St elevasyonlu miyokart infarktüsü geçiren hastaların takibinde 2d speckle tracking ekokardiyografinin prognostik değeri
Prognostic value of 2d speckle tracking echocardiography in patients with st segment elevation myocardial infarction
- Tez No: 455742
- Danışmanlar: PROF. DR. ERTAN URAL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: ST elevasyonlu miyokart infaktüsü, speckle tracking ekokardiyografi, strain, prognoz, ST-segment elevation myocardial infarction, speckle tracking echocardiography, strain, prognosis
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kocaeli Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 121
Özet
Amaç: Başarılı primer perkutan koroner girişim (PKG) uygulanan STEMI hastalarında yeni bir ekokardiyografik yöntem olan speckle tracking ekokardiyografinin prognostik değerini araştırmak ve istenmeyen kardiyovasküler olayları öngördürmedeki rolünü ortaya koymaktır. Hastalar ve Yöntem: Çalışmaya Haziran 2011 ? Ocak 2012 tarihleri arasında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Kliniği?ne STEMI ile başvuran ve başarılı primer PKG işlemi uygulanan hastalar alınmıştır. Hastaların Primer PKG sonrası ilk üç gün içerisinde (bazal) ve taburculuk sonrası birinci ayda (kontrol) ekokardiyografi tetkikleri yapılmış; altı aylık izlem sırasında meydana gelen istenmeyen kardiyak olaylarla ekokardiyografik parametrelerin ilişkisi değerlendirilmiştir. Hastalar istenmeyen olay gelişimine göre iki gruba ayrılarak gruplar arası karşılaştırmalar yapılmıştır. Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların bazal strain değerleri karşılaştırıldığında olay gelişen grubun bazal GLS ortalaması -12,10 ± 2,59; olay gelişmeyen grubun bazal GLS ortalaması -14,46 ± 3,65 idi. Olay gelişen grupta istatistiksel olarak anlamlı oranda daha düşük bazal GLS değerleri tespit edildi. Bazal CS ve bazal RS değerleri açısından her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmedi. Yapılan roc analizi sonrası bazal GLS için eşik değer olarak -12,9?nin altı alındığında, % 75 duyarlılık ve % 70 özgüllük ile istenmeyen olay gelişimini öngördüğü saptandı. Birinci ayda yapılan kontrol ekokardiyografide ise olay gelişen grupta kontrol GLS değerlerinde bazale göre herhangi bir değişiklik izlenmezken, olay gelişmeyen grupta ise istatistiksel olarak anlamlı oranda daha yüksek, düzelmiş strain değerleri izlendi. Bu sonuçlara göre birinci ayda artan strain değerleri daha iyi bir prognozla ilişkiliydi. CS ve RS değerleri açısından ise her iki grupta da bazal ve kontrol değerler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir faklılık tespit edilmedi. Sonuç: Çalışmamız; STE ile strain analizinin STEMI geçiren hastaların prognozunun belirlenmesinde kullanılabilecek yeni bir ekokardiyografik yöntem olduğunu ortaya koymuştur.
Özet (Çeviri)
AIM: We aimed to investigate the prognostic value and reveal the role of a novel method called speckle tracking echocardiography for predicting adverse cardiovascular events in STEMI patients undergoing successful primary percutaneous intervention. Methods: We included patients who admitted to Kocaeli University Cardiology Clinic with STEMI and underwent successful primary percutaneous intervention between June 2011 and January 2012. After primary PCI, in the first three days (baseline) and at the first month after discharge (control), echocardiographic evaluations of patients were carried out. The relationship between cardiac adverse events that occurred during the six-month follow-up and echocardiographic parameters were evaluated. Patients were divided into two groups according to development of adverse event and comparisons between groups were made. Results: When we compare the baseline strain values of patients included in the study, the baseline average GLS of event group was 12,10 ± 2,59; the baseline average GLS of event free group was 14,46 ± 3,65. In the group with event, we determined statistically significant lower baseline GLS values. In terms of baseline CS and RS values, there was no statistically significant difference between the two groups. In the roc analysis, when we use the threshold values below -12,9 for the baseline GLS, we detected that baseline GLS predicted the development of adverse events with % 75 sensitivity and % 70 specificity. While there was no change in control GLS values from the baseline in the event group at first month echocardiography, in the event free group, statistically significant higher and improved strain values were observed. According to these results, increased strain values at the first month were associated with better prognosis. In terms of CS and RS values, there was no statistically significant difference between baseline and control in both groups. Conclusion: Our study revealed that strain analysis with STE is a new echocardiographic method which can be used to determine the prognosis of patients with STEMI.
Benzer Tezler
- Günümüz modern antikoagülan ve antitrombotik tedavi döneminde ST elevasyonlu miyokard infarktüsü için primer anjiyoplasti yapılan hastalarda kısa ve uzun dönem mortalitenin prediktörleri
.
HÜSEYİN KARAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
KardiyolojiAtatürk ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SERDAR SEVİMLİ
- ST elevasyonu olmayan miyokard infarktüsü (NSTEMI) hastalarında salusin beta düzeyinin koroner arter hastalığı ile ilişkisi
The relationship of salusin beta level with coronary artery disease in patients with non-St elevation myocardial infarction (NSTEMI)
ALİ ORÇUN SÜRMELİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
KardiyolojiMersin ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İSMAİL TÜRKAY ÖZCAN
- St elevasyonlu miyokard infarktüsü geçiren hastalarda dobutamin stres ekokardiyografi ile canlılık araştırmasında speckle tracking ekokardiyografinin yeri
Role of speckle tracking echocardiography on dobutamine stress echocardiography during viability assessment in patient with st segment elevation myocardial infarction
ESER ACAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
KardiyolojiKocaeli ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TAYFUN ŞAHİN
- Non st elevasyonlu miyokard infarktüsü geçiren hastalarda Tei indeksi ile ventriküler dilatasyon, konjestif kalp yetmezliği ve prognoz arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
Relationship between tei index and left ventricular dilation, congestive heart failure and prognosis in patients with non st segment elevation myocardial infarction
ALİ SABRİ SEYİS
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
KardiyolojiMersin ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. TÜRKAY ÖZCAN
- Alternatif regresyon modelleriyle miyokard infarktüsü sonrası sağkalımı etkileyen faktörlerin belirlenmesi
Determination of factors that influence the survival using alternative regression models in myocardial infarction
İBRAHİM HALİL TANBOĞA
Doktora
Türkçe
2019
BiyoistatistikAtatürk ÜniversitesiBiyoistatistik ve Tıp Bilişimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖMER ALKAN