Geri Dön

Birinci trimesterda ultrasonografik olarak anogenital uzunluk ve genital tüberkül uzunluklarının fetal cinsiyetin belirlenmesindeki yeri ve maternal androjen profilindeki değişimlerin bu ölçümler üzerindeki etkisi

The value of ultrasonographic measurement of anogenital distance and genital tubercle lengths for determining fetal gender in the first trimester, and the effect of maternal androgen profiles on these measurement

  1. Tez No: 466551
  2. Yazar: EZGİ BAŞARAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. DENİZ KARÇAALTINCABA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 79

Özet

Fetal anogenital uzunluk (AGU) ve genital tüberkül uzunluğu (GTU), fetal cinsiyet ve fetal hormon düzeylerine bağlı olarak farklılık göstermektedir. Bu farktan yararlanarak AGU'nun birinci trimesterda fetal cinsiyet tahmininde kullanılabileceği gösterilmiştir. Bu çalışmada amaç; AGU ve GTU'nun birinci trimesterda, fetüste cinsiyetler arası farkını göstermek, cinsiyet tahminindeki başarısını ve bu ölçümlerin maternal androjen düzeyleriyle ilişkisini değerlendirmektir. Çalışmaya; 11 hafta ile 13 hafta 6 gün arası gebeliği olan, sigara içmeyen, 18-49 yaş arası 217 gebe dahil edildi. Birinci trimester USG sırasında, transabdominal olarak, fetüsün midsagital planında AGU ve GTU'su ölçüldü ve maternal serum androjen (serbest testosteron, total testosteron, dehidroepiandrosteron, androstenedion) düzeyleri bakıldı. AGU ve GTU'nun cinsiyetler arası farklı olduğu (erkeklerde daha uzun); GTU cinsiyeti belirlemede etkisizken; AGU'nun cinsiyeti belirlemede etkisi olduğu bulundu. AGU için; erkek ve dişi fetüs ayrımı yapmada en iyi sınır değeri belirlemek için ROC analizi yapıldığında, sınır değerin 5,02 mm olduğu görüldü. 11.haftada PPV'nin %100 olması önemliydi. 12 hafta ve üstü fetüslerde AGU'nun cinsiyet tahminindeki başarısı daha iyiydi. Yöntem tüm çalışma grubunda, %66 duyarlılık, %79 özgüllük, %73 doğruluğa sahipken; 12 hafta üstünde duyarlılığın %77'ye, özgüllüğün %76'ya ve doğruluğun %76'ya yükseldiği görüldü. Maternal serum androjen düzeylerinin, birinci trimesterda fetüsün cinsiyetine göre fark göstermediği görüldü. Ancak dişi ve erkek fetüsler kendi içinde değerlendirildiğinde; 12.haftada AGU ile maternal androstenedion düzeyleri arasında orta derecede ilişki saptandı. Bu ilişki dişi fetüslerde pozitif yöndeyken erkeklerde negatif yöndeydi. Bu yöntem 11. haftada güvenilir olmamakla birlikte, 12 hafta ve üstü fetüslerde cinsiyet tahmini amacıyla kullanılabilir. Yöntemin daha yaygın kullanımı ve maternal androjen düzeyleriyle ilişkiyi aydınlatabilmek için daha geniş çaplı çalışmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Measuring anogenital distance (AGD) and genital tubercle lenght (GTL) which differ depending on fetal sex and fetal hormone levels, is a new, non invasive method for determining fetal sex at first trimester. In the current study, by measuring AGD and GTL in the first trimester our aim is to show the difference between the genders in the fetus, to evaluate the success of gender prediction and the relation of these measurements with maternal androgen levels. 217 pregnant women aged between 18-49 years and pregnant between 11 weeks and 13 weeks and 6 days were included. AGD and GTL were measured transabdominally during the first trimester USG in the midsagittal plan of the fetus and at the moment maternal serum androgens (free testosterone, total testosterone, dehydroepiandrosterone, androstenedione) levels were measured. AGD and GTL were found to be different between genders (longer in males). Altough GTL was inefficient for determining gender (p>0,05); AGD was significantly different between genders (p

Benzer Tezler

  1. Birinci trimesterde bakılan sistemik inflamatuar indeksi, C-reaktif protin ve anti-mullerian hormonun abortusları öngörmedeki yerinin prospektif araştırılması

    Role of systemic inflammatory index, C-reactive protein and anti-mullerian hormone measured in the first trimester threatened abortions for predicting miscarriage: a prospective case-control study

    HALİT DOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ANIL ERTÜRK

  2. Birinci trimesterde subkoryonik hematomu olan gebelerin obstetrik komplikasyonlarının ve sonuçlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of obstetric complications and results of pregnancy with subchorionic hematoma in the first tri̇mester

    FATMA ZEHRA KURNUÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumErzincan Binali Yıldırım Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÜMİT ARSLAN NAYKI

  3. Birinci ve ikinci trimester taramasına göre yüksek riskli olarak sınıflandırılan gebelerde amniosentez öncesi incelenen fetal duktus venozus akım hızı dalga formu ile fetal sonuçların ilişkisi

    The correlation of fetal ductus venosus flow velocity waveform examined before amniocentesis and fetal outcomes in pregnants classified as high risk according to first and second trimester screening

    GÖKHAN KARAKOÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bakanlığı

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET NURİ DANIŞMAN

  4. Servikal tutarlılık indeksi ve uteroservikal açıların ikinci trimester tıbbi terminasyon başarısını öngörmedeki yeri

    The role of cervical consistency index and uterocervical angles in predicting second trimester medical termination success

    MUHAMMED EMİN SANCAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NEFİSE NAZLI YENİGÜL