Meme kanseri tanılı hastalarda, dindarlık düzeyi ile psikolojik dayanıklılık ve travma sonrası büyüme arasındaki ilişkinin araştırılması
Investigation of relationship between resilience and posttraumatic growth with religiosity level in patients with breast cancer
- Tez No: 464241
- Danışmanlar: PROF. DR. SÜHEYLA ÜNAL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: din, dindarlık, meme kanseri, travma sonrası büyüme, psikolojik dayanıklılık, religion, religiosity, breast cancer, posttraumatic growth, resilience
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İnönü Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 83
Özet
Amaç: Çalışmamızda travmatik bir yaşam olayı özelliği taşıyan meme kanseri tanılı hastalarda dindarlık düzeyi ile travma sonrası büyüme ve hastaların psikolojik dayanıklılıkları arasında ilişkinin incelenmesi, ana başlıklara ek olarak da hastaların umut düzeylerinin ve mevcut psikiyatrik durumlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Metot: Çalışmamıza meme kanseri tanılı 138 kadın hasta ve hasta grubuyla cinsiyet, yaş ve eğitim düzeyi olarak eşleştirilmiş 138 sağlıklı gönüllü alınmıştır. Katılımcılar tarafından Genel Sağlık Anketi, Sosyodemografik Veri Formu, Yetişkinler için Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği, Beck Umutsuzluk Ölçeği, İslamî Dindarlık Ölçeği, Travma Sonrası Büyüme (Gelişim) Ölçeği özbildirim formatında uygulanmıştır. Travma maruziyeti olmadığı için sağlıklı katılımcı grubunda Travma Sonrası Büyüme Ölçeği uygulanmamıştır. Bulgular: Hasta ve kontrol grubu arasında dindarlık düzeyi, psikolojik dayanıklılık, genel sağlık anketi ve umutsuzluk düzeyleri açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır. Dindarlık düzeyi ile travma sonrası büyüme arasında, hem toplam puanlar bazında hem de çeşitli alt boyutlar bazında pozitif bir ilişki olduğu saptanmıştır. Çalışmamızın diğer ana inceleme alanı olan dindarlık ve dayanıklılık arasında ise herhangi bir ilişki saptanmamıştır. Hasta grubunda umut düzeyinin kontrol grubuna yakın düzeyde olduğu gözlenmiştir. Tartışma: Dinȋ değerlendirme faktörlerinin; hastalığı ve süreci anlamlandırma, gerekçelendirme, kontrol hissi sağlama, yaşadığı olayı yeniden değerlendirebilme, dinî katılım sayesinde sosyal destek alabilme gibi etkilerinden dolayı travmayla aktif-adaptif başetme ve travma sonrası büyüme üzerine pozitif katkısının olduğu ifade edilebilir. Dayanıklılık, çocukluk ve gençlik döneminde gelişim gösteren; erişkinlikte ise görece stabil bir gidişat izleyen bir yapıdır. Bu nedenle çalışmamıza alınan erişkin katılımcıların dayanıklılıkları üzerine dinȋ değerlerin harhangi bir etkisi gözlenmemiştir. Hastaların umut puanlarının yüksek olmasında, kanser tedavisindeki gelişmelerin ve remisyon oranlarının artması, özellikle erken tanıda iyi prognoz belirtileri, hastaların sosyal destek sistemlerinin iyi olması, doğru bilgiye daha kolay erişilebilmesi gibi nedenlerin etkili olduğu düşünülebilir. Sonuç: Dindarlık-psikiyatri ilişkisinin özellikle de müslüman toplumlarda ve klinisyenler tarafından daha çok araştırılmasına; verilerin ışığında hastaların yararına olarak tıbbi müdahalelerde nasıl kullanılabileceği konusunda çalışmaların arttırılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.
Özet (Çeviri)
Objective: In our study, it was aimed to investigate the relationship between religiosity level, post-traumatic growth and resilience of patients with breast cancer which is a traumatic life event and to evaluate the patients' hope levels and current psychiatric conditions in addition to main titles. Materialsand Method:138 female patients with breast cancer and 138 healthy volunteers matched with gender, age and education level were included in the study group. The General Health Questionnaire, Sociodemographic Data Form, Resilience Scale for Adults, Beck Hopelessness Scale, Islamic Religiosity Scale and The Posttraumatic Growth Inventory were administered by the participants in a self-report format. The Posttraumatic Growth Inventory was not administered in the healthy participant group because there was no exposure to trauma. Results: No statistically significant difference was found between the patient and the control group in terms of level of religiosity, resilience, general health questionnaire and hopelessness levels.There was a positive correlation between the level of religiousness and posttraumatic growth, both on the basis of total scores and on various sub-dimensions. There was no relationship between religiosity and resilience, which is the other main area of our study. In the patient group, the level of hope was close to that of the control group. Discussion: Religious evaluation factors have a positive effect on post-traumatic growth and active-adaptive coping with trauma due to effects such as disease and process meaning, justification, feeling of control, reevaluation of experience, social support through religious participation. Resilience is developing in childhood and youth; while in adulthood it is a relatively stable structure. For this reason, no significant effect of religion on the resilience of adult participants was observed. The high hope scores of patients may be attributed to the increase in the development of cancer treatment and remission rates, especially the good prognosis at early diagnosis, the high levels of social support systems of the patients, and the easier access to correct information. Conclusion: There is a need to more studies by clinicians on religiosity-psychiatry relation, especially in Muslim communities and to increase their work on how they can be used in medical interventions for the benefit of patients in the light of data.
Benzer Tezler
- Meme kanseri tanılı hastalarda travma sonrası büyüme ile serotonin transporter promotor bölge gen polimorfizmi ve psikososyal faktörler arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi: Bir yıllık izlem çalışması
Evaluation of the relationship between posttraumatic growth development and serotonin transporter gene promotor region polimorphism and psychosocial factors in patients with breast cancer: A one-year follow up study
MEHMET YORULMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
PsikiyatriEge ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖZEN ÖNEN SERTÖZ
- Meme kanseri tanılı hastalarda adjuvan hormonal tedavinin yaşam kalitesine etkisinin değerlendirilmesi
The evaluation of the effect of adjuvant hormonal therapy on quality of life in patients with breast cancer
FATMA SERT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
OnkolojiEge ÜniversitesiRadyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZEYNEP ÖZSARAN
- Meme kanseri tanılı hastalarda pre operatif ve post operatif dönemdeki serum galektin-3 düzeylerinin karşılaştırılması
Comparison of serum galectin-3 in preoperatif and postoperatif period in patients with new diagnosis of non-metastatic breast cancer
DAMLA ERNUR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Onkolojiİzmir Katip Çelebi Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET ALACACIOĞLU
- Meme kanseri tanılı hastalarda hastalık algısı, anksiyete, depresyon ve eş uyumu ilişkisi: Kontrollü bir çalışma
The relationship between illness perception,anxiety,depression and marital adjustment in patients with breast cancer: A controlled study
BUSE ALAMIŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
PsikolojiIşık ÜniversitesiKlinik Psikoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FERYAL ÇELİKEL
- Radyoterapi tedavisinde meme kanseri hastalarda tomotherapy HI-ART ve varian trilogy cihazlarında hedef volüm ve kritik organların doz değerlerinin karşılaştırılması ve değerlendirilmesi
Comparison and evaluation of target volume and dose values of critical organs in tomotherapy HI-ART and varian trilogy devices in breast cancer patients in radiotherapy treatment
DENİZ KURT
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Radyasyon OnkolojisiAnkara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İPEK PINAR ARAL