Geri Dön

Orientalism in Tamburlaine The Great and Anglo - Ottoman relations in Elizabethan Era

Tamburlaine The Great adlı eserdeki şarkiyatçılık ve Elizabeth Dönemindeki Osmanlı - İngiliz ilişkileri

  1. Tez No: 421589
  2. Yazar: HALİL İBRAHİM ARPA
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. MEMET METİN BARLIK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Linguistics and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Christopher Marlowe, Tamburlaine the Great, Invincibility, Historical Refraction
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Bingöl Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 81

Özet

1564 yılında İngiltere'de dünyaya gelen Christopher Marlowe Rönesans döneminin Shakespeare'den sonraki en önemli sanatçısı olarak kabul görmektedir. Bu dönem, Şarkiyatçılığın, İspanya Krallığı'nın tehdidi altında olan Britanya'nın kendinden ve İspanya Krallığından daha güçlü bir imparatorlukla diplomatik ilişkiler kurmaya çalışması hasebiyle daha çok siyasi ve politik alanda hissedildiği bir dönem olmuştur. Her ne kadar İngilizler, İspanyolları Osmanlı'nın yardımı olmadan yense de; bu olay eserin yazılışından sonra meydana gelmiş ve eserde, henüz yenilgiye uğramamış Osmanlı İmparatorluğunun Timur tarafından yenilmesi, Elizabeth döneminde zaferleriyle nam salmış bu imparatorluğun devrin bir diğer süper gücü Habsburg'lara karşı olası bir ittifak için sonsuz güvenirlilikte yahut güçte olmadığı vurgulanmaktadır. Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethetmesiyle başlayan Batıdaki Osmanlı realitesi, Kanuni Sultan Süleyman ile ivme kazanmış ve tüm bu süreçte Türklerle ilgili çeşitli konular üzerinden tiyatro eserleri kaleme alınmıştır. Ancak İngilizlerin Türklerle ilk diplomatik teması Kraliçe Elizabeth döneminde gerçekleşebilmiştir. Bu süreçte, Sultan III. Murad ile mektup yoluyla ilk resmi temaslar kurulmuş ve İspanya Krallığı'na karşı işbirliği zemini aranmıştır. Batıda adeta korkuyla eşleşmiş olan Osmanlı İmparatorluğu ile kurulan ilişki İngiliz halkında endişe uyandırmıştır. Günümüzde yöneten ve yönetilen arasındaki en önemli iletişim aracı olan medyanın görevini Rönesans döneminde tiyatro görmekteydi ve İngiliz hükümeti bu endişeye tiyatro aracılığıyla cevap vermek için Chirstopher Marlowe'u görevlendirmişti. Yazarın bu görev için seçmiş olduğu başlık ise bu tezin de konusu olan Tamburlaine the Great idi. Bu çalışmada Marlowe' un Tamburlaine the Great adlı eseri kimi zaman gizliden kimi zaman aşikâr bir şekilde verilen Şarkiyatçılık mesajları bağlamında incelenmiş, böyle bir eserin o dönemde niçin, nasıl ve hangi amaçlarla yazıldığı hususuna cevap aranmıştır. Kullanılan tarihsel yanılsama yoluyla Timurlenk üzerinden Osmanlı'ya inceden inceye mesajlar verilmiş, yazarın Yıldırım Beyazıd'ı ve İslam dinini tasvir ederken kullandığı şarkiyatçı söylem çerçevesinde tiyatro izleyicilerine bu imparatorluğa karşı duyulan korkunun yersiz olduğu, Timur'un Beyazıt'ı yenişi üzerindense yenilmez bir imparatorluk olmadığı vurgulanmaktadır. Dolayısıyla, bu yeni diplomatik ilişki korkuyla yahut endişeyle karşılanmamalı çünkü bu ittifak Osmanlı'ya boyun eğmekten çok, İspanyollara karşı bir önlem ve yeni bir ticari pazar olarak değerlendirilmelidir. Elizabeth dönemi İngiltere'sinin doğudaki bu ilk diplomatik ilişkisi ileride güneş batmayan imparatorluk olma yolundaki ilk adımlardan belki de en büyüğü olmuştur. Sonuç olarak, Christopher Marlowe'un Tamburlaine the Great adlı eseri yazarın şarkiyatçı söylemi ve yazıldığı dönemdeki Osmanlı-İngiliz ilişkileri açısından incelenmiştir. Neticede, her ne kadar eser Timur ve Yıldırım Beyazıd'ı karşı karşıya getiren Ankara Savaşı üzerine kurgulansa da,“tarihsel yanılsama”yoluyla yazarın; yaşadığı dönemin olaylarına atıfta bulunduğu görülmüş ve yeni bir eleştirel bakış ihtimali gündeme gelmiştir. Anathar Kelimeler: Christopher Marlowe, Tamburlaine the Great, Yeni

Özet (Çeviri)

Christopher Marlowe is accepted as the second most crucial artist in Renaissance period after William Shakespeare. Orientalism was in sight of diplomacy, policy and theatre in the extent of time when England was under Spanish threat and tried to find an ally who was powerful enough against rivals and enemies of England. Even if, England won the battle against Philip II without help of Ottoman, Tamburlaine the Great was written after that war and it is meant in the play that Turks are not infinitely trustworthy and mighty because of their early biggest defeat against Timur. Apart from his style and unique literary language, there is another point that calls attention to way of communication between the Kingdom and public of the period when reign of Queen Elizabeth shares nearly the same time with her contemporary Ottoman Sultan: Murad III. While in today's world impression management is handled by media, the period was the time of theatre as the most crucial communication tool. The first formal diplomatic relation was found in their ruling times which brought along also fear and anxiety to society of England. In this respect, because the fear which had appeared since conquest of Istanbul and increased after rising period of the Empire with Sultan Suleiman, that fear was tried to be eliminated by theatre plays and hidden codes in these plays. Christopher Marlowe is only one of the artists who adopted such a duty. His young age, conditions of the period when Tamburlaine the Great is written, his resources, reasons and claims of being a spy are the primary sources behind this study. Not only encoded messages are indirectly send to Ottoman Empire by“refraction of history or historical refraction”through Tamerlane, but also with his orientalist discourse while narrating weakness of Bajazid and so-called false prophet of Islam, it is symbolized on the stage that the fears are in vain because the empire is not mighty and invincible enough. For this reason, the new born relation should not be feared because it does not mean surrender but a precaution against Spain and other enemies. The first diplomatic relation of England of Elizabethan Era in the East with a Muslim Empire was likely the biggest step through being“the empire on which the sun never sets”(which was used for Spain before) whose size became larger than any other empire in history. Consequently, Tamburlaine the Great of Christopher Marlowe is examined in light of his orientalist discourse and Anglo-Ottoman relations. And, eventually it is deduced that however the playwright narrates Timur and Bajazid, he referered to events of his lifetime by“historical refraction”and so, possibility of a new critical reading of the play comes to the fore.

Benzer Tezler

  1. Gelişme yazınında oryantalizm

    Orientalism in the literature of development

    NİLGÜN HAVUR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    SosyolojiAnkara Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HAYRİYE ERBAŞ

  2. Türk Edebiyatı'nda oryantalizm

    Orientalism in the Turkish literature

    AYBİGE BAŞEĞMEZ ÇETİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Türk Dili ve EdebiyatıGazi Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİH SAKALLI

  3. Oksidentalist bakış açısı içinde oryantalizmin tekstil ve modaya yansıması

    Orientalism in perspective reflection of the textile and fashion point of view occidentalist

    ŞÖHRET AKTEPE

    Sanatta Yeterlik

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Giyim EndüstrisiHaliç Üniversitesi

    Tekstil ve Moda Tasarımı Ana Sanat Dalı

    PROF. DR. ŞEBNEM R. TEMİR

  4. Doğu-batı ilişkileri bağlamında oryantalizm

    Orientalism in the context of relations between east and west

    GÜLBAHAR ATASEVER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Kamu YönetimiMuğla Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü

    DOÇ. DR. TURGAY UZUN

  5. Nedim Gürsel'in hikâye ve romanlarında oryantalizm

    Orientalism in the stories and novels of Nedim Gürsel

    YUSUF EREN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Türk Dili ve EdebiyatıErciyes Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HİLAL AKÇA