Hiperbilirubinemili yenidoğan hastalarda subgrup kan uyuşmazlıklarının değerlendirilmesi
Evaluation of subgroup blood incompatibilities in newborn infants with hyperbilirubinemia
- Tez No: 496728
- Danışmanlar: DOÇ. DR. İLYAS YOLBAŞ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Subgrup uygunsuzluk, yenidoğan sarılığı, hiperbilirubinemi, Subgroup incompatibility, neonatal jaundice, hyperbilirubinemia
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dicle Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 85
Özet
Hiperbilirubinemi yenidoğan döneminde sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Yenidoğan sarılığı etiyolojisinde birçok sebep bulunmaktadır. Kan grup uygunsuzlukları da bu sebeplerden biridir. Amaç: Bu çalışma hiperbilirubinemi etyolojisine genel bir yaklaşım olmayıp, bu çalışmada spesifik olarak subgrup uygunsuzluklarının etyolojideki sıklığı, kan grup uygunsuzluklarıyla birlikteliği ve verilen tedavilerin araştırılması amaçlandı. Materyal ve Metod: Bu çalışma 1 Ocak 2016 ve 30 Haziran 2017 arasındaki süre içerisinde, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan servisinde hiperbilirubinemi tanısıyla takip ve tedavi edilen 240 yenidoğanda subgrup uygunsuzlukların muhtemel rolü ve görülme sıklığı hakkında bilgi sahibi olmak amacıyla yapıldı. Sarılıklı bebeklerde; tam kan sayımı, total bilirubin, direkt bilirubin ve indirekt bilirubin, DC testi bakıldı. Ayrıca anne ile bebekte kan grubu ve (D^4+), (E), (e), (C), (c), (Kell), (C^w) subgruplarına bakıldı. Bulgular: Çalışmaya alınan 240 yenidoğan bebekten %32'sinde subgrup uygunsuzluğu saptandı. Subgrup uyuşmazlığı olan vakaların %35,4'ünde sadece subgrup uygunsuzluğu olduğu görüldü, bu değer tüm sarılıklı olguların %11,6'sını oluşturmaktaydı. Subgrup uyuşmazlığı olanların %34,2'sine OA-OB uygunsuzluğu ve %35,4'üne Rh uygunsuzluğu eşlik etmekteydi. Subgrup uygunsuzluğu saptanan vakaların %5'inde subgrup uygunsuzluğuna hem ABO uygunsuzluğu hem de Rh uygunsuzluğu eşlik ettiği saptandı. Subgrup uygunsuzluğu saptanan vakalar tümüyle değerlendirildiğinde en sık uygunsuzluk olarak (C) uygunsuzluğu; tek başına ve diğer subgrup uygunsuzluklarıya beraber olmak üzere, subgrup uygunsuzluklar içerisinde %43 oranında saptandı. Aynı şekilde (D^4+) uygunsuzluğu da tek başına ve diğer olgularla birlikte görülerek subgrup uygunsuzluklar içerisinde %35 vakada saptandı. Ayrıca (E) uygunsuzluğu da subgrup uygunsuzluklar içerisinde; tek başına ve diğer olgularla birlikte %33 olguda saptandı Subgrup uygunsuzluğu olan vakaların %38'inde DCT pozitifliği saptandı. (D^4+)+(C) birlikteliği görülen vakaların %59,1'inde DCT pozitifliği saptandı. Bu tüm subgrup uygunsuzluğu saptanan vakaların % 16'sını oluşturmaktaydı. Subgrup uygunsuzluğuyla beraber Rh uygunsuzluğu görülen olguların %57,14'ünde DCT pozitifti. Rh uygunsuzluğu ve (D^4+)+(C) uygunsuzluk birlikteliğinin %66,7'sinde, DCT pozitifti. Subgrup uygunsuzluğuyla beraber OA ve OB uygunsuzluğu olan vakaların %40,7'sinde DCT pozitifti. Subgrup uygunsuzluğu olan olguların %16,5'ine kan değişimi uygulandı. (D^4+)+(C) birlikteliği olan uygunsuzluk grubunun %40,9'una kan değişimi yapıldı ve bu kan değişimi yapılan olguların %69'unu oluşturmaktaydı. Rh ve (D^4+)+(C) uygunsuzluğu saptanan olguların %46,9'una kan değişimi yapıldı ve bu değer kan değişimi yapılan subgrup uygunsuzluğu olan olguların %69,2'sini oluşturmaktaydı. Rh ve ABO uygunsuzluğuna eşlik etmeyen sadece (D^4+) + (C) subgrup uygunsuzluğu olan durumun %50'sine kan değişimi uygulandı. Subgrup uygunsuzluk görülen vakaların % 24,1'inde IVIG tedavisi verildi ve bu IVIG verilen olguların %57,8'ini (D^4+)+(C) uygunsuzluğu oluşturmaktaydı. (Rh)+(D^4+)+(C) uygunsuzluğu birlikteliğinin %60'ına IVIG tedavisi verildiği saptandı ve bu tüm IVIG verilen olguların %47'sini oluşturmaktaydı. OA-OB uygunsuzluğunun eşlik etttiği olguların %11,1'ine IVIG verildiği tespit edildi. Rh ve ABO uygunsuzluğuna eşlik etmeyen sadece subgrup uygunsuzluğu olan vakaların %17,85'ine IVIG tedavisi verildiği saptandı. Sonuç: Bu bulgular sonucunda çoğu zaman gözden kaçan ve maliyeti yüzünden bakılamayan subgrup uygunsuzluklarının araştırılması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu çalışmanın hekim arkadaşlar tarafından incelenmesini ve hiperbilirubinemi nedeniyle başvuran hastalarda subgrup uygunsuzluğun da gözardı edilmemesini ve bu sayede hastalara uygun tanı konularak, uygun tedavi verilmesini amaçlıyoruz.
Özet (Çeviri)
Hyperbilirubinemia is one of the most common problems in the neonatal period. There are many reasons in the etiology of newborn hyperbilirubinemia. Blood group incompatibilities are also one of these reasons. Objectives: This study was not a general approach to the etiology of hyperbilirubinemia. This study specifically aimed to investigate the frequency of subgroup nonconformities in the etiology, association with blood group incompatibilities and the treatment which is given for hyperbilirubinemia. Materials and Methods: This study was conducted between 1 January 2016 to 30 June 30 2017 to inform about the possible role of subgroup maladies in 240 newborns who were followed up and treated with the diagnosis of hyperbilirubinemia in the neonatal department of the Dicle University Medical Faculty. We looked total blood count, total bilirubin, direct bilirubin and indirect bilirubin, DC test in jaundiced babies. We also looked at the subgroups of maternal and infant blood groups and (D^4+), (E), (e), (C), (C), (Kell), (C ^ w). Findings: Subgroup inconvenience was detected in 32% of the 240 newborn babies taken to work. 35.4% of cases with subgroup incompatibility were found only subgroup incompatibility, which accounted for 11.6% of all jaundice cases. 34.2% of those with subgroup incompatibility were accompanied by OA-OB incompatibility and 35.4% with Rh incompatibility. It was found that 5% of cases that detected subgroup incompatibility were accompanied by both ABO non-compliance and Rh incompatibility for sub-group inappropriateness. (C) incompatibility as the most frequent nonconformity when fully judged by the cases in which the subgroup impropriety is determined; was found to be 43%'in subgroup nonconformities. Likewise (D^4+) incompatibility was found 35%'in subgroup nonconformities. Furthermore, (E) ncompatibility was found 3%'in subgroup nonconformities. DCT positivity was detected in 38% of subgroup irrelevant cases. DCT positivity was detected in 59.1% of the cases with conjunctival involvement (D^4+)+(C). This constituted 16% of cases in which all subgroup incompatibilities were detected. DCT positivity was 57.14% in cases of Rh incompatibility with subgroup incompatibility. Rh incompatibility and DCT positivity in 66.7% of the (D^4+)+(C) nonconformity association. 40.7% of cases with OA and OB incompatibility with subgroup incompatibility were DCT positives. Blood exchange was applied to 16.5% of cases with subgroup inconvenience. (D^4+)+(C), 40.9% of the nonconformity group had blood exchange and this accounted for 69% of the blood exchange cases. Blood exchange was performed in 46.9% of the cases in which Rh and (D ^ 4 +, C) incompatibility were detected, which accounted for 69.2% of the cases of subgroup obsolescence. Only 50% of the cases with (D^4+)+(C) subgroup incompatibility without accompanying Rh and ABO incompatibility were subjected to blood exchange. IVIG treatment was given in 24.1% of the cases with subgroup inconvenience and 57.8% (D^4+)+(C) of these IVIG cases were inconvenient. (Rh)+(D^4+)+(C) incompatibility was found to account for 60% of IVIG treatments, accounting for 47% of all IVIG cases. It was found that 11.1% of cases with OA-OB incompatibility were given IVIG. It was found that 17.85% of cases with subgroup incompatibility that did not accompany Rh and ABO incompatibility were given IVIG treatment. Conclusion: As a result of these findings, we think that sub-group inconveniences which are often overlooked and can not be looked at due to cost, should be investigated. We hope that this study will be examined by friends and that subgroup maladjustment is not overlooked in patients admitted due to hyperbilirubinemia.
Benzer Tezler
- İndirekt hiperbilirubinemili yenidoğanlarda kan değişimi süresinin tedavideki etkinliği
The effect of blood exchange duration on the treatment in newborns with indirect hyperbilirubinemia
SERVET YEL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDicle ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SELAHATTİN KATAR
- İndirekt hiperbilirubinemi nedeniyle kan değişimi uygulanan yenidoğanların retrospektif analizi
Retrospective analysis of neonates who underwent exchange transfusion due to indirect hyperbilirubinemia
AYSUN ATAY GÜNEŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OĞUZ TUNCER
- Yenidoğan hiperbilirubinemisi olgularının değerlendirilmesi
Evaluation of neonatal hyperbilirubinemia cases
REZZAN EZGİ EKİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDicle ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SABAHATTİN ERTUĞRUL
- İndirekt hiperbilirubinemi nedeniyle tedavi gören 35 gebelik haftası ve üzerindeki yenidoğanların retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of newborn infants at 35 or more weeks of gestation whom undergoing treatment for indirect hyperbilirubinemia
BURAK KOCAAĞA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÖKHAN BÜYÜKKALE
- İzoimmün hemolitik hastalığı olan yenidoğanlarda ivig tedavisinin uyuşmazlık tipine göre klinik seyrinin değerlendirilmesi
Evaluation of the clinical course of i̇vi̇g treatment in newborns with i̇soimmune hemolytic disease according to the type of incompatibility
GONCA ÖZÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAfyonkarahisar Sağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AHMET AFŞİN KUNDAK