Geri Dön

Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı ile sistatin c, neutrophil gelatinase-associated lipocalin (NGAL) arasındaki ilişki

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 445258
  2. Yazar: İLYAS PIRTI
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. ELİF BÖREKCİ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Gastroenteroloji, Gastroenterology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Bozok Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 62

Özet

NAYKH toplum da prevalansı yüksek olan karaciğer hastalıklarının önde gelenidir. NAYKH speketrumu oldukça geniştir, bu yüzden son dönem karaciğer sirozu ve karsinomuna ilerleyebilmektedir. Patogenizinde özellikle metabolik sendrom ve komponentleri rol almaktadır. Metabolik sednrom ve komponentleri ayrıca KBH, son dönem böbrek yetmezliği (SDBY), kardiyovasküler hastalık (KVH) gibi mortalitesi yüksek hastalık tablolarının da risk faktörleri arasındadır. NAYKH kardiyometabolik risk faktörlerinden bağımsız olarak KBH oluşumuna katkıda bulunduğu ileri sürülmektedir. Mortalitesinin yüksek ve etiyopatogenezinin karmaşık olması kronik böbrek hastalığını daha da önemli kılmaktadır. Bu sebeplerden dolayı KBH'nın erken evrede saptanması ve tedaviye başlanması öngörülmektedir. Şu anda böbrek fonksiyon testlerinden en fazla kullanılan kreatinin testi; kas kaynaklı olması, yaş, cinsiyet ve vücut ağırlığı gibi faktörlerden etkilenmesi, ayrıca GFH düşünde seviyesinde erken zamanlı yükselme olmaması nedeni ile yeni testlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenlerden dolayı NGAL ve Cys C markerlarına araştırmalara konu olmuştur. NGAL hasar sonrası böbrek tübül hücrelerinden salınan lipokalin ailesine ait olan bir küçük (25 kDa) bir proteindir. Böbrek hasarı sonrasında NGAL böbrek kortikal tübüllerinden alınır, kan ve idrarda önemli ölçüde artmaktadır. KBH'nda böbrek fonksiyonu bozulma oranı glomerüler lezyonların şiddetinden daha fazla olarak tubulointerstisyel bozulma derecesi ile ilişkilidir. Cys C tüm ökaryotik hücreler tarafından sabit bir hızda üretilen bir 13-kDa'lık, non-glikozile bazik proteindir. Serbestçe glomerül tarafından filtre edilir ve tübüllerden katabolize edilir. Cyc normalde idrarda tespit edilmemesine rağmen tübül hasarında idrarda saptanmıştır. Bu nedenden dolayı tübüler bir marker olduğunu düşündürmektedir. NAYKH'nın kardiyometabolik risk faktörlerinden bağımsız olarak KBH oluşumuna katkıda bulunduğu ileri sürülmektedir. NGAL ve Cys C; KBH'nda erken belirteç olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada amaç böbrek hasarının erken belirteçleri olan NGAL ve Cys C'nin NAYKH ve şiddeti ile arasındaki ilişkileri incelemektir. Bozok Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi genel dahiliye ve gastroenteroloji polikliniklerine Kasım 2015-Haziran 2016 tarihleri arasında çeşitli şikayetlerle başvuran ve batın ultrasonografi tetkiklerinde son 3 ay içinde saptanmış, farklı derecelerde yağlı karaciğer hastalığı tespit edilen hastalar ile aynı polikliniklere çeşitli şikayetlerle başvurup tetkiklerinde karaciğer yağlanması saptanmamış olan bireyler çalışmaya dâhil edildi. NAYKH olanlar hasta grubu, yağlı karaciğer hastalığı olmayan bireyler ise kontrol grubu olarak kabul edildi. Her iki grubun hemogram, KCFT, BFT, AKŞ, kolesterol, insülin değerlerine bakıldı, alkol kullanımları değerlendirildi. Antropometrik ölçüleri alındı. Yağlanması olan bireyleri ise Ultrasonografik derecelerine göre kendi için gruplandırıldı. Çalışma verileri SPSS (Statistical Package for Social Sciences) 16.0 kullanılarak değerlendirildi. Niteliksel verilerin karşılaştırılmasında ise Ki-Kare testi kullanıldı. Sonuçlar % 95'lik güven aralığında, anlamlılık p

Özet (Çeviri)

Non-alcoholic fatty liver disease (NAFLD) is leading the prevalence of high liver disease in society. NAFLD spectrum is very wide, so may progress to end-stage liver cirrhosis and carcinoma. It is involved metabolic syndrome and its components particular in the pathogenesis. It is among the risk factorsmetabolic syndrome and its components also chronic kidney disease (CKD), end-stage renal disease (ESRD), such as cardiovascular disease (CVD) in the high table mortality disease. It is suggested NAFLD independently from cardiometabolic risk factors, contributes to the formation of CKD. Chronic renal disease makes even more important that the pathogenesis of complex and high mortality. Because of these reasons CKD detection at an early stage and begin treatment are envisaged. The most commonly used test of creatinine currently kidney function tests; muscle to be welded, age, sex and influenced by factors such as body weight, also due to the lack of early-time rise in the level of GFR is needed to consider new testing. For these reasons, neutrophil gelatinase-associated lipocalin (NGAL) and cystatin C (Cys C) have been subject to research the marker. NGAL is a small protein belongs to the lipocalin family (25 kD) that released from renal tubular cells after injury. After kidney damage NGAL is secreted from renal cortical tubule significant increases in blood and urine. CKD rate of deterioration in kidney functionis more than the severity of glomerular lesions associated with the deterioration degree of tubulointerstitial. Cys C is produced by all eukaryotic cells at a constant rate of 13-kDa, non-glycosylated basic protein. Freely filtered by the glomerulus and catabolized in tubules. Although Cycler normally detected in the urine, damage is detected in urine at the tubule. For this reason suggested that a tubular marker. NAFLD independently from cardiometabolic risk factors has been proposed to contribute to the formation of CKD. NGAL and Cys C; It is considered as early markers at CKD. The aim of this studyto investigate NGAL and Cys C relations between the NAFLD and violence the early markers of kidney damage. Patients who were found to varying degrees of fatty liver disease, abdominal ultrasonography was found in the last 3 months, And patients with contacting the various complaints in the same clinic with fatty liver were not detected in tests, were included in the study admitted to the various complaints between November 2015- June 2016 BozokUniversity Research and Training Hospital of general internal medicine and gastroenterology clinics. With NAFLD as the patient group, The non-fatty liver disease individuals were regarded as the control group. Both groups CBC, LFT, KFT, cholesterol, fasting blood glucose, insulin levels were measured, assessed alcohol use. Anthropometric measurements were taken. The individuals who were grouped lubrication according to ultrasound for their degree. Study data using SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) was evaluated using 16.0. If the comparison of qualitative data Chi-square test was used. Results at 95% confidence interval and the p

Benzer Tezler

  1. Nonalkolik yağlı karaciğer hastalığı ile kriptojenik karaciğer sirozu tanılı hastaların histopatolojik ve metabolik özelliklerinin karşılaştırılması

    Histopathological and metabolic features comparison of non alcoholic fatty liver disease and patients with cryptogenic liver cirrhosis

    İBRAHİM KAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    GastroenterolojiFırat Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM HALİL BAHÇECİOĞLU

  2. Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığının tiroid fonksiyonları ile ilişkisi

    The relationship of non-alcoholic fatty liver disease and thyroid functions

    ÖMER KESKİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CENK AYPAK

  3. NON-alkolik yağlı karaciğer hastalığı tanılı hastalarda NON-alkolik yağlı karaciğer hastalığı ile albüminüri ilişkisi

    Relationship of non-alcoholic fatty liver disease and albuminuria in patients with NON-alcoholic fatty liver disease

    HURU KHEYIRKHABARLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ BETÜL ERİŞMİŞ

  4. Hepatosteatozlu bireylerde antropometrik ölçümler ve biyokimyasal parametrelerin değerlendirilmesi

    Evaluation of anthropometric measurements and biochemical parameters in individuals with hepatosteatosis

    TUBA ÇELEBİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    UZMAN BAHAR ÖZDEMİR

  5. Aktive kahverengi yağ dokusunun kan lipid profili, karaciğer fonksiyon testleri ve non alkolik yağlı karaciğer hastalığı ile ilişkisi

    Association between the presence of acti̇ve brown adi̇pose tissue and blood lipid profile, liver function test and non alcoholic fatty liver disease in adult humans

    SALİH ÖZGÜVEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Radyoloji ve Nükleer TıpMarmara Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TUNÇ ÖNEŞ