Geri Dön

Alevlenme nedeniyle sık hastaneye yatan kronik obstruktif akciğer hastalığı olan hastaların özellikleri

Characteristics of chronic obstructive pulmonary diseases related to hospitalization by reason exacerbation

  1. Tez No: 482660
  2. Yazar: HAKAN ARIK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET UFUK YILMAZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İzmir Dr.Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 54

Özet

GİRİŞ-AMAÇ: Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) dünya çapında başlıca kronik morbidite ve mortalitenin nedenlerinden biridir. Günümüzde tüm dünyada 3. ölüm nedeni haline gelen KOAH, küresel hastalık yüküne en çok katkıda bulunan hastalıklar sıralamasında 9. sırada yer almaktadır (1). Türkiye'de yürütülen Ulusal Hastalık Yükü Çalışmasında da KOAH'ın, önde gelen hastalık yükü (DALY) nedenleri içinde 8. sırada yer aldığı saptanmıştır(2,3). Doğal seyri alevlenmeler ile karakterize bu hastalığın morbidite ve mortalitesi, alevlenmelerden olumsuz etkilenir. Hastalık ilerlediğinde alevlenmeler daha sık ve şiddetli olmaktadır (4). Bunun sonucunda, hem KOAH'lı hastanın yaşam kalitesi daha da düşmektedir hem de alevlenmenin tedavisi için hastaneye gereğinde yoğun bakım yatışı gerekmektedir. Bununla birlikte, akciğer fonksiyonlarından bağımsız olarak, son GOLD raporunda da, önceki yıl içinde iki ve daha fazla alevlenme veya alevlenme nedeniyle bir kez hastaneye yatış öyküsü tanımlayan hastalar '' sık alevlenme geçiren '' grupta yer almaktadır ve bu grup spirometrik sınıflamadan bağımsız şekilde yüksek riskli grup olarak kabul edilmiştir (5,6). Yılda iki ve daha fazla yatış için kesin risk faktörlerinin saptanması ve önlenme olasılığı bulunanların düzeltilmesi ile hem hastaların morbidite ve mortaliteleri hem de sağlık giderleri azaltılmış olacaktır. Bu çalışmanın amacı; alevlenme nedeniyle sık hastaneye yatan Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı olan hastaların özelliklerinin saptanması ve sık hastaneye yatışa neden olabilecek risk faktörlerinin belirlenmesidir. MATERYAL VE METOD: Araştırma, Mart 2015 – Mart 2017 tarihleri arasında KOAH akut alevlenme tanısıyla T.C. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları kliniklerine yatan 113 hastada gerçekteştirildi. Hastalardan yaş ,cinsiyet, meslek, boykilo(BMI), nerede ve kimlerle yaşadığı,öğrenim durumu, gelir durumu, koah mevcut yılı, USOT, BPAP, nebülizatör kullanım bilgisi,kullandığı ilaçlar,ek hastalıklar,sigara paket yılı,hastaneye en son yattığı tarih ve son bir yıldaki alevlenme nedeniyle hastaneye yatış sayısı,başvuru şikayetleri, mMRC skoru, GOLD sınıfı,solunum fonksiyon değerleri ve hastaneye giriş kan değerleri bilgileri alındı. VIII Son bir yılda iki ve daha fazla KOAH alevlenme nedeniyle hastaneye yatışı olan hastalar sık yatış grubuna; ilk yatışı olan hastalar ise sık olmayan yatış grubuna dahil edildi. Hastaların özellikleri ve gruplar arası farklar kaydedildi. BULGULAR: GOLD 2015'e göre, KOAH akut alevlenme tanısı konmuş ve hastaneye yatırılmış 59 (% 52,2) hasta sık yatış grubunda; 54 (% 47,8) hasta sık olmayan yatış grubunda yer aldı. Tek değişkenli istatistiksel analiz sonuçlarına göre; sık yatış olan grupta, 65 yaş altı 34 (% 64) ve 65 yaş üstü 25 (% 42) hasta bulunmaktaydı. Sık olmayan yatış grubunda ise; 65 yaş altı 19 (% 36) ve 65 yaş üstü 35 (% 58) olarak tespit edildi. Bunun sonucunda, 65 yaş altında olmanın sık hastaneye yatış için istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır (p=0,017) . Çalışmaya alınan hastaların 102 (% 90,3)' si erkek ve 11 (% 9,7)' i kadındı. Cinsiyetin hastane yatış sıklığıyla anlamlı bir bağlantısı bulunmadı. Hastaların 20 (% 17,7)' si evde yalnız yaşarken, 93 (% 82,3)' ü iki ve daha fazla kişiyle yaşamaktaydı. Evde yalnız yada aile-eş-çocuk ile yaşamanın sık hastaneye yatış ile anlamlı bir bağlantısı saptanmadı. Öğrenim durumuna bakıldığında sık yatış grubunda okur-yazar olan 46 (% 46,9) kişi varken okur-yazar olmayan 13 (% 86,7) kişi vardı. Sık olmayan yatış grubunda ise okur yazar 52( % 53,1) kişi ve okuryazar olmayan 2 (% 13,3) kişi yer alıyordu. Okur-yazar olmama durumu, sık hastaneye yatış ile istatistiksel olarak bağlantılı bulundu ( p=0,010). Sık yatış grubunda GOLD evresi C olan 6 (% 32) kişi, sık olmayan yatış grubunda 13 (% 68) kişi yer almaktayken; evresi D olan 53 (% 57) kişi sık yatış grubunda, 40 (% 43) kişi sık olmayan yatış grubunda yer aldı. Buna göre ilk hastane yatışı olanlarda C evresi, sık yatışı olanlarda D evresi daha fazla saptandı (p=0,043). Hastalarımızın destek tedavilerine bakıldığında; değişik bronkodilatör sınıfları kullananların hiçbirinde, sık ve sık olmayan yatış grupları arasında anlamlı fark saptanmadı. Fakat yatış öncesi evinde sürekli oksijen kullanan hastalarda, gruplar arası anlamlı fark saptanmıştır (p=0,001). Yine hastane yatışı öncesi evinde BPAP kullanımı olan hastalarda sık hastaneye yatış daha fazla gözlendi ve gruplar arası anlamlı fark saptandı (p=0,001). Nebülizatör kullanımına bakıldığında; sık yatanlarda 41(% 71) kişi, sık olmayan yatanlarda 17( % 29) kişi nebülizatör kullanmaktaydı. Sık hastaneye yatış özelliği açısından, iki grup arası istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (p=0,000). Sık ve sık olmayan yatış gruplarında, sayısal değişkenler içinde KOAH mevcut yılı anlamlı farklı saptandı (p=0,014). Hastaların mMRC skorları karşılaştırıldığında yine istatistiksel olarak anlamlı sonuca ulaşıldı IX (p=0,000). Sık yatış grubunda mMRC skoru 3(0;4) iken; sık olmayan grupta 2,5(0;4) idi. Solunum fonksiyon değerleri içinde FEV₁ (lt) ve FEF25-75 (lt) için, iki grup arasında anlamlı sonuca ulaşıldı(sırasıyla p=0,041,p=0,034). Tek değişkenli analiz sonucunda anlamlı çıkan 10 parametre, forward stepwise yöntemiyle multipl logistic regresyon analizinde incelendi. Sadece 2 değişken sık hastane yatışı ile istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Bu iki değişkenden biri okur-yazar olmama (OR=8,227; %95 CI: 1,595-42,438), diğeri ise nebülizatör kullanıyor olma (OR=5,131; %95 CI: 2,183-12,064). SONUÇ: 65 yaş altında olmanın, okur-yazar olmamanın, GOLD ileri grupta olmanın, KOAH tanısına uzun yıllardır sahip olmanın, hastane yatışı öncesi evde USOT-BPAPnebülizatör kullanımının, yüksek mMRC skorunun, düşük FEV₁ (lt) değerinin ve FEF25-75 (lt) değerinin sık hastane yatışı gerektiren KOAH akut alevlenmeleriyle ilişkili olduğunu saptadık. Çok değişkenli analiz çalışması sonucunda; nebülizatör kullanımı ve okur-yazar olmamayı, sık hastaneye yatış için risk faktörleri olarak değerlendirdik.

Özet (Çeviri)

BACKGROUND-AIM: Chronic Obstructive Pulmonary Disease (COPD) is one of the major causes of chronic morbidity and mortality worldwide. COPD, which is now the third leading cause of death worldwide, ranks 9th in the list of diseases that contribute the most to the global disease burden (1). In the National Burden of Disease Study conducted in Turkey, COPD was also found to be in the 8th place among the leading causes of disease burden (DALY) (2,3). Characteristic with natural course exacerbations, morbidity and mortality of this disease are adversely affected by exacerbations. When the disease progresses, exacerbations are more frequent and severe (4). As a result, the quality of life of patients with COPD is further reduced and for the treatment of exacerbations, hospitalization and an intensive care unit requires. However, patients identified as“frequent exacerbator ”that are more susceptible to exacerbations independent of lung function, and those in the last GOLD report who defined two or more exacerbations or at least one hospitalization for exacerbations in the previous year, are considered high risk groups independently of the spirometric classification (5,6). Detection of definite risk factors for two or more admissions per year and replacement of those that are likely to be prevented will reduce both morbidity and mortality and health expenditure for the cases. The purpose of this study; to identify the characteristics of patients with chronic obstructive pulmonary disease (COPD) frequently admitted to the hospital due to exacerbation, and to determine the risk factors that may cause frequent hospitalization. MATERIAL AND METHOD: The study was conducted between March 2015 and March 2017, 113 patients were admitted to 'T.C. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi' clinics. Patients were informed about age, gender, occupation, height-weight (BMI), where and with whom they live, education status, income status, current year of COPD, usot, bpap, nebulizer usage information, inhalers and drugs used, comorbidities, pack years of smoking, the date of the last hospital admission and the number of hospitalizations due to the exacerbation of the last one year, complaints on the first day of admission, mMRC score, GOLD class, respiratory function values and laboratory results on first day of the hospitalization. XI Patients hospitalized for two or more COPD exacerbations in the last one year, were included in the frequent admission; and the first admissions was included in the non-frequent admission group. The characteristics of the patients and the differences between the groups were recorded. RESULTS: According to GOLD 2015, 59 (52.2%) patients who were diagnosed with acute exacerbation of COPD and were admitted to the hospital were included in frequent admission group; 54 (47.8%) patients were included in the non-frequent admission group. Univariate statistical analysis results showed that: In the group with frequent admission; 34 (64%) were under 65 years old and 25 (42%) were over 65 years old. In non-frequent admission group; 19 (36%) under the age of 65 years and 35 (58%) over the age of 65 years. As a result, it was found that being under 65 years was statistically significant for frequent admission (p = 0.017). 102 (90.3%) of the patients were male and 11 (9.7%) were female. There was no significant relationship between gender and hospital admission frequency. While 20 (17,7%) of the patients were living alone at home, 93 (82,3%) were living with two or more persons. There was no significant relationship between living alone or with person at home and hospital admission frequency. There were 46 (46.9%) who were educated and 13 (86.7%) who were uneducated in the frequent admission group. In the less non-frequent admission group, 52 (53.1%) were educated and 2 (13.3%) were uneducated. Being uneducated was found to be statistically related to frequent hospitalization (p = 0.010). Six (32%) patients with GOLD stage C were in the frequent admission group while 13 (68%) were in the non-frequent group; and with GOLD stage D 53 (57%) patients were in the frequent admission group and 40 (43%) were in the non-frequent group. According to this, the first hospitalized patients were found to have stage C and frequent admission patients had stage D more (p = 0.043). When the supportive treatments of our patients are examined; no significant difference was found between the frequent and un-frequent admission groups in any of the patients using different bronchodilator classes. However, there was a statistically significant difference between the groups in patients who used oxygen continuously at home before admission (p = 0.001). Also, more frequent hospitalization was observed in BPAP patients at home before hospital admission. A significant difference between the groups was also found here (p = 0.001). When you look at the use of nebulizer; 41 (71%) were in frequent inpatients, and 17 (29%) were XII in non-frequents. A statistically significant difference was found between the two groups in terms of frequent hospitalization (p = 0,000). In the frequent and unfrequent admission groups, the current year of COPD was significantly different in numerical variables (p = 0.014). A statistically significant result was obtained when the patients' mMRC scores were compared (p = 0,000). In the frequent admission group, the mMRC score was 3 (0; 4); In the non-frequent group, 2.5 (0; 4). Significant results were obtained between the two groups for FEV₁ (lt) and FEF25-75 (lt) in respiratory function values (p = 0.041, p = 0.034, respectively). The 10 parameters that were significant in the univariate analysis were analyzed by multiple logistic regression analysis using the forward stepwise method. Only 2 variables were statistically significant with hospital admission; Being illiterate (OR = 8,227; 95% CI: 1,595-42,438) and having nebulizer (OR = 5,131; 95% CI: 2,183- 12,064). CONCLUSION: Being under 65 years, being uneducated, GOLD advanced stage, COPD for many years, the use of USOT-BPAP-nebulizer at home before hospital admission, high mMRC score, low FEV₁ value and FEF25-75 value was associated with acute exacerbations of COPD requiring frequent hospitalization. As a result of the multivariate analysis study; We evaluated the use of nebulizer and being uneducated as risk factors for frequent hospital admission.

Benzer Tezler

  1. Kronik obstruktif akciğer hastalığı olan alevlenme nedeni ile hastaneye yatan hastaların prognozunu belirlemede egzersiz kapasitesi, kas gücü ve decaf skorunun değerlendirilmesi

    Evaluation of exercise capacity, muscular strength and decaf score for prognosis of patients hospitalized with the diagnosis of acute exacerbation of chronic obstructive pulmonary disease

    CEM AÇAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İPEK ÖZMEN

    UZMAN ELİF YILDIRIM

  2. 2001-2002 yılları arasında kliniğmizde yatan KOAH'lı hastaların retrospektif analizi

    Retrespective analysis of patients with COPD had fallewed in our clinic between 2001/2002

    AYŞEGÜL EREN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    DR. AHMET SELİM YURDAKUL

    DR. ŞÜKRAN ATİKCAN

  3. KOAH alevlenmelerinde taburculuk sonrası erken yeniden hastaneye yatışa yol açan risk faktörleri

    Risk factors resulting early readmissions after discharge of COPD exacerbations

    EFRAİM GÜZEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Göğüs HastalıklarıÇukurova Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ KOCABAŞ

  4. Alevlenme nedeniyle hastaneye yatırılan,geçmişte tüberküloz geçiren ve geçirmeyenkoah hastalarının mortalite yönünden değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    HALİL İBRAHİM YAKAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAKAN GÜNEN

  5. Acil servise kronik obstruktif akciğer hastalığı akut alevlenme ile başvuran hastalarda prokalsitonin hormonuyla diğer akut faz reaktanlarının karşılaştırılması ve klinikteki önemleri.

    Comparison of procalcitonin and other acute phase reactans among the chronic obstructive pulmonary disease and their clinical significant.

    CEMİL CİVELEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    İlk ve Acil YardımCumhuriyet Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. İLHAN KORKMAZ