Geri Dön

Tamamlayıcı pnömonektomi yapılan hastalarda uzun dönem prognoz

Long term prognosis in patients with complementary pneumonectomy

  1. Tez No: 496686
  2. Yazar: ANAR SULEYMANOV
  3. Danışmanlar: PROF. DR. İSMAİL CÜNEYT KURUL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi, Thoracic and Cardiovascular Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 67

Özet

Küçük hücre dışı akciğer kanserinde gelişen medikal tedavi seçeneklerine rağmen cerrahi tedavi hala en başarılı tedavi seçeneğidir. Akciğer rezeksiyonu ve pnömonektomilerin en sık yapılma nedeni malign hastalıklardır. Pnömonektomi 1950'lere kadar akciğerin yegane rezeksiyon şekli olarak uygulanıyordu, ancak hali hazırda akciğer rezeksiyonlarının %10-30'unu pnömonektomiler oluşturmaktadır. Yüksek morbidite ve mortalite nedeniyle zamanla cerrahlar daha çok parankim koruyucu rezeksiyonlar yapmaya ve yeni teknikler geliştirmeye başladılar. Ancak parankim koruyucu rezeksiyonların tercih edilmesinin artması ikinci primer tümör ya da nüks nedeniyle başvuruları da arttırmıştır. Bu da tamamlayıcı pnömonektomi (TP) teriminin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Tamamlayıcı pnömonektomi daha önceki bir operasyonla parsiyel olarak rezeke edilmiş bir akciğerin kalan kısmının çıkarılması ameliyatı olarak tanımlanmaktadır. Az sıklıkta yapılan bir ameliyat olup, hem benign hem de malign endiasyonlar nedeniyle yapılmaktadır. Özellikle benign endikasyonlar nedeniyle yapıldığında standart pnömonektomilere göre daha yüksek operatif mortalite ve morbidite görüldüğü rapor edilmiştir. Bizim bu çalışmamızdaki amacımız TP yapılan hastaların uzun dönem sonuçlarını değerlendirmektir. Materyal ve Metod: Ocak 2006-Aralık 2017 tarihleri arasında kliniğimizde TP yaptığımız 18 hasta retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Tamamlayıcı pnömonektomi yapılan 18 hastanın 14'ü erkek (%77,8), 4'ü kadın (%22,2) ortalama yaş 57,00±13.69 gün (min-max:20-73) idi. 11 olguda sağ (%61,1), 7 hastada ise sol (%38,9) tamamlayıcı pnomonektomi gerekleştirildi. Sonuç: TP standart uygulanan pnömenektomiye göre yüksek morbidite ve mortalite oranlarına sahiptir. Bu konuda yapılan çalışmalarda mortalite oranı %9,4 ile %20 olarak görülmüştür. Bizim yaptığımız çalışmada bu oran %5,6 görülmüştür. Ayrıca TP yapılan hastalarda toplam 10(%55,6) hastada postoperatif komplikasyonlar gelişmiştir. En sık rastladığımız komplikasyon 7(%38,9) hastada görülen AF sorunu idi. Pnömoni 5(%27,8) hastada meydana gelmiştir. Postoperatif komplikasyon gelişen 10 hastanın yaş, cinsiyet, sigara kullanımı, komorbidite durumları göz önünde bulundurulduğunda, postoperatif 30 gün içerisinde oluşan komplikasyon oranlarının karşılaştırılmasında anlamlı farlılık saptanmamıştır (p>0,05). Ancak PBF gelişen dört hastanın 4(%100)'üne de sağ TP yapılmıştır, bu da sağ TP yapılan hastalarda BPF riskinin daha yüksek olduğunu göstermiştir. Ayrıca nüks ve komplikasyon nedeniyle TP yapılan hastaları postoperatif 30 gün içerisinde yaş, cinsiyet, komplikasyon ve mortalite açısından da karşılaştırdığımızda anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0,05). Çalışmamızda hastaların 2 yıllık, 5 yıllık ve genel sağkalımları takip edildi. Burada mortaliteyi etkileyecek faktörler olarak: yaş, cinsiyet, operasyon tarafı, patoloji sonuçları, iki operasyon arasında geçen zaman ve ilk operasyondan sonra alınan KT yönünden araştırıldı. Çalışmamızda yaş, cinsiyet, operasyon tarafı, patoloji sonuçları gibi faktörler mortaliteyi etkileme açısından anlamlı bulunmamıştır (p>0,05). Ayrıca ilk operasyon sonrası KT alan ve KT almayan hastalar karşılaştırıldığında genel sağkalımda anlamlı fark bulunmamıştır (p>0,05). Sonuç olarak sonuç olarak TP başlı başına major bir risk faktörüdür. Hastaların yaşı ve risk faktörleri göz önüne alınarak cerrahi planlanmaktadır. Özet olarak TP malign hasta grubunda standard pnömenektomiye benzer mortalite fakat yüksek morbidite oranına sahiptir. İnanıyoruz ki zamanla anestezi ve cerrahi tekniklerin gelişmesiyle bu oranlar daha da azalacaktır.

Özet (Çeviri)

Introduction: Despite the medical treatment options for small cell lung cancer, surgical treatment remains the most successful treatment option. The most common causes of lung resection and pneumonectomies are malign diseases. Pneumonectomy was performed in the form of unilateral resection of the lung until 1950s, but currently 10-30% of lung resections are pneumonectomies. Over time, due to high morbidity and mortality, surgeons have begun to develop more parenchymal protective resections and new techniques. However, the increase in the preference for parenchymal protective resection has also increased the number of patients due to second primary tumor or recurrence. This has led to the emergence of the term complementary pneumonectomy (TP). Complementary pneumonectomy is defined as the operation of removing the remaining part of a lung partially resected with an earlier operation. It is a rare operation and is performed because of both benign and malignant endions. It has been reported that higher operative mortality and morbidity compared to standard pneumonectomies, especially when performed due to benign indications. Our aim in this study is to evaluate the long-term outcomes of TP patients. Material and Methods: We retrospectively evaluated 18 patients who had undergone CP in our clinic between January 2006 and December 2017. The mean age was 57.00 ± 13.69 days (min-max: 20-73) in 14 patients (77.8%) and 4 patients (22.2%) in 18 patients who underwent complementary pneumonectomy. 11 patients had right pneumonectomy (61.1%) and 7 patients had left pneumonectomy (38.9%). Conclusion: TP has high morbidity and mortality rates compared to standard pneumonectomy. The mortality rate in this study was 9.4% to 20%. In our study, this rate was 5.6%. In addition, 10 (55.6%) of the TP patients had postoperative complications. The most common complication was the AF problem in 7 patients (38.9%). Pneumonia occurred in 5 patients (27.8%). Considering the age, sex, smoking status and comorbid conditions of the 10 patients with postoperative complications, there was no significant difference in complication rates within 30 days postoperatively (p> 0,05). However, 4 (100%) of four patients with PBF developed right TP, indicating that the right TP patients had a higher BPF risk. In addition, there were no significant differences in terms of age, gender, complication and mortality within 30 days postoperatively (p> 0,05). he 2-year, 5-year and overall survival of the patients was followed in our study. Here we examined the factors that affect mortality: age, sex, operative side, pathology results, time between two operations and CT after first operation. Factors such as age, gender, operation side, and pathology results were not found to affect mortality in our study (p> 0,05). In addition, there was no significant difference in overall survival between patients who received CT and those who did not receive CT after the first operation (p> 0,05). As a result TP is, in itself, a major risk factor. Surgery is planned considering the age and risk factors of the patients. In summary, TP has a similar mortality but high morbidity rate in the malignant group of patients with standard pneumonectomy. We believe that these rates will decrease even more with the development of anesthesia and surgical techniques over time.

Benzer Tezler

  1. Tamamlayıcı pnömonektomilerde morbidite ve mortaliteyi etkileyen faktörler nelerdir? Tamamlayıcı pnömonektomi uygulanan hastaların erken ve uzun dönem sonuçları

    What are the factors effecting morbidity and mortality in completi̇on pneumonectomy? the early and long-term outcomes of patients underwent completion pneumonectomy

    YUNUS AKSOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZKAN SAYDAM

  2. Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde pnömonektomi ve bronşial sleeve lobektomi olgularının karşılaştırılması ve sağkalım analizi

    The evaluation of pneumonectomy and bronchial sleeve lobectomy cases in nonsmall cell lung cancer and survival analysis

    MERVE HATİPOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. LEVENT CANSEVER

  3. Metakron akciğer kanserinde tanı yöntemleri ve cerrahi tedavi sonuçları

    Diagnostic methods and surgical treatment results of the metachronous lung cancer

    ONUR VOLKAN YARAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ALİ BEDİRHAN

  4. Küçük biyopsi örnekleri ile akciğer not otherwise specified (NOS) tanısı alan olgularda klinik ve sağkalım özellikleri

    Clinical features and outcome of not-otherwisespecified lung cancer via small biopsy materials

    HAVVA YEŞİLDAĞLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN PINAR AKIN KABALAK

  5. Küçük hücre dışı akciğer kanseri nedeniyle uygulananpnömonektomiler: Morbidite ve mortaliteyi etkileyen faktörler

    Başlık çevirisi yok

    ALTEMUR KARAMUSTAFAOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bakanlığı

    Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ALİ BEDİRHAN