Ağız cerrahisi uygulamaları sırasında arteriyel oksijen satürasyonundaki değişimlerin incelenmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 49826
- Danışmanlar: PROF.DR. YILMAZ GÜNAYDIN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1996
- Dil: Türkçe
- Üniversite: GATA
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 100
Özet
ÖZET Çalışmamızın amacı; ASA I sınıf yetişkin bireylerde, tek başına lokal anestezi ya da intravenöz midazolamla sağlanan bilinçli sedasyon altında gerçekleştirilen alt üçüncü büyükazı cerrahisi sırasında arteriyel oksijen satürasyonu seviyelerindeki değişimlerin puls oksimetri ile değerlendirilmesi ve hipoksemik olayların görülme sıklığı, derecesi, süresi ve operasyonun farklı safhalarına dağılımlarının ortaya konmasıdır. Çalışma; preoperatif safha, sedasyon safhası, lokal anestezi safhası, cerrahi safha ve derlenme safhası olarak beş ayrı safhaya ayrılmış ve her safhanın arteriyel oksijen satürasyonu ortalaması, preoperatif arteriyel oksijen satürasyonu ortalaması ile karşılaştırılarak anlamlı değişiklikler olup olmadığı araştırılmıştır. Bilinçli sedasyon grubunda arteriyel oksijen satürasyonu ortalamalarında çalışmanın tüm safhalarında istatistiksel olarak anlamlı düşüşler gözlenirken, lokal anestezi grubunda tek anlamlı düşüş derlenme safhasında olmuştur. Bu düşüşler istatistiksel olarak anlamlı olmalarına karşın fizyolojik olarak önemsizdirler. Her bir grupta, hipoksemik olayların görüldüğü hasta sayısı, frekansı, derecesi, çalışma safhalarına dağılımı ve süreleri de tespit edilerek karşılaştınlmıştır. Arteriyel oksijen satürasyonu, % 95 seviyesinin altına düştüğünde, ne kadar sürdüğüne bakılmaksızın bir hipoksemik olayın meydana geldiği kabul edilmiştir. Hipoksemik olayların derecesi; hafif (SpO2 % 90-94), orta (SpO2 % 85-89) ve ciddi (SpO2 < % 84) olarak sınıflandırılmıştır. Bilinçli sedasyon grubunda hipoksemi görülen hasta sayısı (% 70) lokal anestezi grubunda hipoksemi görülen hasta sayısından (% 30) anlamlı olarak fazladır. Midazolam uygulanan hastalar, tek başına lokal anestezi uygulanan hastalara göre daha fazla sayıda hipoksemik olay yaşamışlardır. Her iki grupta da hastaların hiçbirinde, hiçbir safhada ciddi derecede hipoksemik olay gözlenmemiştir. Bilinçli 90sedasyon grubunda hipoksemik olaylann % 34.5'i cerrahi safhada, % 32.3'ü sedasyon safhasında meydana gelirken, lokal anestezi grubunda % 61'i derlenme safhasında meydana gelmiştir. Gruplar arasında hipoksemik olaylann derecesi ve süreleri bakımından anlamlı bir farklılık yoktur. Çalışmamızın sonuçlan; midazolam uygulanan hastalann önemli miktarda fazla sayıda hipoksemik olay yaşamalarına rağmen, aynı derecede ve süredeki hipoksemik olaylann alt büyükazı cerrahisinin tek başına lokal anestezi altında gerçekleştirildiği hastalarda da ortaya çıkabileceğini göstermiştir. Bu durum sağlıklı bireylerde çok fazla önem taşımasa da sistemik problemleri olan hastalarda bunlann puls oksimetri ile erken dönemde tespiti ciddi komplikasyonlann önlenmesinde faydalı olabilir. 91
Özet (Çeviri)
SUMMARY The purpose of this study is to evaluate the arterial oxygen saturation (% SpO2) levels in ASA class I, adult patients undergoing surgical removal of lower third molars under local analgesia alone ör under conscious sedation with intravenous midazolam, by using pulse oximetry. The procedure was divided into fıve phases as preoperative, sedation, local analgesia, surgery and recovery phases and mean % SpO2 of each phase was compared with preoperative % SpO2 in each study group to determine any signifıcant change in % SpO2. in conscious sedation group, there was a significant fail in % SpO2 in ali phases of the procedure. in local analgesia group however, only significant fail was in recovery phase. Although these falls were found to be statistically significant they were physiologically insignificant. The frequency, degree, distribution and duration of hypoxemic episodes in each group was also measured and compared. A hypoxemic episode was deemed to have occured if the % SpO2 fell below % 95 irrespective of the lenght of time for which this persisted until the value returns to % 95. The degree of the hypoxemic episodes are classified as mild (SpO2 % 90-94), moderate (SpO2 % 85-89) and severe (SpO2 < % 84). Number of patients experiencing hypoxemia were significantly greater in conscious sedation group (% 70) than local analgesia group (% 30). Patients receiving midazolam experienced significantly more (% 76.5) hypoxemic episodes than patients receiving local analgesia alone(% 23.4). No patient experienced severe hypoxemia during any phase in both groups. in conscious sedation group % 34.5 of the hypoxemic episods occured in surgery phase and % 32.3 in sedation phase. in local analgesia group % 61 of the hypoxemic episodes occured during recovery phase. This differance in distribution of the 92hypoxemic episodes to the phases were found statistically significant. There was no difference in degree and duration of the hypoxemic episodes between two groups. The results of the study suggest that although patients receiving midazolam experienced significantly more hypoxemic episodes, hypoxemia can also be seen in patients undergoing removal of mandibular third molars with local analgesia alone. This may be of little consequence in healty patients but in compromised patients early detection by pulse oximetry may be useful for preventing serious complications. 93
Benzer Tezler
- Nazopalatin kanalın anatomisinin ve boyutlarının retrospektif olarak konik ışınlı bilgisayarlı tomografi ile değerlendirilmesi
Retrospective assessment of the anatomy and dimensions of nasopalatine canal with cone beam computed tomography
CEREN ÖZEREN KEŞKEK
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2020
Diş Hekimliğiİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiAğız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMRE AYTUĞAR
- Mandibula fraktürlerinde kullanılan miniplak vida sisteminde yüzey adaptasyon farklarının rekonsrüksiyon sonuçları üzerinde etkisinin sonlu elemanlar analiz yöntemi ile araştırılması
Investigation of the effect of surface adaptation differences on reconsruction results of miniplate screw system used in mandibula fractures by finite element analysis method
PEMBE BOĞAÇ
Doktora
Türkçe
2019
Diş HekimliğiGazi ÜniversitesiAğız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERKAN ERKMEN
- Baş boyun cerrahisi uygulanan hastalarda zor havayolu tanısında antropometrik ölçümlerin ve klinik testlerin değerlendirilmesi
Evaluation of anthropometric measurements and clinical tests in the diagnosis of difficult airway in patients undergoing head and neck surgery
ŞÜKRÜ MERT BAŞPINAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Anestezi ve ReanimasyonEge ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İLKBEN GÜNÜŞEN
- İmplant osteotomisi sırasında periferal kemikte meydana gelen sıcaklık değişiminin farklı frezleme teknikleriyle incelenmesi in vitro çalışma
Investigation of temperature change in peripheral bone during implant osteotomy with different drilling techniques in vitro study
ZEYNEP AFRA AKBIYIK AZ
Doktora
Türkçe
2022
Diş Hekimliğiİstanbul ÜniversitesiAğız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLSÜM AK
- Açık veya kapalı sinüs kaldırma işlemi uygulanmış implantların uzun dönem başarısının retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of the long-term success of implants with open or closed sinus lifting procedures
OMAR KHAIRULDEEN MOHAMMED DAHAL
Doktora
Türkçe
2020
Diş HekimliğiSüleyman Demirel ÜniversitesiAğız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜLPERİ KOÇER