Geri Dön

Dudak yerleşimli keratinositik tümörlerde dermoskopik bulgular: Aktinik keilit, intraepidermal karsinom ve skuamoz hücreli karsinom dermoskopisi

Dermoscopic findings of labial keratinocytic tumors: Actinic cheilitis, intraepidermal carcinoma and squamous cell carcinoma dermoscopy

  1. Tez No: 471500
  2. Yazar: FATMAGÜL GÜLBAŞARAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA TURHAN ŞAHİN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Dermatoloji, Dermatology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Celal Bayar Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 82

Özet

En yaygın premalign dudak lezyonu olan aktinik keilit (AK), güneşe maruz kalmanın neden olduğu, dudak vermilyonunu etkileyen inflamatuar bir hastalıktır. AK, potansiyel malign bir hastalıktır ve dudak skuamoz hücreli karsinomasına (SHK) dönüşebilir. AK tanısı önemlidir; çünkü ilk klinik bulgular hafif ve belirsiz olup epitel ve bağ dokularındaki hasarın boyutunu her zaman yansıtmayabilir. Kutanöz skuamöz hücreli karsinom (SHK), bazal hücreli karsinomdan sonra en sık görülen kutanöz malignansidir ve tipik olarak yaşlı, açık tenli kişilerde görülür. Özellikle, dudak SHK, tüm oral karsinomların % 20'sini temsil eder; dudak, en yüksek riskli anatomik bölgelerden biridir. Dudak skuamöz hücreli karsinomların (SHK) ve aktinik keilitin (AK) dermoskopik özellikleri hakkında çok az şey bilinmektedir. Anatomik ve histolojik özellikleri normal deriden farklı olduğu için, dudakta lezyonların dermoskopik bulgularının belirlenmesi önem arz etmektedir. Çalışmanın amacı, labial SHK ile birlikte, AK'in dermoskopik bulgularını tanımlamak ve keratinositik labial tümörlü bu hastaların klinik ve demografik özelliklerini tanımlamaktır. Keratinositik labial tümör histopatolojik tanısı almış olan 41 hasta - 31 AK ve 10 SHK- araştırmaya dahil edildi. Hastaların demografik verileri, klinik ve dermoskopik görüntüleri ve bulguları kaydedildi. Dermoskopik ve klinik özellikler değerlendirildi. İstatistiksel analiz SPSS v.21.0 kullanılarak yapıldı. Medyan yaş 66,41 ± 13,35 ve hastaların çoğunluğu erkek idi. % 90'dan fazlası alt dudakta bulundu. En yaygın Fitzpatrick deri tipi III ve takiben tip II idi. Aktinik keilitli hastaların % 35'inde eşlik eden fasiyal aktinik keratozlar tespit edildi. Mevcut veya eski sigara kullanımı oranı % 44 gibi yüksek iken, düzenli alkol kullanımı toplamda % 2 idi. Hepsi açık alanda çalışan işçiler, çoğunlukla çiftçilerdi. Aktinik keilitler düzdü ve sarı-beyaz skuamlı lezyonların kötü tanımlanmış vermilyon sınırına neden olduğu gözlendi ve dörtte birinde yüzeysel erozyon, kabuk, çatlak ve şişlik vardı. Skuamoz hücreli karsinomalarda, vermilyon hattı kaybı yalnızca tümör bu bölgeyi infiltre edildiğinde gözlendi. Skuamoz hüceli karsinomaların birçoğu düz ve kurutlu ülser içermekte idi. Tümünde skuam ve endurasyon vardı. Aktinik keilit için iki dermoskopik model tanımlandı. Skuamoz hücreli karsinomaların dermoskopisi, radyal olarak dağılmış polimorf damarlar ile çevrelenmiş merkezi skuam, kurut ve ülserasyon paternini ortaya koydu. Bu çalışma sonucunda daha önce literatürde olmayan iki adet aktinik keilit paterni tanımlanmış, radyal firkete damarların, merkeze göre dağılan manyetik dalgalara dağılım benzerliği nedeniyle (“magnet sign”)“mıknatıs bulgusu”adlandırması önermesi yapılmıştır. Daha önce literatürde perivasküler beyaz“halo”olarak adlandırılan, histopatolojik olarak damar çevresindeki tümör keratinizasyonuna bağlı olduğu düşünülen, damar çevrelerindeki beyaz yapılar, çalışmamızda da benzer oranlarda SHK'larda gözlenmiş ancak şekillerinin firkete damarları kaplayacak şekilde olması nedeniyle“halo”yerine“kılıf”olarak adlandırılmasının daha doğru olacağı önerilmiştir.Bildiğimiz kadarıyla, bu, aktinik keilitin ilk tanımlayıcı dermoskopik çalışmasıdır. Çalışmamız bir mukokutanöz geçiş bölgesi olan dudakta yerleşen lezyonlarda da dermoskopinin tanıya yardımcı anlamlı bilgiler sağlayabileceğini göstermiş olup, bu özel bölgede yerleşen lezyonların yönetiminde de klinikte rutin dermosopik incelemeden faydalanılabileceğini ortaya koymuştur. Ayırıcı tanı ve bulguların özgüllüğü açısından dudak yerleşimli farklı lezyonlar için de tanımlayıcı çalışmalar yapılmalıdır.

Özet (Çeviri)

Actinic cheilitis (AC), the most common premalignant lip lesion, is an inflammatory disease caused by sun exposure that affects the lip vermilion. AC is a potentially malignant disorder or an incipient form of carcinoma that may develop into squamous cell carcinoma (SCC) of the lips. The diagnosis of AC is important because the initial clinical manifestations are subtle and do not necessarily reflect the extent of damage to the epithelial and connective tissues. Cutaneous squamous cell carcinoma (SCC) is the second most common cutaneous malignancy after basal cell carcinoma,and typically occurs in older, fair-skinned individuals. In particular, SCC of the lip represents 20% of all oral carcinomas, with the lip being one of the most high-risk anatomical sites. Little is known about dermoscopic features of lip squamous cell carcinomas (SCC) and actinic cheilitis (AC). Identification of the dermoscopic findings of lesions located on the lips are important, since its anatomic and histologic features are unique. Our objective is to describe dermoscopic findings of AC in conjunction with labial SCC and to describe the clinical and demographical features of this patients with keratinocytic labial tumor. A total of 41 patients with histopathologically confirmed labial keratinocytic lesion, 31 AC and 10 SCC, were included in the study. Dermoscopical and clinical features were evaluated. Statistical analysis was performed using SPSS v.21.0. Continuous and categorical data are shown as means ± SD and percentages, respectively. The median age was 66,41 ± 13,35 and the majority were male (76%). More than 90% were located on the lower lip. The most common Fitzpatrick skin type was type III , and the rest was type II. Facial actinic keratoses were found in 35% of the patients with AC. Current or exsmoking was high as 44%, while regular alcohol use was 2% in total. All were outdoor workers, mostly farmers. ACs were flat and yellow-white scally lesions causing ill-defined vermillion border and one-fourth had superficial erosions, crusts, fissures and swelling. In SCCs, vermillon line loss was observed only when it was infiltrated . Most were flat and ulcerated with crusts . All had scales and induration, however induration also detected in 6% AC case. We described two dermoscopic patterns for AC. SCCs revealed the pattern of central scale, crust and ulceration surrounded by radially distrubuted polymorphous vessels.As a result of this study, two actinic cheilitis patterns, which were not previously described in the literature, have been described. Radial hairpin vessels have been proposed to be named as“magnet sign”due to the similarity of magnetic wave distribution to the center. To our knowledge, this is the first descriptive dermoscopic study of the actinic cheilitis. Our study demonstrates the specific clinical and dermoscopic features of AC that differ from SCC will guide clinicians to perform biopsy.The white structures in the vascular periphery related to the tumor keratinization around the vessel histologically, which previosly referred to as perivascular white“halo”in the literature [169], have been observed in SHK at similar ratesin our study too, but“perivascular white sheath ”is suggested to be more accurate than“halo”as the name for this finding. To our knowledge, this is the first descriptive dermoscopic study of the actinic cheilitis . Our study demonstrates the specific clinical and dermoscopic features of AC that differ from SCC will guide clinicians to perform biopsy.

Benzer Tezler

  1. Alt dudak skuamoz hücreli karsinomlarda tümör tomurcuklanmasinin prognostik önemi

    Prognostic significance of tumor budding in lower lip squamous cell carcinomas

    RABİA ALAKUŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PatolojiNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. PEMBE OLTULU

  2. Derinin skuamöz hücreli kanserlerinde mirna-214 ile pten, ERK-1 ve caspase 3 ekspresyonunun araştırılması

    Investigation of mirna-214 with pten, erk-1 and caspase 3 expression in squamous cell cancer of the SKIN

    TUĞBA ÖZBEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    PatolojiAdnan Menderes Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CANTEN TATAROĞLU

  3. Oral kavite ve orofarenks skuamöz hücreli kanserlerinde programmed cell death-1 ve programmed cell death ligand-1 ekspresyonu ve klinikopatolojik korelasyonu

    Programmed cell death-1 and programmed cell death ligand-1 expression and clinicopathological correlation in oral cavity and oropharynx squamous cell cancer

    SEVİM PIRIL KARASU FİNCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kulak Burun ve BoğazSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı

    DR. IŞIL TAYLAN CEBİ

  4. Oral kavite skuamöz hücreli karsinomlarında galektin-3 ekspresyonunun değerlendirilmesi ve prognostik önemi

    Evaluation and prognostic significance of galectin-3 expression in squamous cell carcinomas of oral cavity

    SERDAR TOKMAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    PatolojiEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA FUAT AÇIKALIN

  5. Oral kavite skuamöz hücreli karsinomlarında invazyon paternlerinin prognozla ilişkisi

    The prognostic impact of invasion patterns in squamous cell carcinomas of oral cavity

    TOROS TAŞKIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    PatolojiManisa Celal Bayar Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ALİ AYDIN İŞİSAĞ