Geri Dön

Doğum yapmak üzere başvuran sağlıklı gebelerden doğum sırasında alınan amniyon mayi ve kord kanı örneklerinde tiroid hormon düzeylerinin karşılaştırılması

A comparison of the thyroid hormone levels in theamniotġc fluid and cord blood samples taken from healthypregnant women during delivery

  1. Tez No: 491914
  2. Yazar: ULYA ÜSKENT
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET ZEKİ TANER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 93

Özet

Fetal tiroid hastalıklarının tanı ve yönetiminde gold-standart metot olarak kabul edilen fetal kan örneklemesi, pratik ve tekrarlanabilir bir yöntem olmamanın dışında fetal bradikardi, fetal kanama ve fetal ölüm gibi ciddi birtakım riskleri de söz konusudur. Diğer taraftan, tekniği daha basit ve fetal riskleri daha az olan amniyosentezin, fetal fonksiyonu değerlendirmede kordosenteze alternatif bir metot olarak kullanılıp kullanılamayacağı tartışma konusudur. Bu çalışmada, fetal tiroid fonksiyonu yansıtması açısından amniyon mayiden yapılan ölçümlerin (TSH, sT4, sT3) güvenilirliği konusunda tahmin üretmek amacıyla doğum sırasında alınan kord kanı ve amniyon mayi örnekleri tiroid hormon düzeyleri açısından karşılaştırılmış ve aralarındaki korelasyon durumu ortaya konulmuştur. Maternal etkinin araştırılması için, ayrıca, gebelerden kan alınarak tiroid hormon düzeyleri çalışılmıştır. Sağlıklı fetuslara sahip, spontan veya indüklenmiş normal doğum ve sezeryan ile doğum yapmak üzere kliniğimize başvuran 18-45 yaş aralığındaki 80 sağlıklı gebe, çalışmaya dahil edilmiştir. IUGR, EMR, preeklampsi, anti-TPO ve anti-Tg antikor pozitifliği, maternal ya da fetal tiroid hastalığı, ilaç kullanımı, fetal distress ve fetal anomali varlığında gönüllüler çalışmadan dışlanmıştır. Çalışmadaki gebeler (n=80), doğum sırasındaki gestasyonel haftaları, doğum şekilleri ve tekil/ikizlik durumlarına göre sınıflandırılmıştır. Çalışmadaki gebeler, 34-37 hafta arasında normal doğum yapan tekil gebeler (n=16); 34-37 hafta arasında sezaryen ile doğum yapan tekil gebeler (n=16); ≥37 haftada normal doğum yapan tekil gebeler (n=16); ≥37 haftada sezaryen ile doğum yapan tekil gebeler (n=16); ≥34 haftada sezaryen ile doğum yapan ikiz gebeler (n=16) (fetus sayısı=32) şeklinde toplam 5 gruba ayrılmıştır. Amniyon mayi örnekleri, sezeryan ve normal doğumda amniyotomi sırasında toplanmıştır. Her biri 10 cc'lik steril enjektöre alınan örnekler, laboratuarda TSH, sT4, sT3 düzeyleri açısından analiz edilmiştir. Çalışmamızda, tiroid hormon düzeyleri ile yenidoğan cinsiyetleri veya doğum kiloları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Yine, maternal yaş ve maternal tiroid hormonları veya kord kanı TSH düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Çalışmaya dahil edilen gruplar total olarak incelendiğinde, maternal TSH ile kord kanı TSH arasında korelasyon izlenmemiştir. Bu durum, TSH'ın transplasental geçişinin kısıtlı olması ile açıklanabilir. Maternal TSH ile amniyon mayi TSH değerleri arasında ≥37 haftalık NSVYD yapan gebelerde pozitif ilişki görülmüştür. Amniyon mayi TSH düzeylerine maternal TSH katkısının olabileceği ve bu katkının terme kadar farkedilmeyip süreç içerisinde termde belirginleşebileceği veya doğum eylemi ile ilişkili olarak artabileceği düşünülmüştür. Çalışmamızda, maternal serum ve amniyon mayi sT4 değerleri arasında korelasyonel ilişki bulunmamıştır. Korelasyon sonuçları, amniyon mayi sT4 düzeyinin maternal tiroid fonksiyondan ziyade fetal fonksiyon ile ilişkisine işaret etse de, amniyon mayi sT4 ve kord kanı sT4 arasında totalde gösterilen pozitif korelasyon alt gruplarda gösterilememiştir. Yine, kord kanı ve amniyon mayi sT3 değerleri arasında anlamlı korelasyon saptanmamıştır. İkiz gebeliklerin kendi içerisindeki değerlendirmede, kord kanı ve amniyon mayi tiroid hormon düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon saptanmamıştır. Çalışma sonucunda, tekil ve ikiz gebelikler için amniyon mayi ve kord kanı tiroid hormon değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon saptanmaması, fetal tiroid fonksiyon tayininde amniyon mayi TSH, sT4, sT3 ölçümlerinin kullanışlı olmadığına işaret eder. Ancak, çalışmamıza erken preterm haftalar dahil edilememiştir. Bu nedenle, örnek hacminin genişletilerek tekil ve ikiz gebeliklerin alt hafta klasifikasyonlarına ayrıldığı, özellikle erken preterm haftaların dahil edildiği, geniş zamanlı ve çok merkezli yapılacak, amniyon mayi tiroid hormon düzeylerinin değerlendirmesine yönelik kohort çalışmaları ile korelasyonel analizlerin tekrarlanmasına halen ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Fetal blood sampling, accepted as the gold standard method for the diagnosis and management of fetal thyroid diseases, is not a practical and reproducible method and may cause serious risks such as fetal bradycardia, fetal hemorrhage, and fetal death. On the other hand, there is a debate about whether amniocentesis, which is simpler and has less fetal risks, can be used as an alternative to cordocentesis to assess fetal function. The porpose of this study is to determine the reliability of TSH, sT4, sT3 measurements from amniyotic fluid if they are reflecting fetal thyroid function. For this purpose, cord blood and amniotic fluid samples taken at birth were compared in terms of thyroid hormone levels and the correlation between them is revealed, in this study. In order to investigate the maternal contribution to amniotic fluid, blood samples were also taken from the pregnant women and thyroid hormone levels are investigated. The present study includes 80 healthy pregnant women with healthy fetuses who applied to our clinic to have spontaneous or induced normal or cesarean delivery at 18-45 years of age. Volunteers with IUGR, EMR, preeclampsia, anti-TPO and anti-Tg antibody positivity, maternal or fetal thyroid disease, drug use, fetal distress and fetal anomalies are excluded from the study. The pregnancies in this study are classified according to gestational weeks at birth, delivery route and single/twin pregnancy status. The pregnants are grouped into 5 categories as who had a single pregnancy and performed vaginal delivery at 34-37 weeks (n=16); who had a single pregnancy and performed cesarean delivery at 34-37 weeks (n=16); who had a single pregnancy and performed vaginal delivery at ≥37 weeks (n=16); who had a single pregnancy and performed cesarean delivery at ≥37 weeks (n=16); who had a twin pregnancy and performed cesarean delivery at ≥34 weeks (n=16) (the number of fetus=32). Amniotic fluid samples were taken during the normal and cesarean delivery amniotomy. The samples, each taken to 10 cc sterile injectors, were analyzed in the laboratory for the TSH, sT4, sT3 levels. In our study, there is no significant relationship between thyroid hormone levels and neonatal sex or birth weight. There is, also, no significant between maternal age and maternal thyroid hormone levels or cord blood TSH levels. When the groups included in the study are analyzed in total, no correlation are seen between the maternal TSH and the cord blood TSH. This can be explained by the limited transplacental migration of the TSH. There is a positive correlation between maternal TSH and amniotic fluid TSH values in pregnancies with ≥37 weeks NSVYD. It is considered that there could be a maternal TSH contribution to amniotic fluid; and this contribution could also be in parallel with the gestational age and inconspicuous until term or as a result of the physiological effect of the labor, it could increase. As a result of this study, there is no correlation between the maternal sT4 and amniotic fluid sT4 levels. Although correlational results point out that the amniotic fluid sT4 level is associated with fetal function rather than the maternal thyroid function, the positive correlation between the cord blood sT4 and amniotic fluid sT4 is shown only in total, not in base groups in the present study. In addition, there is no significant correlation between the cord blood and amniotic fluid sT3 levels. There is, also, no statistically significant positive correlation between cord blood and amniotic fluid thyroid hormone levels in twin pregnancies. As a result of this study, unable to establish a statistically significant positive correlation between cord blood and amniotic fluid thyroid hormone levels for both twin and singleton pregnancies point out that amniotic fluid TSH, sT4, sT3 measurements are not useful in determination of fetal thyroid function and diagnosis of abnormal thyroid function in fetuses. However, our study didn't include early preterm gestations. Thus, large series which include early preterm gestations are needed to determine the usefulness of amniotic fluid thyroid hormone levels in predicting the thyroid function of early preterm fetuses.

Benzer Tezler

  1. Yenidoğan ve annelerinde idrar iyotu ve tiroid fonksiyon testleri ile anne sütü iyot düzeyinin karşılaştırılması

    The comparison of urine iodine concentration and thyroid function tests with breast milk iodine levels in newborns and their mothers

    DERYA IŞIKLAR ÖZBERK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Aile HekimliğiNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RUHUŞEN KUTLU

  2. Erken doğum tehdidi tanısı alan ve almayan gebelerin gebeliklerine uyumlarının belirlenmesi

    Determination of adaptation to pregnancy in pregnant women diagnosed with threatened preterm labor and undiagnosed with threatened preterm labor

    GÜLCAN KIRDÖK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    HemşirelikEge Üniversitesi

    Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÜMRAN SEVİL

  3. Egzersizin, gebelik ve doğum eylemi sürecinde, anne ve bebek sağlığı üzerine etkisinin değerlendirilmesi

    The evaluati̇on of the effect of exerci̇se on the health of the mother and the baby duri̇ng the pregnancy and labor

    HİLAL TÜRKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Aile HekimliğiSağlık Bakanlığı

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BASRİ FURKAN DAĞCIOĞLU

  4. Doğum sırasında umblikal kord klemplenmeden önce yenidoğan pozisyonunun ve solunum durumunun neonatal sonuçlara etkisi

    The effects of fetal position and respiratory condition to the neonatal outcome before cord clamping at birth

    MELİS ALTUĞ İNAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Kadın Hastalıkları ve DoğumGazi Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ZEKİ TANER

  5. Doğum eyleminde anneye verilen destekleyici hemşirelik bakımının doğum sürecine etkisi

    The Effect of supportive nursing care on the labor process given to the mother during the labor

    NİMET SEVGİ GENÇALP

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    HemşirelikHacettepe Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLÜMSER KUBİLAY