Geri Dön

Laparoskopik jinekolojik cerrahilerde sıvı verilimine yanıtın dinamik parametrelerle değerlendirimesi

Dynamic parameters of laporoscopic gynecologic surgeons in response to fluid treatment

  1. Tez No: 480811
  2. Yazar: LÜTFİYE BAŞTÜRK ALTAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. TÜLAY ŞAHİN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kocaeli Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 68

Özet

ÖZET Amaç: Laporoskopik cerrahi uygulamalarda intraoperatif sıvı tedavisine yanıtın bir göstergesi olan dinamik parametreler değişkenlik gösterebilir. Çalışmamızda elektif jinekolojik laporoskopik cerrahi geçirecek hastalarda; trendelenburg pozisyonu ve pnömoperitoneum sırasında SVV ve PPV gibi dinamik parametrelerin nasıl etkilendiğini ve sıvı verilimine yanıtı değerlendirmede güvenilirliklerini değerlendirmeyi amaçladık. Meteryal ve Metod: Elektif laporoskopik jinekolojik cerrahi geçirecek, 18 yaş üstü, ASA (Amerikan Anesteziyoloji Derneği) risk sınıflaması I-II olan, 45 hasta çalışmaya dahil edildi. 0,03 mg/kg dozunda intravenöz (i.v.) midazolam ile premedikasyon sağ landı. Genel anestezi indüksiyonunu takiben hastalar entübe edildiler ve volüm kontrollü modda anestezi makinesiyle ventile edildiler (Tidal volüm:8 mL/kg, inspiryum/ekspiryum oranı 1:2). Solunum sayısı 10 soluk/dk olarak başlandı ve EtCO2 değeri 32-35 mmHg arasında tutulacak şekilde ayarlandı. İnvaziv arteriyal monitörizasyon amacıyla non-dominant ele 20 G kateter ile radiyal arter kateterizasyonu uygulanarak, ProAQT sensör entegre edildi ve Pulsioflex cihazı ile hemodinamik parametrelerin atımdan atıma monitörizasyonu sağlandı. Pnömoperitoneum; CO2 insüflasyonu ile maksimum 12-14 mmHg intraabdominal basınç oluşturacak şekilde sağlandı. Pnömoperitoneumu takiben hastalara standard 30 derece trendelenburg pozisyonu verildi. Pnömoperitoneum öncesi, sıvıya yanıtı değerlendirmek amacıyla 5 mL/kg bolus Ringer laktat verildi. KAH, OAB, CI, SVV, PPV değerleri sıvı öncesi ve sonrası karşılaştırıldı. Pnömoperitoneum sağlandıktan ve trendelenburg pozisyonu verildikten sonra ikinci kez 5 mL/kg bolus Ringer laktat verildi. KAH, OAB, CI, SVV, PPV değerleri sıvı öncesi ve sonrası karşılaştırıldı. Sonuçlar: Hastalar; demografik özellikler, anestezi ve cerrahi süreleri açısından benzerdi. Pnömoperitoneum öncesi dönemde; KAH verileri açısından sıvı yükleme öncesi ve sıvı yükleme sonrası benzerdi. OAB ise sıvı yükleme sonrası ölçümlerde yüksek bulunmuştur. PPV ve SVV değerlerinin sıvı yükleme sonrasında düştüğü görüldü. CI açısından ise değerler sıvı yükleme öncesi ve sonrasında birbirine benzerdir. Pnömoperitoneum sonrası dönemde KAH değerleri; sıvı yükleme sonrası sıvı yükleme öncesine göre düştü. OAB ise sıvı yükleme sonrası ölçümlerde yüksek bulundu. PPV ve SVV değerleri sıvı yükleme sonrası öncesine göre düşük bulunmuştur. CI değerleri ise sıvı yükleme sonrası anlamlı şekilde yükseldi.Trendelenburg pozisyonu verildikten sonra KAH verileri pnömoperitoneum hemen sonrasına göre belirgin şekilde düşmüştür. OAB ise trendelenburg pozisyonu sonrası ölçümlerde pnömoperitoneum sonrasına göre yüksek bulunmuştur. PPV ve SVV değerleri trendelenburg pozisyonu sonrası ölçümlerde düşük bulunmuştur. CI değerleri ise trendelenburg pozisyonu verilmeden önce ve sonrasında benzerdir. Pnömoperitoneum öncesi dönemde sıvı yükleme sonrası PPV ve SVV değerlerinin düştüğü görülürken, pnömoperitoneum sonrası dönemde de PPV ve SVV değerleri benzer sekilde düşmüştür. Pnömoperitoneum sıvı yanıtlılığını göstermede PPV ve SVV değerlerini etkilememektedir. Tartışma: Son yıllarda yapılan çalışmalarda; CI, PPV, SPV, SVV gibi dinamik parametrelerin sıvıya yanıtın değerlendirilmesinde statik parametrelerden daha üstün olduğu gösterilmiştir. Pnömoperitoneum nedeniyle artan intraabdominal basınç ve intratorasik basınç nedeniyle kardiyovasküler sistem olumsuz etkilenebilir. Dinamik parametreler değişkenlik gösterebilir. Çalışmamızda jinekolojik laporoskopik cerrahi hastalarında; trendelenburg pozisyonu ve pnömoperitoneum sırasında SVV ve PPV değerlerinin sıvı verilimine yanıtı değerlendirmede güvenilir olduğu kanısına vardık. Laparoskopi sırasında insüflasyon ve hasta pozisyonu nedeni ile hemodinamik parametrelerde ölçülebilir değişiklikler olmasına rağmen standart 15 mmHg basınç uygulandığında bu değişimler kliniğe yansımamaktadır. Biz de çalışma basıncı olarak 12-14 mmHg'yı tercih ettiğimizden dolayı minimal olan hemodinamik değişiklikler kliniğe belirgin yansımamıştır. Pnömoperitoneum sıvıya yanıt verme açısından baktığımız dinamik parametreleri belirgin etkilememiştir.

Özet (Çeviri)

Objectives: Dynamic parameters, which are the indicators of a response to intraoperative fluid treatment during laparoscopic surgery practices may vary. In our study, we aimed to evaluate how dynamic parameters such as SVV and PPV are affected during the Trendelenburg position and pneumoperitoneum in patients who will undergo an elective gynaecological laparoscopic surgery and their reliability in assessing response to fluid delivery. Material and Method: 45 patients with ASA (American Society of Anesthesiology) risk classification I-II, who were above the age of 18 and would undergo elective laparoscopic gynaecological surgery, were included in the study. Premedication was administered with intravenous (i.v.) midazolam at a dose of 0.03 mg/kg. After the general anaesthesia induction, patients were intubated and were ventilated with anaesthesia machine in volume-controlled mode (Tidal volume:8 mL/kg, inspiration/expiration ratio 1:2). The respiratory rate was started as 10 breaths/min, and the EtCO2 value was adjusted to be kept between 32-35 mmHg. The ProAQT sensor was integrated by administering radial artery catheterization on non-dominant hand with 20 G catheter for invasive arterial monitorization and the hemodynamic parameters were monitored from beat to beat with the Pulsioflex device. Pneumoperitoneum was provided with CO2 insufflation in a way to form a maximum 12-14 mmHg intraabdominal pressure. Following the pneumoperitoneum, the patient was placed in the Trendelenburg position at standard 30 degrees. Before pneumoperitoneum, 5 mL/kg bolus Ringer's lactate was administered to evaluate the response to the fluid. KAH, OAB, CI, SVV, PPV values were compared before and after the fluid. 5 mL/kg bolus Ringer's lactate was administered for the second time after pneumoperitoneum was provided and the Trendelenburg position was established. KAH, OAB, CI, SVV, PPV values were compared before and after the fluid. 52 Results: Patients were similar in terms of demographic characteristics and the duration of anaesthesia and surgery. In the pre-pneumoperitoneum period, values were similar before and after fluid loading in terms of KAH data. OAB was found to be high in the measurements after fluid loading. It was observed that PPV and SVV values decreased after fluid loading. Values were similar before and after fluid loading in terms of CI. In the post-pneumoperitoneum period, KAH values were lower after fluid loading compared to before fluid loading. OAB was found to be high in the measurements after fluid loading. PPV and SVV values were found to be lower after fluid loading compared to before fluid loading. CI values significantly increased after fluid loading. After the Trendelenburg position was established, KAH data significantly decreased compared to immediately after pneumoperitoneum. OAB was found to be high in the measurements after the Trendelenburg position compared to after pneumoperitoneum. PPV and SVV values were found to be low in the measurements after the Trendelenburg position. CI values were similar before and after the Trendelenburg position. While it was observed that PPV and SVV values decreased after fluid loading in the pre-pneumoperitoneum period, PPV and SVV values similarly decreased in the post-pneumoperitoneum period. Pneumoperitoneum does not affect PPV and SVV values in showing a fluid response. Discussion: In the studies conducted in recent years, dynamic parameters such as CI, PPV, SPV, SVV have been shown to be superior to static parameters in assessing the response to the fluid. The cardiovascular system may be adversely affected because of the increased intraabdominal pressure and intrathoracic pressure due to pneumoperitoneum. Dynamic parameters may vary. In our study, we concluded that SVV and PPV values were reliable in assessing response to fluid delivery during the Trendelenburg position and pneumoperitoneum in patients with gynaecological laparoscopic surgery. Although there are measurable changes in hemodynamic parameters due to insufflation and patient position during laparoscopy, these changes are not reflected in the clinic when standard 15 mmHg pressure is applied. Since we also preferred 12-14 mmHg as the working pressure, minimal hemodynamic changes were not significantly reflected in the clinic. Pneumoperitoneum did not significantly affect the dynamic parameters that we examined in terms of response to the fluid.

Benzer Tezler

  1. Laparoskopik jinekolojik cerrahilerde preoperatif nötrofil/lenfosit oranının postoperatif analjezik tüketimine etkisi

    The effect of preoperative neutrophyl/lymphocyte ratio on postoperative analgesic consumption among laparoscopic gynecological surgeries

    ÜMİT CAN OK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Anestezi ve ReanimasyonKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BAHANUR ÇEKİÇ

  2. Jinekolojik laparoskopik cerrahilerde trokar kesi yerinin kapatılmasında transkutanöz sütur ve adheziv stripin prospektif karşılaştırılması

    Prospective comparison of transcutaneous suture and adhesive strip for trocar incision site closure in gynecologic laparoscopic surgery

    ÇAĞATAY KAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDURRAHMAN HAMDİ İNAN

  3. Laparoskopik minimal invaziv jinekolojik cerrahilerde perioperatif ketamin-lidokain infüzyonu ile lidokain infüzyonunun postoperatif ağrı, bulantı-kusma, titreme, derlenme üzerine etkilerinin incelenmesi

    The effects of ketamine-lidocaine infusion and lidocaine infusion on postoperative pain, nausea-vomiting, shivering and recovery in laparoscopic minimal gynecologic surgeries

    MELİH EMRE BACANAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Anestezi ve ReanimasyonSüleyman Demirel Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BERİT GÖKÇE CEYLAN

  4. Jinekolojik laparoskopik cerrahi uygulanan hastalarda oblik subkostal transversus abdominis plan bloğu ve transmuskuler quadratus lumborum bloğunun postoperatif analjezi ve derlenme kalitesi üzerine etkilerinin karşılaştırılması

    Comparison of the effect of oblique subcostal transversus abdominis plane block and transmuscular quadratus lumborum block on postoperative analgesia and quality of recovery in patients undergoing laparoscopic gynecological surgery

    KÜBRA CEBECİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Anestezi ve ReanimasyonBursa Uludağ Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALP GURBET

    DOÇ. DR. SELCAN AKESEN