Koroner arter bypass cerrahisinde minimal invaziv safenektomi: Prosedürel, morfolojik ve farmakolojik değerlendirme
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 421986
- Danışmanlar: PROF. DR. ÖMER BAYEZİD
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi, Thoracic and Cardiovascular Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2006
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 67
Özet
Koroner arter bypass cerrahisinde, internal mammarian arter ile birlikte en sık kullanılan kondüit, Vena Safena Magna'dır. Koroner arter bypass cerrahisinde kullanılan geleneksel açık safen ven çıkarma tekniği, postoperatif bacak yarası komplikasyonlarının en önemli nedenidir. Geleneksel açık safenektomi prosedürünün komplikasyonları, cerrahi literatürde çok dikkat çekmemekle beraber; kondüit olarak IMA ile birlikte safen veni kullanılan aktif bir kardiovasküler klinikte, bu sorun oldukça sık görülmektedir (3,4,5). Uzun tek bir insizyon, hasta için ciddi ağrıya ve potansiyel postoperatif yara komplikasyonlarına yol açabilmektedir. Major yara komplikasyonları nadir olmasına karşın, yara iyileşmesindeki bozukluklar %24 gibi yüksek bir oranda rapor edilmektedir (6,7). Kliniğimizde, koroner arter bypass cerrahisi için önceleri rutin olarak standard (geleneksel) teknik ile safen hazırlanırken, postoperatif morbiditeyi azaltmak amacıyla minimal invaziv safenektomi çalışmaları başlamıştır. Öncelikle, minimal invaziv endoskopik olmayan“köprüleme (bridging) tekniği”nin laringoskop ile uygulanması planlanmıştır. Bu teknik, düz uç takılmış standard laringoskop kullanılarak denenmiş, kısa insizyonlar altında uzun subkutan tüneller açılmak suretiyle uygulanan bu yöntem ile safen veni başarılı biçimde çıkarılmıştır. Laringoskopik bu teknik, düzenli olarak uygulanmaya başlandıktan bir süre sonra, kliniğimize endoskopik safenektomi için gereken cerrahi ekipmanın temin edilmesi neticesinde, minimal invaziv video-endoskopik safenektomi uygulamalarımız başlamıştır. Bu çalışmada, safen çıkarılması için kullanılan, standard, laringoskopik ve endoskopik safenektomi yöntemlerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Koroner arter baypass cerrahisi için seçilen 45 hasta prospektif olarak üç gruba ayrıldı. Laringoskopik, endoskopik ve açık grup olarak adlandırıldı. Minimal invaziv endoskopik olmayan grupta, kesilerin arasındaki yumuşak dokunun retraksiyonu, aydınlanması ve görülmesi için steril laringoskop kullanıldı. Endoskopik grupta ise,“Karl Storz Endoskope ( Karl Storz, Tuttlingen, Germany)”marka video endoskopik ekipman kullanıldı. Her üç gruptaki hastalardan, farmakolojik değerlendirme için doku örneği alındı. Örnekler, endotellerin asetilkoline relaksasyon ve potasyum kloride kontraksiyon cevabına göre in vitro olarak doku banyosunda incelendi. Aynı örneklerin morfolojileri ışık mikroskobunda incelendi. Çıkarılan safen veninin şişirilmeden önceki uzunluğu laringoskopik grupta 47.8 cm olarak ölçülürken, bu uzunluk klasik grupta 50.3 cm, endoskopik grupta ise 40.67 cm olarak tespit edildi. Ortalama çıkarma zamanı klasik grupta 34.8, laringoskopik grupta 37.3 ve endoskopik grupta 40.73 dakika olarak saptandı. Hesaplanan greft çıkarma hızı (cm/dak) da her üç grupta benzer bulundu. Ven çıkarma hızı (dakikada çıkan santimetre) laringoskopik grupta 1.29 iken klasik grupta 1.45, endoskopik grupta ise 0.99 olarak ölçüldü. Safen ven grefti çıkarma hızı, tecrübe ile artış göstermedi. Çünkü çalışmadan önce yeterli tecrübe edinilmişti. Laringoskopik grupta her 1 cm'lik insizyon ile 3.18 cm greft çıkarılırken, bu oran klasik grupta 1/1 cm ve endoskopik grupta ise 1/15.99 cm olarak belirlendi. Laringoskopik grupta toplam 15 cm uzunluğunda 4.4 insizyon ile safen çıkarılırken, klasik grupta 50.3 cm uzunluğunda tek insizyon, endoskopik grupta ise 2.83 cm uzunluğunda 1.26 insizyon yapılmıştır. Takiplerde, dört hastada komplikasyon gelişmiştir. Endoskopik teknik uygulanan iki hastada hematom, bir hastada ödem, diğer bir hastada ise derin ven trombozu oluşmuştur. Her iki grupta da yara ayrılması, enfeksiyon, selülit meydana gelmemiştir. Ağrı ve bacak ödemi, minimal gruplarda, açık gruba oranla anlamlı olarak azdı. Asetilkoline ve 80 mM KCl'ye olan cevaplarda açık teknikle laringoskopik ve endoskopik teknik arasında anlamlı bir fark yoktu. Benzer şekilde, çıkarılan safen ven segmentlerinin histolojik incelemesinde, endotel hasarı ve doku traksiyonuna dair bulgu saptanmadı böylece laringoskopik ve endoskopik tekniğin damar duvarına herhangi bir hasar vermemiş olduğu görüldü. Laringoskop ve endoskop kullanılarak gerçekleştirilen minimal invaziv safen ven çıkarma teknikleri, etkin ve başarılı bir biçimde, tatmin edici bir hızda uygulanabilir. Postoperatif bacak ağrısı ve yara komplikasyonlarını azaltır, kozmetik sonuçları iyileştirir, hasta memnuniyetini artırır. Yaptığımız farmakolojik ve histolojik çalışmalar neticesinde, laringoskopik ve endoskopik safenektominin, çıkarılan safen venine zarar vermediği, biyolojik ve fonksiyonel olarak sağlam kondüitler sunduğu ispatlanmıştır.
Özet (Çeviri)
Traditional open long saphenous vein extraction technique used in coronary artery bypass graft surgery, is the primary cause of postoperative leg wound complications. Although a number of minimally invasive harvesting equipments are commercially available in the market, they significantly increase the operation costs and are not always possible to be used in all clinics worlwide. In our clinic, we first used a conventional laryngoscope for this reason and then endoscope for minimally invasive harvesting. Then we evaluated the intraoperative datas, effectiveness and applicability of these techniques and the quality of the harvested vein. 45 patients admitted for elective coronary artery bypass grafting requiring long saphenous vein harvest were prospectively randomized into three groups; either minimally invasive technique using laryngoscope (laryngoscopic), endoscope (endoscopic) or traditional (open) saphenous vein harvest group. A modified bridging technique in which tissue retraction and illumination is achived with a sterilized laryngoscope was used for minimal invasive nonendoscopic harvesting. Karl-Storz Endoscopic equippment was used for endoscopic harvesting. Smooth muscle contractile function was tested in vitro using an organ chamber on vein segments exposed to 80 mM KCl. The endothelial function of the veins was assessed with acethycholine. Morphology of the vessel segments was examined with the light microscopy. There were no statisticaly significant difference in both harvest times and length of the vein harvested by three techniques. Total length of the incision in the laringoscopic and endoscopic group was significantly shorter than in the open group. In follow-ups, no significant complications regarding wound dehiscence, infection, cellulitis, or major hematoma occured in three groups. Pain and leg edema was significantly less in two minimal invasive groups comparing with the open group. There was no significant difference in response to both acethycholine and 80 mM KCl between taken with the laryngoscope and endoscope compared with the traditional open tecnique. Similarly, histological examination of vessel segments harvested with the laryngoscope and endoscope was unable to show any significant damage to the vessel wall Minimal invasive saphenous vein harvesting using laryngoscope and endoscope can be applied efficiently and succesfully with a satisfactory speed and significantly reduces postoperative leg pain and wound complications, resulting high patient satisfaction and comfort. Our pharmachological and histological studies also demonstrates that laryngoscopic and endoscopic saphenectomy does not harm the harvested graft and yields biologically and morphologically intact veins. But, fully endoscopic technique seemed to be more practical, technologic and yet easily affordable comparing to the laryngoscopic technique
Benzer Tezler
- Koroner arter bypass cerrahisinde açık ve minimal invaziv tekniğin hemodinamik parametreler açısından değerlendirilmesi
Evaluation of open and minimally invasive technique in coronary artery bypass surgery in terms of haemodynamic parameters
TAHİR OLGAÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiGaziantep ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ADNAN CELKAN
- İnternal torasik arter yan dallarının distal akıma etkisi
Başlık çevirisi yok
ÖNER GÜLCAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisiİnönü ÜniversitesiGöğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. RIZA TÜRKÖZ
- 'koroner arter bypass greft (CABG) cerrahisinde kullanılan standart kesi ve minimal invaziv girişim tekniklerinin karaciğer fonksiyonları üzerine etkilerinin karşılaştırılması'
'comparison of the effects of standard incision and minimally invasive interventional techniques used in coronary artery bypass graft (CABG) surgery on liver functions'
GAMZE NUR YALOVA
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET KİRİŞCİ
- İzole koroner arter bypass greft'i yapılan hastalarda miecc ile otolog kan kullanılan konvansiyonel kpb yöntemlerinin intraoperatif hemodilüsyon ve kan kullanımı üzerine etkisinin karşılaştırılması
Comparison of the effects of conventional cpb methods using miecc and autologous blood on intraoperative hemodilution and blood usage in patients undergoing isolated coronary artery bypass graft
KÜBRA İNAL
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiÜsküdar ÜniversitesiPerfüzyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ KOCAİLİK
- Minimal invaziv kalp cerrahisi CABG*3 ve açık kalp cerrahisi CABG*3 operasyonlarında; kalbin iskemik kalma süresinin böbrek fonksiyonlarına etkisinin karşılaştırılması
In minimal invasive cardiac surgery CABG*3 and open heartsurgery CABG*3 operations; comparison of the effect of theischemic staying time of the heart on kidney functions
ERCAN YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERDİNÇ EROĞLU