İyatrojenik üriner sistem yaralanmalarında perkütan tedavi
Percutaneous treatment in iatrogenic urinary system injuries
- Tez No: 447418
- Danışmanlar: PROF. DR. DEVRİM AKINCI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 61
Özet
Çalışmanın amacı iyatrojenik üriner sistem yaralanması olan hastalarda perkütan tedavi yöntemlerinin etkinliğini ve güvenliğini araştırmak, ayrıca etyolojinin, yaralanma tipi ve lokalizasyonunun, eşlik eden fistül ve striktür varlığının, perkütan tedaviye kadar geçen sürenin tedavi etkinliğine olan etkisini saptamaktır. 2004 - 2015 yılları arasında iyatrojenik üriner sistem yaralanması tanısı almış 58 hasta (37 kadın, 21 erkek ), 6 tanesi bilateral üreteral olmak üzere toplam 64 böbrek, üreter ve mesane yaralanması perkütan yöntemlerle tedavi edildi. Hastaların tümüne perkütan nefrostomi, 25 hastada 3 tanesi bilateral üreter yaralanması olmak üzere toplam 28 yaralanmaya antegrad yolla, 10 hastada, 1'i bilateral üreter yaralanması olmak üzere 11 yaralanmaya ise sistoskopik yolla double J stent uygulandı. 6 hastada üreterlerdeki darlıklara ek olarak balon dilatasyonu uygulandı. Hastalar cerrahi öncesi primer hastalığa, primer cerrahi ile perkütan işlemler arasındaki süreye göre, eşlik eden vezikovajnal/ üreterovajinal fistül ve üreteral darlık varlığına göre, ayrıca üreter yaralanmaları kendi içinde yaralanma lokalizasyonları ve tiplerine göre sınıflandırıldı. Klinik sonuçlarına göre sadece perkütan yöntemlerle tedavi edilen hastalar kür, cerrahiye kadar geçen sürede böbrek fonksiyonunun korunması ve septik komplikasyonların önlenmesi sağlanan hastalar temporizasyon, düzeltici cerrahiye uygun olmayan, lokal/sistemik ileri hastalığı bulunan ve halen PN/ DJ stent ile takip edilen diğer hastalar ise palyasyon olarak gruplandırıldı. Teknik başarı sadece PN yerleştirilen hastalarda %100, antegrad DJS yerleştirilen hastalar için ise %93,3'tü. Mesane yaralanması olan ve perkütan nefrostomi yerleştirilen 2 hasta intestinal perforasyon ve sepsis nedeniyle teknik olarak başarılı işleme rağmen ex oldu ve klinik başarısızlık olarak kabul edildi (%3,1). Klinik başarı sağlanan yaralanmaların 23'ü kür (%35,9), 23'ü temporizasyon (%35,9), 16'sı palyasyon (%25) olarak dağılım gösterdi. Primer tanının benign-malign oluşunun (p=0,005), eşlik eden vezikovajinal/ üreterovajinal fistül varlığının (p=0,04), perkütan işleme kadar geçen sürenin (p=0,01) klinik sonuçlara anlamlı etkisi bulundu. Eşlik eden üreteral darlık, yaralanma yeri ve tipinin tedavi sonuçlarına anlamlı etkisi saptanmadı. Perkütan tedavi yöntemleri iyatrojenik üriner sistem yaralanmalarında tek başına ya da cerrahi düzeltmenin gerekli olduğu durumlarda preoperatif dönemde kullanılabilecek etkili ve güvenli tedavi yöntemleridir. Tedavi başarısında erken tanı ve hastanın primer hastalığı önemli rol oynar.
Özet (Çeviri)
The purpose of this study is to evaluate the efficacy and safety of percutaneous techniques in iatrogenic urinary injuries and to report the effect of etiology, injury type, injury localization, the time between injury and percutaneous drainage, concomitant fistulae and strictures on treatment results. Between 2004 - 2015, 58 patients (37 female, 21 male) diagnosed with iatrogenic urinary tract injurywere treated with percutaneous techniques. Six of the ureteral injuries were bilateral. Standard percutaneous nephrostomy was established in all patients. Antegrade double J stents were inserted in 25 patients (3 of them bilateral ureteral injury), in 10 patients (1 of them bilateral ureteral injury) double J stents were inserted sistoscopically. Ureteral balloon dilatation was applied in 6 patients with ureteral strictures. Patients were classified according to etiology, the time between injury and percutaneous drainage, the presence of fistulae and strictures. Ureteral injuries were also grouped according to injury site and type. Clinical results were classified as cure, temporization, palliation. Cure was meant for cases treated with only percutaneous procedures, temporization for cases that went to surgery and palliation for cases not suitable for surgery and still observed with percutaneous drainage. Technical success rate is %100 for PNand %93,3for antegrad ureteral stenting. Two patients died despite of technically successful PN insertion due to intestinal perforation and septicemia, and classified as fail (%3,1). %35,9 of clinically succssful injuries resulted as cure, %35,9 of them as temporization and %25 as palliation. The etiology of the primary disease, accompanying vesicovaginal/ ureterovaginal fistulae and the time between injury and percutaneous drainage had statistically significant effect on clinical results. Concomitant ureteral stricture, injury site and injury type didn't have effect on clinical results. Percutaneous procedures are safe and effective techniques that can be used as an alternative to surgery or in preoperative period when surgery is unavoidable. Early recognition and management of the injury and the etiology of the primary disease has important effects on treatment outcome.
Benzer Tezler
- Parapleji ve tetraplejili hastalarda epidomiyolojik özellikler, gelişen komplikasyonlar ve tedavi öncesi ve sonrasındaki mevcut klinik tablo
Epidemiologi?cal findings, complications, clinical outfindings before and after rehabilitation in paraplegia and tetraplegia
OZAN YAŞAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonNecmettin Erbakan ÜniversitesiFizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HATİCE UĞURLU
- Pediatrik hastalarda görüntüleme eşliğinde perkütan nefrostomi
Imaging-guided percutaneous nephrostomy in pediatric patients
ONUR TAYDAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Radyoloji ve Nükleer TıpHacettepe ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TÜRKMEN TURAN ÇİFTÇİ
- Kontrollü Overyan Hiperstimülasyon (KOH) uygulanan Olgularda Overyan Hiperstimülasyon Sendromu (OHSS) görülme insidansı
Incidence of Ovarian Hyperstimulation Syndrome (OHSS) in cases subjected to Controlled Ovarian Hyperstimulation
HÜSEYİN KUNTER TATAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Kadın Hastalıkları ve DoğumÇukurova ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM FERHAT ÜRÜNSAK
- Telogen Effluvium hastalarında biyokimyasal parametrelerin araştırılması
Investigation of biochemical parameters in Telogen Effluvium patients
İREM NUR DURUSU TÜRKOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
DermatolojiAfyonkarahisar Sağlık Bilimleri ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SEÇİL SOYLU
- Total tiroidektomi ve total tiroidektomi esnasında hipoparatiroidi gelişmiş olan hastalarda adenozin deaminaz,karbonik anhidraz,katalaz,malon dialdehit ve nitrik oksit düzeyleri ile oksidatif stresin araştırılması
Total ti̇roi̇dektomi̇ ve total ti̇roi̇dektomi̇ esnasinda hi̇poparati̇roi̇di̇ geli̇şmi̇ş olan hastalarda adenozi̇n deami̇naz,karboni̇k anhi̇draz,katalaz,malon di̇aldehi̇t ve ni̇tri̇k oksi̇t düzeyleri̇ i̇le oksi̇dati̇f stresi̇n araştirilmasi
MURAT KAÇMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıYüzüncü Yıl Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MURAT ATMACA