Geri Dön

Premenapozal kadınlarda myoma uteri gelişimi üzerinde visseral- trunkal yağ oranı ve insülin direncinin etkisinin değerlendirmesi

The evaluation of the effect of visceral-truncal fat rate and insulin resistance on myoma uteri formation among pre-menopausal women: a sectional study

  1. Tez No: 420421
  2. Yazar: BURCU KAYHAN TETİK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BEKİR ÇAKIR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2012
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 58

Özet

AMAÇ: Myoma uteri reprodüktif çağdaki kadınlarda en sık rastlanan tümördür ve myometriyumun düz kas hücrelerinden köken alır . Patogenezi net olarak anlaşılamasa da obezite, östrojen ve progesteron etkisi suçlanan faktörler arasındadır . Obezite günümüzün en önemli sağlık problemlerindendir. Tüm dünyada ve ülkemizde sıklığı giderek artmakta ve önemli halk sağlığı sorunu haline gelmektedir. Obezite vücutta sağlığı bozacak boyutta ve aşırı düzeyde yağ birikimidir . Çoğu çalışmalar myoma uteri ile artan vücut kitle indeksi (VKİ) arasında ilişki olduğunu söylemektedir. Bunun muhtemel mekanizmalarından biri artan yağ dokusu kitlesine bağlı olarak artan aromataz aktivitesinin östrojen üretimini arttırmasıdır. Östrojenin 2/3' ü yağ hücrelerinde üretilir . Yağ hücresi ne kadar fazlaysa o kadar çok östrojen üretilir. Abdominal obezite ile insülin direnci arasında ilişki olduğunu ve abdominal obezitesi olanların büyük çoğunluğunda insülin direnci olduğu da bilinmektedir. Bununla birlikte literatürde visseral veya trunkal yağ oranı ve insulin direncinin myoma uteri gelişimi üzerine etkisinin araştırıldığı bir çalışma bulunmamaktadır. Biz bu çalışmada premenapozal kadınlarda myoma uteri gelişimi üzerinde visseral- trunkal yağ oranı ve insülin direncinin etkisini araştırmayı amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEM: Bu çalışma prospektif bir çalışma olarak planlandı. Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğine Ocak-Mayıs 2012 tarihleri arasında başvuran, myoma uteri tanısı almış 100 hasta ve kontrol grubu olarak hasta grubu ile benzer klinik özelliklere sahip myomu olmayan 50 kadın çalışmaya alındı. Olguların andropometrik ölçümleri (boy, kilo, VKİ, bel çevresi, biyoelektriksel impedans yöntemi ile visseral ve trunkal yağ oranları) , hormonal ve biyokimyasal değerlendirmeleri yapıldı. İstatistiksel analizler için SPSS, 16.0 programı kullanıldı. BULGULAR: Myoma uteri tanısı almış 100 hasta ve benzer özelliklere sahip myomu olmayan 50 hasta incelendi. Kontrol grubunun ortalama yaşı 42.88±6.45 ve hasta grubunun yaş ortalaması 42.88±6.45 yıldı. Kontrol grubunun visseral yağ oranı %11±3.52 hasta grubunun visseral yağ oranı %12.03±3.85 olarak hesaplanmış olup istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu (p=0.116) . Kontrol grubunun trunkal yağ oranı %40.29±8.8 hasta grubunun trunkal yağ oranı %44.04±6.87 olarak hesaplanıp istatistiksel olarak anlamlı derecede hasta grubunda daha yüksek saptanmıştır (p=0.005). Kontrol grubun bel çevresi 103.4±12 cm hasta grubun bel çevresi 108±12 cm olarak hesaplanıp istatistiksel olarak anlamlı derecede hasta grubunda daha yüksek saptanmıştır(p= 0.013) . HbA1c ortalaması kontrol grubunda 5.17±0.63 hasta grubunda ise 5.67±0.61 olup hasta grubunda istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu(p

Özet (Çeviri)

PURPOSE: Myoma uteri, is the most commonly observed tumour type in women of reproductive age and origins from the smooth muscle cells of myometrium1. Obesity, estrogen and progesteron effect are of the factors accused, while the pathogenesis is not clearly understood2. Obesity is one of the most current health problems. Its frequency in the our caountry and in the world is increasing day by day, making the topic a public health problem. Obesity is the extreme deposition of fat in a rate to threaten health3. Most research declare the relation between myoma uteri and the incresing body mass index (BMI) . One of the possible mechanisms of that is the increase in estrogen production by the increasing aromatase activity due to the increasing fat tissue mass. 2/3 of the estrogen is produced in fat cells4. More are the fat cells, more estrogen is produced. It is also known that there is a relationship between abdominal obesity and insulin resistance, and that insulin resistance is mostly present in patients with abdominal obesity. No research about the effect of visceral or truncal fat rate and insulin resistance on myoma uteri progression has been found in the literature. In this study, we aimed to study the effect of visceral- truncal fat rate and insulin resistance on the myoma uteri progression in premenauposal women. MATERIALS AND METHODS: This study was planned prospectively. 100 patients, who have been applied to the Gynaecology Department of Ankara Ataturk Training and Research Hospital with myoma uteri diagnosis between January-May 2012, and 50 control patients who had no myomas and who had the similar properties with the patient group were included in the the study. The antropometric measures of the cases (height, weight, BMI, waist circumference, visceral and truncal fat rates) , the hormonal and biochemical evaluations were made. SPSS 16.0 programme was used for statistical analysis. RESULTS: 100 patients with myoma uteri diagnosis and 50 patients with similar properties, but without myomas were evaluated. The average age was 42.88±6.45 for the control group and 42.88±6.45 for the patient group. The visceral fat rate for the control group was 11±3.52%, while it was 12.03±3.85%in the patient group, and this result was statistically insignificant (p=0.116) . The truncal fat rate for the control group was 40.29±8.8 %, while it was 44.04±6.87%in the patient group and this measurement was statistically significantly higher for the patient group (p=0.005) . The waist circumference was measured as 103.4±12 cm for the control group, while it was 108±12 cm for the patient group, and this measurement was statistically significantly higher for the patient group (p= 0.013) . The mean HbA1c in the control group was 5.17±0.63, while it was 5.67±0.61 in the patient group and the difference was statistically significant in the patient group (p

Benzer Tezler

  1. Premenopozal kadınlarda cerrahi menopoz sonrası erken dönem endokrinolojik değerlendirme

    Başlık çevirisi yok

    NADİR ÜNLÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1988

    Kadın Hastalıkları ve DoğumErciyes Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

  2. MYOMA UTERİ SAPTANAN HASTALARLDA SERUM 25-HİDROKSİVİTAMİN D3 DÜZEYLERİ

    25-HYDROXIVITAMIN D3 LEVELS IN PATIENTS WITH UTERINE LEIOMYOMA

    ZEYNEP ASLI OSKOVİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. YASEMİN TAŞCI

  3. Histerektomi olgularında paratubal ve morgagni kistlerinin saptanma oranları

    Detection rate of paratubal and morgagni cyst in hysterectomy cases

    GÜLCAN KOCAOĞLU DAULETKAZİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE FİLİZ YAVUZ

  4. Kliniğimizde yapılan histeroskopik cerrahi olgularının retrospektif olarak değerlendirilmesi

    The effect of different exercise modalities on hand wristjoint range of motion and hand grip strength in healthyyoung men

    KEVSER ARKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kadın Hastalıkları ve DoğumKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SÜLEYMAN MURAT BAKACAK

  5. Kliniğimizde takip edilen premenapozal hastalarda anormal uterin kanamalarda levonorgestrel kullanımının etkinliğinin retrospektif değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of the effectiveness of levonorgestrel use on abnormal uterine bleeding in premenapusal patients followed in our clinic

    HAZAL EKŞİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİYAZİ TUĞ