Geri Dön

Orta Doğu'daki su sorununun Türk dış politikasına etkileri: Çatışma ve işbirliği olasıklarının değerlendirilmesi

Influences of water issue in the Middle East towards Turkish foreign policy: An assessment of possibilities of conflict and cooperation

  1. Tez No: 41455
  2. Yazar: HAKAN TUNÇ
  3. Danışmanlar: PROF.DR. DOĞU ERGİL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1995
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 96

Özet

83 19901ı yıllara da Türk Dış Politikası su kökenli siyasal oluşum teori lerini de değerlendirmek zorundadır. Birincisi, Türkiye'ye karşı Irak ve Su riye'nin destek vermek için bir Arap cephesinin teşkilidir. Bu cephe salt Arap olma paydasında oluşmayacaktır. Arap devletlerinin bölgenin ulusla rarası nehirlerinde aşağı kıyıda olmaları, suyun % 85'lik miktarının Arap olmayan devletlerden gelmesi ve ortak“gıda güvenliği”kaygılarını paylaş maları gibi nedenlerle ortak bir zeminde buluşabileceklerdir. İkinci olarak, İsrail, Ürdün ve Suriye; Ürdün Nehri ve Golan Tepeleri konusunda anlaşarak, Amerika'nın desteğini sağlayarak Türkye'nin Suri ye'ye daha fazla su bırakması için baskı yapabilirler. Öte yandan, Türkiye'nin ürettiği su projeleri, Arap komşularıyla, İsra il ile ve bölgesel olarak işbirliği imkanları yaratabilir. Türkiye bölgesel ba ns ve işbirliği için Barış Suyu Boru Hatü, Manavgat Projesi gibi somut öneriler sunmaktadır. Sonuç olarak, su konusu gerek Orta Doğu'nun, gerekse Türkiye'nin siyasetinde daha çok gündeme gelecektir; ancak tüm Orta Doğu'nun ve Türkiye'nin siyasetinde tek belirleyicisi olmamıştır, olmayacaktır.82 - İki nehrin havzaları tekildir ve havzanın su potansiyelinin hesaplan masında iki nehir birlikte ele alınmalıdır. - Flrat ve Dicle“ortak”değil,“sımraşan”akarsulardır. Bu nedenle su larının kullanımında“paylaşma”değil, hakça ve optimum kullanım esas larına göre,“tahsis”ilkesi geçerlidir. - Bu sulardan egemenlik hakkına dayanarak istediği biçimde kullan mak Türkiye'nin doğal kaynağıdır. Suriye ve Irak ise, bu sulan ortak nehirler olarak benimsemektedirler ve kullanımında toplam su hacimlerinin üç kıyıdaş arasında paylaşımım öngörmektedirler. Kökenlerini eski Mezopotamya uygarlıklarına bağlayan Irak, bu sular üzerinde“tarihsel”haklan olduğunu iddia etmektedir. Dola yısıyla önceki kullanımın verdiği bir ayrıcalığının olduğunu savunmakta dır. Ancak uluslararası nehirlerin tedvin çalışmalarında benimsenen genel eğilim; önceki kullanımın bir ayncalık vermeceği, esas olanın anlaşmalar ve yapılageliş kurallan olduğu, bunların yokluğu durumunda ise kıyıdaş- lann ve insani ihtiyaçların gözönüne alınması gerektiğini vurgulamaktır. Türkiye, Suriye ve Irak ile bu sular üzerindeki anlaşmazlığı çözmek için“Fırat ve Dicle Havzası Sularının Hakça ve Optimum Kullanımına İlişkin Plan”ya da daha iyi bilinen adıyla“Üç Aşamalı Planı”sunmuştur. Bu plan ilk iki aşamada havzanın su ve toprak envanterinin çıkarılmasını, üçüncü aşamada ise, elde edilen verilerin üç ülkeden uzmanların katılımıyla de ğerlendirilerek, suların etkin şekilde kullanımım sağlamak için tahsisini öngörmekteydi. Irak ve Suriye, ulusal tanm politikalarına müdahale edile ceği ve suların paylaşımım sağlamayacağı gerekçeleriyle“Üç Aşamalı Pla na”karşı çıkmışlardır. Üç kıyıdaş arasındaki Teknik Komite toplantıların dan henüz sonuç alınamamıştır. En son olarak Ekim 1992 tarihinde yapılan toplantı da, tarafların görüşlerinde ısrar etmelerinden dolayı ve rimli olmamıştır. Türkiye 1983 yılında bir ulusal kalkınma girişimi olarak Güneydoğu Anadolu Projesi'ne (GAP) girişmiştir. Ancak Arap komşulan projeyi kendi lerine karşı bir baskı aracı olarak görmekteler ve saldırgan bir eylem ola rak nitelendirmektedirler.83 19901ı yıllara da Türk Dış Politikası su kökenli siyasal oluşum teori lerini de değerlendirmek zorundadır. Birincisi, Türkiye'ye karşı Irak ve Su riye'nin destek vermek için bir Arap cephesinin teşkilidir. Bu cephe salt Arap olma paydasında oluşmayacaktır. Arap devletlerinin bölgenin ulusla rarası nehirlerinde aşağı kıyıda olmaları, suyun % 85'lik miktarının Arap olmayan devletlerden gelmesi ve ortak“gıda güvenliği”kaygılarını paylaş maları gibi nedenlerle ortak bir zeminde buluşabileceklerdir. İkinci olarak, İsrail, Ürdün ve Suriye; Ürdün Nehri ve Golan Tepeleri konusunda anlaşarak, Amerika'nın desteğini sağlayarak Türkye'nin Suri ye'ye daha fazla su bırakması için baskı yapabilirler. Öte yandan, Türkiye'nin ürettiği su projeleri, Arap komşularıyla, İsra il ile ve bölgesel olarak işbirliği imkanları yaratabilir. Türkiye bölgesel ba ns ve işbirliği için Barış Suyu Boru Hatü, Manavgat Projesi gibi somut öneriler sunmaktadır. Sonuç olarak, su konusu gerek Orta Doğu'nun, gerekse Türkiye'nin siyasetinde daha çok gündeme gelecektir; ancak tüm Orta Doğu'nun ve Türkiye'nin siyasetinde tek belirleyicisi olmamıştır, olmayacaktır.

Özet (Çeviri)

84 SUMMARY Water is a natural source which scarcely exists in some parts of the world. In the Middle East also water supplies are insufficient. Throughout history there have occurred struggles for fresh water supplies. For the last years Middle Eastern Countries have been in need of more water because of high increases in population and industrialization. The rivers and underground water reserves, which are the most important water supplies of the region, lye over the territories of more than one states. The non-navigational uses of rivers arise some controversies between the riparian states. Controversial regions are Euphrates and Tigris basin, Jordan basin, Nile basin and aquifers on the West Bank. On the water problem, which gains a more level of importance day by day, there have been produced many political theories. Most of these sceneries are pessimistic and they are putting emphasis on the possibility that water may be a reason for a war. The theorists give the high value of that no state would sacrify it, the years of the region passed in the war, and speed armament as the evidences of their theories, on the other hand, some experts believe that water may contribute to the peace and cooperation within the region. According to these optimists, optimum utilization of water supplies is only possible within peace and cooperation. Hydropolitics is a sub-branch of international policy. In short, it includes the actions and policies taken for the gaining and utilization of water supplies of states. Water policy examines the uses of water In watering, industry and hidroelectricity energy production. Turkey is one of the most important states for the Middle Eastern water politics. This is for that Turkey is upper riparian state of the Euphrates and Tigris basin, Turkey has adopted the following principles applicable for the use of Euphrates and Tigris rivers.85 - These two rivers have the same one basin, and in the calculation of water potential of the basin, the two rivers must be taken into consideration at the same time. - Euphrates and Tigris are not“common”rivers, but they are“transboundary”rivers. For this reason the use of their water shall not depend upon the“sharing”principle, but it will be used by“alloclation”according to reasonable and equitable optimum usage principles. - Turkey naturally has the right to utilize these rivers as it wishes. Nevertheless Iraq and Syria see these rivers as“common”, and they request that the total water volume of the rivers are shared. In addition, Iraq claims a historical ownership over the rivers. Turkey started a development scheme called South Eastern Anatolia Project (GAP) in 1983. But its Arabic neighbors find this project as a tool of pojer press and they define this as aggression. Turkish foreign politics has to evaluate the water-based political establishment possibilities. An Arabic bloque may be set in order to support Iraq and Syria against Turkey. Israel, Jordan and Syria may apply press on Turkey after making agreement on River of Jordan. In Contrary, water projects may create cooperation possibilities between Turkey and Israel, and its Arabic neighbors as well, Turkey also submits concrete proposals such as regional peace and cooperation project, Peace-water pipe line, Manavgat Project, etc. Finally, water is a problem which will gain a higher level of importance in the agenda of Turkish and Middle Eastern politics.

Benzer Tezler

  1. The rebirth of Uzbekistan: politics, economy and society in the post-Soviet era

    Özbekistan'ın yeniden doğuşu: Soviyet dönemi sonrasında siyaset, ekonomi ve toplum.

    RESUL YALÇIN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    1998

    Siyasal BilimlerUniversity of Exeter

    Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BOGDAN SZAJKOWSKI

  2. Gelişmekte olan ülkelerde dış borç sorunu ve Türkiye örneği

    Başlık çevirisi yok

    NEDİM TİMUROĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1994

    Ekonomiİstanbul Üniversitesi

    Maliye Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ARİF NEMLİ

  3. Zengezur'un coğrafi konumu ve Türkiye -Azerbaycan için jeopolitikalar

    For Zengezur's geographical location and Turkey-Azerbaijan geopolicies

    TÜRKAN İSAYEVA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    CoğrafyaFırat Üniversitesi

    Coğrafya Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İLHAN OĞUZ AKDEMİR

  4. Türkiye'nin Doğu politikası ve Bağdat Paktı

    Turkish East policy and Baghdat Pact

    ÖZHAN MERİÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    TarihAnkara Üniversitesi

    PROF. DR. OĞUZ AYTEPE

  5. Yunanistan'ın Türkiye ve Balkanlar üzerindeki stratejik hedefleri

    Başlık çevirisi yok

    ERTAN KÖSE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Savunma ve Savunma TeknolojileriGebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü

    Strateji Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ABDÜLKADİR AKÇİN