Geri Dön

Preterm bebeklerde geçici ve kalıcı konjenital hipotiroidi ve ilişkili faktörlerin belirlenmesi

Determination of transient and permanent congenital hypothyroidism and related factors in preterm infants

  1. Tez No: 412442
  2. Yazar: METE HAN KIZILKAYA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MAHMUT ORHUN ÇAMURDAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 65

Özet

Konjenital hipotiroidi, çocukluk çağının en sık tedavi edilebilir motormental retardasyona yol açan hastalığıdır. 1970'lerden itibaren Tarama programlarının yaygınlaşması ile prematüre bebekler gibi özel popülasyonlarda konjenital hipotiroidinin sıklıkla görülen bir problem olduğu gösterilmiştir. Etyopatogenezinde prematüre bebeklerde HPT aksın olgunlaşmamış olması ve yoğun bakım süresince karşılaşılan komplikasyonlar yatmaktadır. Prematüre hipotiroidisiyle ilişkili en önemli sorun hasta gruplarının belirlenmesi, takip ve tedavisi ile ilgili prosedürlerin oluşturulamamasıdır. Çalışma Ocak 2010- Haziran 2013 yılları arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan YBÜ'nde yatırılarak tedavi gören prematüre bebeklerin retrospektif olarak prenatal, natal ve postnatal özellikleri ile tiroid fonksiyon testleri (T4 ve TSH) araştırılmıştır. Toplamda 346 hastanın dosyalarına ulaşıldı. Hastaların 176'sı (%51'i) erkek, 170'i (%49'u) kızdı. 21 hastaya konjenital hipotiroidi nedeni ile tedavi başlandığı görüldü (% 6). Tedavi başlanma oranı doğum haftası ve doğum ağırlığı düştükçe artmakta idi. 1000 gramın altında 21 olgunun 8 ine tedavine başlanmıştı (%38), bu oran 2500 gramın üzerindeki bebeklerde %2.7 şeklinde idi. Parite sayısı, doğum şekli, cinsiyet, gestasyonel yaşına göre ağırlık ve maternal faktörler açısından arasında anlamlı fark yoktu. LT4 tedavisi alan grup ile almayan grup doğum sonrasındaki faktörler açısından değerlendirildiğinde lojistik regresyon analizi ile sadece santral kateter takılmış olmasının konjenital hipotiroidi sıklığını 5 kat artırdığı görüldü. Konjenital hipotiroidili olmayan hastaları yüksek spesifite ile ayırabilecek T4 eşik değerinin 0,945 μg/dL'nin üzerinde olması olduğu öngörüldü. Konjenital hipotiroidi tanısı konulan 21 hastadan 2-5 yıl arası izleme ulaşılabilen 18 olgunun 13 ünün tedavisi izleminde kesilmiş ve şu an 5 hastanın tedavisine devam edilmektedir. Preterm bebeklerde konjenital hipotiroidi sık görülmektedir. Tedavi hastalık grubuna ve altta yatan etyolojiye göre planlanmalıdır.

Özet (Çeviri)

Congenital hypothyroidism is the most common treatable disease of childhood period, leading to motor-mental retardation. With the screening programs become widespread, congenital hypothyroidism has been demonstrated to be a commonly seen problem in specific populations such as premature infants. Immaturity of the HPT axis and complications encountered during intensive care underlie its etiopathogenesis. The most important problem related to premature hypothyroidism is lack of the establishment of procedures about monitoring and treatment of this group of patients. In this study prenatal, natal and postnatal characteristics and thyroid function tests (T4 and TSH) were retrospectively investigated in premature infants hospitalized and treated in the neonatal ICU of Gazi University Medical Faculty between January 2010 and June 2013. Recordings of 346 patients were reached. Of the patients, 176 (51%) were male and 170 (49%) females. Twentyone patients (6%) had been started to be treated for congenital hypothyroidism. Treatment commencing rate was increased as gestational week decreased. Incidence of congenital hypothyroidism was increased with the decrease in birth weight. Eight (38%) of 21 patients under 1000 g had been started to treatment (%38), while this rate was 2.7% in the infants above 2500 g. No significant 45 difference was found between the two groups in terms of the number of parity, mode of delivery, gender and gestational age. When the groups with and without LT4 therapy administered were evaluated in terms of the postnatal factors using logistic regression analysis, only insertion of a central catheter was found to increase incidence of congenital hypothyroidism by 5 folds, while the other factors were found not to be significant. In comparison of the patients monitored with diagnosis of congenital hypothyroidism and the groups without disease; cutoff value of T4 which could be used to distinguish them was predicted as 0,945 μg/dL. Of 21 patients diagnosed with congenital hypothyroidism, treatment had been discontinued in 13/18 patients whose follow-up could reach to 2-5 years, while currently treatment of 5 patients is being continued. No statistically significant difference was found between transient and permanent congenital hypothyroidism groups in terms of the initial thyroid function tests. Since increase of TSH is delayed in the premature infants with a gestational week under 28 and a birth weight less than 1000 g, control thyroid function tests are recommended in this infants. Treatment in cases with premature congenital hypothyroidism must be planned to underlying etiology.

Benzer Tezler

  1. Neonatal tarama programı çerçevesinde TSH yüksekliği nedeniyle geri çağrılan bebeklerin etiyolojik olarak incelenmesi

    Başlık çevirisi yok

    EMEL KILIÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERDAL ADAL

  2. Yenidoğan yoğun bakımda izlenen ileri derece preterm bebeklerde tiroid fonksiyonlarının retrospektif olarak değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of thyroid functions in extremely preterm babies monitored in newborn intensive care unit

    SELCAN GEÇİOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İPEK GÜNEY VARAL

  3. Prematüre yenidoğanlarda intraventriküler kanama sıklığı ve postnatal ilk 24. saatte bakılan koagülasyon testleri ile ilişkisi

    Frequency of intraventricular bleeding in prematured newborn and their relationship with coagulation tests in the first 24 hours postnatal

    YAKUP KÖYLÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÖKHAN BÜYÜKKALE

  4. İndirekt hiperbilirubineminin geç preterm bebeklerde nörolojiketkilerinin aEEG, NIRS ve ABR ile değerlendirilmesi

    Evaluation of neurological effects of indirect hyperbilirubinemia in late preterm infants with aEEG, nirs and ABR

    İLAYDA KARAMAN ÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıPamukkale Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZMERT MUHAMMET ALİ ÖZDEMİR

  5. Prematürenin metabolik kemik hastalığı ile geçici hipotiroksinemisi arasındaki ilişkinin incelenmesi

    Başlık çevirisi yok

    MUSTAFA UTKU DEMİREL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıMarmara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İPEK AKMAN