Çağdaş Alman yazınında 'Ortaçağ' alımlanması (Tankred Dorst'un 'Merlin' ve Christoph Hein 'Tafelrunde' oyunları aracılığıyla)
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 41882
- Danışmanlar: PROF.DR. ŞARA SAYIN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Alman Dili ve Edebiyatı, German Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1995
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 301
Özet
291 özet Son yıllarda geçmişe, özellikle günümüz insanının çoğu kez olumsuz imgelerle birleştirdiği Ortaçağa karsı giderek artan bir ilgi gözlenmekte. Söz konusu ilginin Ortaçağ' in hemen bütün alanlarına yönelik olduğunu söylemek olasıdır. Çağımız insanını en azından zamansa 1 açıdan son derece gerilerde kalmış bir tarihsel evreye yönelten etkenler neler olabilir? İçinde yaşadığımız dünyada insan geçmişten günümüze ulaşmış kültürel kalıtlardan gereğince yararlanabildiği sürece tarihsel gelişim sürecinde kendi konumunu belirlemede ve geleceği istediği yönde biçimlendirmede başarılı olacaktır. Bir başka deyişle içinde yaşadığımız dünyadaki görüngülerin çoğu yüzyıllarca süren bir gelişimin ürünüdür. Söz konusu gürüngüler değerlendirilerek onlardan günümüze ve geleceğe yönelik sonuçlar çıkarılırken belirtilen olgu gözden ırak tutulmamalıdır. Bir başka deyişle çağımızla geçmiş - burada Ortaçağ - arasında var olan bir çok farklılıklara karşın, günümüzü tarihsel gelişim sürecinden bütünüyle soyutlayarak anlamaya çalışmak, geçmişle içinde yaşadığımız dünya arasındaki ilişkiyi yadsımak anlamına gelecektir. Yukarıda söylenenlerden, çağımız insanının geçmişe duyduğu ilgisinin temelinde içinde yaşadığı dünyaya yönelik kaygıların yattığı sonucu çıkarılabilir. Geçmişe yönelişin başlıca nedeni salt geçmişle ilgili bilgi edinmek değil, tarihsel gelişimin bir ürünü olarak içinde yaşadığımız dünyayı, başka bir deyişle kendimizi tanımaktır.292 Geçmişten günümüze ulaşmış ve içinde yaşadığımız dünyanın biçimlenmesinde yadsınamayacak bir rol oynayan öğeler genellikle müzelik değerleri açısından önem taşıyan yalnızca maddi kalıtlarla sınırlı değildir. Yasam biçimimizin belirlenmesinde maddi kalıtlardan çok yazın yapıtları gibi özellikle tinsel kalıtların da görmezden gelinemeyecek bir yeri vardır. Kısa bir geçmişi bulunan Ortaçağ 'a yönelik araştırmaların sonuçları, söz konusu çağın günümüzde çeşitli biçimlerde ele alındığını. Ortaçağ al imlama sürecinin değişik türlerde karsımıza çıktığını göstermektedir. Çalışmamızın konusunu oluşturan. Ortaçağ yazın yapıtlarının çeşitli öğelerinin günümüz yazarları tarafından ele alınarak islendiği yeni yazın ürünlerinin yaratılması süreci, bir başka deyişle 'yazın içi' ya da 'üretken al imlama', son yıllarda büyük bir ivme kazanmıştır. Daha Ortaçağ' m sona erişiyle birlikte gündeme gelen Ortaçağ yazın yapıtlarına yönelik 'üretken al imlama' sürecinde, her evrenin kendi ilgisine göre değişik konuları farklı ağırlıkta ve kendine özgü bir biçimde işlediği görülür. Çağımızın sorunlarına koşut bir çok sorunların işlendiği Artus söylemi, günümüzde sanatçıların özellikle ilgilendiği Ortaçağ konularının başında gelmektedir. Çalışmada incelenen ve Artus malzemesini konu alan yapıtlardan Dorst'un 'Merlin' i, Ortaçag'daki Artus söylemi ile birlikte, söz konusu malzemenin günümüze dek geçirdiği al imlama sürecini de kapsayan, konunun en son al imlama halkalarından293 birini oluşturmaktadır. Bir başka deyişle, söz konusu yapıt yalnızca Ortaçağ sorunlarını değil, aynı zamanda Ortaçağ'dan günümüze dek diğer bütün çağlardan günümüz sorunlarına benzer sorunları da irdelemektedir. Dorst Ortaçağ'daki ütopyanın simgesel anlatımı olan 'Yuvarlak Masa'yı ve 'Gral'ı almış, ancak bunları Ortaçağ" da bırakmayıp her tarihsel evrenin kendini bulacağı genel bir ütopyaya dönüştürmüştür. Ancak elde ettiğimize inandığımız anda ütopya parmaklarımızın arasından kayıp gitmektedir. Çalışmanın konusunu oluşturan ve yine Artus söylemini temel alan Hein'ın 'Tafelrunde' başlıklı oyununa iki değişik açıdan yaklaşılabilir. Yapıt içinde oluştuğu toplumsal bağlamdan soyutlanarak ele alındığında, Artus söylemi çerçevesinde gerçeklesen bir kuşak çatışması biçiminde yorumlanabilir. Yaşlıların yıllardır peşinde koştukları ülkülerinin anlamsızlığının bilincine varan genç kuşak, eskimiş, dolayısıyla çözülmeye yüz tutmuş ve yalnızca yaşlı kuşağın çabasıyla ayakta kalabilen düzene karşı çıkar. Gençler artık babalarının izinden değil, kendi belirleyecekleri yolda ilerlemeyi denemek isterler. Ancak 'Yuvarlak Masa' çevresindeki yaşlılar, yıllarca emek vererek kurdukları ' Yuvarlak Masa ' düzeninin bir anda yerle bir edilmesine boyun eğmek istemezler. Almanya'nın Batısı'nda olsun - o zamanki - Doğusu'nda olsun, oyunun sergilendiği yerlerde izleyicilerden gelen tepkiler, yapıtın içinde oluştuğu koşullardan tümüyle soyutlanarak alimi anmasının ne denli güç olduğunu göstermeleri açısından önemlidir. İzleyiciler 'Yuvarlak Masa' düzeninin karsı karşıya294 bulunduğu açmaz ile yazarın ülkesindeki yönetimin içinde bulunduğu ideolojik bunalım arasında sürekli bir ilişki kurmuşlardır. Çünkü oyunun bir çok yerinde söz konusu ilişkiyi vurgulayan öğelerle karşılaşılır. Artus söylemini temel alan iki yapıt arasında, söz konusu söylen ile kurdukları ilişkinin boyutları açısından büyük farklılıkların bulunduğu yadsınamaz. Belirtilen farklılıkların yansımasının işlenen sorunlar düzleminde de görülmesi kaçınılmaz ve aynı zamanda son derece doğaldır. Yukarıda belirtilen farklılıklardan yola çıkarak 'üretken Ortaçağ alınlaması' alanında çeşitli sınıflandırmalara gitmek de, elde edilmek istenen amaca ulaşmak açısından önemlidir. Ancak geçmişten alınan ve yeni yapıta malzeme oluşturan konunun işleniş yoğunluğunda gözlenen farklılık, söz konusu yeni yapıtların hepsinin ya da bazılarının tümüyle geçmişten soyutlanarak, geçmişle kurdukları ilişki göz ardı edilerek anlaşılabileceği sonucunu doğurmaz. Bu tür yapıtları gereği gibi anlayabilmek için okurun gönderme yapılan geçmişe ait öğeleri tanıması ve aynı zamanda söz konusu öğelerin yeni yapıttaki işlevlerini sorgulaması önem taşımaktadır.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Mimari tasarım eğitimine yönelik bir irdeleme: Dokuz Eylül Üniversitesi örneği
A Study on architectural design education: Dokuz Eylül University xample
GÜLBEN ÖZSOY
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
MimarlıkDokuz Eylül ÜniversitesiBina Bilgisi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. HİKMET SİVRİ GÖKMEN
- Çağdaş Suriye nesrinde siyasî hapishane edebiyatı üzerine eleştirel bir bakış
The literature of political prisons in contemporary Syrian prose analytical prepective
ABDOLGADER MOHAMED ALİ
Yüksek Lisans
Arapça
2014
Doğu Dilleri ve EdebiyatıSelçuk ÜniversitesiDoğu Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. FİKRET ARSLAN
- Sudan yazılan yer: Mimarlıkta bir kuramsal yazım çalışması
Place written from water: A study of theoretical writing in architecture
İREM KORKMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SIDIKA ASLIHAN ŞENEL
- Umberto Eco'nun 'Gülün Adı' adlı yapıtındayer ve zaman bağlamında Ortaçağ etkileri
Medieval Effects in the Context of Place and Time in Umberto Eco's Novel 'The Name of the Rose'
YELDA GÜRLEK
Doktora
Türkçe
2022
Batı Dilleri ve EdebiyatıAnkara ÜniversitesiBatı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NEVİN ÖZKAN SPEELMAN