonlarına yönelik 18 madde yer almaktadır. Öğretmenlerin tutumlarına etki edebilecek değişkenlerin belirlenmesi için araştırmacı tarafından yapılan literatür çalışması sonucunda anket geliştirilmiştir. Örneklem grubunun tutum ölçeğindeki maddelere verdiği yanıtlara göre, tutum birlikteliği ve tutumlara etki edebileceği düşünülen öğretmenlere ait değişkenler arasındaki ilişki Ki-Kare (x) ile test edilmiştir. Bu araştırmada öğretmenlere ait değişkenler aşağıdaki gibi sınırlandırılmıştır. ?Çalışılan okul tipi ?Olası bir kaynaştırma programında sınıfa özürlü çocuk kabul etme istekliliği *Özel eğitim için nereden yardım alınacağı bilgisine sahip olma *Özel eğitim alanında çalışmak için kendi yeteneklerini algılama biçimi114 Elde edilen sonuçlara göre örneklem grubunda bulunan ilkokul öğretmenlerinin % 85.4'ünün meslekleri boyunca özürlü çocuklarla karşılaştıkları ve % 95.8'inin 'özürlü çocuklar eğitim aldıklarında topluma yararlı olurlar' inancını taşıdıkları görülmüştür. Özel eğitim değerlerine sahip olan deneklerin bu alanda çalışmak için yeterli düzeyde hizmet içi eğitim alamadıkları ve aynı zamanda M.E.B. ile yeterli iletişimin oluşturulamadığı belirlenmiştir. Örnekleme dahil edilen ilkokul öğretmenlerinin kaynaştırma programlarına karşı Tutum Ölçeği için verdikleri yanıtlardaki birlikteliğe bakıldığında özel eğitim için fazladan materyal, kaynak ya da yeni düzenlemeler gerektirmeyen özür tiplerinin kaynaştırma programları için tercih edildiği görülmüştür. Bu özür tipleri tercih sırasına göre; şeker hastalığı olan, kekeme olan, tekerlekli sandalyeye bağımlı olan fiziksel özürlü çocuklar ve biraz işitme kaybı olan çocuklar olarak ortaya çıkmıştır. Tercih edilmeyen, olumsuz yaklaşımların sergilendiği özür tipleri; bir ya da daha fazla uzuv kontrol edemeyen Cerebral-Palsy'li çocuklar, standard basılmış materyalleri okuyamayan görme özürlü çocuklar, hiç işitme kalıntısı olmayan ve eğitilebilir derecede zihinsel özürü olan çocuklar olarak bulunmuştur. Örneklem grubundaki ilkokul öğretmenleri genel olarak kaynaştırma programlarının istenilen bir eğilim uygulaması olduğu inancını taşısalar da bu inanç farklı özür tipleri söz konusu olduğunda değişebilmiştir. Fazladan materyal, kaynak ve yeni düzenlemeleri gerektiren özür tiplerinin kaynaştırma programlarına karşı deneklerin olumsuz yaklaşım sergiledikleri görülmüştür. Örneklem grubunun Tutum Ölçeği için verdiği yanıtlarla onlara ait bazı değişkenler arasındaki ilişki istatistiksel olarak 'anlamlı' bulunmuştur. Kaynaştırma programlarına karşı öğretmen tutumlarının olumlu olarak gelişmesinde şu değişkenlerin etkili faktörler olduğu115 saptanmıştır: Özürlü çocukla çalışılıyor durumda bulunulması; olası bir kaynaştırma programında özürlü çocuğu sınıfa kabul etme istekliliği; özel eğitim için nereden yardım alınacağının bilinmesi; ve özel eğitim için öğretmenlerin kendi yeteneklerinin yeterli olarak algılanılması.. Yapılan bu araştırmanın sonuçlarından, ilkokul öğretmenlerinin özel eğitim alanındaki ilgi ve istekliliklerine yeterli düzeyde cevap verebilecek nitelikte hizmet içi eğitim programlarına ihtiyaç duydukları ortaya çıkmaktadır. Bu amaçla, M.E.B. ve ilkokul öğretmenleri arasında uygulamaya yönelik iletişim geliştirilerek kuvvetlendirilmelidir. Diğer taraftan, benzeri araştırmalarla eğitimcilerin özel eğitime yönelik tutumlarına etki edebilecek diğer faktörler belirlenmeli, bu faktörler doğrultusunda öğretmen yetiştirme programları olumlu yönde tutum değişikliğini hedefleyerek yeniden planlanmalıdır.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT The following study is based on a research conducted in Ankara in the academic term of 1992-1993. 96 ordinary and segregated primary school teachers completed 18 item ATMS (Attitude Towards Mainstreaming Questionnaire) and another questionnaire which seeks to get information on: (a) teachers' variables such as the types of schools where they work, (b) their experience to teach with the pupils with special needs, (c) their personal experience of the people with special needs, (d) their training on special education, (e) their willingness to work with pupils with special needs, (f) their belief in the value of special education, (g) and, finally, their confidence to work with such pupils. The results indicate that the types of schools where teachers work have crucial effect on teachers' attitudes towards integration of pupils with special needs. The teachers who work in segregated schools for special educational needs present significantly more positive attitude towards the statements of ATMS than ordinary school teachers. The other teachers' variables such as teachers' confidence to teach pupils with special needs and their willingness to work with such pupils have positive impact on the statements of ATMS. The data also show that children who have diabets or stutter problem or physical impairments but are not confined to wheel chairs, are more acceptable for integration than other types of special needs. The study concludes that in order to have successful integration programme in ordinary schools, the link between the Ministry of National Education and the teachers must be established and more attention shouldbe paid to the practical issues of special educational needs. The teachers should be provided with adequate training on special education. It is also evident that as well as studying teachers' attitudes, it is also necessary to conduct systematical and in-depth researches on the attitudes of parents and school administrators towards the integration of the pupils with special needs.
Benzer Tezler
- Eğitilebilir zihinsel özürlü çocukların sosyal kabul görmelerinde normal çocukların bilgilendirilmelerinin ve iki grubun resim - iş ile beden eğitimi derslerinde bütünleştirilmelerinin etkileri
Başlık çevirisi yok
ALİ HİKMET CİVELEK
Doktora
Türkçe
1990
PsikolojiAnkara ÜniversitesiEğitimde Psikolojik Hizmetler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. LATİFE BIYIKLI
- Okul öncesi eğitimcilerin ve ailelerin özel eğitime muhtaç çocuklar ile normal çocukların entegrasyonuna (kaynaştırılmasına) karşı tutumları
The thrifts of the preshool educators and families with their children against the integration for handicapped and non handicapped children who need meanstreaming program
NESRİN ÖZBABA
Yüksek Lisans
Türkçe
2000
Eğitim ve ÖğretimMarmara ÜniversitesiOkul Öncesi Eğitimi Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. RENGİN ZEMBAT
- Federal Almanya ve Türkiye'de özel eğitim sistemlerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi
Başlık çevirisi yok
M.MERAL ERCAN
- A Comparison of the stress levels and attitudes of siblings of handicapped and normal children
Özürlü ve normal çocukların kardeşlerinin stres düzeyleri ve özüre karşı olan tutumlarının karşılaştırılması
HATİCE ŞENEL(GÜNAYER)