Gökçeada kiliseleri
Gökçeada churches
- Tez No: 433747
- Danışmanlar: PROF. DR. AYŞE ÇAYLAK TÜRKER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sanat Tarihi, Art History
- Anahtar Kelimeler: Gökçeada, Mimari, Bizans, Rumlar, Kilise, İkona, Gökçeada, Architecture, Byzantine, Greek, Church, İcon
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 222
Özet
Ege Denizi'nin kuzeydoğusunda bulunan Gökçeada, stratejik konumu, doğal zenginlikleri, elverişli iklimi ve tarım alanlarıyla prehistorik çağlardan itibaren yerleşim görmüştür. Antik dönemde İmbros olarak anılan ada, Osmanlı döneminde İmroz,1970'den itibaren Gökçeada adını alır. Adada bulunan arkeolojik eserler, adanın tarihinin bir rekonstrüksiyonunun oluşturulmasında yardımcı olurken; erken dönemlerinden itibaren varlıkları saptanan kilise yapıları, Hıristiyanlık dönemine ilişkin bilgiler sunmaktadır. İstanbul'un fethine kadar Bizans imparatorluğu sınırları içerisinde ye alan Ada, 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet'in başkent İstanbul'u ele geçirmesi ile bölgenin hakimiyeti Osmanlı imparatorluğuna geçmiştir. Adada yaşayan Rumlar ibadetlerini Bizans döneminde inşa edilen kiliselerde sürdürmüşlerdir. Ancak bunların bir kısmı tahrip olmuş ve Osmanlı yönetiminin belirlediği sınırlar çerçevesinde onarılmıştır. 18.y.y.'da Fransız İhtilali ile yayılan milliyetçilik akımının etkilerini önlemek isteyen Osmanlı İmparatorluğu Müslüman olmayan topluluklara geniş haklar tanımaya başlamış, 18. y.y.'ın başlarında yeni kilise kurmaları serbest bırakılan Rumlar, yerleşim yerlerinde hızlı bir inşaat faaliyetine girişmişlerdir. İnceleme de, Gökçeada'da 18. ve 20. yy arasında inşa edilen bu Rum yapıları ele alınmıştır. Merkez (Panagia), Yeni Mahalle (Evlambio), ve Tepeköy (Agridya), Dereköy (Sinudi), Zeytinli (Ayii Theodori), Kaleköy (Kastro) ve Eskibademli (Gliki) köylerinde yer alan, 8 kilise Bizans geçmişiyle birlikte değerlendirilmiştir. Yapılar farklı bir plan tipi ortaya çıkarmazken, içerisindeki ikonalar ile zengin bir resim programı sunmaktadır. Kiliseler her ne kadar Hıristiyan dini mimarisi örnekleri olsalar da dönemin üslubundan bağımsız kalmamışlardır. Plan itibariyle ve bünyesinde yer alan devşirme malzemelerle Bizans geçmişini ortaya koyarken, bezeme anlayışı olarak, hem Bizans resim sanatının hem de Osmanlı mimarisindeki geç devir üslupların özelliklerini yansıtan yapılar olmuşlardır.
Özet (Çeviri)
Gökçeada, located in the northeast of the Aegean Sea had been populated from prehistoric eras due to its strategic position, natural wealth, favorable climate and cultivated areas. Named as Imbros in the ancient era, the island was called İmroz in Ottoman Period and Gökçeada after 1970. Archeologic assets in the island helped reconstruction of the island, while the churches dating back to early eras present information about the Christian era in the island. It was ruled by the Byzantians until the conquest of İstanbul in 1453. And after that Greek population in the island continued their religious duties in the churches of Byzantian era some of which were destroyed in time and rebuilt during Ottoman period. In 18 th century, in an attempt to avoid the effects of naturalistic movement that arose with the French Revolution, Ottoman Empire accorded rights to non-muslim population and thus the Greek population launched a great construction activity. In our research, Greek buldings between 17 th and 20 th century were listed. Eight churches located in various villages as Merkez (Panayia), Yeni Mahalle (Evlambio), Tepeköy (Agridya), Dereköy (Sinudi), Zeytinli (Ayii Theodori), Kaleköy (Kastro) Eskibademli (Gliki) were evaluated within their Byzantian history. These examples do not provide a different plan while the icons inside show a great taste of paintings. The churches are examples of religious architecture, and still resemble the period's style. They present the Byzantine style with their plans and the use od spoilas in architectural sense. As for their embellishments, they provide Byzantine painting style together with Ottoman late era style.
Benzer Tezler
- Çanakkale ilinde üretilen natürel zeytinyağlarının karakterizasyonu
Characterization of virgin olive oils produced in Çanakkale region
MUSTAFA ÖĞÜTCÜ
Yüksek Lisans
Türkçe
2007
Gıda MühendisliğiÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiGıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. EMİN YILMAZ
- Gökçeada'nın neritik bölgesindeki Mnemiopsis leidyi (Agassiz, 1865)'nın bolluğu ve dağılımı
Abundance and distribution of Mnemiopsis leidyi (Agassiz,1865) in the neritic region of Gökçeada (northern Aegean sea)
MELEK İŞİNİBİLİR
Yüksek Lisans
Türkçe
1999
Su Ürünleriİstanbul ÜniversitesiSu Ürünleri Temel Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AHMET NURİ TARKAN
- Gökçeada-Bozcada-Çanakkale bölgesi genç kuvaterner molluska faunası
Late quartery mollusca fauna in Gökçeada-Bozcada-Çanakkale region
UĞRAŞ IŞIK
Yüksek Lisans
Türkçe
1998
Jeoloji MühendisliğiAnkara ÜniversitesiJeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLER TANER
- Gökçeada civarında bulunan Akdeniz taş mercanının (Cladocora caespitosa Linnaeus, 1767) dağılımı üzerine çalışmalar
Studies on the distribution of the Mediterranean pillow coral (Cladocora caespitosa Linnaeus, 1767) around Gökçeada island
SEDAT OZAN GÜREŞEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Su Ürünleriİstanbul ÜniversitesiSu Ürünleri Temel Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BAYRAM ÖZTÜRK
- Gökçeada geleneksel mimarisinin Uğurlu - Zeytinlik höyük mimarisinin yorumuna katkısı
Traditional architecture of the island of Gökçeada on the basis of the contributions to interpretation of architecture of Uğurlu-Zeytinlik
ABDURRAHMAN SÖNMEZ