Majör depresyonlu hastalarda VEGF düzeyleri ve antidepresan tedavisinin bu düzeylere etkisi
VEGF levels in patients with major depressive disorder and effects of antidepressant treatment on these levels
- Tez No: 466354
- Danışmanlar: PROF. DR. ERTUĞRUL EŞEL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Depresyon, vasküler endotelyal büyüme faktörü, biyolojik gösterge, Depression, VEGF, biomarker
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 59
Özet
Amaç: Karmaşık ve heterojen bir klinik sendrom olan depresyonun tanısı hâlihazırda büyük oranda klinik muayene ile yapılmaktadır. Bu nedenle depresyonda tanıya yardımcı olabilecek ya da tedavi seçimini yönlendirebilecek biyolojik belirleyicilerin bulunması büyük önem arz etmektedir. Son yıllarda depresyonda büyüme faktörleri araştırılmaya başlanmış ve büyüme faktörlerinin bazılarının depresyonun tanısı ya da tedavisinde biyolojik bir gösterge olarak kullanılabileceği ileri sürülmüştür. Bu çalışmada majör depresyon hastalarında serum vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) düzeylerinin majör depresyon için tanısal ya da tedavi göstergesi olarak ele alınıp alınamayacağı hususunun araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Bu çalışmaya majör depresif bozukluk tanısı alan 17 hasta alınmıştır. Kontrol grubunu oluşturmak üzere çalışmaya 30 sağlıklı kişi alınmıştır. Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HAM-D) hasta grubuna tedavi başlangıcında ve iki haftalık aralıklarla, kontrol grubuna ise bir kez uygulanmıştır. Serum VEGF ölçümleri, hastalarda antidepresan tedavi başlangıcından önce ve HAM-D skorunda %50 azalma gerçekleştikten sonra olmak üzere iki kez, kontrollerde ise bir kez ELISA yöntemiyle yapıldı. Bulgular: Yaş, beden kitle indeksi ve içilen günlük sigara sayısı eş değişken olarak alındığında tedavi öncesi dönemde hastaların VEGF düzeyleri ile kontrollerinki arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmazken, tedaviye yanıt sonrasında hasta grubunun VEGF düzeyleri kontrollerinkinden istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulundu. Hasta grubunda başlangıç ve tedaviye yanıt sonrası VEGF düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunmadı. Sonuç: Bu bulgular ilk bakışta depresyonun nörotrofik hipotezi ile uyuşmuyor gibi görünse de iyileşmenin VEGF'nin olası nöron hasarlayıcı etkisinin azaltılmasıyla mümkün olduğu şeklindeki yorum doğru kabul edilirse, bu hipotezi kısmen destekliyor olabileceği de düşünülebilir.
Özet (Çeviri)
Aim: Depression is a heterogeneous and complex clinical syndrome and is largely diagnosed by clinical assessment. So it is of great importance to investigate biomarkers that can help diagnosis or choosing treatment modalities. In recent years, research has begun to investigate growth factors in depression, and it has been suggested that some of these growth factors may be used as a biomarker in the diagnosis or treatment of depression. In this study, it was aimed to investigate diagnostic or therapeutic aspects of vascular endothelial growth factor (VEGF) as a biomarker for depression. Materials and methods: Seventeen patients with major depression and 30 healthy control subjects were enrolled in the study. Depressive symptoms were monitored by the Hamilton Rating Scale for Depression (HRSD) at baseline and every two-week intervals until the treatment response in the patient group and once in the control group. Serum VEGF levels were measured with ELISA during depressive episode and after treatment response in the patient group and once in the control group. Results: When the age, body mass index, and daily number of cigarettes were taken as covariates, there was no statistically significant difference in the VEGF levels between the patients during episode and the controls, whereas the VEGF levels of the patient group after the treatment response were statistically significantly lower than those of the controls. There were no significant differences in the VEGF levels in the patient group after treatment response as compared to those during episode. Conclusion: Although these findings do not seem to be consistent with the neurotrophic hypothesis of depression at first glance, if the assumption that recovery is possible by reducing the neuron-damaging effect of VEGF is met, this hypothesis may be partially supported by the findings.
Benzer Tezler
- Melankolik özellikler gösteren majör depresif bozukluk tanısı almış hastalarda serum beyin kaynaklı nörotrofik faktör (BDNF), vasküler endotel büyüme faktörü (VEGF) ve leptin düzeyleri
Serum brain derived neurotrophic factor (BDNF), vascular endothelial growth factor (VEGF) and leptin levels in patients with the diagnosis of major depressive disorder with melancholic features
ZEYNEP KOTAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
PsikiyatriUludağ ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SELÇUK KIRLI
- Majör depresyonlu hastalarda içselleştirilmiş damgalanmanın ilişkili olduğu faktörler ve işlevsellik üzerine olan etkisi
Factors Effecting Internalized Stigma in Major Depressive Disorder and Effects of Internalized Stigma on Functioning
CAN AYDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PsikiyatriAnkara ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OĞUZ ERKAN BERKSUN
- Major depresyonlu hastalarda mizaç özellikleri: Klinik özellikler ve alt tiplerin karşılaştırılması
Temperament characteristics of major depressive disorder: Clinical features and subtypes
ESRA YANCAR DEMİR
- Major depresyonlu hastalarda vitamin B12, folik asit ve homosistein düzeylerinin sağlıklı kontrollerle karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
FATMA ÖZLEM ORHAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
PsikiyatriKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF.DR. FATİH KARAASLAN