Kültürel ürünlerin metalaşma sürecinde ikili üretim yapısı
Two step production structure in the process of commodification of cultural products
- Tez No: 413793
- Danışmanlar: PROF. DR. NURCAN TÖRENLİ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Ekonomi, İletişim Bilimleri, Economics, Communication Sciences
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Gazetecilik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 378
Özet
Bu çalışmada, hemen her gün dinlediğimiz bir müziğin; okuduğumuz bir gazetenin, kitabın ya da derginin; seyrettiğimiz bir dizinin veya filmin kısaca şu ya da bu şekilde tükettiğimiz kültürel ürünlerin meta olup olmadıkları tartışılmaktadır. Tartışmanın meta bağlamında yapılmasının geçerli bir nedeni var. Kapitalist üretim, her şeyden önce bir meta üretim sistemidir. Meta, bu üretim sisteminin dayanak noktasını oluşturan“artık değer”in üretilme aracıdır. En özet haliyle denebilir ki, kapitalist toplumlarda birikim, metaların üretimi ve mübadelesi yoluyla elde edilen bu artık değerin bir bölümünün tekrardan üretime sürülmesiyle gerçekleşmektedir. Bu bakımdan, kapitalizm için herhangi bir nesnenin ya da şeyin meta olup olmaması önemlidir. Söylemesi bile fazla, kültürel ürünlerin meta olup olmaması da bu önemin kapsamındadır. Bu çalışmada kültür ve meta arasındaki kapitalist üretim mantığına göre şekillenen ilişki Marx'ın kuramsal ve kavramsal setinden yararlanılarak çözümlenmektedir. Çalışma kültürel ürün ve pratiklerin üretim süreçlerine odaklandığı için Marx'ın sermaye ve meta çözümlemesi temel bir konum işgal etmektedir. Marx'ın Kapital'de açıklığa kavuşturduğu sermaye üretim döngüsü (P – M … Ü … M' – P') kapitalist üretim ve dolaşımın dinamiklerini açıklamaktadır. Marx, Kapital'de, kapitalist üretim için sonuç olan bir şeyi çözümlemesinin başına koymaktadır. Başka bir ifadeyle, meta, Marx'ın çözümlemesinin başlangıcını oluşturur ama o sadece bir sonuçtur. Hâlbuki geride bütün bir kapitalist üretim süreci yatmaktadır. Denebilir ki, Marx, önce bu sonuç olandan, yani metadan başlayıp ardından onu ortaya çıkaran üretim biçiminin bütünlüklü bir analizini yapar. Meta, tam da bu nedenle, ancak kapitalist üretim biçimi içinde ve bu üretimin bütünü dikkate alındığında anlaşılabilmektedir. İletişim alanında, genel bir eğilim olarak, bu durum göz ardı edilmektedir. Konuyu ele alan çalışmalarda kapitalist üretimin bütünü, yani 'kapitalist metayı' biçimlendiren, bu niteliği kazandıran süreç genellikle dikkate alınmamaktadır. Daha çok, nesnelerin meta olduktan sonra kazandıkları özelliklerden hareket edilmekte ve kültürel ürünlerin meta olup olmadıkları bunlara bakılarak çözümlenmektedir. Bu türden bir yaklaşımda sorun, bu özelliklere başvurulması değildir. Bunlar gerçekten de herhangi tikel bir metanın sahip olması gereken özelliklerdir. Buradaki sorun, kapitalist üretim sürecinde metanın bu özellikleri neden ve nasıl kazandığı üzerinde durulmamasıdır. Bunun bir sonucu olarak, ilk baktıkları anda kültürel ürünler araştırmacılara hemen meta olarak görünmekte ama bunların neden ve nasıl meta formuna kavuştukları açıklanmamaktadır. Haliyle, çoğu kere yanlış sonuçlara varılabilmektedir. Bu çalışmada, böyle bir yol izlenerek önce kapitalist üretimin bütününü dikkate alınarak nesnelerin meta formunu neden ve nasıl kazandıklarına, ardından buna dayanılarak kültürel ürünlerin farklı üretim ilişkileri içinde üretilmeleri sürecinde meta formu kazanıp kazanmadıkları, kazanıyorlarsa neye göre kazandıkları belirlenmeye çalışılmaktadır. Çalışmada kültürel ürün ve pratiklerin nasıl üretildikleri ve meta formunu nasıl kazandıkları sorusu, geliştirilen bir üretim modeliyle yanıtlanmaya çalışılmaktadır. Kültürel ürünlerin büyük bir çoğunluğu günümüzde medya endüstrisi içinde üretilmektedir. İlk elden, bu endüstri içinde üretilen kültürel ürünleri“içerik”ve ona ortam oluşturan“araçlar”la birlikte düşünmek gerekmektedir. Başka bir ifadeyle, bu ürünler ona uygun ortam oluşturan araçlarla birlikte tüketilirler. Örneğin bir müzik parçası, radyo veya mp3 çalarda dinlenir; dizi ya da filmler televizyonda seyredilir; haberler gazetede okunur vb. Bunlar“öz”ve“biçim”olarak birbirlerinden kolayca ayrılamazlar. İçerik, araç olmadan da var olabilir ancak genel bir tüketim nesnesine ancak bu araçlar yoluyla, yani“nesnelleştiğinde”kavuşur. Benzer şekilde aracın kendisi de içerik olmadan var olabilir ancak o da genel bir tüketim aracına ancak içerikle birlikte dönüşür. Kısaca her biri, ötekini tüketim nesnesine kendisi aracılığıyla dönüştürür; içerik tüketimin içsel nesnesini sağlarken, araç ise dışsal nesnesini sağlar. Kültürel ürünlere ortam oluşturan bu araçlar metadırlar. Bugün bir radyonun, televizyonun ya da bilgisayarın üretimi tamamen kapitalist üretim mantığına göre gerçekleşmektedir; bu nedenle bütün yönleriyle metaların taşıdıkları özelliklere sahiptirler. Metalaşmanın getirdiği farklılık-çeşitlilik, büyük ölçüde içeriğin kendisinden kaynaklanmaktadır. Denebilir ki, kültürel ürünler içerik olarak farklı, bu araçlarla birlikte farklı görünümlere sahiptirler. İçerik olarak ele alındıklarında birçok kültürel ürünün meta olup olmadığı kuşkuludur. Ancak bu ürünler onlara yataklık eden/ortam oluşturan araçlarla, yani teknolojiyle birlikte düşünüldüğünde, tüm farklılıklarına rağmen bunların tuhaf bir biçimde metalaştıklarına tanık olunur. Örneğin, içerik olarak bir müzik parçası onu ortaya çıkaranın elinden çıkıp bir CD içine sokulduğunda meta formunu kazanabilmektedir. Ya da bir kitap, yazarının elinden çıkıp basılı bir ürün haline getirildiğinde meta formuna ulaşabilmektedir. Burada iki aşamalı bir üretim söz konusudur. Çalışmada, bu durum,“ikili üretim”olarak kavramsallaştırılmaktadır. Birinci aşama, ilk ürünün ortaya çıkarılmasıdır, ki burada ağırlıklı olarak maddi olmayan (ama varoluşunu maddi üretime borçlu olan)“yaratıcı”emek söz konusudur; ikincisi, bu ürünün teknolojik bir araçla birliğinin sağlanmasıdır, ki burada da ağırlıklı olarak meta üretimi söz konusudur. Çalışmada öne sürülen temel sav şudur: Kültürel ürünler ikinci üretim süreci içinde tam olarak meta formuna kavuşabilmekte, tanımlama yerindeyse,“kültürel meta”haline gelebilmektedirler. Kültürün üretimi gibi bir bağlamda ideolojik olanla (yani içerikle) ekonomik olanı (yani aracı) birleştiren de bu ikinci aşamadır.
Özet (Çeviri)
In this study, it is discussed whether the cultural products and practices we consume on daily basis, such as music we listen; news, articles and books we read; television dramas and movies we watch, are commodities or not. There is a valid reason to have this discussion in commodity framework. Above all, commodity is the mean of production of the“surplus value”, which is the anchor of the capitalist production system. Briefly, it can be said that accumulation in capitalist societies occurs with the transfer of a piece of this surplus value, which is acquired by means of commodity production and exchange, into production once again. Thus, it is extremely important for capitalism the commodity form of anything. In this framework, it is also essential whether cultural products and practices are commodities. In this study the relationship between culture and commodity, shaped by the logic of capitalist production, is explored by focusing on Marx's theoretical and conceptual set. Hence, Marx's analysis of capital and commodity will play a central role given that the discussion on the commodification of cultural products and practices will be made by focusing on the production process. Marx's formulation of capital production cycle (M – C … P … C' – M'), elaborated in Capital, explains the dynamics of the capitalist production and circulation of commodities. It must be noticed that Marx takes firstly a result of the capitalist production in the beginning of his analysis in Capital. In other words, commodity is the starting point in Marx's analysis but is not more than a result in the general framework. Behind this stress on commodity, whole capitalist production system is standing. It can be said that Marx starts first and foremost from a result, which is commodity, and analysis comprehensively the mode of production which creates it. This is the reason why commodity can only be understood in the framework of capitalist mode of production and by considering the wholeness of this production. In communication field, while discussing the commodity form of cultural products and practices, there is a general tendency that ignores this matter. In the literature, the wholeness of capitalist production, or the process that shapes“capitalist commodity”, is usually ignored. Rather, qualities acquired by things after their commodification is brought into the forefront, and the commodity character of cultural products and practices is analyzed from this perspective. In this kind of analysis, the problem is not addressing these qualities. As a matter of fact, these are necessary qualities of any single commodity has to have. The main problem is paying no attention to the fact why and how a commodity has gained these qualities in the capitalist production process. As a result of this, cultural products and practices, at the first glance, seems to be commodities to researchers but why and how they are transformed into commodities stay in obscurity. Therefore, it can lead us to wrong conclusions. In this study, we will explore firstly why and how things acquire commodity forms by paying attention to whole capitalist production. Then, based on this first analysis, we will try to determine whether cultural products and practices gain commodity forms according to their production processes in different production relations. If it is so, we will also try to explain why and how they gain this form. In the study, the question of how cultural products and practices are produced and gain commodity form is explained by the way of a production model. Nowadays, cultural products and practices are mostly produced within cultural industry. First of all, we must consider these cultural products and practices produced in this industry through“content”and“medium”as a way of materialization and mediation for the content. In other words, the products and practices require certain type of medium for their production, distribution and consumption. For example, a piece of music can be listened with a radio or mp3 player; a television drama or movie can be watch with television or in a movie theater; news can be read on papers or internet; theatrical works are performed on stage that can be considered as a medium in that point. Content and medium cannot be separated easily from each other in“essence”and in“form”. Content, which can exist in the absence of medium, can only transform into a general consumption object solely when it becomes“objectified”through medium. Similarly, medium can also exist in the absence of content but its transformation into a general consumption object requires content. Briefly, each one transforms the other into a consumption object by means of its existence; content provides internal object whereas medium constitutes external object of the consumption related to cultural products and practices. The medium that offers a milieu for cultural products and practices is commodity. Diversification and variation that come with the commodification mostly result from the content. It can be said that cultural products and practices have two different dimensions; on the one hand there is content and on the other hand there is the combination of the content with the medium. When we focus on content, commodity character of the majority of cultural products and practices is questionable. However, despite their differences they all become commodities peculiarly when they are combined with a medium, or a technology, that offers them a milieu. For instance, a piece of music turns into a commodity when it is finished by its composer and recorded afterwards on a CD or DVD. Likewise, a book becomes a commodity when it is send from the writer to the publisher to be published. Here, we can indicate a“two step production”. In the study, this situation will be conceptualized as“dual production”. The first step is the materialization of the content. In this step, mainly intellectual or“creative”labor is performed. In the second step, there is the combination of the first step product with a technological medium, causing mainly a commodity production. The argument put forward in the study is that cultural products and practices gain their commodity form in the second step, and turn into cultural commodities. It is also argued that, in cultural production, the integration of the ideological (content) and the economical (medium) is materialized in this second step.
Benzer Tezler
- Akışkan modernite tartışmaları ışığında dijital emek süreçlerinin kavramsal bir incelemesi
A conceptual analysis of the digital labor process from the perspective of discussions on liquid modernity
MEHMET ÖZKAN YILDIRIM
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
SosyolojiGalatasaray Üniversitesiİletişim Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NİLGÜN TUTAL CHEVIRON
- Küreselleşme ve sanat
Globalization and art
ZÜLKÜF ÇOKBAKAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Güzel SanatlarYüzüncü Yıl ÜniversitesiGüzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. HANDAN TUNÇ
- Sözlü kültürün elektronik ortamdaki dönüşümü: Kültür ve değer aktarımı bağlamında hazır mesaj örnekleri
The transformation of oral culture in the electronicenvironment: Examples of ready messages in the context ofculture and value transfer
UFUK AYMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Eğitim ve ÖğretimMarmara ÜniversitesiTürkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET AÇA
- Kültür endüstrisi çerçevesinde dijital TV platformlarının kullanımı üzerine bir inceleme
A research on the usage of digital TV platforms within the industry of culture
MEHMET BURÇ
Doktora
Türkçe
2023
Halkla İlişkilerErciyes ÜniversitesiHalkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMEL TANYERİ MAZICI
- Metalaşan yerel ürünlerin aile içi ve akraba ilişkilerinde yarattığı etkiler: Kapıkırı örneği
The effects of commodified local products upon family and kinship relations: A case study of Kapıkırı village
BAHAR ÖKSÜZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
SosyolojiMuğla Sıtkı Koçman ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUAMMER TUNA